Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1034 E. 2022/549 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1034 Esas
KARAR NO : 2022/549
DAVA : Davalı şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiyesi ve şirket ortağı …’dan şirkete verdiği zararın (sorumluluk) tazmini
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile şirketin diğer ortağı davalı …’nın 10.05.2017 tarihinde 9327 sayılı T.Ticaret Sicili Gazetesi’nin 337-338 sayfalarında yayınlanan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ni kurduğunu, şirketin iki ortağı bulunmakta olup birinin müvekkili … diğerinin … olduğunu, ortaklıklarının yarı yarıya olduğunu, şirket müdürünün müvekkili olduğunu, şirketin şubesinin … Mah. … Apt. Sit No:… adreşinde kurulduğunu, şirketin hazır giyim ve konfeksiyon alanında faaliyet gösterdiğini, şubede hazır giyim satışı yapıldığını, Şirketin hazır giyim satışının yapıldığı şubede, şube faaliyete geçtikten sonra her iki ortağın muvafakati ile … isimli kişinin şirket müdürü ve satış için görevlendirildiğini, daha sonra … isimli kişinin de satış elemanı olarak işe alındığını, Şube faaliyete geçtikten sonra işlerin iyi gittiğini, davalı …’nın mağazanın durumunu, alım ve satım işlerini yerinde kontrol ettiğini, müvekkilinin ise işyerindeki kamera, internet bankacılığı sisterminden, işleyişi, işleri takip ettiğini, müvekkilinin sağlık durumu nedeni ile yurtdışına gittiğini, şirket ile ilgili bütün işlemleri takip etmesi için Babası …’e vekaletname verdiğini, kendisinin de kamera ve internet bankacılığı yoluyla işleri takip etmeyi sürdürdüğünü, Ancak, sonrasında davalı …’nın müdür olarak çalışan …’ye kötü davrandığı, mobing uyguladığı, …’nin işten çıkmasına sebebiyet verdiğini, davalının bunu mağazanın başına geçmek için planlı bir şekilde yaptığını, davalı …’nın müdürün işten ayrılmasını sağladıktan sonra 03.08.2018 tarihinden sonra satışların müvekkili tarafından izlenmemesi için kamera sistemini kapattığını, mağazanın da bulunan malları maliyetinin altına, peşin fiyatına, kayıt dışı, açık hesaptan sattığını, satıştan kazanıları parayı, gelirleri, müşterider alınan açık hesap paralarını şirketin banka hesabına yatırmadığı, şahsına aldığını, yine şirketin diğer komşu mağazalar ile güne girmiş olup her ay mağaza başı 3.000,00 TL kararlaştırıldığını, davalı … şirketin toplamda 17.000,00 TL gün parasını da şirket hesabına yatırmadığı şahsına aldığını, davalı müvekkilinin tilm ısrar ve mesajlarına rağmen 3 Ağustos tarihinden itibaren, müvekkili şirket ortağı ve yetkilisi olmasına rağmen hiçbir satış raporunu müvekkiline vermediğini, şube kameralarını kapattığı ve şubenin tüm yönetimini tasarrufunda bulundurduğunu, kamera ve sistemi izleyemeyen müvekkili program sorumlusu programcı … ‘ı aramış cariler, satışlar, stok ödemeler ve son genel durum hakkında bilgi istemişse de program sorurmlusunun beyanına göre davalı … ‘nın programcıya sistem arızalı olmadığı halde sistemin arızalı olduğunu müvekkiline söylemesini bildirdiğini, davalı arayan hiçbir alacaklıya cevap vermediğini, hepsi ile müvekkilinin ilgilendiğini, müvekkilinin görüştüğü tüm alacaklıların davalıya kesinlikle ulaşamadıklarının bilgisini müvekkiline verdiğini, davalı yüzünden müvekkili borçlulara karşı ve ticari hayatında itibar kaybı yaşadığını, davalı müvekkilinin sağlık sorunları nedeni ile yurtdışında olmasını firsat bilerek mağazanın tüm işleyişini keyfi olarak tek başına yaptığını, alacaklı firmalara, bankaya, kamuya olan borçları ödeyecek ve bu borçları karşılayacak olan paralar davalı tarafından tek başına 3 Ağustos tarihinden şubenin boşaltıldığı 20 Eylül’e kadar toplandığını, davalı şirketin 17.000,00 TL gün parasını da şahsına aldığını, ancak davalının borçları ödemek yerine şirketin paralarını şahsına aldığını, aynı işlevde bir mağaza dahi açtığını, müvekkilinin yetkilendirdiği …’in davalıya hesaplar ortaya çıkıncaya kadar satışların durdurulması ısrarına rağmen davalı şirket mallarını maliyetin altında satmaya devam edip bedellerini şahsına aldığını, davalının daha sonra müvekkilinin bilgisi ve izni olmadan şirketin şubesini fiilen kapattığını, şubede kalan malları ve demirbaşları müvekkiline çektiği … Noaterliğinin 12.10.2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinde belirttiği üzere … Mah. … sok. No: … /Malatya adresindeki depoya taşıdığını, davalının bu ihtarnamedeki tüm beyanlarının asılsız olup, asılsız beyan ve iddialara mülvekkilince 22.10.2018 tarihli ihtarname ile cevap verildiğini, davalı … hakkında ayrıca bu hareketleri ceza mevzuatı yönünden suç teşkil ettiğinden 17.09.2018 tarihinde güveni kötüye kullanma suçundan … Cumburiyet Başsavcılığına suç duyurusu yapıldığını, 2018/… sayılı dava dosyası ile soruşturmanın devam ettiğini, Şirketin gerek kamuya gerekse özel tüzel kişi ve şahıslara borçlarının olduğunu, şirketin diğer ortağın suç teşkil eden davranışları nedeni ile borçlarını ödeyemez duruma geldiğini, iş bu sebeple şirketin paralarının davalı ortak … ‘dan alınarak şirkete iadesini talep ettiklerini, Limited Şirketler’in ortaklar arasındaki güvene dayah olarak kurulan ticari şirketler olduğunu, müvekkilinin diğer şirket ortağına karşı güveninin kalmadığını, güvenini yitirdiğini, ortaklar arası güven ve iş birliğini zedeleyen davranışların TTK. göre haklı nedenlerle Limited ortaklığın sona ermesi nedeni olduğunu, şirket ortaklarının birbirlerine karşı güveni kalmadığından ve artık bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmadığından haklı nedenlerden dolayı şirketin feshi ve davalı ortak …’nın şahsına aldığı şirket paralarının şirkete iadesi ve diğer talepleri için mahkemenize başvurmak zorunluluğunun hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle; şirket ortaklarının birbirlerine karşı güvenleri kalmadığından ve bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmadığından haklı nedenlerin varlığından dolayı … San, ve Tic. Ltd. Şti.”nin feshine, feshe esas olmak üzere şirketin aktif ve pasifinin, şirket hesaplarının, stoklarının (3 Ağustos öncesi ve sonrası olmak üzere), envanter farkının ve davalının ihtarnamenin ekinde belirttiği şirkete ait ürünlerin belirtilen adreste olup olmadığının tespitine, şirketin hiçbir malvarlığının satılmaması hususunda tedbir kararı verilmesine, dava sonuna kadar şirketin ticari fanliyetinm durdurulmasına, davalının açmayı planladığı ya da açtığı iş yerinde şirketin herhangi bir ürünün kullanılmasından men edilmesine bu hususta tedbir kararı verilmesine, davalı ortak …’dan 03.08.2018 tarihinden itibaren yapılan satışların bedelinin (stok karşılaştırması ve şirketin banka kayıtları ve diğer deliller ile incelenerek) ve şirketin 17.000,00 TL gün parasının ticari faizi ile davalıdan alınarak şirket iadesine bhükmedilmesine (fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 18.000,00 TL), yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizde yargılama devam ederken davalı …’nın şirkete verdiği zararlar yönünden 03/08/2018 den itibaren şirket adına yapılan satışların bedeli ve şirketin gün parasının tahsili ile şirkete verilmesine ilişkin talep bakımından dava tefrik edilerek, mahkememizin 2021/… Esas sayılı dosyası olarak ayrı bir esasa kaydedildiği ve 14/04/2022 gün ve 2022/… karar sayılı karar sayısı ile davanın davada …’NIN şirkete verdiği zararın ispatlanamadığı bahsi geçen bedellerin şirketin 3. Şahıslara borçları için ödendiği kabul edilerek, davacının açtığı sorumluluk davasının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememiz tarafından tarafların delil listesinde gösterdikleri tüm deliller celp ve incelenmiş ve fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı, davacının davalı gerçek şahıs …’dan tahsiline karar verilmesini istediği tazminatın talep koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti için bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Mahkememizce açılan iş bu dava, davalı şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiyesi ile davalı şirket ortağından şirket zararının tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememizde yargılama devam ederken, davalı …’nın şirkete verdiği zararlar yönünden 03/08/2018 den itibaren şirket adına yapılan satışların bedeli ve şirketin gün parasının tahsili ile şirkete verilmesine ilişkin talep bakımından dava tefrik edilerek, mahkememizin 2021/… Esas sayılı dosyası olarak ayrı bir esasa kaydedildiği ve 14/04/2022 gün ve 2022/… karar sayılı karar sayısı ile davanın davada …’nın şirkete verdiği zararın ispatlanamadığı bahsi geçen bedellerin şirketin 3. şahıslara borçları için ödendiği kabul edilerek, davacının açtığı sorumluluk davasının reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizde iş bu dosyada yargılamanın davalı şirketin haklı sebeple fesih ve tasfiyesi istemi yönünden devam etmektedir. Mahkememiz tarafından celp ve incelenen davalı şirketin … tarafından mahkememize yazılan 14/11/2018 tarih ve … sayılı cevabı müzekkeresi ile; … nün … siciline kayıtlı ….’nin ticaret merkezinin … /İSTANBUL olup ortaklarının %50 şer hisseyle … ile davalı … olduğu, şirketin … şubesinin şirketin ticaret siciline 10/05/2017 tarihinde tescilinden kısa bir sonra tescil edildiği ve şubenin 30/01/2019 tarihinde terkin edilmek suretiyle kapatıldığı, dosya kapsamındaki sicil kayıtlarıyla sabittir.
Mahkememiz tarafından alınan 11/06/2020 günlü bilirkişi raporuyla öğretim üyesi … ile … tarafından tanzim edilen raporda özetle; ortaklık sözleşmelerinde limited şirketlerin fesih ve tasfiyesi ve ortaklıktan çıkma yoluyla ortaklığın sona erdirilmesinin düzenlendiğini, ortaklığın fesih için haklı sebep TTK 636/3 632/2 639/2b ve 640/3. Maddelerinde yapılan düzenlemelerden de anlaşıldığı üzere, en geniş anlamı ile sürekli bir borç ilişkisine devam etmeyi, dürüstlük kuralı gereği çekilmez hale getirdiği, hukuki olgu olarak kabul etmek gerektiği, haklı sebep yönünden mahkemeyi geniş takdir yetkisinin verilmiş olduğu, somut olayda davacının yurt dışında bulunduğu sırada davalının şirket işlerini idare ettiği, şirket hesapları şirket işleri, müdürün azlığı, şirketin faaliyet gösterdiği tek mağaza işletmesinin kameralarla izlenmesi konularında ortaklar arasında kişisel anlaşmazlıklar çıktığı, bunun sonucunda şirketin gayri faal hale geldiği, şirketin Malatyadaki şubesini kapattığı, şirketin davalı ortağının şirket işleri ile ilgili bilgilendirme yapmadığı davacının uzun süre yurt dışında kalarak şirket işleri ile ilgilenmediği, şirketteki kararların birlikte alınmadığı, iki kişilik güven ilişkisinin müşterek çaba unsurunun ortadan kalktığı, 03/08/2018 den itibaren hiçbir stok girişi yapılmadığı, davalı ticari defterlerinde 03/08/2018 tarihinden sonra toplam 21.764,79TL satış yapıldığı, şirket hesaplarının birbiri ile örtüşüğü ancak 30/11/2017 tarihinde şirketin banka hesabından çekilen 3.000TL’nin … hesabına borç kaydı yapılması gerekirken, … ‘in hesabına borç kaydedildiği, şirketin 2017 yılından itibaren zarar ettiği, bu nedenle TTK 636/3 kapsamında şirketin haklı sebeple fesih koşullarının oluştuğu rapor edilmiştir.
Mahkememizce yapılan itirazlar üzerine alınan 19/04/2021 günlü raporda; davalı yanın rapora itirazları karşılanmış, kök rapordaki tespitler ve bilirkişi görüşünün korunduğu ifade edilmiştir.
Davalı şirketin mahkememizce dinlenen tanık beyanları alınan bilirkişi raporları ile, işlettiği tek mağazanın Malatyada olduğu ve kapatıldığı, şirketin devamlı zarar ettiği ve kara geçmediği, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin bozulduğu ve davacının davalı hakkındaki şikayeti üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı 2018/… Esas sayılı soruşturma dosyası 2020/… sayı ve 23/09/2020 günlü karar ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ve itiraz süreci tamamlanarak … Sulh Ceza mahkemesinin 2020/… değişik iş sayılı dosyasından verilen 18/11/2020 günlü karar ile itiraz reddedildiği ancak tüm bu olayların bir güven ilişkisine dayalı limited şirketinin TTK 636/3 kapsamında haklı sebeple fesih koşullarının oluştuğu, şirketin hiçbir faaliyet göstermeyen tabela şirket haline gelmesi olmasında tarafların menfaatinin bulunmadığı mahkememizce benimsenmiş olup, mahkememizce davacının şirketin temsilcisi olduğu ve tek yetkili müdürünün davacı olmasına rağmen, davada davalı şirket yanında diğer ortak …’nın da taraf olması sebebiyle de davacı şirkete kayyum atanması için verilen süre içerisinde dava açmamış ise de, esasen şirket ortaklarının davada taraf olması sebebiyle şirkete kayyum atanmasına tarafların menfaatinin bulunmadığı mahkememizce benimsenmiş ve davanın davalı yanca kabul edilmiş bulunması ve göz önünde bulundurularak davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ve tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için tasfiye memurunun atanmasına ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek sonuç ve kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılar aleyhine açtığı davanın KABULÜ ile, davalı …nun … sicil numarasıyla kayıtlı … Tic.Ltd.Şti.’nin haklı sebeple fesih ve TASFİYESİNE,
2-Şirketin ticaret siciline tescil ve kararın özetinin ticaret sicil gazetesinde İLANINA,
3- Tasfiye işlemlerinin yürütülmesi için, mali müşavir … ‘in tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
4-Tasfiye memuru için aylık 1500 TL ücret takdiri ile davacı tarafından 5 aylık 7500 TL tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra 2 hafta içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesine, tasfiye memurunun görevinin işbu ücretin depo edilmesinden sonra başladığının ilgili tasfiye memuruna BİLDİRİLMESİNE,
5-Tasfiye memuru ücretlerinin tasfiye memuru atanan şirketten tasfiye sırasında KARŞILANMASINA,
6-Kararın ticaret sicil müdürlüğünce TESCİL VE İLANINA,
7-Davacı vekili tarafından yapılan 3.336,70 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8- Peşin alınan 307,40 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla yatan 226,70 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-Yargılama giderinden kalan miktarın 6100 sayılı HMK 331/2 md. gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
22/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır