Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/999 E. 2018/715 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/999 Esas
KARAR NO : 2018/715

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2016
KARAR TARİHİ : 11/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil şirket ile davalı şirketin 24/11/2015 tarihinde 7.000,00TL sermaye bedeli ile … Tic AŞ yi kurduklarını, davalı şirketin tarım kredi koop nin teşekkülü olup, esas sözleşme ve ortaklık sözleşmelerinde görüleceği üzere Tarım Kredi Koop kuru kayısı alımını kurulmuş olan … AŞ adına kendi üyeleri başta olmak üzere çiftçiden satın alacak olup %2 kar ile Kayeks AŞ ye fatura edeceği, … AŞ’de Tarım Koop den satın almış olduğu ürünlerin satış ve pazarlamasını yapacağını, bu doğrultuda çalışmalar yapıldığını, davalı yan ile ortaklık sebebiyle bu zamana kadar hiç bir adli mercii de başvuruda bulunmayan müvekkil şirket için davalı ortak tarafından bilerek ve isteyerek kasten zarara uğratılmasına ve bu zararlardan kendilerinin de en çok zarar görmesine katlanılmasının mümkün olmadığı, … AŞ nin faaliyetlerine zarar vermesi nedeniyle müvekkil şirketn uğramış olduğu maddi zarar nedeniyle 15.000TL, davalının yapmış olduğu kötü niyetli işlemler ve kurulmuş olan … AŞ nin faaliyetlerine zarar vermesi nedeniyle müvekkil şirketin mahrum kalmış olduğu kazanç dolayısıyla 15000TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil ile davacı … ın 10/11/2015 tarihli ortaklık sözleşmesi ile ortaklığı olduğunu, davacı … AŞ nin yönetim kurulunun tasfiyeye ilişkin aldığı karardan doğan zararını talep etmesinin hukuken mümkün olmadığını, şirket kuruluşunda Tareks 962.500TL, … ise 787.500TL peşin olmak üzere toplam 1.750,00TL ödenmek suretiyle şirketi kurduklarını, kayısı alımı ve satımını gerçekleştirmek üzere kurulan … AŞ nin 30/11/2015 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde kuruluşu tescil ve ilan edilmesine rağmen şirketin tasfiyesine ilişkin olarak üç ay boyunca herhargi bir ürün bağlantısı, alımı veya satımı gerçekleştirilememiş olduğundan ve ileriye dönük olarak buna ilişkin olarak Kayeks in sermaye yapısı ile Doğanaz ın onmilyonlarca TL zararı olduğu iddiası ciddiyetten uzak olduğunu, bu nedenlerle hukuksal gerçekliği ve yasal dayanağı bulunmayan davanın öncelikle usulü itirazlarımız dikkate alınarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından davacı ve davalı şirketin birlikte kurmuş oldukları … Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin esas sözleşmesi, ortaklık sözleşmesi, İTO kayıtları, yönetim kurulu kararları, stratejik planlama rapor suresinin ibraz edildiği görülmüştür.
… 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosyanın mahkemenize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabından tarafların ortağı olduğu … Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin merkezinin …’de bulunduğu görülmüştür.
HMK 14/2 maddesi; “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağın veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişiliğin merkezinin bulunduğu er mahkemesi kesin yetkilidir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut dava dosyasında her iki taraflar merkezi İstanbul’da olan Kayeks şirketinin ortaklarıdır. Davacı, diğer ortak davalının … şirketindeki kasıtlı ve kötü niyetli faaliyetleri sebebiyle uğradığı zararları talep etmektedir. Bu durumda HMK 14/2 maddesi gereğince ortak oldukları … Şirketinin merkezinin bulunduğu Mahkememizin kesin yetkili olduğu saptanmıştır.
Dava; taraflar arasında imzalanan 10/11/2015 tarihli Ortaklık Sözleşmesi gereğince … Gıda San. Ve Tic. A.Ş. ‘nin kurulduğu, şirketin %45 hissesinin davacıya, %55 hissesinin davalıya ait olduğu, 5 kişilik yönetim kurulu üyesinin ikisinin davacı , üçünün davalı şirket tarafından atandığı, şirketin amacının şirket esas sözleşmesi ve taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesine göre Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yetişen ve dünyanın herhangi bir bölgesinde yetişmeyen /yetişip de aynı kalitede olmayan stratejik öneme sahip kayısı/kuru kayısı vs. tarım değerlerinin dünya pazarındaki fiyatlandırmasının sağlanması, piyasadaki fiyat istikrarının oluşturulması, pazarda söz sahibi olunması hususları olduğu, bu doğrultuda tarafların … A.Ş faaliyetlerine hemen başladığı, kuru meyve pazarında pazar payı olan “…” ve “…” isimli markaları satın alarak TPE tescili ve ilan edildiği, ortaklık sözleşmesi ve şirket esas sözleşmesine göre Tarım Kredi Kooperatifinden kuru kayısı alımının … A.Ş. adına kooperatif üyeleri başta olmak üzere çiftçiden satın alınıp %2 kar ile … A.Ş’ye fatura edileceğini, … A.Ş’ nin de kooperatiften aldığı ürünlerin satış ve pazarlamasını yapacağı, bunun için görüşmeler yapıldığı ancak … A.Ş ‘nin 21/02/2016 tarihli 7 nolu toplantısında … A.Ş’nin tasfiye edilmesine dair karar alındığı, davacı yönetim kurulu üyelerinin bu karar şerh koydukları, bu sebeple tasfiye işlemlerine başlanamadığı, ancak davalı şirket yönetim kurulu üyelerinin tek başına aldıkları bu karar sebebi ile Kayeks şirketinin zarara uğradığı, dolayısıyla davacı şirketin de zarara uğradığı iddia edilerek, davalının yapmış olduğu kötü niyetli işlemler ve kurulmuş olan … A.Ş’nin faaliyetlerine zarar vermesi nedeniyle davacının uğramış olduğu zarar ve mahrum kaldığı kazancın davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Anılı tespit kapsamında taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında imzalanan ortaklık sözleşmesi kapsamında yeni kurulan … şirketinin tasfiye kararından dolayı davacının talep edilebilir herhangi bir zararının doğup doğmadığı, davalıdan talep etme hakkı olması halinde uğradığı zarar miktarı ve kar kaybının ne kadar olduğu noktalarında toplanmaktadır. Huzurdaki davada davanın ve uyuşmazlık noktalarının tespitine müteakip yapılan değerlendirme sonucunda; taraflar arasındaki ortaklık kapsamında kurulmuş olan … şirketinin tasfiye edilmesine ilişkin yönetim kurulunca karar alındığı ancak davacı şirket tarafından atanmış yönetim kurulu üyelerinin işbu karara muhalif kaldıkları ve tasfiye işlemlerine başlanılamadığı, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin ve bu ilişki kapsamında kurulmuş olan … şirketinin dava tarihi itibari ile halen faal olduğu, davacının sorumluluk davası açma hakkını saklı tutarak işbu davasını ikame ettiği ve tazminat isteminde bulunduğu, bu hali ile tasfiye sonuçlanıp kar ve zarar durumu belirginleşmeden davacının alacak talep etmesinin mümkün olmadığı, bu nedenlerle dava ve talep tarihi itibariyle alacağın henüz muaccel olmadığı, tasfiye tamamlanmadan açılan davanın erken/ zamansız açılan dava olması nedeniyle davanın usulden reddine, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 23/05/2012 tarih, 2012/3990 Esas, 2012/8721 Karar sayılı ilamı kapsamında belirtildiği üzere erken açılan davanın reddi halinde davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiği anlaşılmakla; dava tarihi itibari ile alacak muaccel hale gelmediğinden erken açılan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Dava tarihi itibari ile alacak muaccel hale gelmediğinden erken açılan davanın usulden reddine,
2-Alınan 512,33-TL peşin harçtan, alınması gereken 35,90TL harcın mahsubu ile artan 476,43TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı şirket kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 3.600-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama masraflarının üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
6- Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliğine, masrafın talep eden tarafça karşılanmasına,
Dair, davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/07/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza