Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/743 E. 2018/1208 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/743
KARAR NO : 2018/1208
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/08/2017
KARAR TARİHİ : 26/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin tahliye ettiği yerdeki ihtiyaç fazlası eşyaya davalı şirketin talip olduğunu ve bu mallar için 14.03.2017 tarih … no.lu faturanın davalı adına tanzim edildiğini, fatura bedelinin 30.04.2017 tarihinde ödeneceğini ve vadesinde ödeme yapılmaması halinde aylık %3 vade farkı uygulanacağının fatura metnine yazıldığını, alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi ibraz etmedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; mal teslim/ satım ilişkinden kaynaklı faturaya dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 23.600,00 TL asıl alacak ve 1.416,00 TL aylık %3 gecikme faizi olmak üzere toplam 25.016,00 TL alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek aylık %3 temerrüt faizi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından alacak istemine dayanak fatura ve sevk irsaliyesi ibraz edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 13/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı şirkete ait ticari defterlerin tasdik durumunun tablo şeklinde sunulduğunu, incelenen davacı şirkete ait ticari defterlerden; envanter defteri açılış noter tasdikinin zamanında ve usulüne uygun yaptırılmış olduğunu, yevmiye defteri ve defteri kebir e-defter beratlarının mevcut olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulmuş olduğunu, davalı tarafın incelemeye katılmadığını, ticari defter ve belge ibraz etmediğini, huzurdaki dava İtirazın İptali davası olup, davacı şirket tarafından 04.07.2017 tarihinde … İcra Müdürlüğümün … E. sayılı dosyası ile toplam 25.016,00 TL üzerinden davalı şirket hakkında icra takibinde bulunulduğunu, takip talebi üzerinde takip dayanağı olarak; “14.03.2017 tarih … no.lu Fatura nedeniyle oluşan ticari alacak ” gösterildiğini, takip talebine konu Faturaya ilişkin bilgilerin tablo şeklinde sunulduğunu, faturanın davacı şirket tarafından tanzim edilmiş olduğunu, muhatabının ise davalı … Olduğunu, faturanın bedeli ödenmemiş açık fatura olarak tanzim edildiğini, fatura açıklamasının; “Klima, Dolap, Masa, Perde, Aydınlatma ürünleri gibi muhtelif malzemeler ” olduğunu, fatura üzerinde; “Fatura bedeli 30.04.2017 de ödenecektir. Vadesinde ödenmeyen faturalara aylık % 3 vade farkı uygulanacaktır.” şerhi yazılı olduğunun görüldüğünü, dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan belgelerin tetkikinde; davacı şirket tarafından tanzim edilen faturaya dayanak olan; 14.03.2017 tarih … no.lu Sevk İrsaliyesi ile fatura konusu malların davalı şirket tarafından teslim alındığına ilişkin, sevk irsaliyesi üzerinde … isim ve imzasının mevcut olduğunu, ayrıca Fatura üzerinde de aynı kişi isim ve imzanın mevcut olduğunu, taraflar arasında yapılan e-posta yazışmalarına göre; fatura konusu ürünlere ilişkin fotoğrafların davalı şirkete gönderilmiş olduğunu, fatura ödemesinin Nisan sonu yapılabileceğinin Finans Direktörü … tarafından bildirilmiş olduğunun görüldüğünü, davacı şirket tarafından incelemeye ibraz edilen ticari defterlerin tetkikinde; taraflar arasındaki dava konusu ticari faaliyete ilişkin kayıtların tablo şeklinde sunulduğunu, davalı şirket ile olan ticari münasebetin 120.01.779 no.lu hesap kodu altında takip edilmekte olduğunu, davalı adına tanzim edilen takip konusu faturayı bu hesabın borcuna kaydetmiş olduğunu, bu faturaya karşılık davalı tarafından yapılan herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığını, davalıya ait cari hesabın takip tarihi itibariyle 23.600,00 TL Borç bakiyesi verdiği tespit edildiğini, buna göre davacı şirket kendi ticari defterlerinde, davalı şirketten takip tarihi olan 04.07.2017 tarihi itibariyle 23.600.00TL Alacaklı durumda olduğunu, davacı şirket tarafından tanzim edilen takip konusu 14.03.2017 tarih … no.lu 23.600,00 TL tutarlı Faturanın ve Fatura konusu ürünlerin 14.03.2017 tarih … no.lu Sevk İrsaliyesi ile davalı tarafa teslim edilmiş olduğu anlaşılmakta olup, davalı tarafından fatura bedelinin ödemesi yapılmamış olduğunun görüldüğünü, davalı taraf itiraz dilekçesinde alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını beyan etmekte olup, takip konusu faturayı ve fatura konusu ürünleri teslim almadığına ilişkin herhangi bir beyanı bulunmadığını, ayrıca faturaya karşı davalı tarafından yasal süre içerisinde yapılan herhangi bir itiraza da dosya kapsamında rastlanılmadığını, buna göre dosyaya sunulan belgeler ve davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre, davacı şirket davalıdan takip tarihi itibariyle 23.600,00 TL alacaklı durumda olduğunu, davacı takip talebinde asıl alacak ile birlikte işlemiş faiz talep etmekte olup, fatura üzerinde belirtilen 30.04.2017 ödeme tarihinden itibaren aylık % 3 gecikme faiz oranı ile takip tarihi itibariyle talep edilebilecek olan faiz miktarının tablo şeklinde sunularak hesaplandığını, yapılan hesaplama neticesinde; davacının 23.600,00 TL alacağına takip tarihi itibariyle 1.512,99 TL gecikme faizi talep edebileceği hesaplanmış olup, takip talebinde 1.416,00 TL işlemiş faiz talep edilmiş olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiğini, sonuç olarak takip talebine konu 14.03.2017 tarih … no.lu 23.600,00 TL tutarlı Faturanın; davacı şirket tarafından davalı şirket adına tanzim edilmiş olduğunu, davacı şirket tarafından tanzim edilen faturaya dayanak olan; 14.03.2017 tarih … no.lu Sevk İrsaliyesi ile fatura konusu malların davalı şirket tarafından teslim alındığına ilişkin, sevk irsaliyesi üzerinde … isim ve imzasının mevcut olduğu, ayrıca Fatura üzerinde de aynı kişi isim ve imzanın mevcut olduğunu, davacı tarafından incelemeye ibraz edilen ticari defterlerde; takip tarihi itibariyle davalıdan 23.600,00 TL Alacaklı durumda olduğunu, rapor içerisinde açıklandığı üzere, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan toplam 25.016,00-TL tutarını talep edebileceğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının faturaya dayalı mal satım ilişkisinden kaynaklı alacağının mevcut olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın itirazında borca ve faiz oranına itiraz ettiği, ayrıca ve açıkça mal teslimi noktasında itirazda bulunmadığı görülmüştür. Davacı vekilinin ibraz ettiği 14/03/2017 tarihli sevk irsaliyesi davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğ edilmiş ancak; davalı taraf isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmamıştır. HMK’nın 171/2 maddesi gereğince sevk irsaliyesi ve içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın mal satım bedeline ilişkin faturaya dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı tarafın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı tarafın meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde inceleme icra edildiği, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ibraz edilen davacı ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu, davacı yana ait incelenen ticari defterlerinde takibe konu faturaya dayalı alacak toplamı olan 23.600-TL alacaklı göründüğü, davalı tarafça açıkça mal tesliminin yapılmadığı savunmasının ileri sürülmemesi ve isticvap tebliği ile sevk irsaliyesi içeriklerinin kabul edilmesi, ticari defterler kapsamında mal teslim olgusunun sübut bulduğu, bu noktadan sonra faturaya dayalı alacak bedelinin ödendiğinin ispat yükünün davalı üzerinde bulunduğu, davalı/ takip borçlusunun davacıya ödeme yaptığını HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği, takibe dayanak alacak istemine konu faturada ödeme tarihi ve vadesinde ödenmeyen faturalara aylık % 3 vade farkı uygulanır ibaresinin bulunduğu ancak Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; faturalarda aylık % 3 vade farkı uygulanır ibaresinin tek başına vade farkı uygulanması için yeterli olmadığı, faturaya itiraz edilmemiş olmasının da vade farkını kabul anlamına gelmeyeceği, geç ödenen faturalara vade farkı uygulanacağı konusunda düzenlenmiş bir sözleşme olmadığından, taraflarca vade farkına yönelik olarak teamül/ uygulama da bulunmadığından vade farkına dayalı işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, tüm bu nedenlerle davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 23.600-TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 23.600-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, 23.600-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 4.720-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.612,11-TL harçtan peşin alınan 302,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.309,97-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı ve 302,14-TL peşin harç olmak üzere toplam 333,54-TL’nin davalıdan alınarak daavcıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 600-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 84-TL olmak üzere toplam 684-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 645,28-TL’sinin davalıdan alınrak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan toplam 50-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 47,16-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.832-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza