Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/105 E. 2021/449 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/105 Esas
KARAR NO : 2021/449
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/12/2017
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.09.2016 günü davacı yönetimindeki … plakalı aracıyla seyrederken önündeki plakası belirsiz bir kamyonun sol şeritte takip mesafesini koruyarak seyrederken önündeki aracı sağ şeride geçmesi için selektör yaptığını, ancak geçmediğini, bir süre sonra kamyonun aniden sağ şeride geçtiğini, davacının 60-70 KM hızla gittiğinden aracını durduramayıp sol şeritte önlem almadan bekleyen belediye aracına arkadan çarptığını, kazada davacının ağır yaralandığını, kazanın oluşumunda belediye aracının duraklama ve park etmenin yasak olduğu sol şeritte durduğundan ve kamyonun ise işaret vermeden şerit değiştirdiğinden kusurlu olduğunu, kazaya neden olan araçların plaka ve sürücülerinin tespit edilemediğini, bu nedenle davalı kuruma dava açıldığını, kaza tarihinde poliçe sorumluluk limitinin 410.000,00 TL olduğunu, zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davacının 4 ay süreyle çalışamadığını, davalı kuruma 23.11.2017 tarihinde başvurduklarını, davalının 12.12.2017 tarihinde verdiği cevapla talebi reddettiğini belirterek şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik ve 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının %100 kurulu olduğunu, kazaya neden olduğu ileri sürülen taşıtın cinsinin tespiti ve araç plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatının gerektiğini, kazanın oluşumunda kusur oranlarının adli tıp vasıtasıyla tespitinin gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına adli tıp kurumu 3. İhtisas kurulunun özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmış sağlık kurulu raporunun alınması gerektiğini, kazadaki maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının ZMSS poliçesi teminatı haricinde kaldığını, bu nedenle zarardan sorumlu olmadıklarını, SGK tarafından davacıya ödenmiş ve rucuya tabi gelirlerin tazminattan düşülmesi gerektiğini, …nın sorumluluğunun poliçe limitine kadar olduğunu dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Öncelikle davacının maluliyeti ve tarafların kusur durumu irdelenmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 11.06.2019 tarihli raporunda özetle;
“..
Mevcut belgelere göre;
… oğlu, 09/01/1991 doğumlu … …’ın 23/09/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında Kas-İskelet Sistemi Tablo 3.33b’ye göre tüm vücut engellilik oranının % (8) olduğu,
İyileşme süresinin 23/09/2016 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
-… tarafından davacının başvurusu üzerine açılan dosyada alınan bilirkişi raporunda davacının hızını gerekli şartlara uydurmaması ve takip mesafesini korumaması nedeniyle %100 asli ve tamamen kusurlu olduğu belirlenmiştir.
-Mahkememizce dosya kapsamına alınan 06.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; internet üzerinden mahal haritası incelenerek, önündeki aracı emniyetli izleme mesafesinin altında izleyen ve önündeki araca arkadan çarpan davacı sürücü … …’ın %100 oranında kusurlu olduğunu, kimliği belirsiz diğer sürücülerin kusursuz olduğunu, davacının %100 kusurlu olduğu belirlenmiş olmakla davalının işbu dava kapsamında davacıya karşı bir sorumluluğunun söz konusu olmayacağını, davalının sorumluluğunun söz konusu olmadığından gereksiz yere karışıklığa sebebiyet verilmemesi bakımından maddi zarar hesabı yoluna gidilmediğini, mahkemece aksi kanaate varılması veya kusur durumunda değişiklik olması halinde maddi zarar hesabının buna göre yapılabileceğini belirtir mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememiz dosyası … Fen Heyetinden tespit edilecek 3 kişilik kusur bilirkişi heyetine tevdi edilerek yeniden kusur raporu alınmıştır.
-Mahkememizce dosya kapsamına alınan 16.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı sürücü … …’ın yakın takip etmesi ve aşırı hızlı seyretmesi nedeniyle sol şeritte yavaş seyreden araca arkadan çarparak %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının ifadelerinde adı geçen diğer sürücülerin kusursuz olduğu yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
-Mahkememizce dosya kapsamına alınan ATK raporunda özetle;” Dosya içeriğinde davalı sürücünün beyan ettiği şekilde kendisiyle aynı istikamette ön ilerisinde seyir halinde olan kamyon ve yine beyanında belirttiği ön ilerisinde sol şerit üzerinde duran belediye aracına dair herhangi bir tespit olmadığı görülmüştür. Dosya içerisinde kazanın oluşumuna dair yeterli veri bulunmadığından değerlendirme yapılmamıştır.” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde birbiri ile çelişki arz etmeyecek şekilde davacı sürücünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu belirlenmekle , davacının kendi kusurundan kaynaklanan zararları nedeniyle davalıdan tazminat talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL’nin düşümü sonucu kalan 27,90 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı , davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 22/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır