Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/822 E. 2022/464 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/822 Esas
KARAR NO : 2022/464

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2014
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket merkezinde 11/06/2014 tarihinde hırsızlık olayı gerçekleşmiş olduğunu, çalınan çeklerin iptali talepli … 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası devam etmekteyken çeki elinde bulunduran …A.Ş.’nin çeki dosyaya ibraz etmek yerine bankaya ibraz ettiğinin öğrenilmesi üzerine söz konusu çekin ileride takibe konulabilmesi ihtimalini önlemek ve çeki istirdat etmek için, İİK. Madde 72 gereği ihtiyati tedbir kararı verilerek “dava konusu çek dayanak gösterilecek icra takibi başlatılmaması “Başlatılan takiplerin durdurulması” şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu çek davalı faktoring şirketi tarafından ilgili kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde kötüniyetli ve ağır kusurlu olarak iktisap edildiğinden çekteki imza müvekkil şirket yetkilisine ait olmadığından müvekkil şirketin söz konusu çekin haklı ve yetkili hamili sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine ve çekin istirdadına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı borçlu ….Ltd.Şti arasında faktoring sözleşmesi akdedildiğini, takibe konu edilen çekin alacak bildirim formu ile işbu şirketten teslim alındığını, davacının davayı ikame etmekte hukuki yararının bulunmadığını, dava çalındığı ileri sürülen çeklerin istirdadı istemine ilişkin davacının öncelikle hamil olduğunu, sonra da bu çeklerin rızası dışında elinden çıktığını ve yeni hamilin kötü niyetli olduğunu ispat etmesi gerektiğini, somut olayda takip dayanağı çek ciro yoluyla icra takibini yapan müvekkiline intikal etmiş olup son hamil olan müvekkilinin arada başka bir ciro bulunması nedeniyle keşideci borçlu ile doğrudan ilişki içinde bulunmadığının kabulünü zorunlu olduğunu, davanın HMK md. 114/h uyarınca hukuki yarar yokluğundan usulden ve aksi takdirde esastan reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, TAHKİKAT VE GEREKÇE:
Dava; rıza dışı elinden çıktığından ve imzaların davacıya ait olmadığından bahisle davaya konu senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve senedin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 2014/1379 Esas 2015/958 Karar sayılı 15/12/2015 tarihli kararı ile; “..Davacının davasının kabulüyle, dava konusu …bank … şubesi … çek nolu 21/11/2014 tarihli 12.500 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borcunun olmadığının tespitine, çekin istirdatına ” dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş,
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/7951 Esas 2017/2897 Karar sayılı 10/04/2017 tarihli ilamı ile;
“…
Dava 21/11/2014 tarihli çekteki lehtar ciranta imzasının sahte olması nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. İmza inkarı hususunda yapılacak inceleme teknik bir inceleme olup keşide tarihinden önceki ve keşide tarihine yakın imza asılları getirtilerek usulüne uygun imza incelemesi yapılması gerekirken bu konuda hiçbir araştırma yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememiz dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Daire Başkanlığı’nın 30.01.2020 tarihli raporunda özetle;
“.. İnceleme konusu çekte yer alan 1.ciro imzasının teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imza olması nedeniyle söz konusu imzanın aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere Mesut Karakuş’un eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 19.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“..
Tetkik konusu 7.231.68 TL bedelli çekte 1. Ciranta …Tic. Ltd. Şti.ye atfen kaşe üzerine atılmış imzanın, mevcut mukayese imzalara kıyasla şirket yetkilisi …’un eli ürünü OLMADIĞI ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça davaya konu çekin çalındığı ve adının üstündeki imzanın davacıya ait olmadığından bahisle davalıya borçlu olunmadığının tespiti ve çekin istirdatı talebiyle eldeki davanın açıldığı, çekin incelenmesinde keşidecinin …, lehtar ve 1. Cirantanın davacı, 2. Cirantanın …-…olduğu ve çekin davalıya ciro edildiği, mahkememizce davanın kabulüne karar verilen hükmün Yargıtayca sadece imza incelemesi yapılması gerektiğinden bahisle bozulduğu, mahkememizce alınan raporlar ile bu eksikliğin giderildiği ve davaya konu çek üzerinde davacı olan 1. Ciranta … Tic. Ltd. Şti.ye atfen kaşe üzerine atılmış imzanın, mevcut mukayese imzalara kıyasla şirket yetkilisi …’un eli ürünü olmadığının belirlendiği, böylece bozmadan önceki hükümde belirtildiği gibi dava konusu çekin hırsızlık sonucu davacının elinden çıkmış olduğu, davacının ilgili çekte cirosunun olmadığı, davalı Faktoring şirketinin ne ciroyu nede faturaları incelemeden çeki 3. kişiden aldığı , bu nedenlerle davacının ilgili çekten dolayı borçlu olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile , dava konusu …bank … şubesi … çek nolu 21/11/2014 tarihli 12.500 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borcunun olmadığının tespitine, çekin istirdatına,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 853,88 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 213,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 640,38 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 3.074,50 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davanın tam kabul ile sonuçlanması nedeni ile davalı tarafından yapılan 51,30 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine YEROLMADIĞINA,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8- Davacı tarafça peşin yatırılan 213,50 TL harç ile 25,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 238,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere temyiz dilekçesi sunulmak suretiyle Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır