Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/742 E. 2018/1262 K. 31.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/742
KARAR NO : 2018/1262
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2017
KARAR TARİHİ : 31/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ödenmeyen kaçak elektrik kullanım bedelinin tahsili için davalı/borçlu aleyhine 09.02/2017 tarihinde İlamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu …’ın 29.03.2017 tarihinde işbu takibe ve borca itiraz ettiğini, 08.05.2014 gün ve 28994 S. Resmi Gazetede yayınlanan ‘Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ (EPTHY) huzurdaki davaya ilişkin 26/1-b maddesinde, (Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından savaca kadar otan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden ve ya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmişi,) kaçak elektrik tüketimi olarak tanımlandığını, bu yönetmeliğe dayanarak davalı/borçlunun kaçak elektrik kullandığının 29.07.2016 tarihinde ve muhtelif tarihlerde kurum görevlilerince tespit edilerek tutanaklar düzenlediğini, tutanaklara göre davalı adına anılan yönetmelik (28.Madde) uyarınca icra takibine konu borcun usulüne uygun olarak tahakkuk ettirildiğini, davalının belirtilen kaçak elektrik kullanma eylemi ve akabinde yapılan hesaplama ile ilgili delillerin delil listesinde belirtildiğini, kaçak elektrik tespit tutanağının aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan belgelerden olduğunun (Yargıtay 3. Huk. D.,2015/11944 E, 2015/20510 K. Sayılı kararı) açıklandığını, davalı/borçlunun borcun tamamına, ferilerine ve faizine itirazının haksız olduğunu, bu konuda yönetmeliğinde (EPTHY mad.15/4) “zamanında ödenmeyen borçlara görevli tedarik şirketi tarafından bu yönetmelikte belirlenen oran aşılmamak üzere gecikme zammının uygulanacağı”nın hükme bağlandığını, takip konusu asıl alacağa işletilen 6183 sayılı yasa gereği gecikme zammının uygun olduğunu, davalının ilgili yasa, yönetmelik ve EPDK kararlarına göre hesaplanan ve icraya konulan elektrik fatura bedelini ödemeyerek itiraz etmesi nedeniyle haksız ve kötü niyetinden ötürü (% 20’den az olmamak üzere) icra inkar tazminatına mahkum edilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi ibraz etmedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; kaçak elektrik kullanım bedeline dayalı olarak alacak istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 7.361,00 TL enerji bedeli, 395,81 TL gecikmiş gün faizi ve 71,25 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 7.828,06 TL alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek yıllık %16,80 oranındaki gecikme faizi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Davalı tarafa mevcut ise ödeme belgelerinin ibraz etmesi için tebliğden itibaren 2 hafta süre verilmesi verilmiş ancak davalı tarafça bu hususta delil ibraz edilmediği tespit edilmiştir.
Davacı şirkete yazı yazılarak … tesisat numarasına ait abonelik sözleşmesi, mevcut ise ödeme belgeleri, abonelik işlem dosyası, cari hesap borç dökümü, tesisat endeks dökümü, kaçak elektrik tespit tutanağı, kaçak elektrik tahakkukuna ilişkin kaçak kartı ile birlikte işlem dosyası celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 01/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı …’ın … Beşiktaş/İST. Adresli iş yerinde davacı şirket görevlilerinin 26.12.2016 günü yaptıkları kontrolde, mahalde bulunan … sayılı elektrik tesisatına bağlı (… numaralı … marka 2016 yılı imalatı) elektrik sayacının davacı şirkete kayıtsız (mühürsüz zati sayaç) olduğunu, abone olmayan davalı tarafından bu sayaç üzerinden elektrik kullanıldığını tespit ederek … sayılı tutanak düzenlediklerini, dava dilekçesi