Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/848 E. 2018/8 K. 10.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/848 Esas
KARAR NO : 2018/8
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/04/2012
KARAR TARİHİ : 10/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından …’in kiracı olarak bulunduğu … Cad … Sok N:… … … … adresindeki taşınmaz, … nolu 25/04.2011 başlangıç 25/04/2012 bitiş tarihli İşyerim Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, 31/08/2011 tarihinde sigortalı işyerinin bulunduğu sokak üzerindeki asfalt yol altından geçen davalı …’ye ait ana şebeke borusu patladığını ve yol güzergahı boyunca yoğun miktarda su akışı sonucu çevredeki binaların zemin ve bodrum katlarına su dolduğunu, olay nedeni ile sigortalı iş yerine de yoğun bir şekilde çamurlu su girdiğini ve hasar meydana geldiğini, … Sigorta Ekspertiz Hiz AŞ tarafından yapılan ekspertiz incelemesi sonucu sigortalı işyerinde 10.077,19TL hasar tespit edildiğini ve bu hasar bedelinin 07/10/2011 tarihinde ödendiğini, meydana gelen hasardan davalı kurumunun sorumlu olduğunu, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla sigortalıya ödenen 10.077,19TL hasar bedelinin 07/10/2011 ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı idarenin 2560 sayılı yasa ile kurulmuş bir kamu kurumu olduğunu, davanın asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle işbölümü itirazının kabulünü, dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini, davaya konu olayda öncelikle sigortalının … Mevzuatı gereğince su sızdırmalarına karşı gerekli tedbirleri alıp almadığının tespitinin gerektiğini, hasara ilişkin bedelin tarafsız bilirkişilerce yeniden tespit edilmesini, davacı tarafın hükmedilmesini talep ettiği tazminata ödeme tarihinden itibaren faiz istemesinin hukuka aykırı olduğunu, ancak dava tarihinden sonrası için faiz istenebileceğini, işbu davanın konusu hasar olup hasarın da haksız eylem olarak nitelendirildiğini, haksız eylemden kaynaklanan davalarda ise ancak yasal faiz istenebileceğini, davacının reeskont avans faiz talebinin yerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle işbölümü ve görevden olmak üzere esastan da reddine, mahkeme masrafı ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; işyeri sigorta poliçesi gereğince sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … Esas ve … Karar sayılı 03/04/2017 tarihli bozma ilamı ile; “Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacının rücu alacağının doğmasına ilişkin su basması olayının gerçekleştiği mahalde, konusunda uzman bilirkişi heyeti refakatiyle keşif yapılmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 11.05.2013 tarihli raporda; davalı …’nin, sorumluluğundaki boruların periyodik bakımı ve yenilenmesi konusundaki eksikliği nedeniyle olayda % 50 oranında kusurlu olduğu; davacının sigortaladığı işyerinin, giriş kotunun düşük oluşu nedeniyle suların işyerine dolduğu ve sigortalının da olayda % 50 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Bu rapora, davalı tarafın itirazı ve mahkeme tarafından raporun yerinde bulunmayışı nedeniyle alınan 13.11.2013 tarihli ek raporda da; sigortalı işyerine inişi sağlayan merdivenin kaldırım ile bitişik oluşu, bu kısımda herhangi bir yükseltme çalışmasının yapılmayışı, merdiven inişinde yer alan kısımda hiçbir gider hattı bulunmayışı hususlarının hasarın oluşumuna kısmen etkili olduğu, kusur oranlarına ilişkin olarak kök rapordaki görüşlerinin değişmediği bildirilmiştir.
Olaya müdahale eden görevli itfaiye personeli tarafından düzenlenen raporda, davalı …’ye ait olup patlayan ana su borusu nedeniyle taşan suların, davacı tarafından sigortalanan yer dışında dört ayrı yerde daha su basmasına sebep olduğu, sigortalı işyerinden 10 ton su tahliye edildiği tespitleri yapılmıştır.
818 sayılı BK’nun 58. maddesinde düzenlenen yapı eseri malikinin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, yapı eseri malikinin illiyet bağını kesen belirli hallerde zarardan sorumluluğunun ortadan kalkacağı izahtan uzaktır. İtfaiye raporuyla saptanan olayın oluş biçimi ve yoğunluğu çok fazla olan su basması olayı karşısında, davacı sigortalısının işyerinin girişinde su gideri hattı bulunmayışının illiyet bağını ortadan kaldıracak boyutta bir kusur olmadığı, alınan kök ve ek rapor ile bu durumun saptandığı, anılan bilirkişi raporlarındaki davacı sigortalısı için tespit olunan müterafik kusur oranının somut olaya uygun olduğu; yapı eseri maliki olan davalının,
zarardan kusursuz sorumluluğu bulunduğu, ancak sigortalı için belirlenen müterafik kusur nedeniyle tazminatta indirim yapılması gerektiği hususları gözetilerek; kök ve ek rapordaki tespitler doğrultusunda oluşan sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir…” gerekçeleri ile bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bozma üzerine yürütülen yargılama kapsamında mahkememizin 10/01/2018 tarihli celsesinde bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yargılama kapsamında tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; olay tarihi olan 31/08/2011 tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 58. maddesinde ifade edilen yapı eseri malikinin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği, bu nedenle yapı eseri malikinin ancak illiyet bağını kesen belirli hallerde zarardan sorumluluğunun ortadan kalkacağı, dosyada mübrez itfaiye raporuyla saptanan olayın oluş biçimi ve yoğunluğu çok fazla olan su basması olayı karşısında, davacı … şirketinin dava dışı sigortalısının işyerinin girişinde su gideri hattı bulunmayışının illiyet bağını ortadan kaldıracak boyutta bir kusur teşkil etmediğinin mahkememizce alınan kök ve ek raporlar ile tespit edildiği, anılı bilirkişi raporlarındaki davacı yanın sigortalısı için tespit olunan müterafik kusur oranının somut olay adaletine uygun olduğu, mahkememizce uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapı eseri maliki olan davalının, zarardan kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, ancak dava dışı sigortalı için belirlenen müterafik kusur nedeniyle tazminatta indirim yapılmasının gerektiği sonucuna varılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
5.038,50 TL nin dava tarihi olan 16/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek reskont avans faizi ile birlilte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınan 149,65 TL peşin harçtan, alınması gereken 344,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 194,55 TL harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafça yapılan başvuru harcının tamamı ve diğer harç, bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.901,87 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafın yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili tarafa iadesine,
7-Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliğine, masrafın talep eden tarafça karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK nın geçeci 3. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere temyiz dilekçesi sunulmak suretiyle Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/01/2018

Katip e-imza Hakim e-imza