Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1051 E. 2020/275 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1051 Esas
KARAR NO : 2020/275

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … İle davalı … Ltd.Şti. Arasında imzalanan 27/04/2016 tarihli satış sözleşmesinin konusu… cihazının arızalanması sonucu cihazın tamiri davalı tarafa 169.470,00 TL karşılığında yaptırılmış olup, bu paranın 81.809,63 TL’si…A.Ş.’nden tahsil edildiğini, cihazın arızalanması sözleşmede düzenlenen garanti süresi içerisinde gerçekleştiğinden davalı tarafa ödenen 169.470,00 TL’nin sigortadan tahsil edilemeyen 87.660,37 TL’lik kısmının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak vekiline geri verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete cihazın arızalandığını bildirdiği 13/04/2018 tarihinde taraflar arasındaki satış sözleşmesine göre cihazın garanti süresi sona ermiş bulunduğundan, sözleşme koşullarına göre cihazın arızasının garanti kapsamında giderilmesinin mümkün olmadığını, her ne kadar davacı tarafın adı geçen tıbbi cihazların 07/02/2017 tarihinde teslim edildiğinin kabulünü talep ve iddia etmişse de cihazların davacıya teslimine ilişkin olarak düzenlenen sevk irsaliyesinden cihazların 22/09/2016 tarihinde teslim edildiği ve davacının da bu belge üzerine “eksiksiz teslim aldım.” şeklinde kayıt düştüğü açıkça görülebildiğinden, cihazların davacıya 22/09/2016 tarihinde teslim edildiği hususu tartışmaya açık değildir. Dolayısıyla davacının aksi yöndeki iddialarının bilhassa cihazların 07/02/2017 tarihinde teslim edildiğinden bahisle garanti süresinin bu tarihten 6 ay sonra yani 07/08/2017 tarihinde başladığının kabulüne ilişkin taleplerinin reddinin gerektiğini, cihazların garanti süresinin 07/02/2017 tarihinde başladığını ve bu tarihten 1 yıl sonra yani 07/02/2018 tarihinde sona erdiğinin son derece açık olduğunu, bu koşullar altında cihazların arızasının herhangi bir ücret alınmaksızın giderilmesinin mümkün olmadığını, davacının cihazların ücret karşılığında onarımını kabul ederek garanti süresinin bittiğini ikrar ettiğini, davacının cihazların ayıplı olduğuna ve müvekkili şirketin bu ayıptan sorumlu olduğuna ilişkin iddia ve taleplerinin hatalı ve yersiz olduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilmiş davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bilirkişiler…, … ve Yard.Doç.Dr… 17/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “Dava tarafları arasında ticari satım sözleşmesi olduğu, dava tarafları arasındaki işbu sözleşmenin …m.23 hükmünde düzenlenmiş olan esaslar haricinde TBK m.219 vd.hükümlerine tabi olduğu, dava tarafları arasındaki 27/04/2016 tarihli sözleşme ile satım konusu cihazın garanti süresinin hangi anda başlayacağına dair iki adet alternatif süre öngörülmekle birlikte, davacı şirket yetkililerinin dosya kapsamında yer alan 06/02/2017 tarihli “Kabul belgesini” imzaladıkları, işbu belgede cihazın garanti başlangıcının 07/02/2017 tarihi olduğu hususunda dava taraflarının açıkça mutabakata vardıkları, bu sebeple dava konusu cihazın garanti süresinin 07/02/2017 itibaren başlaması gerektiği, garanti süresinin bir yıl olup, bu sürenin 07/02/2018 tarihinde sona erdiği, arızanın ise dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler uyarınca 13/04/2018 tarihinde ortaya çıktığı, dosya kapsamında yer alan dava dışı… Ltd.Şti.tarafından hazırlanmış olan …numaralı ve 15/10/2018 tarihli rapor uyarınca arıza sebebinin elektrik şebekesinde oluşan ani voltaj dalgalanmaları olarak belirtildiği, dosyada yer alan bilgi ve belgeler kapsamında davacı tarafın işyerinde bu voltaj dalgalanmalarını önleyebilecek uygun bir cihaz kullanmış olduğuna ilişkin ispat niteliğinde bilgi veya belgeye rastlanılamadığı, bu nedenle arızanın çıkmasına davacı tarafın kendi davranışının sebep olduğu, hususlarındaki görüş ve kanaatlerimizi içeren işbu rapor sayın mahkemenin takdirine saygı ile sunulur.” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Bilirkişiler …, …, … ve Yard.Doç.Dr… 09/12/2019 tarihli ek raporunda; “Dava tarafları arasında ticari satım sözleşmesi olduğu, dava taraflarının tacir olmaları sebebiyle basiretli davranmakla yükümlü oldukları, o nedenle cihazın kullanımı hususunda yanıltılmış oldukları iddiasının dinlenilmesinin ancak istisnai hallerde mümkün olabileceği, zira davacı şirketin teknik işlerden anlayan personel istihdam etmekle de yükümlü olduğu, ayrıca imza etmiş oldukları kabul belgesinin kendilerini yanıltacak nitelikte olduğu iddiasının kabulü için ispat vasıtaları sunmalarının gerekliği, hu nitelikte bir delilin dosyada yer almadığı, dava konusu cihazın garanti süresinin her iki dava taraflarınca da imzalanmış olan kabul belgesinde tayin edilen düzenleme dolayısıyla 07.02.2017 itibaren başlaması gerektiği, garanti süresinin bir yıl olup, bu sürenin 07.02.2018 tarihinde sona erdiği, arızanın ise dosya kapsamında yer alan bilgi vc belgeler uyarınca 13.04.2018 tarihinde ortaya çıktığı, dosya kapsamında yer alan dava dışı …Ltd. Şti. tarafından hazırlanmış olan … numaralı ve 15.10.2018 tarihli rapor uyarınca arıza sebebinin elektrik şebekesinde oluşan ani voltaj dalgalanmaları olarak belirtildiği, dosyada yer alan bilgi vc belgeler kapsamında davacı tarafın işyerinde bu voltaj dalgalanmalarını önleyebilecek uygun bir cihaz kullanmış olduğuna ilişkin ispat niteliğinde bilgi veya belgeye rastlanılamadığı, bu nedenle arızanın çıkmasına davacı tarafın kendi davranışının sebep olduğu, o nedenle ortaya çıkarı arızanın zaten garanti kapsamında olmadığı, hususlarındaki görüş ve kanaatlerimizi içeren işbu ek rapor Sayın Mahkemenin takdirlerine saygı ile sunulur.” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Eldeki dava; taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu MR cihazının arızalanması nedeniyle davacı tarafça yapılan onarım masraflarının davalıdan tahsili talebinin haklı olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan deliller birlikte değerlendiğinde, mahkememizce görevlendirilen teknik uzmanlığa sahip bilirkişi heyetince düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli teknik tespitler içeren kısımlarında belirtildiği üzere; cihazın arızasının üretim hatasından kaynaklanmayıp, elektrik dalgalanmasından doğan ani voltaj değişimi nedeniyle meydana geldiği, davacı yanın arızanın gerçekleştiği gün itibarıyla davalı yana ihtarname çekerek cihazın garanti kapsamında bedelsiz onarılmasını talep ettiği, ihtarnamenin 16/04/2018 tarihinde davalı yana tebliğ olduğu, 169.430,42 TL bedelli 17/04/2018 tarihli tediye makbuzu gereğince davalıya 16/07/2018 keşide tarihli aynı bedelde çek verilerek onarım bedelinin ödendiği, onarımın davalı tarafça ücretsiz yapılmadığı, davacı yanca ayıp fark edilir edilmez ihtarname çekildiğinden ihbar külfeti yerine getirilmiş olup davacı yanın TBK’nun 223/2 maddesi gereğince malı ayıplı haliyle kabul etmemiş sayıldığı, her ne kadar bilirkişi heyetince cihazın elektrik dalgalanması nedeniyle arızalandığı tespiti ile birlikte cihazın elektrik dalgalanmalarına karşı kompanzasyon panosu ile desteklenmesinin yeterli olmadığı, kesintisiz güç kaynağı (…) cihazının bulunmasının da elektrik dalgalanmalarından doğacak ani voltaj değişimini önlemek için gerekli olduğu ifade edilerek … cihazını kullanmayan davacı yanın onarım bedelini talep edemeyeceği görüşünde bulunulmuş ise de, sözleşmenin Alıcı ve Satıcının Sorumluluk tablosu isimli EK-C ekinin Elektrik İşleri başlıklı kısmının EK 4 maddesinde kesintisiz güç kaynağı (…)den davalının sorumlu olduğuna dair işaret konulduğu ancak bu maddenin devamında OPSİYONEL kelimesinin yazılmış olduğu, EK 4’te yer alan diğer maddelerde opsiyonel ifadesinin kullanılmadığı, sözleşme ve ekinden anılı ibare gereğince cihazın kullanımında… ile desteklenmesi gerektiğine dair bir zorunluluk olduğunun anlaşılamadığı, aksine opsiyonel yani isteğe bağlı olduğu hususunun anlaşıldığı, tıbbi elektronik cihazların satışını yapan davalı şirketin, davacı şirketi bu hususta bilgilendirmediği takdirde kendisi gibi teknik bilgi ve tecrübe sahibi olmayan davacı şirketin satın aldığı MR cihazı için… kullanmak zorunda olduğunu ve cihazın elektrik dalgalanması nedeniyle arızalanacağını kendiliğinden bilemeyeceği, tacirin basiretli olması ilkesi gereğince davalı yanın davacıyı bu hususta aydınlatmakla yükümlü olduğu, mahkememizce bilirkişi heyetinin görüşünden bu gerekçe ile ayrılındığı, davacı şirketin kaşe ve imzasına havi kabul belgesi garanti başlangıcının 07/02/2017 olarak kabul edildiği, taraflar arasındaki sözleşmede cihazın üretim hatalarına karşı davalı tarafça 1 yıl süreyle garanti altına alındığının kararlaştırıldığı, aksinin kararlaştırılmadığı hallerde ayıptan doğan sorumluluğun garanti taahhüdünün yanı sıra varlığını devam ettireceği, taraflar arasındaki sözleşmede ayıptan doğan sorumluluğun ortadan kaldırıldığına dair herhangi bir düzenlemenin yer almadığı, nitekim üretim hatalarına karşı garanti süresi sona ermiş ise de eksik bilgilendirme nedeniyle ortaya çıkan arıza nedeniyle davalının sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı, bu nedenle davacının TBK’nun 227. maddesindeki seçimlik hakları kullanabileceği, ayıp ihbarı da süresinde yapıldığından davacının cihazın ücretsiz onarımına ilişkin seçimlik talebinin kabulünün gerektiği, davalı yana onarım bedeline ilişkin ödemenin çek keşide tarihi olan 16/07/2018 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla faizin başlangıç tarihi 16/07/2018 tarihi olarak belirlenmek suretiyle davanın kabulüne dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
87.660,37 TL alacağın 16/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 5.988,08 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 1.497,02 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.491,06 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.497,02 TL peşin, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.532,92 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 12.195,85 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.900,00 TL bilirkişi ücreti, 119,50 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 3.019,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza