Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/904 E. 2018/582 K. 12.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/904
KARAR NO : 2018/582

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 09/10/2017
KARAR TARİHİ : 12/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil davalı şirketten 22/10/2015 tarihli kredi sözleşmesi ile konut kredisi aldığını, kredi anapara tutarı 135.000,00-TL olduğunu, aylık ödeme tutarının 1.636,00-TL olduğunu, müvekkilin kredi borçlarının 11.075,00-TL’lik kısmını ödediğini, ancak daha sonra ödeme zorluğuna düştüğünü, aylık taksitlerini ödemediğini, davalı taraf kredi borcu ödenmediğinden bahisle … 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi için takibe geçtiğini, takip alacağını hiç ödeme yapılmadığı gibi kredi miktarının tamamı üzerinden yaptığını, ayrıca 3.738,56-TL’lık işlemiş faiz talep ettiğini, icra müdürlüğünün ilgi sayılı dosyasına kredi ana parası, işlemiş faiz, tahsil harcı, vekalet ücreti toplamının tamamını yatırarak taşınmaz üzerindeki ipotek kaldırıldığını, davalıdan ödemiş olduğu taksitler toplamı istnemiş ancak bugüne kadar tarafa herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalıda bulunan kredi sözleşmesi, ödeme bilgileri calbedilerek, icra dosyasına fazla ödenen 11.075,00-TL’nin tarafına iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile sabit faizli konut finansman sözleşmesi kapsamında davacıya kredi kullandırdığını, davacı ise ödemelerini süresinde yapmayarak temerrüde düştüğünü, borçlunun mütemerrid olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşme gereğince bakyie borç muaccel hale geldiğini ve borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığı, borçlunun takibe konu borcunu hiçbir ihtirazi kayıtta bulunamadan ödemiş olması nedeniyle ipoteği sona erdiğini, davacının takibe konulan borcuna ve hiçbir itiraz ileri sürmeden ödemesi sonrasında fazla ödeme yaptığının iddiası ile açtığı istirdat davacı usul ve yasaya aykırı olup davanın reddine karar verilmesini, davacının usul ve yasaya aykırı mesnetsiz davasının reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; 139.752,87-TL alacğın takip tarihinden itibaren, icra giderleri, vekalet ücreti ve asıl alacağın %19,32 faizi ve %5,00 BSMV ile birlikte BK’nın 100.maddesine göre ödenmesi hususunda takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dava; … 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça, davalı şirketten 22.10.2015 tarihli kredi sözleşmesi ile konut kredisi kullanıldığı, kullanılan kredi borcunun 11.075,00-TL lik kısmının ödendiği, buna rağmen davalı tarafça aleyhlerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişildiği, ödenen bedelin kredi tutarından mahsup edilmesi gerekirken mahsup edilmediğinden bahisle eldeki istirdat davasının açıldığı anlaşılmıştır.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde; kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Ayrıca; 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olup, Asliye Ticaret Mahkemeleri Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir. Ayrıca, mutlak ticari davadan başka, nisbi ticari davaların da tanımı yapılmış ve bir davanın nisbi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve aynı zamanda uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği kabul edilmektedir.
Somut uyuşmazlık; Tüketici konut kredisi kapsamında açılan istirdat davasıdır. Davacıların tacir sıfatının bulunmadığı gibi uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) niteliğinde bulunmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda anlatılan nedenlerle davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Tüketici Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/06/2018

Katip …

Hakim …