Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/907 E. 2021/167 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/907 Esas
KARAR NO : 2021/167
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … mevkii, … ada, 1 parsel sayılı taşınmazın Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde satış yöntemi ile pazarlık usulü uygulanarak özelleştirilmesi için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından ihale yolu ile satışa çıkarıldığını, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 12.05.2014 tarih 2014/46 sayılı kararı ile en yüksek teklifi veren müvekkili şirkete satışına karar verildiğini, müvekkili ile Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasında 30.07.2015 tarihinde satış sözleşmesi imzalanarak sözleşmenin aynı tarihte yürürlüğe girdiğini, ihale ve satış tarihinde taşınmaz üzerinde 6830 sayılı kanuna göre … Genel Müdürlüğü’nün 26.01.1982 tarih, 2303 sayılı yazısına istinaden, 04.02.1982 tarih ve … yevmiye sayılı istimlak şerhinin bulunduğunu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın sözleşmesel olarak yükümlü olmasına rağmen bu şerhi kaldırmaması nedeni ile … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2016/ … Esas sayılı davanın açıldığını, dava konusu taşınmaz satın alındıktan sonra üzeirnde akaryakıt boru hattından başka davalı …’ye ait atık su hattı ile yağmur suyu hattının da bulunduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından kendisine gayrimenkul satan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na başvurularak davalı …’ye ait boruların deplasesinin istendiğini, ÖİB tarafından verilen cevap ile kendilerinin yükümlülüklerini belirleyen ihale şartnamesinin 17. maddesinde davalı …’ye ait boru hatlarının deplasesine ilişkin herhangi bir tahaahhütlerinin bulunmadığının bildirildiğini, davalıya söz konusu boru hattı nedeniyle çeşitli başvurularda bulunulduğunu, davalı tarafından gönderilen 14.02.2015 tarihli cevapta; dava konusu parselin kuzeyinden geçen atık su- yağmur suyu deplase güzergahı için ilgili belediyeden yeşil alandan geçiş izinlerinin alınması halinde, deplase projelerinin incelenebileceğinin, 15.04.2015 tarihli cevapta; müvekkilinin hazırladığı deplase projelerinin onaylanmadığının bildirildiğini ve kendi hazırladıkları proje gönderilerek bu projenin imalatı yapılmadan inşaat çalışması yapılmamasının bildirildiğini, hal böyle iken davalı … tarafından müvekkili şirkete gönderilen 08.07.2015 tarihli yazı ile, deplase bedelinin 1.045.269,07 TL + KDV olduğunun, bunun karşılanması halinde deplase projesinin imalat programına alınacağının, malzeme bedelinin kendileri tarafından karşılanmasının mümkün olmadığının ve deplase inşaatının müvekkili tarafından hazırlanması halinde altyapı ruhsat formu düzenlenebileceğinin bildirildiğini, bu aşamalardan sonra davalı … ile yapılan görüşmelerde atık su borularının … tarafından faal olarak kullanılmadığı ve atıl olduğunun, dolayısıyla atık su borularının deplasesine gerek olmadığının, yağmur suyu boru hatlarının deplasesinin zorunlu olduğunun belirtildiğini, bunun üzerine müvekkili şirketce yağmur suyu hatlarıyla ilgili olarak yeni bir proje hazırlandığını, davalının onayına sunulduğunu, davalı tarafından söz konusu projenin, proje onay şartlarına uyulması kaydıyla onaylandığının bildirildiğini, müvekkilinin deplase işlemini kendisinin yaptığını ve bu nedenle büyük bir zarara uğradığını, katlandığı masraf miktarının 429.151,96 TL olduğunu, müvekkili şirket tarafından yatırım yapmak amacıyla satın alınan bu taşınmazın gerek tapu kaydı üzerinde bulunan istimlak şerhi ve gerekse altından geçen … boru hatları nedeniyle satın alındığı tarihten yağmur suyu boru hatlarının deplase edildiği tarihe kadar üzerinde herhangi bir yatırım yapılmadan atıl olarak kaldığını ve taşınmazdan yararlanılamadığını, davalı tarafından müvekkili şirkete irtifak bedeli ödenmesi bir yana taşınmazından kanunsuz olarak geçirilen boru hatlarının deplase bedelini bile kendisinin ödemesinin istendiğini, davalının yükümlülüğünde olan bu masrafların taşınmazı yatırım yapılabilir hale getirmek ve daha fazla zaman kaybetmemek için müvekkili şirket tarafından karşılandığını beyanla müvekkili şirket ile Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasında imzalanan 30.07.2015 tarihli Satış Sözleşmesi sonucu taraflarına satılan İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi … mevkii … ada 1 parsel sayılı taşınmazdan geçen davalı …’ye ait yağmur suyu boru hatlarının deplasesi için müvekkilince sarf edilen 447.197,85 TL + 74.511,92 TL KDV olmak üzere toplam 521.709,77 TL’nin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın idari yargının görev alanı kapsamında olduğunu ve yargı yolu itirazında bulunduklarını, aksi halde davanın taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle bulunduğu yer olan … Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, iş bölümü itirazı yönünden görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu varsayımında ise … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, taraflar arasında herhangi bir borç doğuran taahhütler içeren sözleşme olmadığını, davacının haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme iddiasının da bulunmadığını, öncelikle davacıya, davasını hangi hukuki sebebe dayandırdığının açıklatılması gerektiğini, müvekkilinin görevlerinin 2560 sayılı Kanunda sayıldığını, iddia edilen taşınmaz üzerindeki tesisatın müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının talebine KDV eklediğini, KDV’nin iş bu davada talep edilemeyeceğini, söz konusu taşınmaz üzerinde bulunan boru tesisatının müvekkili idareye ait olmadığını, söz konusu tesisatın 2006 yılında … Fen İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından yaptırıldığını, müvekkilinin sorumluluğunda olmayan bir hususta kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının delil olarak sunduğu proje onayı herhangi bir borç kabulü olmadığı gibi davacı lehine hak tesis edilmesini sağlayacak herhangi bir taaahhütü de içermediğini, onaylanan projedeki onayın teknik bir onay olduğunu, projeye uygunluk şartıyla onaylandığını, onaylanan projenin müvekkilinin sorumluluğunu ortadan kaldıracak biçimde ve müvekkili tarafından irtifak tesis etmeye gerek duyulmayacak biçimde onaylandığını, bunun sebebinin 1200 mm çaplı tesisatla ilgili olarak sorumluluğun müvekkilinde olmaması ve aynı nedenle müvekkili açısından herhangi bir borç ve taahhüt altına girilmemesi olduğunu, davacının irtifak tesisine imkan bulunmayan iş bu projeyi uyguladığını ikrar ettiğini, müvekkiline projenin uygulanması için açılmış bir ihale teklifi olmadığını, bu nedenle müvekkili tarafından davacıya herhangi bir şekilde borçlanılmadığını, davacının basiretli tacir olarak kamu arazisini satın almak için ihaleye girerken fiili ve hukuki mevcut durumu değerlendirmesi ve buna göre alıcı olması gerektiğini, müvekkili lehine herhangi bir irtifak tesisi olmayacağını bildiği halde, müvekkilinin yapacağı masrafları karşılayacağının farzetmesinin basiretli tacir olmanın niteliğine aykırı olduğunu, davacının faiz isteminin de hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kamu ihalesi ile alınan taşınmazda bulunan yağmur suyu boru hattının deplase bedelinin, yağmur suyu boru hattının sorumluluğunun kendisine ait olduğu iddiası ile davalı …’den tahsili talebine ilişkindir.
