Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/796 E. 2018/831 K. 25.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/796 Esas
KARAR NO :2018/831

DAVA:Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:06/09/2017
KARAR TARİHİ:25/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili …. A.Ş.nin davalı …. A.Ş’ den için nakliye hizmetinden kaynaklı fatura alacağının tahsili için …. İcra Müd.’ün … sayılı dosyası üzerinden icra takibine giriştiğini , ancak davalı şirketçe yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu, beyanla ;16.345.89 TL ‘nin takip tarihi olan 24.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı şirketlerden: tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin, davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın, cari hesap alacağı olduğundan bahisle, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ve müvekkili şirkete ilamsız takiplerdeki ödeme emri gönderildiğini, müvekkilinin, icra takip dosyasında talep edilen miktarda borcunun bulunmaması nedeniyle takibe itiraz edildiğini, söz konusu miktarda alacağın müvekkilinin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk göstermediğini, bilirkişi incelemesi yapıldığında bahsi geçen gerekçelerinin haklılığının ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin, davacı firmayla uzun zamandır çalıştığını, son döneme kadar her iki şirket arasında problem yaşanmadığını, fatura ile cari hesap şeklinde çalışan müvekkili şirket ve davacı firma arasında ödemelerin muhtelif zamanlarda yapıldığını, davacı firma tarafından davaya konu edilen miktarın, asıl borcu yansıtmadığını, beyan ederek; takip konusu alacağın bulunmaması nedeniyle davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip, celbi gerekli deliller celp edilerek dosyamız arasına girmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişinin ayrıntılı olarak hazırlayıp sunduğu 06/07/2018 tarihli raporda özetle;
“Davacı taraf davalı aleyhine 24.03.2017 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile; 16.345,89 TL Asıl Alacak, 668,82 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplamda 17.014,71.-TL üzerinden icra takibi yapılmış olup söz konusu takibe dayanak olarak davacı nezdindeki davalı cari hesabı dayanak gösterilmiştir.
Taraflar arasından akdedilmiş herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmamıştır. Ancak taraflar arasındaki ticari ilişki her iki tarafında kabulündedir.
Davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının 31.12.2016 tarihi itibariyle davalıdan toplamda asıl alacak olarak 16.345,89 TL alacaklı olarak göründüğü yönde bakiyesinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafça yasal defter ve kayıtlarının incelemeye sunulmamış olması nedeniyle dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter kayıtları üzerinde herhangi bir tespit yapılamamıştır.
Davalı vekilince hem icra takibine karşı verilen itiraz dilekçesinde hem de iş bu davaya karşı verilen dava dilekçesinde müvekkilinin davacı firmaya karşı, belirtilen miktarda borcunun bulunmadığı, söz konusu miktarda alacağın müvekkilinin ticari defter ve kayıtları ile uygunluk göstermediği, bilirkişi incelemesi yapıldığında bahsi geçen gerekçelerinin haklılığının ortaya çıkacağı beyan edilmiş olup icra takibine dayanak olarak gösterilen cari hesap içeriğindeki fatura muhteviyatlarına herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Yine davalı vekilince dosyaya herhangi bir ödeme belgesi de sunulmamıştır.
Davacı tarafça davalıya kesilen takip dayanağı fatura ve muhteviyatı nakliye hizmetlerinin davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemelerde; davacı tarafça Mavi Klasör içerisinde dosyaya sunulan faturaların davalıya E-Fatura – Temel Fatura şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Bilindiği üzere temel e-fatura kesilerek karşı tarafa gönderilen faturalar karşı tarafın onavı beklemeden otomatik olarak ‘onavlanmış/kabul edilmiş’ olarak kabul edilir. Bu durumda faturayı kabul etmek durumunda kalan tarafın söz konusu faturayı ya iade faturası kesmek suretiyle iade etmesi vada noter aracılığıyla 8 günlük kanuni itiraz süresinde itiraz hakkını kullanarak faturayı kabul etmemesi gerekmektedir.
Dava dosyası incelendiğinde davalı tarafça söz konusu faturalara itiraz edildiği veya iade faturası düzenlendiği yönde dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı görülmektedir.
Diğer yanda davacı tarafça mavi klasör içerisinde dosyaya sunulan Mal Teslim Fişleri, davalıya ait ihracat belgeleri ile yukarıda yapılan tespitler birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafça davalıya kesilen alacak dayanağı fatura ve muhteviyatlarının davacı tarafça davalıya verildiğinin kabul edilmesi gerekmekte olup davacının icra takip tarih itibariyle davalıdan talep edebileceği asıl alacak tutarı 16.345,89 TL olarak tespit edilmiştir.
Davacı taraf icra takibinde işlemiş faiz talep etmiştir. Davacı taraf alacağını tahsil etmek için davalı tarafa takip tarihine kadar herhangi bir ihtarname göndermemiştir. Diğer yandan süresinde ödenmeyen alacaklarla ilgili olarak faiz talep edileceği konusunda taraflar arasında düzenlenmiş herhangi bir sözleşme veya taraflar arasında bu konuda oluşmuş bir teamül de bulunmamaktadır.
Ancak davacı tarafça yapılan nakliye hizmeti 6102 sayılı TTK nın yürürlüğe girdiği tarihten sonra olduğundan işlemiş faiz talebiyle ilgili olarak 6102 sayılı TTK nın 1530/4-b maddesi uyarınca işlemiş faiz hesaplanacaktır. 1530. Md. nin 4-b maddesi aşağıya çıkartılmıştır.
Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır:
Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
6102 sayılı Kanunun 1530/7. Maddesi Bu madde hükümleri uyarınca alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hâllerde uygulanacak faiz oranını ve alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası her yıl ocak ayında ilan eder. Faiz oranı, 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda öngörülen ticari işlere uygulanacak gecikme faizi oranından en az yüzde sekiz fazla olmalıdır. Şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı tarafça davalıya fatura muhteviyatı hizmetlerin fatura tarihlerinde teslim edildiği ve faturaların hizmetin teslim tarihi esas alınarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Yapılan hesaplamalardan da anlaşılacağı üzere davacı tarafça talep edilebilecek asıl alacak + işlemiş faiz tutarı toplamı 16.345,89 + 721,57 = 17.067,46.- TL olarak hesaplanmıştır. Ancak davacı taraf icra takip talebinde 16.345,89 + 668,82= 17.014,71 TL talep etmiştir.
Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2016 yılı yasal defterlerinin E-Deftere tabi olduğu, E-Deftere tabi olan 2016 yılı envanter defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, e-defter beratlarının ise yasal süresinde verildiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki tarafında kabulünde olduğu, davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 16.345,89 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğu, davalı tarafça incelemeye yasal defter ve kayıtlarının sunulmadığı, bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter kayıtları üzerinde herhangi bir tespitin yapılamadığı, diğer yandan davalı tarafça takip dayanağı olarak gösterilen cari hesap ekstresi içeriğinde yer alan dava konusu fatura muhteviyatına itiraz edilmediği, sadece söz konusu cari hesap bakiyesinin kendi yasal defter kayıtlarıyla uyuşmadığının belirtildiği, ancak davalı tarafça dosyaya herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı, davacı tarafça davalıya kesilen takip dayanağı fatura ve muhteviyatı nakliye hizmetlerinin davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemelerde; davacı tarafça Mavi Klasör içerisinde dosyaya sunulan faturalar incelendiğinde davacı tarafça faturaların davalıya E-Fatura – Temel Fatura şeklinde düzenlendiği, Bilindiği üzere temel e-fatura kesilerek karşı tarafa gönderilen faturalar karşı tarafın onavı beklemeden otomatik olarak ‘onaylanmış/kabul edilmiş’ olarak kabul edildiği, bu durumda faturayı kabul etmek durumunda kalan tarafın söz konusu faturayı va iade faturası kesmek suretiyle iade etmesi vada noter aracılığıyla 8 günlük kanuni itiraz süresinde itiraz hakkını kullanarak faturayı kabul etmemesinin gerektiği, ancak dava dosyası incelendiğinde davalı tarafça söz konusu faturalara itiraz edildiği veya iade faturası düzenlendiği yönde dosyaya herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, davacı tarafça mavi klasör içerisinde dosyaya sunulan faturalar, Mal Teslim Fişleri, davalıya ait ihracat belgeleri vs bilgi ve belgeler ile davalı beyanları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu nakliye hizmetinin davacı tarafça davalıya verildiğinin anlaşıldığı, açıklamalar neticesinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı + işlemiş faiz tutarı 116.345,89 + 721,57 = 17.067,46.-TL olarak hesaplandığı, davacı tarafça icra takibinde asıl alacak tutarı + işlemiş faiz tutarı 16.345,89 + 668,82= 17.014,71 TL talep edildiği, taleple bağlılık ilkesi gereği talep tutarını isteyebileceği” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuştur.
Dava; taşıma hizmetinden kaynaklı fatura alacağının tahsili isteminden ibarettir. Davalı taraf davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasındaki ihtilaf; davacının davalıdan taşıma işinden kaynaklı bakiye alacağının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Davacı tarafın incelemeye ibraz edilen ticari defterlerinde takip talebine konu edilen ve alacağa dayanak gösterilen faturaların kayıtlı olduğu, hizmetin verildiğinin ibraz edilen belgelerle kanıtlandığı, davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, ödeme belgesini sunmadığı, ticari ilişkiyi inkar etmediği, hizmetin yerine getirilmediği yönünde savunmasının bulunmadığı, sadece ticari defterlerinde bu miktarda borcunun görülmediği savunması ileri sürdüğü, davacı tarafın alacağını kanıtladığı, davalı tarafın savunmasını kanıtlayamadığı anlaşılmakla davacı tarafın alacak talebi yerinde görülmüş ve işlemiş faiz talebi yönünden öncesinde temerrüde yönelik usulüne uygun ihtar sunulmadığından, ayrıca Ticaret Kanunu’nun 1530. maddesine yönelik açık bir talep bulunmadığı gibi uygulama şartlarının oluştuğu da davacı tarafça kanıtlanamadığından takip talebi temerrüde esas alınmıştır.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın kabulü ile; 16.345,89TL’nin 30/03/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
16.345,89TL’nin 30/03/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.116,60 TL karar harcından 279,15TL Peşin harcın mahsubu ile arda kalan 837,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 315,15 TL harçlar toplamı ile 711,50TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.180,00 TL ücret-i vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/09/2018

Katip …

Hakim …