Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1292 Esas
KARAR NO : 2018/284
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2015
KARAR TARİHİ : 27/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin asansör bakım hizmetine yönelik fatura alacağının tahsili için yapılan takibe vaki davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamını, davalının %20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı yana usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … 29. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap ve fatura alacağına istinaden 2.854,25 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine ve yetkili icra dairesinin … İcra dairesi olduğundan bahisle yetkisine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yanın icra dairesinin yetkisine vaki itirazının yanlar arasındaki sözleşmenin 14. maddesi gereğince … icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili kılınmış olması nazara alınarak reddine karar verilerek dosyanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir … marifetiyle bilirkişi incelemesi icra edilerek konuya ilişkin bilirkişi raporu teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi anılı raporunda özetle;
“Davacı şirket 2014-2015 yılı ticari defterlerini ibraz etmiştir. 2014 yılı ticari defterler açılış kapanış tasdikleri yasal süresinde yapıldığı tespit edilmiştir. Davacı Şirket 2015 yılının başında itibaren E-Defter uygulamasına geçmiş bulunmaktadır. Bu nedenle klasik türde noter açılış ve kapanış tasdikleri bu defterlerde bulunmaz. Buna karşın; Açılış onayları, (1) ve (2) sıra numaralı Elektronik Defter Genel Tebliğlerine göre, gerçek ve tüzel kişiler için “elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı yerine geçecektir” hükmü bulunmaktadır. Berat yükleme süresi, ilgili olduğu ayı takip eden üçüncü ayın son gününe kadar olduğundan, bu süreler içerisinde yapılan hesap döneminin ilk ayına ait berat yüklemeleri açılış onayı yerine geçmektedir.
Yine (1) Sıra No’lu Elektronik Defter Genel Tebliğine göre, gerçek ve tüzel kişiler için “elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin son ayının beratının alınması kapanış onayı yerine geçecektir” hükmü gereğince işlem yapılması şarttır. Tüzel kişiler hesap döneminin son ayına ait elektronik defterlerin beratlarını (1) Sıra numaralı Elektronik Defter Genel Tebliğinde yapılan değişikliğe göre kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın son gününe kadar gönderilmektedir. Bu süreler içerisinde yapılan hesap döneminin son ayına ait berat yüklemeleri kapanı onayı yerine geçmektedir.
Yapılan tespitler çerçevesinde; davacının yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, yasal defterlerin şirketin faaliyet konusu işlemleri yansıttığı ve düzenli tutularak birbirlerini teyit ettiği, netice olarak da; ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfı taşımakla birlikte nihai karar Sayın Mahkemeye aittir.
Davacı taraf, davalıdan cari hesap bakiye alacağını tahsil edemediği gerekçesi ile 24.11.2014 tarihinde … 29 . İcra Müdürlüğü’nün … dosya numarası ile ilamsız takibe geçtiği, davalının icra takip itirazları üzerine takibin durduğu, davacının da davalı aleyhine yaptığı takibin devamı için huzurdaki davayı açtığı tespit edilmiştir.
Sayın mahkemenin talebi üzerine davacı taraf, 2014-2015 yılı yevmiye, kebir ve envanter defterlerini ibraz etmiştir.
Davacı tarafın ibraz edilen ticari defter ve belgelerine göre taraflar arasında bir cari hesabın olduğu görülmektedir. Davacı taraf fatura tanzim ederek davalının cari hesabına borç kayıt etmekte, davalıda fatura bedellerini banka aracılığıyla davacıya ödemektedir.
Davacının davalı şirkete tanzim ettiği faturaların kendi ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Davacı şirketin davalıdan takip tarihi 22.11.2014 tarihi itibariyle 2.854,25 alacağı tutar olduğu görülmüştür.
Davacının takip tarihi 22.11.2014 tarihinden sonrada ticari ilişkisi devam ettiği görülmektedir. Davacının 31.12.2015 dava tarihi itibariyle alacaklı olduğu tutar 1.500,96 TL olduğu tespit edilmiştir.
Faturaya ilişkin 6102 TTK md 21/2 uyarınca Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Davalı taraf, davanın kaynağını oluşturan cari hesap alacağının dayanağı faturalara anılan hüküm uyarınca süresi içerisinde itiraz ettiğini iddia ve ispat etmiş değildir. Faturanın kendilerine tebliğ edilmediği şeklinde bir itirazının da bulunmadığı, aynı şekilde faturaya konu mal veya hizmetin ayıplı olduğuna ve ayıp ihtarının süresi içerisinde yapıldığına ilişkin de herhangi bir iddia ve delil de bulunmamaktadır. Davalının takibe itirazındaki beyanın da davalının takip alacaklısına herhangi borcunun bulunmadığını belirtmektedir. Davalının borcu olmadığını, yani takip konusu borcu ödediği iddiasını somut belgelerle ispatlaması gerekmektedir. İspatlayamadığı takdirde davalının cari hesaba ilişkin bedeli davacıya ödemekle yükümlü olması gerektiği açıktır.
Sonuç olarak; davacının ticari defterleri dava dosyasında ibraz edilen bilgi ve belgelere göre; ibraz edilen bilgi ve belgelere göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 2.854,25.-TL ana para alacağı olduğu, davacının davalı ile takip tarihinden sonrada ticari ilişkisi devam ettiği 31.12.2015 dava tarihi itibari ile davacının davalıdan 1.500,96-TL alacak olduğu tespit edilmiştir. Davalının, ticari defter ve belgelerini incelenmek ve değerlendirmek için ibraz etmediği, davalının icra dosyasına yaptığı itirazı somut ve kanaat verici bilgi ve belgelere göre kanıtlaması gerektiği, ancak bu yönde herhangi bir bilgi ve belge mevcut olmadığı, bu nedenle davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazın haklı olmadığı yönünde bilirkişi kanaati oluştuğu, huzurdaki davada taraflar arasında yapılmış olan 01.10.2013 tarihli sözleşme olduğu, sözleşme de davacının hizmet ifa eden taraf olduğu görülmektedir.” şeklinde mütalaa ettiği görülmüştür.
Dava; yanlar arasında akdedilen asansör bakım onarım sözleşmesinden kaynaklı hizmet alacağının tahsili için yapılan takibe ilişkin itirazın iptali isteminden ibarettir. Davalı tarafa davaya yanıt vermemiş ancak borca ve ferilerine itiraz etmiştir.
Mübrez raporda davacının davalıdan 1.500,96 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Davacı taraf 2.854,25TL üzerinden dava açmış olup, 26.12.2017 tarihli celse 1.500,96TL üzerindeki kısım yönünden davayı takip etmediğini beyan etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun ihtarlı defter inceleme tebliğine rağmen defterlerini incelemeye ibraz etmemiştir. İncelemeye davacı taraf defterleri ibraz edilmiştir.
İncelenen davacıya ait 2014-2015 yılı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, 2015 yılından itibaren davacı tarafın e-defter’e geçtiği görüldüğü mübrez raporda ifade edilmiştir.
Mali açıdan incelenen davacı defterlerinde dayanak faturaların kayıtlı olduğu taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu görülmüştür.
Davalı tarafın itirazında faturaların tebliğ edilmediği itirazının olmadığı gibi ticari ilişki inkarında bulunmadığı yine faturaya konu mal ve hizmetin alınmadığı veya ayıplı olduğu yönünde herhangi bir savunmasının bulunmadığı bu konuda delilin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
İzah edilen nedenlerle mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanat gereğince; davanın kısmen kabulü ile, … 29. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 1.500,96 TL alacaklı olduğunun tespiti ile, bu miktara takipten itibaren değişen oranlarda taraflar arasındaki sözleşmenin 6.maddesi gereğince aylık % 5 temerrüt faizi uygulanmak üzere takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, davalı borçlunun likit olan alacak nedeniyle % 20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, fazlaya ilişkin kısım 26/12/2017 tarihli celsede takipsiz bırakıldığından ve yasal 3 aylık süre içinde yenilenmediğinden HMK 150 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile, … 29. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 1.500,96 TL alacaklı olduğunun tespiti ile, bu miktara takipten itibaren değişen oranlarda taraflar arasındaki sözleşmenin 6.maddesi gereğince aylık % 5 temerrüt faizi uygulanmak üzere takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
Davalı borçlunun likit olan alacak nedeniyle % 20’sine isabet eden 300,20 TL icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
Fazlaya ilişkin kısım 26/12/2017 tarihli celsede takipsiz bırakıldığından ve yasal 3 aylık süre içinde yenilenmediğinden HMK 150 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına,
2-Hüküm altına alınması gereken 102,50 TL karar harcından 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile 74,80 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,50 TL harçlar toplamının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan Av.As.Üç. tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 1.500,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 56,50 TL posta masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 656,50 TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren aranlayarak 345,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda miktar itibariyle verildiği anda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/03/2018
Katip … Başkan …