Mahkememizce, tarafların delileri toplanmış, bu kapsamda taşınmazın tapu kaydı üzerinde irtifak hakkı bulunup bulunmadığı, taşınmazda bulunan yağmur suyu boru hattının kimin tarafından imal edildiği ve kimin sorumluluğunda bulunduğu hususları ilgili kurumlardan sorulmuş, ihale şartnamesi ve sözleşmesi celp edilerek dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti 05/09/2018 tarihli raporunda özetle; davacı … inşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından ihale yoluyla satın alınmış bulunan … ada 1 parsel sayılı taşınmaz bünyesinde bulunan yağmur suyu boru hattının deplase işlerinin, davalı tarafından onaylanan proje doğrultusunda ve davalının ekiplerinin gözetiminde, davacı tarafından tamamlanmış ve hali hazırda çalışır durumda olduğunu, esas itibariyle, davalı …’nin görev ve yetkilerinin belirlendiği 2560 sayılı kanuna göre, söz konusu yağmur suyu boru hattının yapılması işinin davalı idarenin sorumluluğunda olduğunu, söz konusu deplase işleminin davalı tarafından yapılması durumunda sürecin uzaması ihtimali göz önünde bulundurularak davacı tarafından üstlenildiğini, dosya muhteviyatı kapsamındaki deplase işleminin yaklaşık maliyetinin ne olabileceği konusunda hesaplamaya uygun bir veri bulunmaması nedeniyle, davacı tarafından talep edilen maliyetin uygun olup olmadığı hususunun karşılaştırılması imkanının bulunmadığını, davalı …’nin görev alanında olmakla birlikte, deplase işleminin davacı tarafından üstlenilmesiyle davacıya sağladığı avantajlar da dikkate alınarak, işin maliyetinin tamamının davalıya yüklenip yüklenemeyeceği hususunda takdirin Mahkememize ait olduğunu tespit ve mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, dosya taraf vekillerinin rapora itirazları ile davacı tarafından talep edilen maliyet bedelinin kadri marufunda olup olmadığı hususunda ek rapor tanzim edilmek üzere yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Heyet 09/03/2020 tarihli ek raporunda özetle; Yağmur suyu deplase işinin, davalı …’nin görev ve yetkisi dahilinde olduğunu, davaya konu deplase işinin davacı tarafından işin aciliyetine istinaden resmi prosedürlere başvurulmadan yapıldığını, mevcut deplase işleminde davacı tarafın talebinin 452.750,71 TL’lik kısmının kadri maruf olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava, davacı tarafından kamu ihalesi ile satın alınan taşınmazda bulunan yağmur suyu boru hattının davacı tarafından karşılanan deplase bedelinin, davalı …’den tazmini talebine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlık, söz konusu yağmur suyu boru hattının davalının sorumluluğunda olup olmadığı ve bu minvalde de davacının yapmış olduğu masrafları davalıdan herhangi bir hukuki sebeple talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davacı tarafından, dava konusu yağmur suyu boru hattının bulunduğu İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … mevkii, … ada, 1 parsel sayılı taşınmazın Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca yapılan ihale neticesinde, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 12.05.2014 tarih – 2014/46 sayılı kararı ve Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile akdedilen 30/07/2015 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi ile satın alındığı, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından ihale çalışmaları sırasında taşınmazın özelleştirilmesi ile ilgili davalıdan bilgi talep edildiği, davalı tarafından 19.06.2014 tarihli yazı ile; yağmursuyu deplase projelerinin uygulanması şartıyla özelleştirme çalışmalarının yapılmasında bir sakınca olmadığının bildirildiği, davacı tarafından deplase işlemlerinin yapılması için öncelikle Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na başvurulduğu, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca verilen cevapta, ihale şartnamesinde kendilerinin yağmur suyu boru hattının deplase işlemi ile ilgili bir taahhütlerinin olmadığı bildirildiğinden, bu kez davalı … ile yazışmalar yapıldığı, davalı tarafından 15.04.2015 tarihli yazı ile, taşınmazda deplase projeleri imalatı yapılmadan inşaat çalışması yapılmamasının bildirildiği, davacı tarafından hazırlanan deplase projesinin davalıya gönderildiği, davalı tarafından 08.07.2015 tarihli yazı ile, deplase inşaatının taraflarınca yürütülen ihaleli işler kapsamında bulunmadığı, deplase bedelinin karşılanması kaydıyla projenin imalat programına alınacağı, malzeme dahil deplase bedelinin 1.046.269,07 TL + KDV olduğunun bildirildiği, 29.07.2015 tarihli yazı ile ise, davacı tarafından hazırlanan deplase projesinin, proje onay şartlarına uyulması kaydıyla onaylandığının bildirildiği, bu aşamadan sonra davacı tarafından deplase işlemlerinin masrafları karşılanmak kaydıyla davalı … tarafından onaylanan proje kapsamında tamamlandığı, taşınmazda bulunan yağmur suyu boru hattı imalatının, taşınmazın mülkiyetinin Hazine’ye ait olduğu 2006 yılında, … Başkanlığı tarafından yapıldığı, taşınmazın tapu kaydında yağmur suyu boru hattı ile ilgili davalı adına irtifak hakkı kaydı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı ile dava dışı Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasında akdedilen satış sözleşmesinin alıcının yükümlülükleri başlıklı 4/c. maddesinde; davacının, ihaleye teklif verdiği ve sözleşme imzaladığı tarihler itibariyle taşınmazın mevcut fiziki durumunu önceden görüp, ilgili mercilerden (ilgili belediyeler, tapu-kadastro müdürlükleri, kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulları vb.) her türlü bilgi ve belgeyi alarak, tapu kayıtları, imar durumları, muhdesatlar vb. inceleyerek, her türlü bilgi ve belgeyi bilerek teklif vermiş olduğu ve sözleşmeyi imzaladığı, bunlarla ilgili olarak daha sonra açık veya gizli ayıp iddiası ile ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak idareden herhangi bir maddi talepte bulunmayacağı ve bedel indirimi talep etmeyeceğinin; idarenin yükümlülükleri başlıklı 5/2. maddesinde ise; taşınmazın sınırından geçen … hattından … Merkezine bağlanan akaryakıt boru hattının deplasesinin idare tarafından yapıldığı ancak taşınmazın tapu kaydındaki istimlak şerhinin henüz kaldırılmadığı, istimlak şerhinin terkininin idare tarafından sağlanacağı, deplasesinin yapılması ve tapu kaydındaki şerhin terkini ile ilgili olarak davacının, idareden hiçbir zarar, ziyan, bedel indirimi veya iadesi ve benzeri talepte bulunamayacağı, idarenin deplasenin yapılması ve tapu kaydındaki istimlak şerhinin kaldırılması dışında taşınmazın Tapu Sicil Müdürlüğü’nde tapu siciline davacı adına tescilinden başka bir sorumluluğunun olmadığı kabul edilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15/1-e maddesi uyarınca; Müktesep haklar saklı kalmak üzere; içme, kullanma ve endüstri suyu sağlamak, atıksu ve yağmur suyunun uzaklaştırılmasını sağlamak, bunlar için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek, kaynak sularını işletmek ve işlettirmek belediyelerin görevleri arasındadır. 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 25. maddesi uyarınca; yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla … tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilmez.
Açıklanan deliller, sözleşme ve mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında davacının satın aldığı taşınmazda bulunan yağmur suyu boru hattının deplasesi ile ilgili sözleşmesel bir ilişki bulunmadığı, davacının deplase imalat bedelinin tazmini talebinin, sebepsiz zenginleşme veya haksız fiil hükümleri çerçevesinde de değerlendirilemeyeceği, davacı tarafından taşınmaz satış sözleşmesinin 4/c maddesi ile taşınmazın mevcut hali ile her türlü araştırma yapılarak satın alındığının, yine sözleşmenin 5/2. maddesi ile taşımazda bulunan başka bir boru hattının deplase işleminin dava dışı idare tarafından yapıldığı ve idarenin taşınmazın tapuda davacı adına tescil ettirilmesi dışında bir sorumluluğunun bulunmadığının açık olarak kabul edildiği, aynı maddede dava konusu yağmur suyu boru hattından bahsedilmediği, bu hali ile basiretli tacir konumunda olan davacının, taşınmazdaki yağmur suyu boru hattı için deplase işlemi yapılması gerektiğini bildiği ve idareden bu konuda bir talepte bulunmamayı kabul ettiği, taşınmazı ihale eden idareden bir talepte bulunamazken, 2560 sayılı Kanunun 25. maddesine dayanarak davalıdan imalat bedeli talep ettiği ancak yalnızca bu hukuki temelde değerlendirildiğinde dahi, kanun maddesinde açıkça düzenlendiği üzere, davalıya yalnızca yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması görevinin verildiği, masrafların ise ilgili belediye tarafından karşılanacağının kabul edildiği, dolayısıyla bu madde kapsamında da davacı tarafından davalıdan yağmur suyu boru hattı deplase bedelinin talep edilemeyeceği anlaşılmakla haksız davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 59,30 TL’nin peşin alınan 8.909,50 TL harçtan mahsubu ile kalan 8.850,20 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 43.135,49 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılmış 48,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25/03/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır