Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/71 E. 2021/636 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/71 Esas
KARAR NO : 2021/636
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/01/2017
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sigortalısı … firmasının taşınan emtialarının … numaralı nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigorta güvencesine alındığını, sigortalının 11.07.2016 tarihli 139456 numaralı fatura ile Irak’lı müşterisine sattığı emtianın İskenderun’dan Irak’a taşımasının davalılardan … firmasın tarafından üstlenildiğini, 13.07.2016 tarihinde yükün davalı … tarafından temin edilen 11 adet tıra yüklendiği ve bu 11 tırdan birinin … plakalı davalılardan … firmasına ait tır olduğunu, dava konusu tırın 14.07.2016 tarihinde yolculuk sırasında Midyat’ta meydana gelen tek taraflı trafik kazasına uğradığı, sürücünün tedbirsiz ve dikkatsizliğinin kazaya sebebiyet verdiğini, davalılardan … …’in sürücü olduğu ve asli kusurlu olduğunu, taşınan 24.750 kg yükün tamamının hasarlandığını, bir kısmının zayi olduğu, hasar zararının 24.007,50 USD tespit edildiğini, sigorta ekspertiz çalışmaları sonucunda 71.030,99 TL tazminatın ödendiğini, davalı sigortacının da CMR sorumluluk sigortacısı olduğunu, her dört davalının da müteselsilen rücu sorumlusu olduğunu yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Tic. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın mesnetsiz ve yersiz olduğunu, davalının araç maliki olmadığını, uluslararası taşıma yetkisi kullanması için taşıtın davalı listesinde gözüktüğünü, … …’in davalı şirket sigortalı çalışanı da olmadığını, davalı şirketin olayın oluşmasında etki ve katkısının bulunmadığını, davanın haksız fiile dayandığı ve davalı şirketin burada araç maliki olmadığı gibi işleten de sayılmayacağını, davanın yetki yönünden reddinin gerektiğini, zararın meydana geldiği ve davalıların bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerekmekte iken davanın İstanbul ilinde açılmasının yer yönünde yetkili olmayan mahkemenin davanın yetki yönünden reddedilmesinin gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verildi.
CEVAP: Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının sorumluluğunun 04.04.2016-07.04.2016 dönemi taşımaları için düzenlenen … numaralı CMR sorumluluk sigorta poliçesi hükümleri ile sınırlı olduğunu, davalının CMR sorumluluk hükümlerine göre sorumlu tutulamayacağını, bundan talebin reddedildiğini, alt taşıyıcı kullanıldığında bu taşıyıcıların da CMR sorumluluk sigortasının olmasının poliçe şartı olduğunu, davanın sorumluluk sigortacısı açısından reddi gerektiğini, müvekkil şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediğini, temerrüdünün de söz konusu olmadığını, bu nedenle dava tarihinden itibaren faiz talep edilmesi mümkün olmadığını, ayrıca aleyhine masraf ve ücreti vekalete hüküm kurulamayacağını, davacının bu yöndeki taleplerinin de reddini talep ettiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; CMR’ye tabi taşıma nedeniyle oluşan hasar bedelinin nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır.
Poliçe ve hasar dosyasının ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler … ve … marifetiyle hazırlanan 12/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Taraflar Arası İhtilafın Özü: Davacı, sigortalısının uğradığı taşıma kaynaklı emtia hasarı için 71.030,99 TL ödeme yaptığını ve bunun rücu konusu edildiğini ileri sürmekte; davalı sigortacı olayın CMR sorumluluk sigortası kapsamında olmadığını savunmaktadır. Diğer davalılar … ve sürücü … … vekili ise haksız fiil sorumluluğu olmadığını ileri sürdüğünü, işbu davada CMR hükümlerine tabi taşıma sürecinde TRAFİK KAZASI VE HASAR-ZAYİ sabit olduğunu, davalıların sıfatları, rücu edilebilir tazminat miktarı ve emerrüt zamanı hususlarında ihtilafın halli gerektiğini, Aktif Husumet: Dava dışı … firmasının kaşe ve imzası ile teyit ettiği “HASAR TAZMİNAT MAKBUZU VE İBRANAME” başlıklı belge incelendiğinde 19.08.2016 tarihinde ibra gerçekleştiğini, 24.007,50 USD zarar-tazminat belirlendiği ve ödendiğini, hasarın aracın DEVRİLMESİNDEN kaynaklandığı hususlarının bulunduğunu, davacının 24.007,50 USD ödemesini gösteren 25.08.2016 tarihli … Bankası ödeme dekontu sureti de dosyada mevcut olduğunu, büyük çuvallar-big bag içinde taşınan kimyasal maddelerin denizyolu ile limana geldiği, İskenderun … Limanından Irak taşımasına çıkan 24.750 kg emtianın hasar ve zayii sebebi ile sigorta ekspertiz raporuna göre 24.007,50 USD zarar tespiti yapıldığı da gözlemlendiğini, davacı ödemesi sigorta ekspertiz raporu ile de uyumlu olduğunu, davacının sigortalısına ödeme yaptığı, temlik hükümleri içeren ibraname aldığı hususları da gözetilerek, TTK m.1472 ve TBK m.183 hükümlerine göre halefiyete hak kazandığı değerlendirildiğini,
1-Pasif Husumet:
Davalı … Sigorta bakımından:
Davalı, dosyaya sigorta poliçesi sureti okunaklı bir şekilde sunulmamış olmakla birlikte; CMR sorumluluk sigortacısı olduğunu, davalılardan … firması için sorumluluk teminatı verdiğini kabul etmektedir. Ancak CMR Sorumluluk Sigorta genel şartlarına göre davalının sorumlu tutulamayacağını ileri sürdüğünü, davalı … firması CMR taşımasını üstlendiği yükü, alt taşıyıcı diğer davalı … firmasına devir etmiş; dolaysı ile genel şartların 1.2.maddesi gereği TALİ sorumluluk sigortacısı konumunda olduğunu, genel Şartlarda “8.1.3.Sigortalı, 1.2. bent gereğince olan tali sözleşmeler çerçevesinde aşağıdaki hususları taahhüt eder: 8.1.3.1 Yalnızca yeterli teminat bedeli olan bir sorumluluk sigortası akdetmiş olan nakliyeciler görevlendirmeye ve bu kişilere 8.1.2.1 ve 8.1.2.2 bentlere göre yazılı olan yükümlülüklere riayet edilmesi hususunda yazılı açıklamalarda bulunmaya; 8.1.3.2 … fazla 6 aylık aralıklarla, bu sorumluluk sigortalarının halen mevcut olduğu konusunda emin olmaya.” Hükümleri gözetildiğinde, davalı … firması CMR sorumluluk sigortası yaptırmadığını, taşımalarında sorumluluk sigortacısı yoksa; davalı … firmasına da husumet yöneltilememesi sigorta sözleşmesi gereği olduğunu, sigorta sözleşmesi nispi olduğunu, taraflarını bağladığını, davalıya husumet tevcihi için alt taşıyıcıların sorumluluk sigortası olmasa da sigorta güvencesi verdiğini ispat külfeti davalı … firması veya davacı üstünde olduğunu, aksi takdirde işbu dosya kapsamında davalı … firmasına husumet yönetilemeyeceğini,
2-Davalı … firması bakımından: Davalı … firması 11 araçlık toplam 272.250 kg miktarında yükün İskenderun-Irak taşımasını üstlenmiş; alt taşıyıcılar vasıtası ile taşımaları organize ettiğini, bu yönü ile her bir sefer açısından akdi taşıyıcı olduğunu, somut olaya konu … plakalı aracı da davalı … firmasından temin etmiş gözükmekte olduğunu, CMR m.3 gereği bu alt taşıyıcı ve onun adamlarının kusurlarından kendi kusuru gibi sorumlu olup; işbu dava pasif husumet tevcihi yerinde olduğunu,
3-Davalı … firması ve davalı sürücü … … bakımından:
Dosyaya sunulan … numaralı … taşıma senedi incelendiğinde, davalı … firması tarafından düzenlendiğini, taşımanın fiilen davalı … firması tarafından yapıldığı gözlenmekte olduğunu, nitekim davalı da C yetki belgesi-uluslar arası taşıma yetkisi bakımından aracın kendi taşıt belgesine kayıtlı olduğunu, kendi yetki belgesi ile faaliyet yaptığını kabul etmekte olduğunu, bu durumda davalı … firması da dosyada mevcut taşıma senedine göre CMR hükümlerine tabi taşıyıcı olduğunu, 14.07.2016 tarihli trafik kazası tutanağına göre taşıtta sürücü … …, somut olayda taşıyıcını adamı olduğunu, kendisi haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğunu, işbu davada diğer davalı taşıma firmaları ile birlikte firmaların akdi, sürücünün haksız fiil sorumluluğu gözetilerek husumet yöneltilmiş olması somut olaya uygun değerlendirilmekte olduğunu,
D-Uluslararası Eşya Taşımada CMR Uygulaması; Somut Olayda Kusur ve Sorumluluk: Davaya konu olayda davacının ödeme sebebi olan sigortanın konusu taşınan emtia POLİETİLEN TERAFTALAT kimyasal hammaddedir.. CMR taşıma senedinde açıkça 24.970 kg bürüt ve 24.750 kg net bilgisi bulunduğunu, İskenderun’dan 13.07.2016, Hatay’dan 14.07.2016 tarihinde yola çıktığını, … plakalı taşıt aynı gün Midyat’ta kaza yaptığını, taşıma karayolu ile yapılan uluslararası bir taşıma olduğu (yani taşıma Türkiye-Irak arasında gerçekleştiği) için, uyuşmazlığın özellikle taşıyıcının sorumluluğu bakımından CMR Konvansiyonu hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, taşıma sözleşmeleri, CMR hükümlerine göre herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp, sözleşmenin sözlü olarak dahi yapılabilmesi mümkün olduğunu, ancak CMR hükümlerine tabi bir taşıma senedi-sevk mektubu düzenlenmiş ise CMR hükümlerine göre taraflar arası sözleşmenin varlığı, malın taşıyıcıya sözleşmeye uyun teslimi ve taraflar arası sözleşme şartları bakımından temel ispat belgesi bu CMR taşıma senedi olduğunu, nitekim somut olayda da CMR taşıma senedi ve taşıma sürecinde hasara yol açan trafik kazasının sabit olduğunu, taşıyıcının sorumluluğuna gelince; CMR Konvansiyonu md. 17/1 göre ; “Taşımacı yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.” CMR Konvansiyonu 17/2 ye göre ise, taşıyıcı kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat edemedikçe eşyaya gelen hasarı tazmin borcu altında olduğunu, bir başka değişle taşıyıcının kusurlu olduğu karine olarak kabul edildiğini, sorumluluktan kurtulabilmesi için taşıyıcının kusurlu olmadığını ispat etmesi zorunlu olduğunu, taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin bu düzenlemeye karşılık taşıyıcı CMR Konvansiyonu 17/2 uyarınca eğer kayıp, hasar veya gecikme;
 İstek sahibinin ihmalinden,
 İstek sahibinin verdiği talimattan,
 Yüke has bir kusurdan,
 Taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise taşımacı sorumlu tutulamayacağını, yine CMR m.17/4-b) hiç ambalajlamama ve ambalaj kusuru, aktarma-yükleme-boşaltma-istifleme, kırılma gibi eşyanın özel niteliği, gibi bir takım hususları da taşıyıcının sorumluluktan kurtulması özel sebepleri olarak saydığını, CMR m.17/5 birden çok sebebin zararda etkili olması-müterafik kusur, zarara katkısı olan sebeplerin birlikte değerlendirilmesi hususuna yer verdiğini, CMR m.18/2 açıkça CMR m.17/4’te sayılı sebeplerden birine dayanan taşıyıcının bunu ortaya koyduğunda zararın bu sebeplerle meydana geldiğinin VARSAYILACAĞINI belirtmekte olduğunu, bu sebeplerden birine dayanan taşıyıcının üstündeki ispat külfeti yer değiştirmekte olduğunu, CMR m.17 ve devamı hükümleri bakımından hasarın taşıma sürecinde meydana gelmesi halinde ancak taşıyıcının sorumluluğu söz konusu olduğunu, taşıyıcı taşıma öncesi teslim aldığı andan, varma yerinde teslim ettiği ana kadar olası zayi, hasar ve gecikme kaynaklı zararlardan sorumlu olduğunu, somut olayda, taşıma süreci tamamlanamamış; davalı sürücü Karayolları Trafik Kanunu m.52/1-b) ile düzenlenen hız ve trafik şartlarına uymayan, aracı ve yükü gözetmeyen sürüş sürecinden dolayı tedbirsizlik-dikkatsizlik ile tek taraflı trafik kazasına karıştığını. Burada, artık CMR m.29 kapsamında meydana gelen tüm zararın davalı taşıyıcı ve sürücü tarafından tazmini gerekeceğini, zayi zararı ve hasarın oranı ile emtia değeri hususlarında tarafların itirazı halinde, Kimya mühendisi bilirkişi marifetiyle zararın ve tazminatın tekrar belirlenmesi gerekeceğini, somut olayda sınırlı sorumluluk uygulamasına yer olmadığını, davacının dava tarihinden itibaren davalı taşıyıcılardan ticari temerrüt faizi ile sürücüden ise yasal faizi ile rücu konusu edebileceğini…” mütalaa ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce önceki bilirkişi heyetine kimya mühendisi ve CMR sigortaları alanında uzman bilirkişi eklenmek sureti ile ek rapor temin edilmiştir.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; nakliyat sigorta emtia poliçesi ile sigortalanan emtiada uluslararası karayolu ile taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeni ile dava dışı sigortalı şirkete ödenen tazminatın alt taşıyıcı, üst taşıyıcı, üst taşıyıcının sigortacısı ve sürücüden rücuen tahsili isteminin yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Karayolunda Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesi Hakkında (CMR) Konvansiyonun uygulama alanı başlıklı 1. maddesinde, taşıma sözleşmesinde yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin, en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında karayolundan yapılacak taşımalarda Konvansiyon hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmekle somut olaydaki uyuşmazlığın Karayolunda Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesi Hakkında Konvansiyon (CMR) hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketi huzurdaki iş bu davayı dava dışı sigortalısının kanuni halefi sıfatıyla açmış olup TTK’nın 1472. maddesi düzenlemesine göre sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçmekte ve sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hak da tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal etmektedir. Bu düzenleme çerçevesinde sigortacının kanuni halef sıfatını kazanabilmesi için, öncelikli olarak geçerli bir sigorta ilişkisi çerçevesinde sigortalısına sigorta tazminatı ödemiş olması gerekmektedir. Dosya kapsamındaki EFT işlem dekontuna göre de sigorta tazminatı 25/08/2016 tarihinde 24.007,50 USD olarak dava dışı sigortalıya ödenmiş olup dosyada mübrez Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi, sigortalıya yapılan ödeme belgesi ve ibraname dikkate alındığında, hasarın sigorta poliçesi kapsamında ve süresinde olduğu anlaşılmıştır.
CMR hükümlerine tabi taşımalarda (17, 18, 34 vd maddeleri ışığında) taşıyıcının, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim edildiği tarihe kadar meydana gelen hasar ve kayıplardan sorumlu olacağı anlaşılmaktadır. Somut olayda davalı … Ltd şirketinin üst taşıyıcı, davalı … Dış Ticaret şirketinin alt taşıyıcı, davalı asilin sürücü, davalı sigorta şirketinin üst taşıyıcı şirketin sigortacısı olduğu, üst taşıyıcının CMR 3. maddesi gereğince alt taşıyıcı ve onun adamlarının kusurlarından kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 14/07/2016 tarihli trafik kazası tespit tutanağı içeriği ve aksi ispatlanamadığı saptanmakla davalı sürücü … …’in haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olduğu, her ne kadar anılı sürücünün davalı şirket (… Dış Ticaret şirketi) sigortalı çalışanı olmadığı savunulmuş ise de CMR taşıma belgesi kapsamında davalı … Dış Ticaret şirketi ile davalı sürücü ve araç bilgilerinin kaza tespit tutanağı ile örtüştüğü görülmekle aksi yöndeki savunmaya itibar edilmemiştir. Bu kapsamda somut olay üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; davalı sürücünün tek taraflı gerçekleşen trafik kazası neticesinde %100 kusuru ile dava dışı sigortalı tarafından gönderilen emtiada meydana gelen hasardan davalıların anılı düzenlemeler gereğince sorumlu olduğu, teknik bilirkişiler marifeti ile CMR Konvansiyonu ve mübrez belgeler ışığında rücuya tabi tazminat miktarının 22.187,50-USD olarak hesaplandığı, ödeme tarihindeki itiraza uğramayan kur ( 2.9487-TL ) kapsamında rapordaki hesaplama hatası resen düzeltilmek sureti ile neticeten 65.424,28-TL yönünden rücuen tahsil isteminin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Son olarak faiz istemi yönünden yapılan inceleme kapsamında rücuen tazminat istemi yönünden mal varlığında eksilme ödeme tarihinde gerçekleşmekle ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. (Emsal ilam: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/2056 esas, 2021/3603 karar sayılı ilamı) Ayrıca CMR Konvansiyonu’nun 27/1. maddesi uyarınca yabancı para üzerinden hüküm kurulması hallerinde hak sahibine ödenecek tazminat miktarı için yıllık %5 oranı üzerinden temerrüt faizine hükmedilmesi gerekmekle birlikte somut olayda davacı yanın isteminin Türk parası üzerinden ileri sürülmesi kapsamında avans faize hükmedilmesinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
65.424,28-TL’nin ödeme tarihi olan 25/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 4.469,13-TL ilam harcından peşin alınan 1.213,04- TL’nin mahsubu ile bakiye 3.256,09-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.213,04-TL peşin harç ve 31,40-TL olmak üzere toplam 1.244,44-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.305,16-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı … Dış Ticaret Ltd şirketi kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Göre hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı … Dış Ticaret Ltd şirketine verilmesine,
7-Davalı … Sigorta kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta’ya verilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan 2.703,35-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.489,97-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır