Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/703 E. 2019/227 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/675
KARAR NO : 2019/213
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/07/2017
KARAR TARİHİ : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, müvekkil şirket adına …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirket herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz edildiğini, davanın kabulüne, davalı borçlunun vaki itirazının iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanca itirazın iptali istemiyle dava açılmış ise de; haksız ve hukuksal mesnetten yoksun davanın reddi ile haksız ve kötüniyetli icra takibi sebebiyle davacının, takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini, İİK’nın 67/2 maddesinin hükmü uyarınca, davacının takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında özetle; 36.870,12-TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren için işleyecek yıllık %10,5 avans faizi, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsilini talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 25/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı yan incelemeye gelmediğini, ticari defterlerini ibraz etmediğini, yerinde inceleme talebinde de bulunmadığını, incelenen davalı şirkete ait 2015-2016 yılı yevmiye ve kebir defterlerinin açılış tasdiki ile yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 29/09/2016 takip tarihi itibariyle davacı yandan 12.571,04-TL alacaklı göründüğünü, davalı yanın muavin hesap ekstresinden görüldüğü şekli ile ödemeler çek ile yapıldığından, verilen çeklerin ödenip ödenmediği hususunun önem arz ettiğini, dava dosyasına celp edilen banka cevabi yazıları ile davalı şirketin davacı unvanına keşide ettiği çeklerin ödemelerine ilişkin incelemeye sunduğu ödeme dekontları dikkate alındığında, davalının sadece … seri nolu, 4.000,00-TL bedelli çek yönünden ödeme yaptığını ispat edemediğini, diğer çeklerin davacı yana olan borçlar için ödeme aracı olarak kullanıldıkları ve çeklerin ödenmemiş oldukları anlaşıldığından, takip tarihi itibariyle davalı yanın davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığını mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; taraflar arasında ticari ilişki neticesinde düzenlenen faturaların davalı tarafça ödenmediğinden bahisle davalı adına … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafça herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz edildiğinden itirazın iptali talepli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulanan 25.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; Davacı taraf Mahkememizce belirlenen inceleme günü ticari defterlerini ibraz etmemiş ve yerinde inceleme talebinde de bulunmamış olması sebebiyle davacı taraf ticari defterlerinin incelenemediği, davalı tarafça incelemeye sunulan ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda davalı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafın 29.09.2016 takip tarihi itibariyle davacı yandan 12.571,04-TL alacaklı göründüğü, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2015 yılı öncesine dayandığı, takibe konu edilen faturaların davalı yan cari hesap ekstresinde kayıtlı olduğu, bir kısmı ciro, bir kısmı ise keşide edilmek üzere çekler ile ödemeler yapıldığı, davalı tarafın savunmasında belirttiği çeklere ilişkin ilgili bankasına yazılan müzekkere cevabından ve davalı şirketin davacı ünvanına keşide ettiği çeklerin ödemelerine ilişkin incelemeye sunduğu ödeme dekontları dikkate alındığında; davalı tarafın … seri nolu 4.000,00-TL bedelli çek yönünden ödeme yaptığına ilişkin bilgi sunulmamakla birlikte diğer çeklerin davacı yana olan borçlar için ödeme aracı olarak kullanıldıkları ve çeklerin ödenmiş olduğu anlaşıldığından takip tarihi itibariyle davalı yanın davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığı anlaşılmış, bu nedenle davacı tarafça itirazın iptali istemli açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67/2. maddesinde; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötüniyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu durumda takibinde haksız ve kötüniyetli alacaklı aleyhine istem halinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğinden ve takip tarihi itibariyle dava konusu faturaların davalı tarafça ödendiği anlaşıldığından ödemeye rağmen takibi başlatan davacı tarafın takipte kötüniyetli olduğunun kabulü ile davalı lehine talep edilen alacağın %20′ si oranında kötüniyet tazminatına hükmetmek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Davalı taraf lehine alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 7.374,02-TL kötüniyet tazminatının davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
2-Davacı tarafından yatırılan 629,65-TL harçtan 44,40-TL’in mahsubu ile arda kalan 585,25-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 4.405,71-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzlerine karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2019

Katip …

Hakim …