Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/773 E. 2018/310 K. 04.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/773 Esas
KARAR NO : 2018/310

DAVA : Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 04/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta ile … arasında … Garantide … Sigorta sözleşmesi akdedildiğini, akdedilen bu sözleşmenin … nolu poliçeye bağlandığını, 18/08/2016 tarihinde sigortalı konutun oturma odasında bulunan klimanın elektrik aksamının ark yapması sonucu, klimanın dış ünitesindeki elektriksel kaynaklı sorum gerçekleştiğini, yangın sonrası müvekkil şirket tarafından … Üniversitesi, teknik bilimler meslek yüksekokulu müdürlüğüne başvurulmuş ve yangının çıkış nedeninin konusunda uzman bir öğretim elemanı tarafından araştırılıp tespit edilmesi istendiğini, uzman bilirkişi raporunda özetle; yangının çıkmış olduğu bölgede yangın başlatılacak tek unsurun klima dış ünitesinde var olan elektriksel bir sorun olabileceği, meydana gelen yangının balkonda bulunan klimanın dış ünitesindeki elektriksel kaynaklı bir sorun olacağı açıkça belirtildiği, yangın sonrası müvekkil şirketçe yapılan ekspertiz incelemesinde hasarın gerçekleşmesine sebebiyet veren klimanın elektriksl sorunundan kaynaklandığını, bu gerekçelerle sigorta tazminatı olarak ödenen 42.879,50TL’nin davalıdan tahsili ile davacı … AŞ ne ödenmesini asıl alacağa ödeme tarihi olan 07/10/2016 itibaren önörülen en yüksek oranda ticair avans faiz işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dava dışı tüketicinin haklarına halef olmasıyal birlikte işbu davayı ikame ettiğini, bu noktada davanın Tüketici mahkemeleri nezdinde görülmesi gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilmesi görev bakımından talebimiz gibi karar ihdasını zorunlu kıldığını, görev itirazımızın kabulü ile davanın görevli tüketici mahkemesine tevdiini, davacı yan herhangi bir mahekmeden tespit talebinde bulunmayarak yangın alanını temizlediğini, ürünün akıbetinin belli olmadığını, meydana gelen yangında davacı tarafından sigortalanmış taşınmazda ikamet eden …’ın ürünü satın aldığında dair faturayı açılan işbu dava için davacı dosyaya ibraz etmediğini, ürünün Vestel marka olduğunun kanıtlanması gerektiğini, bu nedenlerle mahkemenin görevsizliğine, mahkeme aksi kanaatte olması durumunda davacı yanın haksız ve mesnetsiz davasının esastan reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacı … tarafından dava dışı sigortalının konutunda bulunan klimanın elektriksel kaynaklı sorunu sebebiyle çıktığı iddia olunan yangın neticesinde uğramış olduğu hasar nedeniyle ödenen tazminat bedelinin klima üreticisi davalı şirketten rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı … tarafından … sigorta poliçesinin bir sureti ve … numaralı hasar dosyasının bir sureti ibraz edilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlığın; davacı … tarafından dava dışı sigortalının konutunda bulunan klimanın elektriksel kaynaklı sorunu sebebiyle çıktığı iddia olunan yangın neticesinde oluşan hasar nedeniyle ödenen tazminat bedelinin klima üreticisi davalı şirketten rücuen tahsili isteminden kaynaklandığı, dava dışı sigortalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 tarih … Esas … Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında da ifade edildiği üzere; sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Halefiyete dayanan davaları ticari dava olarak nitelendirmek mümkün değildir. Bu davalar, sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu dava niteliğindedir.
Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
TKHK’nın 73. maddesinde ise; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanının tüketici işlemleri ile sınırlandırılmış, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemin tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır.
Bahsedilen yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, huzurdaki davada davacı … tarafından dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin klima üreticisi davalı şirketten rücuen tahsilinin talep edildiği, dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasındaki satım işleminin tüketici işlemi olduğu, bu hali ile davanın, açıldığı tarih itibari ile tüketici davası vasfında olup tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiği anlaşılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3- HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4- Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/04/2018

Katip …e-imza Hakim …e-imza