Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1007 E. 2020/287 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1007 Esas
KARAR NO : 2020/287

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2018
KARAR TARİHİ : 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesaba dayalı müvekkilin alacağının tahsili için takibe vaki davalının haksız itirazını iptalini, takibin devamını ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması talep ve dava etmiştir.
Davalı yana usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden 21.856,36 TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir bilirkişi …marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 03/06/2019 bilirkişi kök raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi anılı kök raporunda özetle;
“Davacı tarafından ibrazı ile incelenen ve VUK md. 182 uyarınca tutulması gereken 2018 yılı ticari defterlerini e defter uygulamasına göre tutulduğu ve e defter beratlarının usule uygun olarak süresinde alındığı, envanter defterlerin de usulüne uygun olarak süresinde tasdikinin yaptırıldığı davacı ticari defter ve muavin kayıtlarının birbirini doğruladığı, yasa ve mevzuata uygun olarak tutulan davacı defterleri lehe delil olarak değerlendirilebileceği mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2018 yılı öncesinde başladığı ve 2018 yılı içinde de devam ettiği, davacı tarafından davalıya kağıt ve kağıt ürünlerinin satışı yapıldığı, kağıt ve kağıt ürünlerine ilişkin satışa konu mallar için davacı tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalar ve davalı şirketten kredi kartı üzerinden yapılan tahsilatların davacının ticari defterlerinde, davalının davacı nezdindeki 120 Alıcılar ana hesap altında 120.34.0286 nolu alt hesap üzerinden kayıt ve izlendiği tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki 2018 yılı öncesinden süre gelen ve 2018 yılında devam eden ticari ilişki ile ilgili olarak tarafların işbu ticari ilişkilerin kayıt ve izlendiği 120.34.0286 nolu cari hesap üzerinden kayıt ve izlenen ve yukarıda verilen hesap ekstresine göre, 2018 yılı içinde davacı tarafından davalı şirkete en son mal satışının 13.03.2018 tarihindeki 9.991,3 TL olduğu ve bu tarih itibariyle davacı cari hesap alacağı 42.856,36 TL olduğu, bu tarihten sonra davalı mal satışı olmadığı ancak davalı yandan kredi kartı üzerinden toplamda 21.000,00 TL tahsilat yapıldığı ve cari hesap bakiyesinin 12.07.2018 tarihi itibariyle 21.856,36 TL’na düştüğü, davalıdan başka bir tahsilat olmadığı, davacı davalıdan cari hesaptan kaynaklanan 21.856,36 TL’lik alacağını tahsil içi; borçlu aleyhine İst. … İcra Müd.’nün … esas sayılı dosyasında 20.09.2018 tarihli ilamsız icra başlattığı, davalı borçlunun takibe itirazı ile huzurdaki işbu dava ikame edilmiştir.
Takip 20.09.2018 tarihi itibariyle takipte talep edilen 21.856,36 TL’nin takip borçlusu tarafından ödenmediği, takip sonrasında da cari hesap bakiyesinin tamamı 30.09.2018 tarihinde, 128. Şipheli alacaklar hesabına aktarıldığı, davacı alacağını 128. Şipheli alacaklar hesabında kayıt ve izlediği tespiti yapılmıştır.
Mahkemeniz inceleme kararında davalı şirketin de ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması ve ticari defterlerin 22.04.2019 günü saat 14.30’da hazır edilmesine karar verildiği ve işbu inceleme kararının davalı şirkete ihtar edilmesi kararı gereğince, davalı şirkete müzekkere yazıldığı, mahkeme ara kararı davalı şirkete 03.04.2019 günü tebliğ edildiği, ancak inceleme gününde davalı veya vekilinin hazır olmadığı, ticari defterlerin de bilirkişi incelemesine ibraz edilmediğinden bu yönde defter incelemesi yapılamamıştır.
BK. 117 md. Hükmüne göre, borçlunun takip öncesi temerrüdü oluşmadığı, davalı/borçlu 20.09.2018 takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü ile tarafların tacir olması nedeniyle de temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 mad. Uygun olarak %19.50 ve değişen oranlarda ticari avans faiz talep edilebileceği mütaala edilmiştir.
Davacı şirket de, icra takibinde, takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmadığı, takipten itibaren fiili ödeme tarihine kadar %19.50 ticari avans faiz talebinin yerinde olduğu, davalının faize yönelik itirazının da yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce davalı şirket defterlerin sunulması halinde bilirkişi tarafından incelenmek, ayrıca davacı tarafça dosyaya sunulan fatura ve irsaliyelerin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespit edilerek cari hesap alacağının hangi faturalardan doğduğunun tespit edilmesi ve mal teslim olgusunun irsaliyeler kapsamında irdelenmesi ve rapora itiraz sunulması halinde itirazların da incelenmesi suretiyle ek rapor düzenlenerek konuya ilişkin 18/10/2019 tarihli ek rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişi anılı ek raporunda özetle;
Davalı şirkete TK 35 maddesine uygun olarak yapılan tebliğe rağmen, inceleme gününde ticari defter kayıt ve belgelerini hazın etmediği gibi, ticari defterlerin ilgili sayfalarının HMK’nun 219 maddesine uygun örneklerinin de dosyaya ibraz edilmediğinden, davalı şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişkiye dair borç/alacak kayıtlarına yönelik davalı ticari defterlerinden tespit yapılamamıştır. İşbu husus Mahkemeniz takdirlerindedir.
Kök raporda da özetlendiği üzere; davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul … İrca Müd.’nün…esas sayılı dosyasında 20/09/2018 tarihli ilamsız icra takibinde;
Takip 20/09/2018 tarihi itibariyle; davacı ticari defter kayıtlarına göre, davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklanan 21.856,36 TL asıl alacaklı olduğu, davalının 20/09/2018 takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davacı, davalıdan olan 21.856,36 TL asıl alacak için takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine uygun olarak %19.50 ve değişen oranlarda ticari avans faiz talebinin yerinde olduğu” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Dava; taraflar arasında açık hesaptan kaynaklı davacı alacağına istinaden girişilen icra takibine itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın açık hesaba dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirketin ticari defterlerin ibrazı için mahkememizce çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2018 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır.
İncelenen davacı ticari defter ve kayıtları ile celp edilen vergi kayıtları ve tüm dosya kapsamında sunulmuş belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde tespit edildiği üzere, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında 2018 yılına 48.796,35 TL davalı borç bakiyesinin devrettiği, taraflar arasındaki tüm ticari ilişki kapsamında davalı tarafça toplam 150.200,00 TL tutarında davacı yana ödeme yapıldığı, davalı tarafça yapılan ödemelerin TBK’nun 102. maddesi uyarınca öncelikle 2018 yılına devreden bakiye için yapıldığı mahkememizce kabul edilmekle yapılan ödemelerin 101.403,65 TL’lik kısmının 2018 yılı içinde doğan borca ilişkin olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin celp edilen vergi beyannamelerinde 2018 yılı için KDV dahil 124.370,82 TL tutarında BA formu ile beyanda bulunduğunun anlaşıldığı, iş bu vergi kayıtlarının davalı yanın davacı yandan faturalara konu mal/hizmet aldığına dair karine olduğu, davalı yanca karinenin aksini ispat eder herhangi bir hususun ileri sürülmediği, nitekim dosya kapsamında teslim alan imzalı sevk irsaliyeleri bulunmakla bunların da fatura konusu mal/hizmetin verildiği hususunu ispatladığı, taraflar arasındaki açık hesap ilişkisi kapsamında 2018 hesap dönemi içinde davalı tarafça yapılan 101.403,65 TL’lik ödemenin, davalı vergi beyannamesinde bildirilen toplam bedeli 124.370,82 TL olan faturalardan mahsubu neticesinde 22.967,17 TL’nin davalı yanca ödenmediği hususunun tespit edildiği, ancak davacı talebinin 21.856,36 olması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi uyarınca icra takibi ve dava dilekçesinde talep edilen tutarın hükme esas alınmasının gerektiği, neticeten davacı yanın alacağının varlığını teslim alan imzalı irsaliyeler, davalının vergi kayıtları ve yapılan kısmi ödemeler uyarınca ispat ettiği anlaşılmakla davanın kabulüne, takibe konu alacak ödenmemiş fatura bedellerinden doğan açık hesap farkına dayalı yani likit olmakla takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair açıklanan gerekçelerle aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 21.856,36 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
Alacağın % 20’si oranına isabet eden 4.371,27 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.493 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 263,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.229,02 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 263,98 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 299,88 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 994,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza