Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/969 E. 2022/144 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/10/2016
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 05/09/2015 günü …’in idaresinde olan … adına kayıtlı … plakalı aracın … istikametinde seyir halindeyken, öndeki kamyonu sollamak için aniden sol şerite geçtiğini, bu şeritten aynı yönde seyir halinde olan … isimli kişinin … plakalı aracı ile çarpıştığını, çarpışma sonucu …’nun direksiyon hakimiyetini kaybedip orta refüjü aşarak karşı şeride geçtiğini ve davacılar … ve …’ın çocuğu ve …’nin kardeşi olan …’ın sevk ve idaresinde olan … araca çarptığını, çarpışma sonucu …, … ve …’nin olay yerinde vefat ettiklerini, …’in kontrolsüz ve aniden yaptığı manevra sonucu kazanın olmasına sebebiyet verdiğini ve kazada toplam 5 kişinin hayatını kaybettiğini, …’ın kazanın oluşmasında kusursuz olduğunu, kaza tespit tutanaklarında …’in 2918 sayılı yasanın asli sürücü kusurlarını ihlal ettiğinin tespit edildiğini, hakkında taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme suçundan …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/… esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve 10/06/2016 tarihinde karara çıktığını, kazaya sebebiyet veren …’in 10 yıl ceza aldığını, 5237 sayılı TCK’nın 62/1. maddesi uyarınca cezasının 8 yıl 4 ay hapis cezasına indirildiğini, …’ın kariyer olarak yükselmekte iken …’in trafik kurallarını ihlal etmesi sonucu hayatını kaybettiğini, evin en küçük oğlu olduğunu ve ailesine her zaman maddi ve manevi destek verdiğini, davacıların oğlu ve kardeşinin beklenmedik bir şekilde hayatlarını kaybetmeleri sonucu manevi olarak yıkıldıklarını, ruh sağlıklarının bozulduğunu ve psikiyatrisk/psikoloğ desteği aldıklarını, davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın zorunlu trafik sigortasının … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, müvekkillerinin uğramış oldukları zararın tazmini için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak geri dönüş olmadığını beyanla müvekkili … için 300.000 TL, … için 300.000,00 ve …’ye 200.000 TL olmak üzere toplam 800.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile, ileride artırılmak üzere 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden olay tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile tahsiline, yargılama giderler ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas 2017/… Karar sayılı dosyasında davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;S 05/09/2015 tarihinde … istikametinde davalı … adına kayıtlı ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortacısı olduğu ve davalı … tarafından kullanılan … plaka sayılı aracın önünde seyreden kamyonu sollayarak sol şeride geçtiğini ancak aradaki mesafeyi ayarlayamadığından aynı şeritte arkadan ilerlemekte olan müvekkillerinin eşi, babası ve çocukları olan …’in içinde olduğu … plaka sayılı … yönetimindeki aracın sağ ön tamponuna çarptığını, … plakalı araç sürücüsü …’nun direksiyon hakimiyetini kaybetmesinden dolayı bu aracın karşı şeride geçerek karşı şeritten gelen … yönetimindeki … plakalı araçla çarpıştığını ve aracın sürücüsü … ile araçta yolcu olarak bulunan … ve … ‘nin ölümüne neden olduğunu, … yakınları tarafından açılan davanın … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/… Esas sayılı dosyasında görüldüğünü, davalı sürücü …’in kazada asli kusurlu olduğu kaza tespit tutanağında saptandığı gibi savcılık tarafından alınan raporda da bu hususun doğrulandığını, ayrıca …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/… E. sayılı dosyasında yapılan yargılamada Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda da davalı sürücünün asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, mahkemece davalı …’in hürriyeti bağlayıcı cezaya çarptırıldığını, kazada müvekkillerinin desteği olan …’in vefat ettiğini ve desteğinden yoksun kalındığını, ayrıca manevi zarara uğradıklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her biri için 10.000,00 TL olmak üzere davacı …, oğulları … ve … için toplam 30.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan işletilecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı eş …, davacı olan oğulları … ve … için 100.000’er TL, davacı baba … için 20.000 TL, davacı kardeşler …, …, … ve … için de 15.000’er TL olmak üzere toplam 380.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müvekkili sigorta şirketine başvuru yapılmadığını, bu nedenle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 13/09/2014 ila 13/09/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalı ve poliçe limitinin 268.000 TL olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sigortalının kusuru ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, bu nedenle kusur durumunun ATK … İhtisas Dairesince tetkik ve tespiti gerektiğini, sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesaplaması yapılabilmesi için aktüerya sıfatına sahip ve alanında uzman bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, davacı tarafın gelir durumu belirlenirken SGK kayıtlarının esas alınması gerektiğini, davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren avans faiz talep ettiği, söz konusu talebin mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin davadan önce temerrüde düşürülmediğini, sigortalı aracın ticari olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’in kazada tek başına ve aslen tamamen kusurlu olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ceza yargılamasında müvekkilinin ceza aldığını ancak karar kesinleşmemiş olup dosyanın Yargıtay’da olduğunu, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, ceza dosyasında soruşturma ve kovuşturma sırasında eksik inceleme yapıldığını, ceza dosyasında uzman bilirkişilerden aldıkları dört adet raporu dosyaya sunduklarını, alınan raporlarda …’nun kazada 1. derece kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının maddi tazminat talebinin net olmadığını, talep edilen manevi tazminatın çok yüksek olduğunu, davacılar tarafından talep edilen avans faizi taleplerinin hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas ve 2017/… Karar sayılı dosyasında davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’in kazada tek başına ve aslen tamamen kusurlu olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, ceza yargılamasında müvekkilinin ceza aldığını ancak karar kesinleşmemiş olup dosyanın Yargıtay’da olduğunu, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, ceza dosyasında soruşturma ve kovuşturma sırasında eksik inceleme yapıldığını, ceza dosyasında uzman bilirkişilerden aldıkları dört adet raporu dosyaya sunduklarını, alınan raporlarda …’nun kazada 1. derece kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davacının maddi tazminat talebinin net olmadığını, talep edilen manevi tazminatın çok yüksek olduğunu, davacılar tarafından talep edilen avans faizi taleplerinin hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas ve 2017/… Karar sayılı dosyasında davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müvekkili sigorta şirketine başvuru yapılmadığını, bu nedenle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 13/09/2014 ila 13/09/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalı ve poliçe limitinin 268.000 TL olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sigortalının kusuru ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, bu nedenle kusur durumunun ATK … İhtisas Dairesince tetkik ve tespiti gerektiğini, sağlıklı ve gerçekçi bir tazminat hesaplaması yapılabilmesi için aktüerya sıfatına sahip ve alanında uzman bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, davacı tarafın gelir durumu belirlenirken SGK kayıtlarının esas alınması gerektiğini, davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren avans faiz talep ettiği, söz konusu talebin mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin davadan önce temerrüde düşürülmediğini, sigortalı aracın ticari olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, trafik kazası neticesinde vefat edenlerin desteğinden yoksun kalındığından bahisle maddi tazminat ve yaşanılan kayıp nedeniyle manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce asıl ve birleşen davada kazaya karışan … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde açılan hasar dosyası, ZMMS poliçesi, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/… Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, davacılar ile davalılar … ve …’in sosyal ve ekonomik durumları araştırılmıştır. …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/… Esas ve 2016/… Karar sayılı kararı ile; davalı …’in 05/09/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında asıl ve birleşen davada davacıların miras bırakanları … ve … ie birlikte üç kişinin daha ölümüne sebebiyet vermekten taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma suçunu işlediği sabit görülerek 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay … Ceza Dairesi’nin 06/07/2021 tarihli ilamı ile kusur yönünden yapılan temyiz itirazlar reddedilmek suretiyle davalı hakkında ceza tayin edilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği, soruşturma aşamasında öncelikle, düzenlenen iddianamede alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı …’in sanık, dava dışı …’nun müşteki sanık olarak yer aldığı, Mahkemece kusur durumunun oransal olarak tespit edilmemesi sebebiyle iddianamenin iade edildiği, savcılık tarafından alınan 16/11/2015 tarihli bilirkişi raporunda davalı …’in kazada %100 oranında kusurlu olduğunun, dava dışı …’na herhangi bir kusur atfedilemeyeceğinin tespit edildiği ve bu nedenle savcılık tarafından … hakkında ek takipsizlik kararı verilerek, davanın yalnızca davalı … sanık gösterilmek suretiyle açıldığı, Mahkemece alınan ATK … İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporunda, davalı …’in asli kusurlu, dava dışı …’nun ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde 13/09/2014 ila 13/09/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalı ve poliçe limitinin 268.000 TL olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kazanın meydana geliş şekli ile kusur durumu ve talep edilen maddi tazminat yönünden inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; hukuki durumun ve delillerin takdiri Mahkememize ait olmak üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden; … plakalı araç sürücüsü …’nun kazada dikkatsiz, tedbirsiz, kontrolsüz ve hızlı seyri nedeniyle KTK’nın 52/b, 84/d,f ve g maddelerine göre %75 oranında asli kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü …’in dikkatsiz, kontrolsüz ve güvensiz davranışı ile KTK’nın 67/c, B4/f ve KTY’nin 103/A-3 maddelerine göre, %25 oranında tali kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü maktül …’ın kusursuz olduğunu, yolun yapım ve bakımından sorumlu idarenin kusurlu olmadığını, davacı …’ın talep edebileceği maddi tazminatın 453.453,90 TL, davacı …’ın talep edebileceği maddi tazminatın 352,552,62 TL, davacı …’in talep edebileceği maddi tazminatın 455.136,81 TL, davacı …’in talep edebileceği maddi tazmiantın 70.862,62 TL, davacı …’in talep edebileceği maddi tazminatın 2.817,94 TL olduğunu tespit ve mütalaa etmiştir. Asıl davada davanın ilk açıldığı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28/03/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında, davacılar vekilinin davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını, bu nedenle maddi tazminat taleplerinden vazgeçtiklerini beyan ettiği, birleşen davada davacılar vekilinin 12/04/2017 tarihli dilekçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığını ve maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığını, davaya davalılar … ve … yönünden manevi tazminat talebi ile devam ettiklerini beyan ettiği ve sunulan ibraname-feragtname başlıklı belgede maddi tazminat talepleri ile yargılama giderleri ve vekalet ücretleri yönünden tüm davalıların ibra edildikleri anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; 05/09/2015 tarihinde davalı …’in kullanımında olan … plakalı, dava dışı …’nun kullanımında olan … plakalı ve müteveffa …’ın kullanımında olan … araç arasında meydana gelen trafik kazası neticesinde asıl davada davacıların miras bırakanı …’ın, birleşen davada davacıların miras bırakanı …’in vefat ettiği, ceza yargılaması sırasında alınan ATK kusur raporunda davalı …’in kazada %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği ve söz konusu kusura dair tespitin Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu nedenle her ne kadar Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda dava dışı …’nun kazada asli ve %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de adı geçen hakkında daha önce ek takipsizlik kararı verilerek kesinleştiği de nazara alınarak Mahkememizce davalı …’in kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu kabul edilmiş, asıl ve birleşen davada yargılama sırasında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler neticesinde destekten yoksun kalma tazminatlarına dair taleplerin konusuz kaldığı anlaşılmakla bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Asıl ve birleşen davada davalı sürücü … ile … plakalı araç adına kayıtlı olmakla işleten sıfatına sahip davalı … yönünden talep edilen manevi tazminat yönünden yapılan; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, meydana gelen neticenin ağırlığı, müteveffaların vefat tarihindeki yaşları ve davacılar ile olan yakınlıkları, kusur durumu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı hususları bir arada değerlendirilerek asıl davada manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, birleşen davada ise kabulüne, kabul edilen tazminat miktarlarına kazanın haksız fiil niteliğinde olması sebebiyle kaza tarihinden ve aracın hususi olması sebebiyle yasal faiz işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davacıların maddi tazminat talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Asıl davada davacıların manevi tazminat taleplerinin Kısmen Kabulü ile; davacı … için 200.000 TL, davacı … için 200.000 TL, davacı … için 100.000 TL manevi tazminatın 05/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ile …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasında davacıların maddi tazminat talepleri konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
4-Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasında davacıların manevi tazminat taleplerinin Kabulü ile; davacı … için 100.000 TL, davacı … için 100.000 TL, davacı … için 100.000 TL, davacı … için 20.000 TL, davacı … için 15.000 TL, davacı … için 15.000 TL, davacı … için 15.000 TL, davacı … için 15.000 TL manevi tazminatın 05/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ile …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Asıl davada konusuz kalan maddi tazminat yönünden karar ve ilam harcı 80,70 TL’nin peşin alınan harçtan mahsubuna,
6-Asıl davada kabul edilen manevi tazminat yönünden karar ve ilam harcı 34.155 TL’den peşin alınan 2.685,86 TL harcın mahsubu ile kalan 31.469,14 TL’nin davalılar … ve …’den alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
7-Asıl davada davacılar tarafından yapılan 2.000 TL bilirkişi ücreti, 731 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.731 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.693,22 TL ile ilk harç 2.715,06 TL’nin davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Birleşen davada konusuz kalan maddi tazminat yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Asıl davada davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 42.050 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine,
10-Asıl davada davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan manevi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 29.450 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
11-Birleşen davada konusuz kalan maddi tazminat yönünden karar ve ilam harcı 80,70 TL’nin peşin alınan harçtan mahsubuna,
12-Birleşen davada kabul edilen manevi tazminat yönünden karar ve ilam harcı 25.957,80 TL’den peşin alınan 1.319,66 TL harcın mahsubu ile kalan 24.638,14 TL’nin davalılar … ve …’den alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
13-Birleşen davada davacılar tarafından yapılan 2.000 TL bilirkişi ücreti, 612 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.612 TL yargılama gideri ile ilk harç 1.348,86 TL’nin davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
14-Birleşen davada konusuz kalan maddi tazminat yönünden sulh doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
15-Birleşen davada davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 35.050 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine,
16-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, asıl davada davacılar vekili ile asıl ve birleşen davada davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı birleşen davada davacılar vekilinin ve diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır