Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/845 E. 2018/934 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/845
KARAR NO : 2018/934

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/08/2012
KARAR TARİHİ : 23/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın yasalara aykırı ve özellikle bankacılık usul ve esaslarına aykırı haksız fiili nedeniyle haksız fiil tarihi 14/06/2006 tarihinden başlamak üzere işleyecek yasal faizi ile; müvekkili …’nın haksız yere hakkında yakalama kararı çıkartılıp, davalar açılmasına, borç altına sokulmasına, sebebiyet vererek müvekkilinin fiziken ve ruhen sağlığının bozulmasına, sosyal hayatının kararmasına neden olan davalı bankanın müvekkili … için 40.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine, müvekkili … için 40.000,00 TL manevi tazminat maddi kayıplar için 15.000,00 TL maddi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı bankaya tebliğ olunmuş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı … aleyhine devam eden ve müvekkili bankanın müdahil olduğu … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı ceza davasının bekletici sorun yapılmasını talep ettiklerini, tanık dinlenmesine muvafakatları bulunmadığını, davacı …’nın manevi tazminat talebinin hukuka aykırı olduğunu, davacı …’nın dava dışı … Limited şirketinin 17/04/2007 tarihine kadar yetkilisi olduğunu, bu süre içinde …’a teslim edilen çeklere ilişkin bizzat … tarafından da ödemeler yapıldığını, davacının bahse konu çek koçanlarının bilgisi dışında teslim alındığı hususundaki beyanlarına katılmanın mümkün olmadığını, çekte yapılan tahrifatın ilk nazarda ve kolaylıkla fark edilemeyecek ve aldatma kabileyetine haiz olduğunu, davacı …’nın manevi tazminat taleplerinin usul ve yasaya uygun olmadığını, maddi tazminat talebinin dayanağı bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda; Davacının davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, kararın davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … Esas ve … Karar sayılı 23/05/2017 tarihli bozma ilamı ile;
“1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacı … ile davalı arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle zamanaşımı süresinin 10 yıl olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, davalı bankanın haksız eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, maddi tazminat talebinin vazgeçme nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Ancak, manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil ve fakat kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade eder. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. ve TBK 58. maddesine göre, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir. Şahsiyet haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için 818 sayılı BK 49. (TBK 58) maddede belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar ise şahsiyet haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunmasıdır. (Bkz. Prof Dr. Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, yirminci baskı, S.202-208)
Somut olayda davacı …, davalı bankanın sahte talimatla çek defterlerini üçüncü kişiye teslim ettiğini ve bu çeklerin eski eşi … tarafından doladırıcılık suçunda kullanılması nedeniyle hakkında ceza davası açıldığını ileri sürmüştür. Davalı bankaya isnat edilen eylem davacıya ve davacının yetkilisi olduğu şirkete ait iki adet çek defterinin sahte talimata istinaden dava dışı …’a teslim edilmesidir. Davalı banka da, …’a teslim edilen çeklere ilişkin bizzat … tarafından da ödemeler yapıldığını, davacı …’nın bu çeklerden haberdar olduğunu savunduğuna göre, mahkemece davalının bu savunması üzerinde durularak davacı …’nın üçüncü kişiye teslim edilen çek yapraklarına ilişkin ödeme yapıp yapmadığının belirlenmesi, davacı …’nın ödeme yaptığı ve çeklerden haberdar olduğunun tespiti halinde gerçekleşen zarar ile bankanın eylemi arasında illiyet bağı kurulamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalı bankanın bu savunması üzerinde durulmaksızın eksik incelemeye dayalı olarak davacı … yönünden manevi tazminat talebinin kısmen kabulü doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Ancak, mülga 818 sayılı BK’nın 49. ve TBK 58. maddesi uyarınca şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişinin uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat davası açabileceği düzenlenmiştir. Davalı bankanın davacı …’ya ilişkin bir eylemi bulunmayıp, davacı …’nın kızı …’ya yönelik işlemler bakımından manevi tazminat istemesi mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece, davacı …’nın manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle istemin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
4-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, işbu dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı uyarınca düzenlenen ve dosya kapsamına alınan 22/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı bankanın şubesine tarafından sunulan belgelere göre davacı … ve yetkilisi olduğu … Ltd. Şti’ne ait 2 adet çek karnesi 14/06/2006 tarihli yazılı talimata istinaden …’a verildiğini, davaya konu … Şubesi … seri numaralı 40.900,00-TL tutarlı çek 14/06/2006 tarihinde … imzasına teslim edilen …-… seri nolu çek yapraklarını ihtiva eden, çek karnesi içerisinde yer aldığını, çekin ödenmediğini, davacı … çek karnesinden 6 adetinin nakit olarak ödendiği 3 adetinin ise EFT yapılmış olduğunu, dava dosyasına 20/09/2007 tarihli ekspertiz raporuna göre … Şubesine ait keşidecisi … olan … çek numaralı çekin ön yüzündeki keşidecisi imzasının … eli mahsulü olduğunu, tetkike konu çekte yapılan tahrifat, ilk nazarda ve kolaylıkla fark edilemeyecek nitelikte olduğu cihetle, tetkike konu çekin aldatma kabiliyetine haiz olduğunu, …’ya ait … nolu hesaptan 25/04/2006 tarihinde 1 adet 10 yapraklı ve 14/06/2006 tarihinde 1 adet 10 yapraklı karnelerinin içindeki bazı çek yapraklarının bedellerinin davacı hesabından ödendiği anlaşıldığını, … ile dava dışı … Ltd. Şti adına düzenlenen çek yaprakları … tarafından EFT yapılmak suretiyle ödendiğini, her iki davacının manevi tazminat ve diğer taleplerinin takdir ve kararının Mahkememize ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; Davalı bankanın haksız eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, Yargıtay bozma ilamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Dava konusu olayda; davacı …, davalı bankanın sahte talimatla çek defterlerini üçüncü kişiye teslim ettiğini ve bu çeklerin eski eşi … tarafından doladırıcılık suçunda kullanılması nedeniyle hakkında ceza davası açıldığını ileri sürdüğü, davalı bankaya isnat edilen eylemin ise; davacıya ve davacının yetkilisi olduğu şirkete ait iki adet çek defterinin sahte talimata istinaden dava dışı …’a teslim edilmesi olduğu, davalı banka ise; dava dışı …’a teslim edilen çeklere ilişkin bizzat davacı … tarafından da ödemeler yapıldığını ve davacı …’nın bu çeklerden haberdar olduğunu savunduğu anlaşılmıştır.
Bu bağlamda, Yargıtay bozma ilamı nazara alınarak; davacı …’nın üçüncü kişiye teslim edilen çek yapraklarına ilişkin ödeme yapıp yapmadığının belirlenmesi, davacı …’nın ödeme ve çeklerden haberdar olup olmadığının tespiti hususunda bilirkişi incelemesi yapıldığı, dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 22/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; Davalı bankanın Şubesi tarafından sunulan belgelere göre, davacı … ve yetkilisi olduğu … Ltd. Şti’ne ait 2 adet çek karnesi 14/06/2006 tarihli yazı talimata istinaden …’a verildiği, davaya konu … Şubesi … seri numaralı 40.900,00-TL tutarlı çek 14/06/2006 tarihinde … imzasına teslim edilen … – … seri nolu çek yapraklarını ihtiva eden çek karnesinin içerisinde yer aldığı ve çekin ödenmediği, davacı …’nın çek karnesinden 6 adedini nakit olarak ödediği, 3 adetinin ise; EFT yapılmış olduğu, davacı …’ya ait … nolu hesaptan 25/04/2006 tarihinde 1 adet 10 yapraklı ve 14/06/2006 tarihinde 1 adet 10 yapraklı olmak üzere 2 adet çek karnesi verildiği, davacı tarafından çek karnelerinin içindeki bazı çek yapraklarının bedellerinin davacı hesabından ödendiğinin anlaşıldığı, davacı … ile dava dışı … Ltd. Şti adına düzenlenen çek yapraklarının davacı … tarafından EFT yapılmak suretiyle ödendiği belirlendiğinden davacı …’nın ödemede bulunduğu ve çeklerden haberdar olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle gerçekleşen zarar ile bankanın eylemi arasında illiyet bağı kurulamayacağından davacı …’ nın manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı … manevi tazminat talep etmiş ise de; mülga 818 sayılı BK’nın 49. ve TBK 58. maddesi uyarınca şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişinin uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat davası açabileceği düzenlenmiştir. Davalı bankanın davacı …’ya ilişkin bir eylemi bulunmayıp, davacı …’nın kızı …’ya yönelik işlemler bakımından manevi tazminat istemesi mümkün değildir. Bu bu nedenle, davacı …’nın manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı …’nın maddi tazminat talebinin ise; vazgeçme nedeniyle reddi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı …’nın maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi ile davacı …’nın manevi tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’nın maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine,
2-Davacı …’nın manevi tazminat talebinin reddine,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.410,75-TL harçtan 35,90-TL’in mahsubu ile artan 1.374,85-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan manevi talep yönünden 2.180,00-TL ‘ ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan maddi talep yönünden 2.180,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf edilen 231,80-TL’nin davacılar tarafından tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde temyizi kabil olmak üzere yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/10/2018

Katip …

Hakim …