Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/827 E. 2019/1175 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/827 Esas
KARAR NO : 2019/1175
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/09/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkil şirket arasında 15.04.2016 tarihli sözleşme akdedildiği, söz konusu sözleşme hükümleri ile taraflar arasında belirlenen elektrik enerjisi sabit fiyatlara aykırı olarak Ekim 2016 ayı dönemine ait faturalar ile müavekkil şirketten fatura bedellerinin tahsil edildiği, faturalarnı ödenmesi esnasında …. Noterliğinin 29/11/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ilie sabit birim fiyat üzerinden düzenlendiği için sadece geç ödemeden kaynaklı gecikme faizi ve bu faizin KDV sorumlu olmak ve fazla tahsilat hakknıda dava ve talep haklarını saklı tutarak ödeme yaptıklarını, yukarıda belirtilen fatura içerikleriyle sözleşme ile kararlaştırılan elektrik enerjisi birim fiyatlarından oldukça yüksek olup közleşme ile faturalar arasında 29,868.65 TL KDV farkı bulunmakta olduğu, bu bedel davalı şirketten … Noterliğinin 27.02.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, dava konusu bedelin ödenmemesi üzerine İstanbul İcra Müdürlüğünün… esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibi yapılarak, davalı borçluya ilamsız takipte ödenme emri ( 7 örnek ) gönderilmiş ,borçlu taraf vekili aracılığı ile verdiği dilekçe ile özetle borçlarının bulunmadığından bahisle borca takibe ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını sağladığını belirterek davalı tarafça icra dosyasına yapılan itirazın hukuki dayanağı bulunmaması ,haksız ve kötüniyete dayalı bulunması nedeni ile itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket … A.Ş elektrik piyasası yönetmeliğine göre hizmet sunan EPDK tarafından lisanslandırılmış bir şirket olduğunu, davacı şirketelektrik enerjisi tedarik etmekte olduğunu, davalı-müvekkil şirket ile davacı şirket arasında elektrik enerjisinin tedariği amacıyla 15/04/2016 imza tarihli 01/04/2016 – 30/11/2016 tedarik başlangıç ve bitiş tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesinin bulunduğunu, işbu 15/04/2016 sözleşme kapsamında, davacıya gönderilen Eylül/2016 dönemi tüketimine ilişkin faturaları, son ödeme tarihi olan 20/10/2016 tarihi de geçmesine rağmen, bir sonraki Ekim/2016 dönemine ait yeni faturaları kesilene dek ödenmemiş olduğunu, bu nedenle, sözleşmenin anılan 4. Maddesinin açık hükmü doğrultusunda davacının Ekim/2016 dönemine ilişkin 04/11/2016 tarihli faturaları sözleşme sabit birim fiyatı yerine, indirimsiz regüle tarife fiyatı üzerinden kesildiğini, davacı ilgili Eylül/2016 dönemi ve Ekim/2016 dönemi faturalarını toplu olarak 29/11/2016 tarihinde davalı müvekkil şirkete ödemiş olduğunu, belirtmek gerekir ki, somut uyuşmazlıkta tarafların tacir olduğunun ortada olduğunu, dolayısıyla davacının basiretli bir tacir gibi davranıp, davacı müvekkille karşılıklı olarak kararlaştırdığı 15/04/2016 tarihli işbu açık sözleşme hükümlerine göre üzerine düşen edimi gereği gibi yerine getirmemesi halinde uygulanacak hükümlerin bilincinde olması gerektiğini, dolayısıyla basiretli iş adamına ilişkin Ticaret Kanunu’nun Madde 22. Vd hükümleri dairesinde de değerlendirildiğini, huzurdaki uyuşmazlıkta davacının itirazları ve talebi dinlenebilir nitelikte olmadığından reddinin gerektiğini, sonuç itibariyle davacı, söz konusu faturaları geç ödemesine ve 15/04/2016 tr.li sözleşmenin 4. Maddesindeki açık hükmü rağmen haksız ve kötüniyetli olarak müvekkil şirketi itirazlarımıza konu huzurdaki dava ve dayanağı icra takibine muhatap etmiş olduğunu, bu itibarla davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; elektrik enerjisi satış sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturaların sözleşmeye aykırı tahsil edildiği iddiasına dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
Taraflar arasındaki 15/04/2016 tarihli elektrik enerji satış sözleşmesi, davalının düzenlediği faturalar ile tarafların keşide ettikleri ihtarname suretlerinin ibraz edildiği görülmüştür.
İtirazın iptali istemine konu … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı icra dosyası celp edilmiş olup icra dosyasında tetkikinde; ”…Davacı tarafından 29.868,65 TL asıl alacak, 5376,35 TL diğer alacaklar olmak üzere toplam 35.245,00 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ederek takibin durdurulduğu..” görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişi … tarafından hazırlanan 23/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacının, 29/11/2016 tarihinde, gecikmiş olan fatura borcu nedeni ile davalı tarafından daha önce gönderilen ihtarnameye cevap verdiği ve borçlarını yasal gecikme faizi ve bu faizin KDV’si ile birlikte ödeyeceğini beyan ettiğini, … Bankası’na ait 29/11/2016 saat: 15:42:02 işlem tarihli dekont örneğinde davacının davalı hesabına 665.940,45-TL ödeme yapmış olduğunu, dosyada davacı firma tarafından T.C …. Noterliği’nin 27/02/2017 tarih ve … yevmiye numarası ile davacıya çekilmiş olan sözleşme hükümlerine uyulmadığına ilişkin olarak çekilmiş olan ihtarnamenin bir örneğinin mevcut olduğu ve bu ihtarnamede; geç ödeme nedeni ile yansıtılan faturadaki elektrik birim fiyatlarının sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, bu fazla ödemelerin kendilerine iade edilmesinin talep edildiğini, davacının ödeme iade talebinin davalı tarafında yerine getirilmemesi üzerine 13/03/2017 tarihinde T.C … İcra Dairesi’ne başvurarak davalı aleyhine 29.868,65-TL asıl alacak, 5.376,35-TL diğer alacak olmak üzere toplam 35.245,00-TL’lik ilamsız takiplerde ödeme emri çıkarttığını, taraflar arasında yapılan sözleşmenin yürürlükteki EPDK yönetmeliğine uygun olduğunu, taraflara arasındaki sözleşmenin iki ayrı tüzel kişilik arasında yapılmış olan sözleşme kapsamında olduğunu, eğer davacı taraf dönem faturalarını veya faturasını bir sonraki fatura dönemine kadar ödemedi ise davalının sözleşmenin 4. Maddesine dayanarak indirimsiz tarife veya diğer bir deyişle regüle tarife üzerinden faturalandırma yapabileceği yönünde olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişiler …, … ve mali uzman … marifetiyle 22/07/2019 tarihinde hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; ”… A.Ş şirketi … AŞ ile ucuz elektrik satın alabilmek için Elektrik Enerjisi Sözleşmesi imzalamış ve enerjinin birim fiyatını 0,17960 TL/kwh olarak tespit ettiğini, ancak yapmış olduğu sözleşme kapsamında bulunan 4. Madde gereği son ödeme tarihinden sonraki döneme ait olan ödenmemiş faturaların bakiye kalması halinde tespit edilen indirilmiş birim fiyat ile indirilmiş birim fiyat arasındaki farklar talep edilmiş ve ihtarname gönderildiğini, … şirketi aradaki farkları sözleşmede bulunan 4. Maddeye istinaden ödemediğini, dosyaya girmiş olan belgeler, nolu belgeler qayrı ayrı incelenerek tablonun oluşturulduğunu, yapılan hesaplamalar sonucunda sözleşme birim fiyatları ile regüle birim fiyatları arasında 31.548,40-TL kadar bir fark hesaplandığını, bu değerlere KDV dahil edilmemiş olduğunu, taraflar arasında yapılan Elektrik Enerji Satış Sözleşmesi nin, 4. Madde tarafça altı çizilerek işaretlendiğini, bu madde de çok açık ve net olarak ayrıca tüketici herhangi bir faturanın ödemesini, takip eden faturanın kesim tarihine kadar yapmazsa, yeni kesilecek faturayı indirimsiz olarak ödeyeceğini de kabul ettiğini, ibaresi bulunmamakta olduğunu, buna göre davacı Metamar şirketinin tabloda açık ve net oalrak görüldüğü üzere her bir fatura için davalıya karşı borç edimini sözleşmede belirtilen şekilde yerine getirmemiş olduğunun görüldüğünü, bu nedenle davalı tarafın sözleşmenin hükümlerine uygun olarak tenzil edilmiş fiyatlar yerine normal fiyatları kullanacağı da belirtilmiş olduğundan, bu uygulamanın yapılmış olduğunun görüldüğünü, bu hususun tamamen taraflar tarafından kabul edilmiş olduğu ve karşılıklı olarak sözleşmeyi imzalamış olduklarından ötürü açık ve net olduğunu, dosyaya girmiş olan belgeler EPDK, tarifeler yönetmeliğinde belirtilen hususlara karşı herhangi bir aykırılık içermemekte olduğunu, ilgili mevzuat kapsamında meydana gelen anlaşmazlık olayında davacının Enerji Satış Sözleşmesinde bulunan hükümleri tam olarak yerine getirmemiş olduğundan davalı şirketin sözleşme hükümlerine istinaden birim fiyatları indirilmiş değerinden regüle fiyat mertebesine çıkartmasında haklı olduğunu, davacı tarafın ise açmış olduğu itirazın iptali davasında 4. Maddede yazılı olan hususları yeniden değerlendirmesinin uygun olacağı, davacının açmış olduğu itirazın iptali davasında talep ettiği 29.868,65-TL + KDV miktarın tahsil edilmesi isteminde haklı olmadığını…” mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada, yanlar arasında 15/04/2016 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesinin akdedildiği sabit olup uyuşmazlığın; anılı sözleşme gereğince tedarik eden davalı şirket tarafından düzenlenen fatura bedellerinin sözleşmeye aykırı hesaplama içerip içermediği, davacıdan haksız olarak tahsil edilen herhangi bir bedelin bulunup bulunmadığı, sözleşmeye aykırı şekilde fazla tahsilat iddiası kapsamında alacak istemi ile başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının iptaline karar verilip verilemeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Bu kapsamda uyuşmazlığın niteliği teknik bilgiyi gerektirmekle dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup ilk alınan kök rapor ile 1 elektrik mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı anlaşılmakla iptal edilmeksizin bu kez heyet değişikliğine gidilerek elektrik mühendisleri ve mali uzman bilirkişilerden oluşan 3 kişilik heyet marifeti ile inceleme icrası istenilmiştir. Böylece taraflar arasındaki ihtilafa konu fatura dökümünün ayrıntılı olarak yapılarak birim fiyat farklılığından meydana geldiği ifade edilen fiyat farklılığının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, elektrik piyasası yönetmeliği, EPDK mevzuatı ve davacının faaliyet gösterdiği sektör itibari ile dava dışı diğer tedarikçilerin fatura tarihi itibari ile uyguladıkları indirimsiz birim fiyat tarifeleri de nazara alınarak sözleşmedeki sabit birim fiyat, indirimli fiyatlı satış ve indirimsiz fiyat arasındaki farklar ayrı ayrı belirtilerek somut olayda sözleşmeye aykırı hesaplamanın olup olmadığı, neticeten davacının iade talebinin yerinde olup olmadığı hususlarında araştırma ve inceleme yapılması sağlanmıştır. Bu doğrultuda yapılan inceleme neticesinde taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesi kapsamında tüketicinin, herhangi bir faturanın ödemesini takip eden faturanın kesim tarihine kadar yapmazsa yeni kesilecek faturayı indirimsiz olarak ödeyeceğini kabul ettiği, ahde vefa ilkesi gereğince sözleşme hükümlerinin tarafları bağlayıcı nitelikte olup teknik bilirkişiler marifeti ile fatura dökümünün yapılarak sözleşme birim fiyatları ve regüle birim fiyatlarıyla yapılan hesaplamalar sonucu elde edilen fark değerlerin somutlaştırılması sureti ile davacı tüketici şirketin davalıya karşı borç edimini sözleşmede belirtilen şekilde yerine getirmemesi kapsamında davalı tarafın sözleşmenin anılan hükmüne uygun olarak tenzil edilmiş fiyatlar yerine normal (regüle) fiyatları esas alarak hesaplama yapmakta haklı bulunduğu, fatura bedellerinin bu kapsamda sözleşme hükümleri ile EPDK yönetmeliklerine uygun olduğu anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine, yargılama kapsamında davacının kötü niyetli olduğu hususu ispata muhtaç kalmakla, davalı yanın şartları oluşmayan ve yerinde görülmeyen kötüniyet tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davacı tarafından yatırılan 601,90-TL harçtan 44,40-TL’in mahsubu ile arda kalan 557,50-TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre hesaplanan 4.226,95-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır