Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1053 E. 2020/615 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/1053 Esas
KARAR NO : 2020/615
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ : 01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında et ürünü alım-satım işinden kaynaklı müvekkilin alacağının tahsili, için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı yana usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… takip sayılı icra dosyası örneğinin yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap ve fatura alacağına istinaden toplam 75.657,65 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyada taraf talepleri ve dosya kapsamı çerçevesinde, defterler ve tüm kayıtlar incelenmek suretiyle ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınmak üzere mali müşavir … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 26/04/2019 tarihli rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi anılı raporunda özetle;
“İncelenen davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2018 yılı yevmiye kapanış beratının alınması için gerekli yasal sürenin henüz dolmadığı bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu görülmüştür.
Davacı ticari defterlerinde tespit edilenler; Davacı şirket ticari defterlerinde, davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin 320.02.397 numaralı “Satıcılar” heabında takip edildiği, davacı yanın davalı yana toplamda KDV dahil 125.657,65 TL tutarındaki 22.10.2018 takip tarihi itibariyle bakiyesine göre davacı yanın davalı yandan 75.657.65 TL alacaklı olduğu görülmüştür.
Davalı ticari defterleri; Davalı yan incelemeye gelmemiş, ticari defterlerini ibraz etmemiştir.
Davacı yanın cari hesap alacağına dayanak oluşturan geriye dönük, 05.07.2019 – 10.09.2018 tarihleri arası davalı şirket unvanına düzenlenmiş KDV dahil irsaliyeli faturaların sunulu olduğu, faturaların “teslim alan” kısımlarında isim ve imzaların bulunduğu, bu anlamda isim ve imzaların davalı şirket yetkisi ya da çalışanına ait olması halinde, fatura ve muhteviyatı ürünlerin muhatabına teslim edilmiş olduklarının kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Dava dosyasına sunulu faturalardan takip talebine ilişkin olan irsaliyeli faturalar toplam 125.657,65 TL.’dir.
Sonuç olarak; İncelenen davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2018 yılı yevmiye kapanış beratının alınması için gerekli yasal sürenin henüz dolmadığı bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 22.10.2018 takip tarihi itibariyle davalı yandan 75.657,65 TL alacaklı göründüğü, davalı yan incelemeye gelmeyip, ticari defterlerini ibraz etmediğinden, davacı yan alacağının davalı defterlerindeki durumu yönünden herhangi bir tespit ve değerlendirme yapılma imkanının bulunmadığı, dava dosyasına sunulu faturalardan takip talebine ilişkin olan irsaliyeli faturaların ” teslim alan” kısmında yer alan isim ve imzaların, davalı şirket yetkilisi ya da çalışanına ait olması halinde, fatura ve muhteviyatı ürünlerin muhatabına teslim edilmiş olduklarının kabul edilmesi gerektiği” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; …. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasında cari hesap alacağına dayalı icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın cari hesaba dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmakla, davacı tarafın alacak talebine konu cari hesabın ait olduğu dönem itibari ile 2018 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
Tüm dosya kapsamında toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; davacı ticari defterlerinde davalıya ilişkin kayıtların izlendiği hesaba göre 2018 yılında davacı yanca 125.657,65 TL tutarında fatura keşide edildiği, davalı yanca 50.000 TL tutarında ödeme yapılmakla, davacı yanın 75.657,65 TL tutarında alacak bakiyesinin ödenmemiş olduğu, cari hesaba konu faturaların 10/09/2018 tarihli 11.733,57 TL bedelli, 06/09/2018 tarihli 11.112,22 TL bedelli, 01/09/2018 tarihli 7.343,10 TL bedelli, 09/08/2018 tarihli 11.485,91 TL bedelli, 02/08/2018 tarihli 11.011,02 TL bedelli, 26/07/2018 tarihli 9.114,38 TL bedelli, 19/07/2018 tarihli 20.125,26 TL bedelli, 13/07/2018 tarihli 875,47 TL bedelli, 12/07/2018 tarihli 22.737,12 bedelli, 05/07/2018 tarihli 20.119,60 TL bedelli faturalardan ibaret olduğu, davalı yanca 20/07/2018 tarihinde 20.000 TL, 07/08/2018 tarihinde 10.000 TL 05/09/2018 tarihinde 20.000 TL olmak üzere toplamda 50.000 TL tutarında cari hesaba mahsuben ödeme yapıldığı, davalı yanca yapılan ödemelerin TBK’nun 102. maddesi uyarınca vadesi ilk önce gelen muaccel borca sayılması kuralı gereğince tarih olarak diğer faturalardan önce gelen 20.119,60 TL, 22.737,12 TL ve 875,47 TL bedelli faturaların tamamı ile 20.125,26 TL bedelli faturanın 6.267,26 TL’lik kısmının ödendiğinin kabulünün gerektiği, 20.125,26 TL bedelli faturanın 13.857,45 TL’lik kısmının ise 50.000 TL’lik ödeme kapsamında kalmadığı, dava dosyasına sunulu irsaliyeli faturalarda … isimli kişinin teslim alan imzasının mevcut olduğu, SGK’ya yazılan müzekkereye bu kişinin davalı şirket çalışanı olduğuna ilişkin cevap verildiği, faturalara konu malların davalı şirkete teslim edildiğinin davalı çalışanının teslim alan isim ve imzası ile saptandığı, yine de anılı faturaların davalı yanca işleme alınıp alınmadığına dair davalı yanın bağlı olduğu vergi dairesine müzekkere yazılmakla, vergi dairesinden gelen cevaba göre; 2018 yılı 7. Ayında 5 fatura karşılığı 72.249 TL tutarında KDV hariç mal alımının davalı yanca vergi dairesine beyan edildiği, %1 KDV oranı uygulandığında 72.971,49 TL’ye tekabül ettiği, davacı yanın Temmuz ayındaki 5 faturasının toplamının ise 72.971,83 TL olduğu, 2018 yılı 8. Ayında 2 fatura karşılığı 22.181 TL tutarında KDV hariç mal alımının davalı yanca vergi dairesine beyan edildiği, %1 KDV oranı uygulandığında 22.402,81 TL’ye tekabül ettiği, davacı yanın Ağustos ayındaki 2 faturasının toplamının ise 22.496,93 TL olduğu, 2018 yılı 9. Ayında 3 fatura karşılığı 29.890 TL tutarında KDV hariç mal alımının davalı yanca vergi dairesine beyan edildiği, %1 KDV oranı uygulandığında 30.188,90 TL’ye tekabül ettiği, davacı yanın Eylül ayındaki 3 faturasının toplamının ise 30.188,89 TL olduğu, anılı faturaların vergi dairesine bildirilmiş olmasının faturaların davalı yanın ticari defterlerine kaydedildiği ile faturalar konusu malların teslim edildiğine karine teşkil ettiği, nitekim teslim alan imzalı irsaliyelerin de mevcudiyeti nazara alındığında faturalar konusu malların tesliminin ispatlandığı, davalı yanca her ne kadar irsaliyeli faturalara teslim alan imzalarını atan davalı şirket çalışanı …’ın imzasına itiraz edilmiş ise de, irsaliyeli faturalar 22/03/2019 tarihinde davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş olup belirlenen duruşma gününde davalı şirket yetkilisinin hazırda bulunmaması nedeniyle irsaliyeli faturalar altındaki imzaların kabul edilmiş sayılmasının gerektiği, usulünce tebliğ edilen dava dilekçesine süresinde cevap vermeyen davalı yan münkir adledilmekle, savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı nedeniyle davalı yanın yeni bir vakıa niteliğindeki imza itirazına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, nitekim faturaların vergi dairesine beyan edilmiş olmasının da fatura konusu malların teslim edildiğine karine olduğu hususları nazara alındığında imza incelemesine ilişkin itirazın mahkememizce yerinde görülmediği, ayrıca davalı vekilinin 08/10/2019 tarihli dilekçesinde bilirkişi raporunda dökümü yapılan fatura bedellerinin fazla hesaplandığı, dökümü yapılan faturalardan ödemeler düşüldüğünde davacının 31 bin küsürlük alacağının kalması gerektiği ifade edilmiş ise de, bilirkişi raporuna itiraz süresinde ileri sürülmeyen bu itiraz yine de incelendiğinde; bu farklılığın maddi hata sonucu faturaların eksik yazılması nedeniyle olduğu, dava dosyasına sunulu faturalar toplamının ve takip talebine ekli davacı yan muavin defterinin ilgili sayfasında dökümü yapılan faturalar toplamının 125.657,65 TL olduğu hususunda bir çelişkinin bulunmadığı, nitekim bilirkişi raporunun faturaların dökümüne ilişkin kısmından önce de davacının 125.657,65 TL’lik satış faturası keşide ettiğine ilişkin tespite raporda yer verildiği görüldüğünden, mahkememizce ve taraflarca tespit edilebilecek basit maddi hata nedeniyle yeniden bilirkişi raporu alınması gerekli görülmeyerek, davalı yanca vergi dairesine bildirilen 75.563,19 TL üzerinden davacı yanın alacağının ispatlandığı, talep edilen tutar 75.657,65 TL olmakla, fazla istenen 94,46 TL’nin reddinin gerektiği anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, faturaya dayalı olmakla likit olan alacağa istinaden başlatılan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 75.563,19- TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,75’i geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın % 20’si oranındaki 15.112,64- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 5.161,72 TL karar harcından 913,76 TL peşin harcın mahsubu ile 4.247,96 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 913,76 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 949,66 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 10.623,21 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 94,46 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Davacı tarafından yapılan 813,95 TL (bilirkişi ücreti, tebligat v.s posta masrafları) yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 812,93 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 54,50 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 0,06 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza