Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/935 E. 2018/443 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/935 Esas
KARAR NO : 2018/443

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
KARAR TARİHİ : 16/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin yurt içinde … markası ve logosu altında madeni yağ ürünlerinin satış ve dağıtımını bizzat ve bayileri vasıtasıyla yaptığını, müvekkil şirketin ortağı olduğu … PETROLCÜLÜK AŞ ile imzaladığı … Devir Sözleşmesi gereğine … Petrolcülük AŞ tarafından üretilen ürettirilen veya satılan madeni yağ ürünlerine ilişkin faaliyetler 01/01/2012 tarihinden itibaren müvekkil şirkete aktarıldığını, bu nedenle dava dışı takip borçlusu … PETROL ÜRÜNLERİ PAZARLAMA NAKLİYE METL VE OTO KİRALAMA SAN VE TİC LTD ŞTİ’nin … Petrolcülük aş tüzel kişiliği ile imzalamış olduğu 25/02/2012 tarihi itibariyle müvekkil şirkete aktarıldığını, davalının bayilik sözleşmesinde belirtildiği üzere borçlarını temin etmek üzere 80.000TL’ne kadar bu rakamla sınırlı olmak üzere müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduğunu, bu nedenle takip konusu borçtan sorumlu olduğunu, bayi şirket cari hesapta kayıtlı olan söz konusu borcunun bakiye 77.053,39TL’sini ödemediğinden işbu borcun tahsili amacıyla gerek bayi şirket gerekse müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalı aleyhinde … 4. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi açtığını, davalı borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının borca yönelik itirazlarının haksız olup itirazının iptalinin gerektiğini, bu nedenlerle icra takibine yönelik haksız ve yersiz itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bayilik sözleşmesinde sözleşmenin yapıldığı tarihin 25/02/2010 tarihli olu bu mesele de 818 sayılı eski borçlar kanununun uygulanacağının, bedeli belli olmayan diğer bir ifadeyle bedelsiz verilen ürünler için kefilin hukuki sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, bahsi geçen sözleşmenin 5 yıl için yapıldığını, iddia edilen borç miktarının yıllara göre 5 taksitte ödeneceğinin yazılı olmakla birlikte miktarın hangi yıl ne kadarının ödeneceği belirtilmediğini, bu nedenle müvekkilin sorumluluğunun olamayacağını, süresi belirli olan bir sözleşmede dolayısıyla sözleşmedeki müvekkilin kefilliğinin de süreli olduğunu, davacının icra takibini 2 yıl geçtikten sonra yaptığını, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine, davacının %20 inkar tazminatına mahkumuna, tüm yargılama masraf ve ücreti vekaletin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; 25/02/2010 tarihli bayilik sözleşmesinden kaynaklı alacak istemi ile başlatılan icra takibine davalı müteselsil kefilin vaki itirazının İİK’nın 67. maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilince bayilik sözleşmesinin ibraz edildiği görülmüştür.
… 4. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; 77.053,39TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek avans faizi ile takip başlattığı, davalı tarafın borca, takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirketin 25/02/2010 tarihli bayilik sözleşmesi kapsamında sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı taraftan alacak isteminde haklı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dosyada mübrez 25/02/2010 tarihli davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı bayilik sözleşmesinin 11. maddesinde sözleşmenin süresi, imzalandığı tarihten itibaren 5 yıl olarak kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasındaki işbu sözleşmenin imza altına alındığı 25/02/2010 tarihi itibari ile eski Borçlar Kanununun yürürlükte olduğu dönem içerisinde kaldığı ve takipte istenen alacağın kefalet süresi içinde olduğu anlaşılmaktadır. … 6. Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 493. maddesi hükmü gereğince bir kimse belirli bir süre için kefil olup da bu zamanın sona ermesini takip eden bir ay içinde alacaklı icraya ya da mahkemeye başvurarak hakkını talep etmezse veya takibatına uzun süre ara verirse kefil kefaletten kurtulur. Anılı sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzalayan davalının takibe konu borçtan sorumlu olabilmesi için 818 sayılı BK’nın 493. maddesine göre sözleşme bitim tarihinden itibaren bir ay içinde takibin yapılması gerekmektedir. Huzurdaki davada ise sözleşmenin 25/02/2015 tarihinde sona erdiği, icra takibinin ise 20/12/2016’da başlatıldığı görülmüştür. Dolayısıyla somut olayda davalı kefilin sorumluluğu 25/03/2015 tarihi itibariyle sona ermiştir. Davacı tarafın icra takibini Borçlar Kanununun 493. maddesine göre sözleşmenin bitiminden itibaren bir ay içerisinde başlatmadığı sabit olmakla; huzurdaki davada davalı kefilin sorumluluğu ortadan kalkmıştır. Tüm bu nedenlerle davanın reddine, davalının yasal şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin reddine,
3-Alınan 930,61TL peşin harçtan, alınması gereken 35,90 TL harcın mahsubu ile artan 894,71 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmekle hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 8.826-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili tarafa iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına;
7-Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliğine, masrafın talep eden tarafça karşılanmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2018

Katip … e-imza Hakim …e-imza