Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/896 E. 2019/1127 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/896 Esas
KARAR NO : 2019/1127
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 25/05/2015 tarihinde sözleşme imzalandığını, davacı firma davalının faaliyet gösterdiği … Hotel’de kullanılmakta olan tekstil ürünlerine ilişkin yıkama ve ütüleme hizmeti verdiğini, davalı şirketin bahsi geçen hizmetlere ilişkin ödeme yükümülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklı olarak müvekkil ile davalı şirket arasında 29.04.2016 tarihinde bir tutanak imzalandığını ve her iki tarafça uygun görülen bir ödeme planı üzerinde mutabık kalındığını, söz konusu ödeme planına göre davalı sadece 50.000,00 TL ödeme yaptığını başka herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı şirkete … Noterliğince kalan borçlarını ödemesi için ihtarname çekildiğini ancak davalının hiçbir ödeme yapmadığını, davalının ödeme yapmamasından dolayı … İcra Müdürlüğü nezdinde … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu belirterek haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; sözleşmeden kaynaklı hizmet ifasına dayalı bakiye alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından taraflar arasındaki sözleşme ile cari hesap alacak istemine dayanak fatura suretlerinin, mutabakat tutanağının, karşı yana tebliğ edilen ihtarname ve tebliğ şerhlerinin ibraz edildiği, mahkememizce davalı tarafın BA kayıtlarının celp edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır. Davaya konu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası celp edilmiş ve icra dosyasının tetkikinde; “…Davacı tarafından davalı aleyhine 232.015,00 TL asıl alacak, 1691,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 233.706,78 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu…” görülmüştür.
Mahkememizce alanında uzman mali müşavir bilirkişi … ‘dan 26/08/2019 tarihinde alınan raporda özetle; “…Taraflar arasındaki ticari ilişkinin taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında yürütüldüğü, taraflarca incelemeye yasal defter ve kayıtları ibraz edilmediğinden dava konusu olaylar yönünden taraf defterleri üzerinde herhangi bir incelemenin yapılmadığı, ancak davacı tarafça dosyaya sunulan 2015 ve 2016 yıllarına ait davalı cari hesap ekstreleri ve faturalar incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 232.015 TL alacak bakiyesinin göründüğünün anlaşıldığı, vergi dairesi tarafindan dosyaya davalıya ait sadece 2015 yılma ait BA beyannamelerinin gönderildiği, 2016 yılına ait beyannamelerin gönderilmediği, ancak dava konusu alacağın dayanağının davacı tarafça davalıya düzenlenen 2016 yılına ait faturalardan kaynaklandığı, dosyaya gönderilen 2015 yılına ait BA beyannameleri incelendiğinde davacı tarafça davalıya düzenlenen 2015 yılına ait tüm faturaların davalı tarafça vergi dairesine beyan edildiğinin anlaşıldığı, davacı tarafça davalıya kesilen takip konusu alacak dayanağı 2016 yılına ait fatura ve muhteviyatı hizmetlerin davalıya verilip verümediği(teslim edilip edilmediği) hususunda yapılan incelemelerde; davacı tarafça dosyaya sunulan faturalar incelendiğinde davacı tarafça faturaların davalıya E-Fatura – Temel Fatura şeklinde düzenlendiği, bilipdigi üzere temel e-fatura kesilerek karşı tarafa gönderilen faturalar karşı tarafın onavı heklemeden otomatik olarak ‘onaylanmış/kabul edilmiş’ olarak kabul edildiği, bu durumda faturayı kabul etmek durumunda kalan tarafın söz konusu faturayı va iade faturası kesmek suretiyle iade etmesi vada noter aracılığıyla 8 günlük kanuni itiraz süresinde İtiraz hakkını kullanarak faturayı kabul etmemesinin gerektiği, ancak dava dosyası incelendiğinde davalı tarafça söz konusu faturalara itiraz edildiği veya iade faturası düzenlendiği yönde dosyaya herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, yine davacı tarafça dosyaya sunulan ve davalının kaşe ve imzasının bulunduğu 29.04.2016 tarihli tutanakta davalının Söz konusu tutanak incelendiğinde davacının davalıya 2016 Temmuz ayına kadar 200.000 TLi, 2016 Ağustos ayında ise kalan cari hesap bakiyesinin davalı tarafça kabul edildiğinin görüldüğü, yukarıdaki tespitler neticesinde davacı tarafça davalıya düzenlenen fatura muhteviyatı hizmetlerin davacı tarafça davalıya taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında verildiği kanaatine varılmış olup, davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarının 232.015,00 TL, işlemiş faiz tutarının 3.707,41 TL olmak üzere toplam alacağının 235.722,41 TL olarak hesaplandığı, davacı tarafça icra takibinde asıl alacak + işlemiş faiz tutarı toplamı 232.015,00 TL Asıl Alacak, 1.691,78 TL Geçmiş Gün Faizi olmak üzere toplamda 233.706,78 olarak talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarı talep edebileceğinin…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; sözleşme gereğince davalı işletmesindeki otelde verilmesi taahhüt edilen temizlik/ütüleme v.s hizmetlere ilişkin davacı yanın faturaya bağlı cari hesap alacağının mevcut olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından yanlar arasındaki sözleşme ile mutabakat tutanağı ibraz edilmekle anılı sözleşme ve mutabakat tutanağı davalı tarafa isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmadığı görülmüştür. HMK’nın 171/2 maddesi gereğince sözleşme ve tutanak içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır. Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya bağlı hizmet ifasına ilişkin cari hesap alacak istemi ile başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirketin davaya cevap vermediği gibi ticari defterlerin ibrazı için mahkememizce çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafın takibe konu alacak istemine dayalı faturalarının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibari ile defter kayıtlarına göre davalının 232.015-TL borçlu göründüğü, davalı tarafın mükellefi olduğu vergi dairesinin mahkememize göndermiş olduğu BA formu bildiriminde de davacı şirket faturalarının (2015 yılına ait) kayıtlı olduğu gibi 2016 yılına ait faturaların ( e- faturaların) e- fatura portalı üzerinden davalıya tebliğ edildiği, davalının 8 gün içerisinde sistemde herhangi bir itirazının bulunmadığı, böylece fatura içeriklerinin kesinleştiği görülmekle faturalarda yazılı hizmetlerin davalıya ifa edilmiş olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Tüm bu nedenlerle davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 232.015-TL asıl alacak, takipten önce keşide edilen ihtarname ile davalı yanın mütemerrit kılınması nedeni ile 1.691,78-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 233.706,78-TL alacaklı olduğu, bu noktadan sonra hizmet bedelinin ödendiğinin ispat yükünün davalı/alıcı üzerinde bulunduğu, davalı şirketin ise hizmet bedelini ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği anlaşılmıştır. Anılı gerekçeler ışığında davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 232.015-TL (asıl alacak), 1.691,78-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 233.706,78-TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya / cari hesaba dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı yararına %20 icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 232.015,00-TL asıl alacak, 1.691,78-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 233.706,78-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin, asıl alacak 232.015,00-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 46.741,35-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibariyle kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 15.964,51 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 3.991,13 TL harcın mahsubuyla eksik kalan 11.973,38 TL harcın davalıdan tahsiline,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 3.991,13 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 600 TL bilirkişi ücreti, 162,20 TL tebligat giderleri olmak üzere toplam 762,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 19.972,41 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır