Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/915 E. 2018/484 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1137
KARAR NO : 2018/265

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 18/11/2015
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil hakkında … 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, tebligat kanuni usule aykırı şekilde muhtara bırakıldığından takipten müvekkilin haberi olmadığını, öğrenilmesini müteakip derhal imzaya itiraz etmek sureti ile menfi tespit davasını açtığını, tebligat ve imzaya itiraz için icra hukuk mahkemesine başvuru hakları ile fazlaya dair hakları saklı olduğunu, takip dosyasında … tarafından müvekkil aleyhine yapılan takip haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve kötü niyetli olduğunu, çünkü icra takibine konu edilen çekin arka yüzündeki …- Yaş Meyve ve Sebze Komisyoncusu kaşesinin üzerindeki imzaların müvekkile ait olmadığını, dolayısı ile müvekkil hakkında takip yapılamayacağını, öncelikle tedbiren icra takibinin müvekkil açısından tedbiren durdurulmasını ve tahsil edilecek paraların alacaklıya ödenmemesini, çeklerdeki imzaların müvekkile ait olmadığından menfi tespit davanın kabulünü, müvekkilin takibe konu çek sebebiyle borçlu bulunmadığının tespitine ve takibin iptalini, müvekkilin hakkında yapılan takip haksız ve kötü niyetli olduğundan davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, vekalet ücreti ile yargılama masraflarının karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddiaları tamamen asılsız ve iyi niyetten yoksun olduğunu, davalı müvekkil alacaklı olduğu takip dosyasında davacıya tebliğ edilen ödeme emrinde hiçbir usulsüzlük ve tebligat hukukuna aykırı bir unsur bulunmadığını, TK’nın 21/2.maddesi gereğince davacının adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan mahalle muhtarına teslim edildiğini, yapılan tebliğ işlemi usulüne uygun olmasa dahi aynı kanunun 32.maddesi gereğince muhatabın tebliğe mutalli olması ile muteber sayılacağını, davacının haksız davasının reddini, icra iflas kanununu 72/IV maddesi gereğince alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
… 14. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; “23.160,07-TL tutarındaki alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %10,50 faizi ile birlikte..” tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 21/11/2017 tarihli Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinden alınan ATK raporunda özetle; Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu çeklerdeki 3.ciro imzaları ile …’in mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğini mütalaa etmiştir.
Dava; … 14. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında takibe konu 10.000,00-TL bedelli 15/08/2015 Keşide tarihli … Bankası … Şubesi’ne ait … seri nolu çek ile 13.000,00-TL bedelli 05/10/2015 Keşide tarihli, … Bankası … Şubesi’ne ait … seri nolu çekler nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak incelenmesi sonucunda; Davacı tarafça; … 14. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına konu çeklerin üzerindeki imzaların davacı tarafa ait olmadığı, icra takibine konu edilen çeklerin davacı tarafından ciro veya başka bir sebeple imzalanmadığından bahisle eldeki menfi tespit istemli davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 21/11/2017 tarihli Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinden alınan ATK raporunda; inceleme konusu çeklerdeki 3.ciro imzaları ile davacı …’in mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğinin mütalaa edildiği anlaşılmıştır. Davaya konu çeklerdeki ciro imzasının davacıya ait olmadığı ATK raporu ile tespit edildiğinden davacının bu çekler nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca her ne kadar davalı taraf cevap dilekçesinde; taraflar arasında ticari alışveriş olduğu ve davalının kendi edimini yerine getirdiğini ve bunun karşılığında fatura düzenlendiğini iddia etmiş ise de; kambiyo hukuku kuralları ve davaya konu takibin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takip olduğu nazara alındığında, temel ilişkinin ayrı bir davanın konusunu oluşturduğu, huzurdaki imza inkarına dayalı kambiyo senedine ilişkin menfi tespit istemli davada temel ilişkinin irdelenemeyeceği anlaşılmıştır.
Davacı taraf, İİK’nın 72/5 maddesi gereğince davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; davacı tarafın davaya konu çek ve takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespit edildiği, yine davaya konu çeklerde davacının davalı hamilden bir önceki ciro olduğu, davacı ve davalının davaya konu çeklerde birbirini takip eden ciroları bulunduğundan çeklerdeki imzanın davacı tarafa ait olmadığının davalı tarafça bilinmesi gerektiği, buna rağmen davaya konu çeklerin icra takibine konu edildiği, bu bağlamda davalı takip alacaklısının çekleri icra takibine konu etmekte haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmış, bu nedenle davacı tarafın keşideci olmaması sebebiyle %5 çek tazminatı hariç tutalarak kalan borç miktarından hesaplanan %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacı tarafın … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ve takibe konu … Bankası A.Ş … Şubesi 15/08/2015 tarih, … seri nolu, 10.000TL bedelli çek ile … Bankası A.Ş … Şubesi 05/10/2015 tarih … seri nolu 13.000TL bedelli çekler yönünden borçlu OLMADIĞININ TESPİTİNE,
20.860,07TL’nin %20’si üzerinden hesap edilen 4.172,01TL kötü niyet tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.582,06-TL ilam harcından peşin alınan 395,52-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.186,54-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 395,52-TL peşin harç ve 27,70-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 423,22-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.779,21-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 296,00-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/03/2018

Katip … Hakim …