ekinde (Sübut Deliller listesi) görülen tespite konu … sayılı sayaç fotoğrafında sayacın davacı şirketçe kayıtlı olmayan mühürsüz (zati) sayaç olduğunu, davalının yasal elektrik abonesi olmadığını, sunulan davacı belgelerinden anlaşıldığını, bu duruma göre kullanılan elektrik tüketiminin (Kaçak Elektrik) tanımına girdiğini, tarifesi ve uygulanacak bedeli hesabının ilgili yönetmelik EPTHY (Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK (Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu) kararlarına göre yapılan uygulamanın geçerli olduğunu, davalının tükettiği elektriğin (zati sayaç göstergelerine göre) ödemesi ile ilgili bir belgesi dosyaya ibraz edilmediğini, keza abonelik talep etmesi konusunda da davacı şirkete bir başvurusu olmadığını, davacı şirketin belirtilen yönetmelik ve kurul kararları ile talep ettiğini iddia ettiği alacak bedeli 7.828,06 TL ye, davalı (böyle bir borcu bulunmadığı gerekçesi ile) itirazda bulunduğunu, davalının davacı şirket bilgisi dışında, anılan iş yerinde abonesiz olarak … abone sayılı elektrik tesisatından mühürsüz (zati) sayaç üzerinden bedeli ödenmeden elektrik tüketmesinin kaçak elektrik olayı olduğunu, bu konuda ilgili yönetmelik ve EPDK kurul kararları bulunduğunu, bu konuda 08.05.2014 tarihli 28994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin Madde 26/1-b de, “Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi.” Kaçak elektrik Tüketimi olarak kabul edildiğini, kaçak elektrik tüketimi yapılan davalının iş yerinde düzenlenen 26.12.2016 tarihli tutanakta tespit edilen güçler esas alınarak hesaplama yapıldığını, tesisata bağlı olup dosyada fotoğrafı görülen … seri numaralı sayaçtan 2016/07 – 2016/09 – 2016/10 – 2016/12 dönemlerine alt okunan tüketim değerleri, enerji birim fiyatı tarifesi gereği 0,213983 TL/kwh alındığını, faturalara girecek diğer parametreler uygun görülerek ilave edilmesi sonucu asıl alacak bedelinin toplam 7.361,00-TL olarak hesaplandığını ve bu yapılan hesaplamanın tablo şeklinde sunulduğunu, davacı şirketçe tespiti yapılan kaçak elektrik tüketim bedelinin, süresi içerişinde ödenmemesi durumunda, 6183 sayılı yasa gereği olarak gecikme bedeli (Gecikme Faizi) tahakkuk ettirildiğini, bu konuda anılan yasaya göre olayla iigill olarak yıllık % 16,80 (aylık % 1,40} oranında gecikme zammı hesabı ile 3065 sayılı yasa gereği ( gecikme zammının matraha dahil olması nedeniyle) gecikme zammının KDV’sinin de hesaplara ithal edildiğini, icra takibi yapılan kaçak elektrik tüketim faturaları için son ödeme tarihleri ile takip tarihi (09.02.2017) arası süreye, fatura bedeli ve gecikme oranı (yıllık % 16,80) uygulandığını, yapılan hesaplamanın tablo şeklinde sunulduğunu ve toplam 371,79 TL gecikme faizi hesaplandığını, bunun KDV’sinin ise 371,79 x %18 = 66,92 TL olduğunu, sonuç olarak; ara karar gereği olarak dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davalının anılan adreste bulunan (… abone sayılı) tesisatın yasal elektrik abonesi olmadığını, davalı yanca davacı şirkete kaydı bulunmayan (… seri numaralı mühürsüz) zati sayaç üzerinden elektrik tüketilmesinin (Kaçak Elektrik Kullanımı) tanımında bulunduğunu, bu konuda gerekli yönetmelik ve EPDK kararları bilirkişilikçe incelenmek suretiyle davaya konu bedelin hesaplandığını, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği alacak miktarının, 7.361,00 TL asıl alacak olarak kadri marufunda görüldüğünü, işlemiş gecikme faizinin 371,79 TL, bunun KDV’ sinin 66,92 TL olduğunu, bu duruma göre toplam ( 7.799,71 TL ) tespit edildiğini…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı vekili ile davalı tarafından rapor içeriğine ve hesaplamaya herhangi bir itirazın yöneltilmediği tespit edilmiştir.
Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat sonucunda; 26/12/2016 tarihli “Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı”nda, “Kayıtsız (zati) sayaçtan elektrik kullanıldığının ” tespit edildiği, kaçak elektrik tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup, bu tutanakta davalının kayıtsız sayaçtan elektrik kullandığının tespit edildiği, resmi görevliler tarafından düzenlenen kaçak elektrik tutanağının aksi ispatlanmadıkça geçerli sayılması kapsamında davalının bu belgenin aksini ispat edecek herhangi bir savunma ileri sürmediği gibi bu noktada herhangi bir belge vs. gibi aksine bir delil de ibraz etmediği, 08/05/2014 tarihli 28994 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin Madde 26/1-b de, “Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi.” halinin Kaçak elektrik Tüketimi olarak kabul edildiği, kaçak elektrik tüketimi yapılan davalının iş yerinde düzenlenen tutanakta tespit edilen güçler esas alınarak hesaplama yapıldığı, tesisata bağlı olup dosyada fotoğrafı mevcut … seri numaralı sayaçtan 2016/07 – 2016/09 – 2016/10 – 2016/12 dönemlerine ait okunan tüketim değerleri, enerji birim fiyatı tarifesi gereği 0,213983 TL/kwh alındığı, faturalara girecek diğer parametreler uygun görülerek ilave edilmesi sonucu asıl alacak bedelinin 7.361,00-TL olarak hesaplandığı, kaçak elektrik tüketim bedelinin, süresi içerisinde ödenmemesi durumunda, 6183 sayılı yasa gereği olarak gecikme bedelinin (Gecikme Faizi) tahakkuk ettirilmesinin gerektiği, bu hali ile 371,79-TL gecikme faizinin hesaplandığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/7-690 esas, 2011/617 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu (KDVK) ‘nun 1.maddesinin 1 ve 2. fıkralarında; “her türlü mal ve hizmet ithalatı” ile “diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler”in katma değer vergisine tabi olduğu belirtildikten sonra; aynı Kanunun 2.maddesinin 3.bendinde; “su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri şekillerdeki dağıtımların da” mal teslimi olarak kabul edildiği, Sözü edilen Kanunun 5.maddesinde yer alan “vergiye tabi bir hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması hizmet sayılır.” hükmü ile “hizmet sayılan haller” düzenlendiği; Kanunun 10.maddesinin (g) bendinde “su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesi” vergiyi doğuran olay olarak kabul edildiği, Elektrik faturalarından alınması gereken katma değer vergisinin (KDV) düzenlendiği Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği’nin 9.maddesinde; tarife tespitinde yer almayan ve elektrik enerjisi tüketiminin kWh`ı başına tahsil edilmesi gereken ve Kanunlarla belirlenmiş olan vergi (Belediye Tüketim Vergisi, Katma Değer Vergisi ve bunun gibi) resim ve harcın, teşekkül veya şirket tarafından ayrıca faturalara ilave edilerek tahsil edileceğinin düzenlendiği, davalı tarafın, sözü edilen hizmetten sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde böyle bir sözleşme yapmaksızın karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yararlanmış bulunduğu, bu nedenle taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak “sözleşme benzeri” bir borç ilişkisinin kurulduğunun kabul edilmesinin gerektiği, dolayısıyla konuya ilişkin yasal mevzuat uyarınca kaçak kullanım bedeline KDV eklenmesinin yasal bir zorunluluk olduğu kanaatine varılmış ve neticeten 66,92-TL’nin faizin KDV’si olarak hesaplandığı tespit edilmiştir. Tüm bu nedenlerle davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 7.361-TL asıl alacak, 371,79-TL gecikme faizi 66,92-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 7.799,71-TL alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı yanın itirazının haksız olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar kısa kararda davacı yararına sehven icra inkar tazminatına dair hüküm kurulmuş ise de kısa karar ile gerekçeli kararın çelişemeyeceğine dair usuli ilke gereğince bu hatanın gerekçe içerisinde belirtilmesi gerekmiştir. Nitekim İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmü gereğince icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit ve belli olması gerekmektedir. Alacağın gerçek miktarının belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte olup borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü gerekecektir. Somut uyuşmazlıkta ise dava konusu alacak miktarının açıklığa kavuşturulması yargılamayı ve bilirkişi incelemesini gerektiğinden koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 7.361-TL asıl alacak, 371,79-TL gecikme faizi, 66,92-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 7.799,71-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak 7.361-TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 534,73-TL harçtan peşin alınan 133,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 401,04-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı ve 133,69-TL peşin harç olmak üzere toplam 165,09-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 649,50-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 647,14-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza