Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/982 E. 2021/409 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/982 Esas
KARAR NO : 2021/409
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı nezdinde bulunan alacaklarının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, Takibin borçluya tebliği üzerine icra takibine itiraz edildiğini, Müvekkili şirket ile davalı arasında 01.01.2016-31.12.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 625,00 TL + KDV aylık abone ücreti karşılığında … ilçesi, 96 lokasyon kodlu … Caddesi yol üstü otopark alanı kms … İstanbul adresinde kain … tasarrufunda bulunduğunu, … tarafından işletilen otoparkın üç araç parklanmaya bırakılması amacıyla 01.01.2016 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkili şirket tarafından sözleşme konusu otopark süresi boyunca davalı şirketin kullanımına bırakılmasına rağmen hizmet bedellerinin davalı şirket tarafından müvekkiline ödenmediğini beyanla … İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, borçlu aleyhine %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yetkililerinin davacı taraf ile imza ettiği herhangi bir sözleşme bulunmadığını, sözleşme kapsamında verilen bir hizmet bulunmadığını ve buna ilişkin bir delil de dosyaya ibraz edilmediğini, davacının iddia ettiği hizmeti verdiğini ispatlamadığını, müvekkiline ait herhangi bir araç dahi yokken; park ücreti talep edilmesinin mümkün olmadığını, … Tic. A.Ş’ nin Hastane ve tıp merkezlerinden park ücreti talebinin hukuki bir dayanağı olmadığını, söz konusu sözleşmenin imzalanmış olması ihtimalinde bile sağlık hizmeti sunan yerlerden böyle bir bedelin talep edilemeyeceğini, kamuoyuna sıkça yansıdığı üzere … gibi kamuya ait kurumların zaten kamunun kullanımına özgülenmiş alanlardan ücret almak sureti ile bu alanları otopark olarak işletmesinin bir çok yargı kararında hukuksuz bulunduğunu, bir hastane olarak faaliyet gösteren müvekkiline tedavi olmak üzere gelen hastalara otopark hizmetinin sağlanıyor olması idarenin kamu hizmeti görevi olduğundan bunun için verilen vergiler dışında bir ekstra ücret talebi hakkaniyet ve hukukla bağdaşmayan bir tutum olduğunu, …’ ın kamu hizmeti gören bir hastaneden dahi hastaların kullandığı park alanı için otopark ücreti talep etmesi sosyal devlet ilkesi ile çeliştiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 01.01.2016 – 31.12.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 600.-TL +KDV aylık abone ücreti karşılığında, … ilçesi, … yanı kms alanı … /İstanbul adresinde kain … tasarrufunda bulunup müvekkili tarafından işletilen otoparkın 3 aracın parklanmaya bırakılması amacıyla sözleşme imzalandığını, müvekkili tarafından sözleşme konusu otoparkın sözleşme süresi boyunca davalının kullanımına bırakılmmasına rağmen, hizmet bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için giriştikleri icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak gösterilen sözleşmedeki imzanın müvekkili şirketin imza yetkililerine ait olmadığını, sözleşme kapsamında verilen bir hizmetin bulunmamakta olup, buna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığını, … ATM 2017/ … esas sayılı dosyası ile huzurdaki davanının birbirleriyle bağlantılı olduğunu, bu sebeple birleştirilme kararı verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN , TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Davalar; davacı tarafça yapılan takibe davalı tarafın yaptığı itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
Tarafların delilleri ve icra dosyaları celbedilerek davacının alacağı olup olmadığı ve varsa miktarının hesaplanması amacıyla bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 18.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“..
Davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu,
Davalı tarafın defterlerini sunmadığı,
Davalının taraflar arasında yapılmış olan sözleşmenin şirketin yetkilileri tarafından imzalanmadığı ve dolayısıyla arada bir sözleşme olmadığı iddiasının takdinin ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu, bunun yanı sıra dava dosyasında bulunan davalı tarafından kabul edilmeyen sözleşmeye ait damga vergisinin davacı tarafından vergi dairesine ödendiği, davalı tarafından da davacıya Ocak 2016 döneminde ödemiş olduğu,
Davacı ile davalı arasında 2014 ve 2015 yıllarında benzer ticari ilişkinin olduğu, bu yıllarda davacı tarafından düzenlenen faturaların tamamının davalı tarafından ödenmiş olduğu,
Davacı taraf ticari defterlerinin tam olduğu ve kayıtların usulüne uygun tutulduğu ve kayıtlara göre davalıdan 8.850,17 TL alacağının bulunduğu,
Davalıya ait ticari defterlerin incelenmediği, zaten kanıt olarak da ileri sürülmediği,
Davalının aktifine kayıtlı bir araç olmadığı, davacının 3 araçlık otopark hizmetini kime verdiğinin anlaşılamadığı, sözleşme ve faturalarda bir plakanın yazılı olmadığı, davacının gerçekten böyle bir hizmet verip vermediğinin anlaşılamadığı, verdiyse hangi plakalı araca verdiğinin bilinmediği dolayısıyla davalıya otopark hizmeti verdiğine ilişkin dosyaya sunulu bir bilgi, tespit veya kanıtın bulunmadığı,
Davacının kamuya ait bir yerin başkalarına otopark kullanımı için verip veremeyeceğinin, hastaların park etmesi halinde bundan davalının sorumlu olup olmayacağının değerlendirilmesinin yine mahkemeye ait olacağı ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce, birleşen dosya ile birlikte yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 02.09.2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;
“..
Davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu,
Davalı tarafın defterlerini sunmadığı,
Davalının taraflar arasında yapılmış olan sözleşmenin şirketin yetkilileri tarafından imzalanmadığı ve dolayısıyla arada bir sözleşme olmadığı iddiasının takdirinin ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu, bunun yanı sıra dava dosyasında bulunan davalı tarafından kabul edilmeyen sözleşmeye ait damga vergisinin davacı tarafından vergi dairesine ödendiği, davalı tarafından da Ocak 2016 döneminde damga vergisini ödemiş olduğu,
Birleşen dava davalısı … AŞnin taraflar arasında yapılmış olan sözleşmenin şirketin yetkilileri tarafından imzalanmadığı ve dolayısıyla arada bir sözleşme olmadığı iddiasının takdirinin ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu,
Davacı ile davalı … Tic. AŞ. Ve birleşen dava davalısı … AŞ arasında 2014 ve 2015 yıllarında benzer ticari ilişkinin olduğu, bu yıllarda davacı tarafından düzenlenen faturaların tamamının davalı tarafından ödenmiş olduğu,
Davacı taraf ticari defterlerinin tam olduğu ve kayıtların usulüne uygun tutulduğu ve kayıtlara göre davalı … Tic. AŞ. ‘den 8.850,17 TL ve birleşen dava davalısı … AŞ’den 8.564,26 TL alacağının bulunduğu,
Davalıya ve birleşen davanın davalısı … AŞ’ye ait ticari defterlerinin incelenmediği, zaten kanıt olarak da ileri sürülmediği,
Davalı ve birleşen davanın davalısının aktifine kayıtlı bir araç olmadığı, davacının 3 araçlık otopark hizmetini kime verdiğinin anlaşılamadığı, sözleşme ve faturalardaki bir plakanın yazılı olmadığı, davacının gerçekten böyle bir hizmet verip vermediğinin anlaşılamadığı, verdiyse hangi plakalı araca verdiğinin bilinmediği dolayısıyla davalıya ve birleşen davanın davalısına otopark hizmeti verdiğine ilişkin dosyaya sunulu bir bilgi , tespit veya kanıtın bulunmadığı,
Davacının kamuya ait bir yerin başkalarına otopark kullanımı için verip veremeyeceğinin hastaların park etmesi halinde bundan davalının sorumlu olup olmayacağının değerlendirmesinin mahkemeye ait olacağı ” şeklinde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Toplanan delillerin, sunulan raporların ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi sonucunda, davalı taraf her ne kadar sözleşmenin davalı şirket yetkililerince akdedilmediğini belirtmiş ise de anılı sözleşmelerin damga vergisinin davalı tarafça ödendiği ve bu nedenle taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığı yönündeki beyana itibar edilemeyeceği, ancak davalının aktifine kayıtlı herhangi bir araç olmadığı da göz önüne alındığında taraflar arasında kurulan sözleşme uyarınca davacı tarafın edimlerini yerine getirdiği, otoparkı davalıya teslim ettiği ve davalının kullanımına bıraktığı hususlarının davacı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla asıl ve birleşen davanın reddine, davacının takipte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
-Asıl ve Birleşen davanın REDDİNE,
Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Asıl davada; davacı tarafça peşin yatırılan 106,89 TL harçtan, 59,30 TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 47,59 TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Birleşen davada; davacı tarafça peşin yatırılan 103,44 TL harçtan, 59,30 TL karar-ilam harcının mahsubu ile bakiye 44,14 TL harcın talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Dava ret ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl davada; Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Birleşen davada; Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır