Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/724 E. 2019/415 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/724
KARAR NO : 2019/415
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2017
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince davalının 27.04.2016 tarih Seri … numaralı 6.608,00 TL bedelli fatura karşılığında müvekkili şirket ile ticari alışverişte bulunduğunu, faturaya konu malların davalıya teslim edildiğini, faturanın tebliği akabinde davalı şirket tarafından itirazda bulunulmadığını, ancak davalı şirket ile yapılan görüşmelerden bir sonuç elde edilememesi ve makul bir süre tanınmasına karşın davalı tarafından bakiye 4.608,00 TL ödemenin gerçekleştirilmemesi akabinde … İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirket tarafından ilgili fatura ve cari hesap alacağının tahsil edilememesi akabinde 27.01.2017 tarihinde başlatılan ilamsız icra takibine karşı davalı tarafından 30.01.2017 tarihli dilekçe ile itirazda bulunulduğunu, söz konusu itirazda davalı tarafından, asıl alacağa, takip öncesi ve takip sonrası işlemiş faizin tamamına ve faiz oranına, borcun tüm ferilerine, avukatlık ücretine itiraz edildiğini, yapılan itirazın ödeme sürecini uzatmak adına davalı şirketçe kanun yollarının dolanmasından ibaret olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, itirazda bulunan davacı şirketin kötü niyetli itirazı karşısında huzurdaki görülen davanın açıldığını, müvekkili şirketin davalı şirketten alacağı olan meblağın ekte sunulan fatura, sevk irsaliyesi ve müvekkili şirket ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirket ile ticari münasebet içerisinde olunduğunu, söz konusu faturaların cari hesap ekstreleri ve ayrıca şirket kayıtlarından da anlaşılabilecek hususlar olduğunu; barışçıl yolların tüketilmesi, ilgili şirket ile yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamaması ve ayrıca ödeme için makul bir sürenin çok üzerinde bir sürenin müvekkil şirketçe tanınmış olmasına karşın, ödeme yapmamakta ısrarcı olan davalı-borçlu şirket aleyhine başlatılan icra takibinde haklılıklarının gerekli incelemeler yapıldığında ortaya çıkacağını, davalı şirket ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkilerin mevcudiyeti karşısında, yapılan itirazın altında kötü niyet bulunduğunu, açıklanan sebepler doğrultusunda müvekkili şirkete borcunu ödemediğini ve bu hususun da borcunu kötü niyetli olarak inkar etmiş olan davalının itirazının iptali gerektiğini, ilgili icra takibinin devamına ve borçlunun % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin taraflar arasındaki ticari ilişkiye uygun olarak düzenlemiş olduğu fatura bedelinin ve devreden cari hesap alacağının ödenmemiş olduğu yapılacak bilirkişi incelemesiyle de tespit edilebilceğini, neticeden; taraflar arasında mevcut ticari ilişki ve müvekkilinin haklı olarak düzenlemiş olduğu fatura bedelinin ve cari hesap alacağının ödenmemiş olması dolayısıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazlardan; davalının müvekkiline herhangi bir borcu olmadığı itirazının gerçeği yansıtmadığını, mevcut alacak dolayısıyla takip tarihi itibariyle ticari faiz talep edilebilmesinin ilgili mevzuatlara uygun olduğunu, bu nedenle Sayın Mahkemece davalının itirazının iptali ile takip konusu borcun %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı tarafa T.K. 35. maddesine göre tebligat yapılabilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; cari hesap alacağına dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Dosya kapsamına alınan 06/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı taraf davalı aleyhine 27.01.2017 tarihinde … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile; 4.605,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatmıştır. Davalı vekilince davaya karşı verilen cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin alacaklı olduğunu iddia eden şirkete hiçbir borcunun bulunmadığını beyan edilmiştir. Davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 4.605,00 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin göründüğü tespit edilmiştir. Davalı tarafça yasal defter ve kayıtlar incelemeye ibraz edilmediğinden, dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter ve kayıtlan üzerinde herhangi bir tespit yapılamamıştır. Davacı tarafça davalıya kesilen dava konusu 27.04.2016 tarih ve … nolu 6.608 TL bedelli irsaliyeli fatura ve muhteviyatlarının davacı tarafça davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemelerde; davacı tarafça incelemeye sunulan irsaliyeli fatura incelendiğinde faturanın teslim alan kısmında fatura ve muhteviyatlarının … isim ve imzasına teslim edildiği tespit görülmüştür. Diğer yandan davalı vekilince icra takibine karşı verilen itiraz dilekçesinde alacak dayanağı olarak gösterilen cari hesap ekstresi içeriğindeki fatura ve muhteviyatlarına itiraz edilmemiş, herhangi bir borcun bulunmadığı belirtilmiştir. Dava ve icra dosyası incelendiğinde davalı tarafça dosyaya herhangi bir ödeme belgesi de sunulmamış olup davalı beyanları sayın mahkemenin takdirindedir. Açıklamalar neticesinde davacı tarafça davacıya kesilen fatura ve muhteviyatlarının davalı adına … isim ve imzasına teslim edilmesi, davalı vekilince cari hesap ekstresi içeriğindeki fatura ve muhteviyatlarına itiraz edilmemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere davacının davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarı 4.608,00 TL olarak tespit edilmiştir. Ancak davacı tarafça icra takip talebinde 4.605,00 TL olarak talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarı talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı” yönünde mütalaada bulunmuştur.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın cari hesaba dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirketin ticari defterlerin ibrazı için mahkememizce çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2018 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır. Dosya kapsamına alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile, cari hesap farkından kaynaklanan alacağın 27.04.2016 tarihli 6.608 TL bedelli … seri nolu irsaliyeli faturadan kaynaklandığı tespit edilmiş, 4 nolu celsede ilgili faturanın davalı şirkete isticvap mahiyetinde tebliğine karar verilmiş, 04.05.2019 tarihinde davalı şirket adresine TK’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş ancak; davalı tarafın isticvap edileceği duruşmada hazır bulunmadığı görülmüştür. HMK’nun 171/2. maddesi gereğince fatura ve içerikleri bu nedenle davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır. Cari hesap farkına neden olan irsaliyeli faturaya konu malın teslim edildiği imzaya yapılan bir itiraz söz konusu olmadığından mahkememizce kabul edilmiş olup, davacı tarafça icra takibinde talep edilen 4.605,00 TL alacak yönünden davanın kabulüne, taraflar tacir olmakla talep edilen avans faizi yerinde görülmekle icra takibinde %10.5 oranı belirtildiğinden, taleple bağlı kalınarak %10.5’i geçmemek üzere alacağa avans faizi yükletilmesine ve takibe konu alacak likit olup alacak miktarının davalı tarafça bilinmesi gerektiğinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 4.605,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,5 geçmemek üzere değişen oranlarda avans faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- Alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınan 31,40 TL peşin harçtan, alınması gereken 314,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 283,15 TL harcın davalıdan tahsiline;
4-Davacı tarafça yapılan 773,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 772,45 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 62,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra talep halinde ilgili taraflara iadesine;
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/05/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza