Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/951 E. 2019/1009 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/951 Esas
KARAR NO : 2019/1009
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2017
KARAR TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … ile yolcu taşıma işi yaptığını, müvekkiline ait … plakalı araç 14.09.2015 tarihinde … plakalı aracın şoförünün %100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, dilekçemiz ekinde bulunan maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında görüleceği üzere trafik kazası tespit tutanağı sürücü beyanları incelendiğinde, davalı sürücü yazılı ve imzalı beyanıyla kazaya tam kusuruyla sebebiyet verdiğini açıkca ikrar etmiştir. Söz konusu durum kaza yeri tetkiki ve sürücülerin beyanları kaza tespit tutanağı ile tespit edildiğini, iş bu kaza sebebi ile müvekkile ait araçta maddi hasar meydana gelmiş olup, ortaya çıkan hasar sebebi ile müvekkile ait araç 1 gün onarımda kaldığnıı, b süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğunu, müvekkiline ait araç ile aynı nitelikteki benzer araçların ortalama geliri ilgili Sendikalarından sorularak tespit edilebileceğini, bilindiği üzere, haksız fiillerde sorumluluğu düzenleyen, 6098 Sayılı TBK 49/1 maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” düzenlemesi yer almakta olup dolayısı ile %100 kusurlu olduğu kaza tespit tutanağı ve sigorta bilgi gözetim merkezi kayıtlarında açıkça belli olan davalı sürücünün, müvekkilin uğradığı zararı karşılamakla yükümlü olduğu kanunun amir hükmü gereği olduğunu, ayrıca davanın lehimize sonuçlanması ihtimalinde alacağın tahsil edilememe tehlikesini bertaraf etmek ve ilerde doğabilecek hak kayıplarının önüne geçebilmek için, uyap üzerinden yapılacak sorgulama sonucu davalı üzerine kayıtlı araca rastlanması halinde trafik tescil kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir şerhi işlenmesini gerektiğini belirterek 2300,83 TL kazanç kaybı tazminatının davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …cevap dilekçesinde özetle; şirketin Isparta’da bulunduğundan dolayı ve kazanında İstanbul’da meydana gelmemesinden dolayı İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olmadığını, davacının 1 günlük kazanç kaybının 1 otobüs başına 2000 TL olduğunu ileri sürdüğünü, dava dilekçesindeki sonuç kısmında ne istendiğinin belirsiz olduğunu, davacının ticari defterlerinin incelenmesi gerektiği, davacı tarafından belirtilen kusur oranının kabul edilmesi mümkün olmadığını, şirkete zararla ilgili herhangi bir ihtarname çekilmediğini, davanın süresinde açılmadığını zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunulmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın yetkili servise giriş-çıkış kayıtlarının celp edilmesi gerektiğini, hasar ve hasarına ilişkin kayıtlarında celp edilmesi ve ne kadar sürede tamir edildiğinin tespiti gerektiğini, davaya karışan aracın sefer listesinin 1 ay öncesi ve sonrasına ilişkin kayıtların celbinin gerektiğini, kazaya karışan aracın 1 günlük kazancının 2300,83 TL olmasının afaki olduğunu, aracın kazanç kaybının tespiti amacıyla araca ilişkin ticari defter ve fatura kayıtlarının incelenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı aracın onarımda kalması nedeni ile kazanç kaybına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
Araç tescil kayıtları, tramer kayıtları ve hasar dosyaları celp edilmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
Davalı şirket tarafından mahkememizin yetkisine yönelik ilk itiraz ileri sürülmüş ise de davanın haksız fiil nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup bu sebeple HMK’nın 16. maddesi uyarınca incelemesi yapılması gerekmekle somut olayda zarar gören davacının yerleşim yeri adresi itibari ile mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla; davalı yanın yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı şirket tarafından cevap dilekçesi kapsamında zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de 2918 Sayılı KTK.’nun 109/4. maddesinde motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu haklarının, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrayacağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca 6098 Sayılı TBK 154. maddesinde zamanaşımını kesen nedenler gösterilmiş olup aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca, dava açılması veya icra takibinin yapılması zamanaşımını kesen nedenler olarak belirtilmiştir. Kanunun 156. maddesinde ise, zamanaşımının kesilmesi halinde yeni bir sürenin işlemesi gerektiğini açıkça belirtmiştir. Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde somut olaydaki kaza tarihi 14/09/2015 olup davacı tarafından 16/05/2017 tarihinde 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan icra takibinin başlatılması nedeni ile zamanaşımının kesildiği ve yeniden işlemeye başladığı, iş bu davanın ise 23/10/2017 tarihinde ikame edilmekle zamanaşımının huzurdaki davada dolmadığı anlaşılmakla yargılama devam olunmuştur.
Davaya konu olay teknik bilgiyi gerektirdiğinden alanında uzman bilirkişiler … ve …’ndan 12/07/2019 tarihinde rapor alınmış ve alınan raporda özetle; “…Davacıya ail … plakalı otobüs … marka 2014 model, … tipinde olup kaza tarihi 14.09.20)5 olup araç sürücü dahil 52 kişilik olduğu, olayla ilgili olarak araç sürücüleri tarafından “Maddi Hasarlı Traiık Kazası Tespit Tutanağı” tanzim olunmuş ve sürücüler tarafından imzalanmıştır. Tutanağa göre Ankara Yenimahalle …, …’de sürücü … yönetimindeki … plakalı otobüs ile seyri sırasında öndeki aracın geri gelmesi üzerine kendisi de geriye gitmiş ve arkadaki aracın aynası hasar gördüğünü, tutanaktaki yazılı ifadesinde davacı aracı sürücüsü … öndeki aracın geriye saldığını ve aracına hasar verdiğini beyan etmiştir. Davalı aracı sürücüsü … ise tutanaktaki yazılı ifadesinde öndeki araç geri gelince kendinin de geriye gitmek zorunda kaldığını, arkadaki aracın aynasının zarar gördüğünü beyan ettiğini, oava dosyasındaki raporda günlük kazanç kaybı için yapılan araştırmaya göre 2.000 TL kazanç kaybı olacağı belirtilmiş ancak detay verilmediğini, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin araç manevralarını düzenleyen 137. maddesine göre sürücülerin geri giderken ve bunlara benzer hallerde karayolunu kullananlar için tehlike vc engel yaratmamaları, araçların etrafını kontrol etmeleri, yavaş ve dikkatli hareket etmeleri, görüş alanları dışında kalan yerler varsa tehlikesizce hareket edebilmeleri ve uyarılmaları için bir gözcü bulundurmaları zorunludur. Olayda aksine davranan ve yolu iyice kontrol etmeden ve arkasını gereği gibi kontrol etmeden geri manevra yaparak arkasında bulunan davacı aracının dış aynasına çarpan davalı sürücü manevraları düzenleyen genel şartlara uymama (KTK Mad.84/j) nedeniyle asli ve tamamen kusurludur. Olayda aniden ve kontrolsüz olarak geri manevra yyapan araçtan kaçacak yeterli zaman vc mesafesi kalmadığı anlaşılan davacı aracı sürücüsüne olayda atfı kaabil kusur bulunmamaktadır. Davacıya ait … plakalı otobüs … marka, 2014 model, … tipinde olup kaza tarihi 14.09.2015 olup araç sürücü dahil 52 kişilik olup kaza tarahinde motorin fiyatı 3.90 TL seviyesindedir. Otobüsün yakıt sarfiyatı ise 100 km’de 30 litre 1000 km yol kat edildiğinde 300 litre yakıt harcanır. Yakıt bedeli 3.90 x 300 = 1,170 TL olur. Otogar giriş çıkış ücreti, ikram bedeli, şoförlerin ücreti, köprü otoyol ücreti ve mevsim şartlarına göre doluluk oranı göz önüne alındığında kaza taraihi itibariyle 1.400 TL/gün kazanç kaybı bulunmakta olup sonuç olarak; davalı aracın sürücüsü …’in % 100(yiizdcyüz) oranında kusurlu, davacı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, aracın günlük net kazanç kaybının 1.400.00-TL seviyesinde olduğunun…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; 14/09/2015 tarihinde meydana gelen davacı şirkete ait araç ile davalı şirkete ait ve diğer davalı sürücünün sevk ve idaresindeki aracın karıştığı trafik kazası nedeni ile kusurun hangi tarafın eyleminden kaynaklandığı, davacı şirkete ait aracın 1 gün onarımda kalması nedeni 2.300,83-TL kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili isteminin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. TBK’nın 49. maddesi; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü içermekte olup bu maddeye göre; gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Diğer bir yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesi uyarınca; ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Kanunun 85/son maddesi gereğince ise ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerinin geçerli olduğu görülmektedir. Dosyada mübrez trafik kazası tespit tutanağı ve anılı bilirkişi raporundaki kusura vaki tespitler konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık olması nedeni ile mahkememizce itibar edilir bulunan işbu bilirkişi raporundaki kusur tespitleri doğrultusunda değerlendirme yapılmıştır. Buna göre yolu ile kontrol etmeden ve arkasını gereği gibi kontrol etmeden geri manevra yaparak arkasında bulunan davacı aracının dış aynasına çarpan davalı aralık sürücünün manevraları düzenleyen genel şartlara uymadığı için Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/j maddeleri kapsamında kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı malik/işleten şirketin araç işleten sıfatı ile davalı sürücünün ise haksız fiil ika eden taraf olmakla eylem neticesinde meydana gelen doğrudan ve dolaylı zararlardan sorumlu olup aracın onarım için serviste kaldığı 1 günlük süre kapsamında davacıya ait otobüsün çalıştırılamamasından kaynaklı amortisman, köprü otoyol ücreti, yakıt vb. giderler de düşüldükten sonra günlük net kazanç kaybının 1.400-TL olarak hesaplandığı, davalı işleten ile davalı sürücünün haksız fiil tarihi itibari ile mütemerrit olup kaza tarihi olan 14/09/2015 tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz isteminin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
1.400,00-TL maddi tazminatın 14/09/2015 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihi itibarıyla kabul edilen miktar üzerinden hesaplanarak alınması gereken 95,63 TL nispi karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 39,3 TL harçtan mahsubu eksik kalan 56,33 TL harcın karar davalılardan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan 1200 TL bilirkişi ücreti, 352,8 TL yargılama gideri, 31,40 TL başvurma harcı ve 95,63 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.679,83 TL yargılama giderinden kabul ve red edilen miktarlar dikkate alınarak hesaplanan 1.022,13 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, arta kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır