Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/892 E. 2022/93 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/892 Esas
KARAR NO : 2022/93
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 05/10/2017
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin diğer ortağı ve müdürü olan … ile Nisan 2013’ten beri % 50 ortağı ve müdürü olduğunu, taraflar arasında gelir ve gider paylaşımı anlaşmasının bulunduğunu, ortaklığın başlangıcında diğer ortağın iş ve müşteri portföyü hakkında davacıyı yanılttığını, büyük bir iş potansiyeli olduğunu iddia etmesine rağmen şirkete çok az iş ve gelir getirdiğini, ortaklık boyunca müvekkili, üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen diğer ortağın, üzerine düşen sorumlulukların hiçbirini yapmadığını, yapmadığı gibi davacının zarar etmesine sebep olduğunu, şirket gelirinin neredeyse tamamını müvekkilinin sağladığını, diğer ortağın şirkete gelir kazandıran çok az iş yaptığını, Kasım 2016’dan beri de şirket giderlerine katılmadığını, 01/11/2016-31/08/2017 tarihleri arasındaki şirket harcamaları ve ödemelerini gösterir tablonun sunulduğunu, en büyük gider kalemi olan filo araçlarına ilişkin olarak diğer ortak kendi üzerine düşen edimleri yerine getirmediğinden … yönetimi tarafından 04/04/2017 tarihinde … Noterliğinden … yevmiye numarası ile ödeme talepli ihtarname gönderildiğini, bunun üzerine, davalı şirket filo araçlarının üzerine rehin veya haciz uygulanmasın diye müvekkilinin, kendi şahsi hesabından 28/04/2017 tarihinde bu borçları ödemek zorunda kaldığını, bu araçlardan … plakalı araç diğer ortağın münhasır kullanımında olup müvekkilinin bu araçtan faydalanma imkânı olmağını, buna rağmen diğer ortağın herhangi bir ödeme yapmadığını, şirket merkezinin kirasının ortaklaşa ödenmesi gerekirken, şu ana kadar diğer ortağın hiçbir ödeme yapmadığını ve bütün kiranın müvekkili tarafından ödendiği, ayrıca diğer ortağın şirkete ait fatura ve makbuzları kendi uhdesinde tuttuğunu ve davacı ile paylaşmadığını, sayılan hususlar ilgili ve özellikle şirket mali konularının tartışılması amacıyla genel kurul yapılması için … Noterliğinden 02/01/2017 tarih ve … yevmiye numarasıyla diğer ortağa ihtarname çekildiğini, fakat genel kurul toplanamadığı gibi bahsedilen konularla ilgili hiçbir gelişme de olmadığını, taraflar arasındaki ortaklık ilişkisi müvekkili açısından çekilmez hale geldiğini, ortaklar arasındaki güven ve sadakat ilişkisinin ortadan kalktığını beyanla TTK madde 638/2 uyarınca müvekkilinin haklı sebeple ortaklıktan çıkmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili bila tarihli ıslah dilekçesi ile davasını tamamen ıslah etmek dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla müvekkilinin haklı sebeple davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına, mahkememiz aksi kanaati halinde davalı şirketin feshine ve tasfiyesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haklı sebeple limited şirket ortaklığından çıkma, aksi halde ise limited şirketin haklı sebeple feshi taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce davalı şirketin ticari sicil kayıtlarının celp edilerek incelenmesiyle; 03/05/2011 tarihinde tescil edilmekle kurulduğu, ortaklarının davacı ve … olduğu, her iki ortağın münferit temsil yetkisine sahip oldukları anlaşılmıştır. Davacı tanıkları duruşmada dinlenmiş, davalı şirketin banka, vergi ve SGK kayıtları celp edilerek incelenmiş, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek davacının iddiaları hususunda rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; dosyada, taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi yazılı bir sözleşme bulunmadığını, … ile yapılan sözleşmenin bulunmadığını, davacının ödediğini iddia ettiği bedellere ilişkin belge olmadığını, sadece banka dekontları olduğunu, dosyanın mevcut durumu itibariyle ortaklıktan haklı sebeple çıkma yönünden iddia edilen haklı sebeplerin net bir şekilde tespitine yönelik delillerin dosyada mevcut olmadığını, takdirin Mahkememize ait olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafın ıslahı doğrultusunda heyetten ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti ek raporunda önceki tespit ve beyanlarını tekrar etmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 638/2. maddesi uyarınca, limited şirkette her ortak haklı sebeplerin varlığı halinde şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. 636/3. maddesi uyarınca ise, haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir. Davacı taraf %50 pay sahibi olduğu şirkette, yine %50 pay sahibi dava dışı diğer ortakla aralarında gelir -gider paylaşımı konusunda anlaşma yapıldığını ve dava dışı ortağın söz konusu anlaşmaya aykırı davrandığını, giderlere katılmadığı gibi davalı şirkete gelir getiren işler yapmadığını, bu nedenle ortaklığın kendisi için çekilmez hal aldığını beyan ederek öncelikle haklı sebeple ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini, aksi halde ise aynı sebeplerle davalı şirketin feshini talep etmiş olup, davasını dayandırdığı gelir gider paylaşımına dair anlaşmayı dosyaya sunmadığı gibi tanık beyanları ile de bu hususu ispat edememiştir. Sunulan bir kısım banka dekontlarına göre yapılan ödemelerin davalı şirket adına yapıldığı anlaşılamadığı gibi, davacının münferiden temsile yetkili müdür olarak şirket adına ödemeler yapması olağandır. Banka dekontları dışında davacının kendi şahsi malvarlığından davalı şirket için ödeme yaptığına dair bir delil sunulmamıştır. Bu kapsamda davacının öncelikli talebi olan ortaklıktan çıkarılmasına dair dayandığı haklı sebeplerin varlığı hususunda Mahkememizde kanaat oluşmamıştır. Her ne kadar davalı şirket faaliyetlerine ve ticari hayatına devam etmiyor ise de, davacı tarafından dava ve ıslah dilekçesinde ileri sürdüğü terditli talebi olan davalı şirketin feshi talebinde, dayandığı haklı sebebe esas vakıalar arasında bu husus yer almadığı gibi haklı sebep olarak ileri sürülen hususlar da ispat edilemediğinden davanın her iki talep yönünden de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı 80,70 TL’den peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile kalan 49,30 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10/02/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır