Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/973 E. 2020/527 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/973
KARAR NO : 2020/527
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2017
KARAR TARİHİ : 22/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Tasfiye Halindeki… Tic. Ltd. Şirketi’nin ortağı olduğunu, müdürlük görevi sona erdiği 17.10.2007 tarihinden itibaren de İzmir’de ikamet ettiğini, uzun yıllar boyunca bir kar payı alamadığını, babalarına ait olan bu şirket, babalarının vefat tarihinden itibaren fiilen, 29.07.2009 yılından itibaren de resmen davalı … tarafından yönetildiğini, davalıya çekilen ihtarnameye karşı davalı …’ın cevap verdiği ihtarnamede, davalı şirketi yönettiğini kabul ettiğini, müvekkili tarafından açılan ecrimisil konulu davada davalının verdiği cevap dilekçesinde ; müvekkilinin yönetimle bir ilgisi bulunulmadığının beyan edildiğini, … ATM dosyasında davalı …’ın usulsüzlükler yaptığını ve bu şekilde şirketi zarara ugrattığını sermayesinin tamamını kaybettiğinin görüldüğünü ve şirketin tasfiyesine karar verildiğini, aynı dosyada tasfiye memuru olan diğer davalı …’nın kendi açıklamalarına göre, şirketin vergi borcunu 200.000,00-TL arttırdığını, ayrıca tasfiye memuru-davalı …, kendi beyanında, yönettiği şirkete idari para cezaları kesildiğini, bu rakamı kendisi 17.000,00-TL olarak açıklamış iken gerçekte 39.000,00-TL ceza kesildiği , bu cezaların da ihmal sonucu gerçekleştiğinin tespit edildiğini, Türk Ticaret Kanunu gereği görevi şirketi derhal tasfiye etmek olan davalı …’nın görevde kaldığı 1 yıl 8 ay boyunca bu görevini icra edeceği ve şirketi tasfiye edeceği yerde diğer davalının etkisiyle ve büyük kazanç kapısı olan … ’ın işletmesini devam edebilmek amacıyla şirketi, borçların katlanmasına sebebiyet vererek zarara uğrattıklarını beyanla 500.000,00-TL zarardan şimdilik üzere 50.000,00-TL zararın, haksız fiil kabul edilmesi gereken her bir zararı meydana getirdikleri tarihten itibaren şirkete ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili …’nın … Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/… E. sayılı dosya da Tasfiye Memurluğu görevini ihmal ve kötüye kullanmadığına karar verilmiş olup itiraz ları ise … Anadolu Bölge Adliye Mah. … Hukuk Dairesi nin 2017/… Esas ve 2017/… Kararı ile reddedildiğini, müvekkilinin görevinin 22/12/2016 tarihinde bittiğini, müvekkilinin yasal ödeneğinden başka bir faaliyetten bir gelir elde etmediğini, müvekkilimin tasfiye memurluk görevini layıkıyla yerine getirdiğinin mahkeme kararı ile onaylandığını, davacının müvekkili … aleyhine Savcılığa yaptığı şikayet … Cumhuriyet Başsavcılığı … Bürosu 2017/… Srş.No ve 2017/… Karar numaralı takipsizlik kararı ile sonuçlandığını, müvekkiline iftira atıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin haksız fiil nedenine dayalı olduğu, davalının fiili öğrendiği ve fiilin gerçekleştiği andan itibaren dava zamanaşımının dolduğu, davacının daha önceden de davalı aleyhinde dava konusu olaylar nedeniyle savcılığa yaptığı şikayetin … Cumhuriyet Başsavcılığı… Soruşturma Bürosu 2017/… Soruşturma ve 2017/… Karar numaralı kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlandığı, halihazırdaki dava ile aynı nedenlere dayanan … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2015/… E. ve 2016/… K. sayılı 22.12.2016 tarihli ek karar tarihli davanın reddedildiği, istinaf taleplerinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 2017/… E. ve 2017/… K. sayılı kararı ile reddedildiği, şirketin hesaplarının sorgulama yerinin genel kurul toplantıları olduğu, davacının şirkete başvurup hesapları kontrol etmediği dolayısıyla davasının dinlenemez olduğu, anılan nedenlerle davanın reddedilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklet ilmesi ne karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
… İcra Dairesi’nin 2016/… Esas sayılı takip dosyasında takip talebinde özetle; alacaklı … ‘ın borçlu …’tan 200.230,14-TL alacağın tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
…. İcra Dairesi’nin 2016/… Esas sayılı takip dosyasında takip talebinde özetle; alacaklı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin, borçlu … Tic. Ltd. Şti”nden 36.546,13-TL alacağın tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
…. İcra Dairesi’nin 2016/… Esas sayılı takip dosyasında takip talebinde özetle; alacaklı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin, borçlu … San. ve Tic. Ltd. Şti.’den 29.856,84-TL alacağın tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/… Esas ve 2016/… Karar sayılı dosyasının (Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/… Esas ve 2011/… Karar) incelenmesinde; Davacı … ile … ‘ın … San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine “şirket feshi ve tasfiyesi”ne ilişkin dava açtığı, 14.12.2011 tarihinde asıl davanın kabulüne, … San. ve Tic. Ltd. Şti. (…)’nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak … ‘un seçilmesine, kayyım tayini talebinin mevcut delil durumu ve şirketin yönetim organları dikkate alınarak reddine ve karşı davanın reddine karar verildiği, 04.12.2014 tarihinde verilen ek karar ile; Tasfiye Memuru … ‘un görevden çekilme talebinin kabulüne, yerine aynı kararda belirtilen koşullarda mali müşavir …’nın seçilmesine karar verildiği, ilgili dosyanın yargılamanın iadesi talebiyle yeniden ele alındığı; 07.04.2016 tarihinde yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verildiği, 22.12.2016 tarihinde verilen ek karar ile; … Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne (…) daha önce atanan Tasfiye Memuru …’nın “…davacı tarafın tasfiye memuru hakkında çok sayıda şikayette bulunduğunu belirterek, işlerin huzurlu ve karşılıklı güven ilişkisi içerisinde sürdürülebilmesi bakımından…” görevden alınmasına, yerine mali müşavir … ‘ın atanmasına karar verildiği, kararın … Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2017/… Esas ve 2017/… Karar sayılı ilamı ile davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 22/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
” SGK tarafından kesilen idari paıa cezalarının gecikme zammı ile hesaplanan toplam 64.632,10-TL’sinden …’ın, bu toplamın 19.371,49-TL’lik kısmından …’nın … ile şirkete karşı müteselsilen sorumlu tutulması ve tazminatın şirkete ödenmesi,
-Diğer idari para cezalarının hesaplanan toplam 7.182,75-TL’sinden …’ın bu toplamın 2.000,00-TL’lik kısmından …’nın … ile şirkete karşı müteselsilen sorumlu tutulması ve tazminatın şirkete ödenmesi,
-Müdürün şirkete borçlandığına dair iddiaların şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesi, bankalardan şirket ile davalı arasında yapılan işlemler sonucu hesapların aktif ve pasiflerinde oluşan değişimlere ilişkin ayrıntılı bilgilerin ve şirketin hesaplarından yapılan takas provizyon işlemlerinin açıklamalarının/dayanaklarının celbi ile işlemlerin tekrar değerlendirilmesi gerektiği,
Mali yönden değerlendirme yapılabilmesi için şikayete konu hususlar hakkında, ilgili dönemler itibariyle denetim prosedürlerinin uygulanması gerektiği” şeklinde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dosya kapsamına alınan 23/12/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle;
“… Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün 04.12.2017 tarihli yazısında 22.11.2017 tarihi itibariyle düzenlenen borç hesap kartında işaret edilen para cezalarından; davalı … ‘ın toplam 6.250,00 TLnin tamamından, davalı …’nın ise bu toplamın 5.250,00 TLlik kısmından diğer davalı davalı ile müteselsilen sorumlu tutulması ve tazminatın şirkete ödenmesi gerektiği” şekilnde mütaalada bulundukları görülmüştür.
Dava; Davalı şirket müdürü ile diğer davalı tasfiye memurunun sorumluluğuna ilişkin tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı yanca; davacının dava dışı Tasfiye Halindeki … San. ve Tic. Ltd. Şirketi’nin ortağı olduğunu, söz konusu şirketin fiilen 29.07.2009 tarihinden itibaren davalı … tarafından yönetildiğini, ilgili davalının … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen dava dosyasında şirketin yönetimi sırasında usulsüzlükler yaptığını ve bu şekilde şirketi zarara uğrattığını, bu sebeple şirketin sermayesinin tamamını kaybettiği ve şirketin tasfiyesine karar verildiğini, şirketin tasfiye memuru olan diğer davalı …’nın ise; şirketin vergi borcunu 200.000,00-TL arttırdığını, ayrıca tasfiye memuru davalı …’nın görevi sırasında ve ihmali sonucunda dava dışı şirkete idari para cezaları kesildiğini, Türk Ticaret Kanunu gereği görevi şirketi derhal tasfiye etmek olan davalı …’nın görevde kaldığı 1 yıl 8 ay boyunca bu görevini icra edeceği ve şirketi tasfiye edeceği yerde diğer davalının etkisiyle şirket borçlarının katlanmasına sebebiyet vererek zarara uğrattıklarından bahisle her bir zararın meydana getirdikleri tarihten itibaren dava dışı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davacı yanca her ne kadar davalı …’ın fiilen 02.03.2007-29.07.2009 tarihleri arasında müdürlük görevini yerine getirdiği iddia edilmişse de; dosya kapsamına sunulan ihtarname içeriklerinde bu hususa ilişkin her hangi bir belirleme bulunmadığından davalı …’ın 29.07.2009 tarihli genel kurul kararına göre 30 yıl süreliğine şirket müdürlüğüne seçilmesi ile 29.07.2009 tarihi itibariyle şirketin müdürü olarak görev yaptığı anlaşılmıştır.
Davalı … tarafından sunulan cevap dilekçesinde; davacı yanca ileri sürülen iddia ve taleplerin zamanaşımına uğradığı iddia ederek zamanaşımı def’ini ileri sürdüğü, eldeki davanın, şirket müdürünün sorumluluğundan kaynaklı tazminat talebine ilişkin olduğu, limited şirketlere ilişkin TTK.’nın 644. maddesinin yollaması ile TTK.’nın 560. madde hükmünde düzenlenen zamanaşımına ilişkin düzenlemesinin uygulanması gerektiği, TTK.’nın 560. madde hükmü zamanaşımı konusunda ikili bir ayrıma giderek ilgilinin zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl, her halükarda zararı doğuran fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 5 yıl içinde şirketin zararının şirkete ödetilmesine ilişkin taleplerin zamanaşımına uğrayacağının düzenlendiği, zamanaşımı def’inin ileri sürülmesi ile müdürün sorumluluğuna konu olacak vakıaların dava tarihi olan 30.10.2017 tarihinden geriye doğru 5 yıl içinde yani 30.10.2012-30.10.2017 tarihleri arasında gerçekleşmiş olması gerektiği, 2 yıllık kısa zamanaşımının davaya uygulanabilmesi için davacı ortağın zararı ve sorumluyu öğrendiği hususunun ispatlanmasının arandığı; ancak davacı yanca zararın ve sorumlunun öğrenildiğine ilişkin somut delillerin ileri sürülmediği, ortağın şirketin maruz kaldığı idari para cezalarına ilişkin bilgi alabileceği yerin genel kurul olduğu; ancak yapılan bir genel kurulda davacı ortağın bilgilendirildiği ya da genel kurul dışında davacının haricen zararı ve sorumluyu öğrendiğine dair bir delil de ibraz edilmediği, bu bağlamda davalı … bakımından 5 yıllık zamanaşımına göre sorumluluk değerlendirmesi yapılması gerektiği, diğer davalı …’nın cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inin ileri sürülmediği anlaşılmıştır.
Dava dışı şirketin kamu borçlarından şirket tüzel kişiliğinin tek başına sorumluluğunun asıl olduğu, limited şirket müdürü ve tasfiye memurunun üstlendikleri yöneticilik görevinde tedbirli bir yönetici gibi davranma ve önlemler alma yükümlülüğü bulunduğu, kamu borçlarının ortaya çıkmasında veya ödenmesi yönünde yöneticilerin kusurunun olması halinde TTK’nın m. 553 vd. hükümleri uyarınca şirkete karşı sorumluluklarının söz konusu olacağı, dava konusu olayda, dava dışı şirketin kamu borçlarından kendi malvarlığı ile sorumlu olması ve kamu borçlarının ödenip ödenmemesinin şirketin malvarlığı durumunu ilgilendirdiği, yine şirketin maruz kaldığı idari para cezalarının bir kanun hükmünün ihlali niteliğinde olduğundan şirketin aktif malvarlığını azaltan kalemler olması ve davalıların buna ilişkin kusursuzluklarını ispat edem…eri nedeniyle bu zarar kalemlerinden de TTK.’nın m. 555 hükmü uyarınca sorumlu oldukları ve şirketin zararının şirkete ödetilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Davalı …’ın zamanaşımı itirazı nazara alınarak; dava dışı şirket aleyhine SGK tarafından kesilen idari para cezalarının gecikme zammı ile hesaplanan toplam 64.632,10-TL’sinden …’ın, bu toplamın 19.371,49-TL’lik kısmından …’nın, diğer davalı … ile şirkete karşı müteselsilen sorumlu olduğu, diğer idari para cezalarının hesaplanan toplam 7.182,75-TL’sinden …’ın bu toplamın 2.000,00-TL’lik kısmından, diğer davalı …’nın, davalı … ile şirkete karşı müteselsilen sorumlu olduğu, … Belediye Başkanlığı Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün 04.12.2017 tarihli yazısında 22.11.2017 tarihi itibariyle düzenlenen borç hesap kartında işaret edilen para cezalarından; davalı … ‘ın toplam 6.250,00-TL’nin tamamından, davalı …’nın ise; bu toplamın 5.250,00-TL’lik kısmından diğer davalı davalı ile müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmış, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın davalı … yönünden kabulü, diğer davalı … yönünden kısmen kabulü ile; davalı … yönünden sorumluluk miktarı 78.064,85-TL olarak belirlenmiş ise de; talep aşılamayacağından 50.000,00-TL’nin ( davalı tasfiye memuru …’nın ise bu miktarın 26.621,49-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava dışı … Turizm Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ödenmesine, davalı … yönünden fazlaya ilişkin istemin ve davacı yanın diğer zarar kalemlerine ilişkin zarar iddiasını belirlenebilir şekilde ortaya konulamaması nedeniyle ispatlanamadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı … yönünden kabulü, diğer davalı … yönünden kısmen kabulü ile;
Davalı … yönünden sorumluluk miktarı 78.064,85-TL olarak belirlenmiş ise de; talep aşılamayacağından 50.000,00-TL’nin ( davalı tasfiye memuru …’nın ise bu miktarın 26.621,49-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ödenmesine, davalı … yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 3.415,50-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 853,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,62-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine, (davalı …’nın 946,63-TL’lik kısım ile sorumlu tutulmasına)
3- Davacı tarafça yapılan 3.397,30-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı …’nın 1.808,82-TL’lik kısım ile sorumlu tutulmasına)
4- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı …’nın 3.993,22-TL’lik kısım ile sorumlu tutulmasına)
5- Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 3.506,78-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste öd…i olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
7- Davacı tarafça peşin yatırılan 853,88-TL harç ve 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 885,28-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Dair ; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …