Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1024 E. 2020/586 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1024 Esas
KARAR NO : 2020/586
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … … Seyahat ve Turizm Limited Şirketi … plakalı midibüsünün Zorunlu Karayolu Taşımacılık Malî Sorumluluk Sigortası ile müvekkili nezdinde sigortalı olduğunu, 27.05.2013 tarihinde sigortalıya ait araç İle … plakalı aracın çarpışması sonucu ölümlü yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada yaralanarak %7,2 malul duruma gelen … …’ın tazminat talebi üzerine … ından rapor alındığını, müvekkili ile … … arasında 41.020,00-TL tazminat ödenmesi konusunda sulh ve ibra protokolü imzalandığını ve 12.04.2017 tarihinde ödemenin yapıldığını, daha sonra yapılan araştırmada olay tarihinde … plakalı aracın trafik sigortacısının davalı olduğu ve tazminattan da davalının sorumlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkili tarafından hataen ödeme yapıldığını, zira ödemenin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında olmadığını, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan taşımaların bu sigorta kapsamında olduğunu, il sınırları içindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında olmadığını; taşımanın … ile … arasında olup 54 kilometre olduğunu, sigorta sözleşmesi yapılmış ise de taşıma yapılan güzergâh 100 kilometre altında olduğundan sözleşmenin geçersiz olduğunu, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8 maddesine göre geçersiz bir sözleşme halinde Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortasına başvurulması gerektiğini, bu nedenle davalıya rücu yazısı gönderildiğini, talebin reddi üzerine …. İcra Müdürlüğünün 2017/… … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını ve itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibine itirazın kaldırılmasını ve takibin devamına izin verilmesini, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … … Seyahat ve Turizm Limited Şirketi adına kayıtlı … plakalı aracın müvekkili nezdinde … poliçe numarası ile 26.02.2013-26.02.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkilinin sorumluluğunun 250,000-TL ile sınırlı olduğunu; dava konusu kazanın Karayolları Taşıma Kanunu kapsamında yapılmış bir taşıma niteliğinde bulunması dolayısıyla kaza nedeniyle ortaya çıkan zararların öncelikli olarak Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile karşılanmasının zorunlu olduğunu; davacı tarafından 100 kilometre altında yapılan yolcu taşımacılığının Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlan ile teminat dışında bırakıldığı ileri sürülmüşse de kazanın nedeni olan taşımanın Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında olduğunu, Karayolu Taşıma Kanununun 17. maddesinde taşıyıcının sorumluluğunun düzenlendiğini, Karayolu Taşıma Kanununun 18. maddesinde meydana gelen zararın öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanacağının düzenlendiğini, şehir içi ve 100 kilometre altındaki taşıma faaliyetinin de Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında olduğunu, sigorta yaptırma yükümlülüğünün taşımayı bir ücret karşılığı yapmayı üstlenen kişiler için öngörüldüğünü, bu nedenle zararın öncelikli olarak davacı tarafından karşılanması gerektiğini; müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, … plakalı araç sürücüsünün dava konusu zararın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispatı gerektiğini, trafik kazası tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen kusur oranının kabul edilemeyeceğini, ceza dosyası kapsamında alınan raporun hukuk hâkimini bağlamayacağını, bu amaçla Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, dava dışı … …’ın emniyet kemerinin takılı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, kaza nedeniyle dava dışı … …’ın maluliyeti bulunup bulunmadığının Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi tarafından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği doğrultusunda incelenmesi gerektiğini, netice olarak kaza nedeniyle mahkemece tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde lisanslı sigorta aktüerleri tarafından TRH 2010 Ulusal Mortalite Tablosuna göre hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddi ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi isteminde bulunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen ….İcra Müdürlüğü’nün 2017/… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine toplam 42.060,95 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 20/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“Nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, tarafımıza tevdi edilen dava dosyasına ibraz edilen belgeler üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde,
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun kaza tarihi olan 27.05.2013’teki yürürlükteki 18. maddesinde, taşımacının yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için kanundan doğan sorumluluğunu sigorta ettirmek zorunda olduğunun ve 19. maddesinde ise meydana gelen zararın öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanacağının düzenlendiği,
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası ile karşılanamayan zararlar için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına müracaat edileceğinin öngörüldüğü ve ancak akdedilen poliçe kapsamında karşılanamayan bir zararın söz konusu olmadığı,
Davacı … Sigorta’nın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesinde öngörülen 225.000-TL’lik teminat bedeli içinde kalan bir ödeme yapmış olduğu ve bu ödeme nedeniyle, davalı …’ya başvuramayacağı görüş ve kanaatine varılmıştır. Saygılarımızla arz ederiz.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Bilirkişiler … ve … 06/04/2020 tarihli ek raporlarında;
Nihai takdir Sayın Mahkmeye ait olmak üzere, tarafımıza tevdi edilen dava dosyasına ibraz edilen belgeler üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacının Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası çerçevesinde tazminattan sorumlu olduğu ve rücu hakkı olmadığı kanaatine varılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Dava; davacı … şirketinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Malî Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalı … … Seyahat ve Turizm Limited Şirketi’ne ait … plakalı midibüsün 27/05/2013 tarihinde karıştığı kaza nedeniyle malul kalan … …’a yapılan tazminat ödemesinin, taşımanın karayolu taşıması olmaması nedeniyle taraflarınca düzenlenen Zorunlu Karayolu Taşımacılık Malî Sorumluluk Sigortası poliçesi geçersiz olduğundan bahisle sehven ödendiği, tazminatın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi kapsamında ödenmesi gerektiği gerekçesiyle … plakalı midibüsün trafik sigortacısı davalı sigortadan ödenen tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda; davaya konu tazminat ödemesine neden olan kazanın davacı ve davalı … şirketlerinin sigortalısı … … Seyahat ve Turizm Limited Şirketi’ne ait … plakalı midibüsün öğrenci taşıması sırasında 27/05/2013 tarihinde meydana geldiği, davacı … şirketinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası poliçesine istinaden sorumlu olabilmesi için ilgili genel şartların sigortanın konusu başlıklı A.1. maddesi uyarınca taşıma işinin şehirlerarası taşıma olması zorunluluğunun bulunmadığı, nitekim Karayolu Taşıma Kanunu’nun 2/4. maddesindeki düzenlemenin il sınırları içindeki taşımalar ile 100 km’ye kadar olan taşımaların düzenlenmesinin valilikler ve belediyelere bırakılmasına ilişkin olduğu, bu suretle yapılacak taşımaların Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında olmadığına dair anılı 2/4. maddede açıklık olmadığı, il sınırları içindeki taşımalar ile şehirlerarası 100 km’ye kadar olan taşımaların Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamı dışında olduğu Hazine Müsteşarlığının 2010/8 sayılı genelgesi ile düzenlenmiş olmakla, taşımanın şehirlerarası taşıma olması ve 100 km ve üzeri taşıma olması zorunluğunun davacı yanın iddia ettiği üzere Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası için değil, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası için geçerli olduğu, okul servisi taşıması da ücret mukabilinde yapılan ticari bir taşıma olmakla davacı vekilinin zarar gören yolcunun biletli yolcu olmaması nedeniyle davacı sigortaca düzenlenen poliçe nedeniyle sorumlu olmadıklarına ilişkin iddiasına mahkememizce itibar edilmediği, benzer olaya ilişkin mahkememizce emsal alınan … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2019/12 Esas, 2019/28 Karar sayılı 27/09/2019 tarihli emsal ilamındaki:
“Taraflar arasındaki esas uyuşmazlık zararın, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası poliçesi kapsamında kalıp kalmadığı giderek zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı … şirketinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin eder.”
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanunun 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Anılan Kanunun 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır. (Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/20012 E. 2019/394 K.)
İşbu yasal düzenmeler doğrultusunda uyuşmazlık değerlendirildiğinde, taşıma işinin zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında kalabilmesi için ticari nitelikte olmasının yeterli olduğu, taşımanın şehirlerarası olması zorunluluğunun bulunmadığı, kaza tarihindeki kanun, genel şartlar, yönetmelik ve genelgeden oluşan konuya ilişkin mevzuat hükümlerinde öğrenci servis taşımacılığı da dahil olmak üzere ticari nitelikteki şehiriçi yolcu taşımalarının teminat kapsamı dışında kaldığına dair harhangi bir hüküm bulunmadığı, ezcümle, TTK.’nun 3. maddesi uyarınca bütün iş ve işlemleri ticari nitelikte olan dava dışı sigortalı araç işleteninin öğrenci servis taşımacılık işinin, zorunlu taşımacılık sigortası kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.(Ticari nitelikteki şehir içi yolcu taşımacılığının zorunlu taşımacılık sigortası kapsamında olduğuna dair; Yüksek Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/20012 E. 2019/394 K.; aynı daire 2017/937 E. 2017/4660 K.; aynı daire 2016/933E. 2018/11173K sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları)” şeklindeki gerekçeden anlaşıldığı üzere, davacı sigortanın davalı sigortaya Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’na istinaden rücu edemeyeceği, davacı … şirketinin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Malî Sorumluluk Sigortası nedeniyle zarar görene tazminat ödemekle yükümlü olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla açıklanan nedenlerle davanın reddine, takibin kötü niyetle başlatıldığı hususu davalı yanca ispatlanamadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 508,00 TL peşin harçtan 54,40-TL’in mahsubu ile fazla yatan 453,60 TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 6.267,92 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2020…

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza