Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/700 E. 2020/230 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/700 Esas
KARAR NO :2020/230

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:05/03/2013
KARAR TARİHİ:16/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın 26.08.2011 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralandığını, %22 oranında malul kaldığını ve yaşamına eskisi gibi devam edemediğini, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın … Sigorta A.Ş.ye zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün kaza tespit tutanağına göre asli ve tam kusurlu olduğunu, davalının yapılan başvuru üzerine poliçe teminatı kapsamında 29.307,00.-TL.maluliyet tazminatı ödediğini ancak ödenen meblağın gerekenden çok düşük olup mevcut maluliyet nedeni ile uğranılan zararı telafi etmediğini, geçimini inşaat işçisi olarak sağlayan müvekkilinin malul kaldığından işini yapamadığını, çevresinin desteği ile geçimini sağladığını, müvekkilinin hem maddi hemde manevi ciddi mağduriyet yaşadığını belirtmiş vs açıklamalarda bulunarak, fazlaya dair hakları saklı tutularak şimdilik 3.000,00.-TL, nın kaza tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta vekilinin verdiği 25/03/2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın şirketleri nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, maluliyet halinde poliçe teminatının şahıs başına 200.000,00- TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında gerçek zarardan sorumlulukları bulunduğunu, şirketlerinin bağımsız aktüerden alınan rapor kapsamında gerçek zarar tazminatı olarak belirlenen 29.307,00.- TL, tazminatı 26.12.2012 tarihinde ödediğini, davayı Kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. ihtisas Dairesi tarafından tespitinin gerektiğini, taminat hesabının aktüer hesaplama konusunda uzman ve Hazine listesinde yer atan aktüer tarafından yapılması gerektiğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin mesnetsiz olduğunu, davacının SGK kapsamında ödenek alıp almadığının tespiti gerektiğini, davacının araçta hatır için taşınıp taşınmadığının tespiti gerektiğini, hatır için taşınması halinde hatır taşıması indirimi uygulanması gerektiğini beyan etmiş, vs. açıklamalarda bulunarak sonuç olarak davanın reddine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememiz ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinde yürütülen yargılama kapsamında tarafların tüm delilleri ilgili kayıtlar toplanmıştır. Sigorta poliçe sözleşmesi, sağlık kayıtları, engelli raporu, kaza tutanakları , fatura örnekleri, mali ve sosyal durumları, ticaret sicil kayıtları ilgili kayıtlar celP edilmiştir. … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası incelenmiş ve bilirkişi raporları alınmıştır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yürütülen yargılama neticesinde; davanın kabulü ile 60.220,80-TL maddi tazminatın (3.000-TL lik kısmının dava tarihi kalan kısmı ıslah tarihi olan 08/04/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ) davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/19206 Esas 2017/2847 Karar sayılı ilamı ile dava dosyası;
“Dava, trafik kazasından kaynaklanan daimi iş göremezlik zararının karşılanması isteminden ibarettir.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davacı tarafça dava dilekçesinde geçirilmiş pelvis ve femur kırığı, sol alt extremite kısalık ve el kol hareket kısıtlılığı nedeniyle %22 maluliyet oluştuğunu bildiren sağlık kurulu raporu olduğundan bahisle davalıdan tazminat talep edilmiştir.
6100 Sayılı HMK 266. ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.
Mahkemece, davacının maluliyet oranının belirlenmesi yönünden bilirkişi raporu alınmadan davacı tarafça dosyaya sunulan Özürlü Sağlık Kurul Raporu’na göre davacının %22 oranında daimi maluliyetinin bulunduğu kabul edilerek aktüer hesabı yaptırılmıştır.
O halde mahkemece davacının muayene edilerek yaralanması nedeniyle oluşan maluliyet oranının tespiti bakımından, olay tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliğine uygun şekilde davacının maluliyetinin olup olmadığı, var ise maluliyet oranının tespiti ve maluliyetinin dava konusu kaza sonucu meydana gelip gelmeyeceğine ilişkin Üniversite hastanelerinin Adli Tıp kürsüsünden veya Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususta rapor alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
Kabule göre de; hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü ile kazada yaralanan davacının ve diğer yolcuların arkadaş oldukları, İstanbul’dan Bingöl’e seyahat seyahat ederken kaza meydana gelmiş olup, davalı vekilince hatır taşıması olduğu iddiasında bulunmuştur.
Mahkemece karar verilirken, somut olayda hatır taşıması bulunduğu kabul edilerek tazminattan yaklaşık % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekmekte iken mahkemece, hatır taşımasına ilişkin indirimin Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi Genel Şartlarından çıkarılmış olduğu, zarar görenlerin hatır için taşınsa dahi davalı sigorta şirketinin zarar görenlerin gerçek zararından sorumlu olduğunu belirten bilirkişi raporu esas alınarak somut olayda mahkemece hatır taşıması indirimi uygulanmadan ve bunun gerekçesi belirtilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre ise (davacı vekilinin temyiz talebi yönünden); davalı sigorta şirketinin, kazaya karışan aracın trafik sigortacısı olduğu, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunduğu, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği, davacının davadan önce davalı sigorta şirketine 20.10.2011 tarihinde başvuru yaptığı, bu tarihten sonraki 8. işgününün sonunda davalının temerrüde düştüğü gözetilerek faiz başlangıç tarihinin belirlenmeyişi de doğru görülmemiştir.” gerekçeleri ile bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve 2017/700 esas numarasını almakla, yargılamaya bu esas numarası üzerinden devam olunmuştur.
Bozma ilamı gereğince, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyetin tespiti açısından dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek aşağıda özetlenen maluliyet raporu alınmıştır.
03/05/2019 tarihli ATK raporunda; “… ve … kızı … doğumlu …’ın 26.08.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 XII (22İa……….10) A %14
Gr1 XI (8A……….10) A %14
Baltazard formülüne göre: A %26.04
E cetveline göre: %23.0 (yüzdeyirmiüçnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (Dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Bozma ilamı gereğince, yeni tespit edilen maluliyet oranı ve rapor tarihi itibarıyla güncel asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmak üzere dosya kusur ve aktüer bilirkişilerine tevdii edilerek aşağıda özetlenen rapor alınmıştr.
Bilirkişi Prof.Dr…. ve … tarafından düzenlenen 13/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “Delillerin ve hukuki durumların takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 26.08.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında;
1- Davalı tarafından sigortalanan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
2- Davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna ve günümüze kadar bilinen asgari ücretlere göre belirlenen maddi zarar tutarından %20 hatır taşıması yapıldıktan sonra kalan tutardan ödemenin güncel tutarının tenzili sonucu davacı … ın;
a) Sürekli iş göremezlik dönemine ait
%23 maluliyet oranı ile ilgili bakiye maddi zararının = 114.288,51 TL. olduğu,
b) Aynı davada asgari ücretin artması halinde değişen asgari ücretlerin uygulanacağı kamu düzeni İle ilgili olmakla birlikte diğer usulü kazanılmış hakların ortadan kalkmayacağı, buna göre de Sayın Mahkemece verilecek hükümde davalı lehine bozulan ilk karardaki 60.220,80 TL.lık tutarın aşılıp aşılmayacağı veya bozmadan önceki karara mesnet hesap raporundaki hesap öğeleri aynen alınarak değişen maluliyet oranına göre belirlenen zarardan hatır taşıması ile ilk karara mesnet rapordaki Ödemenin güncel tutarının tenzili sonucu bulunan 45.062,33 TL.lık zarar tutarının hüküm altına alınıp alınmayacağı hususundaki hukuki durumun takdirinin Sayın Mahkemeye ait bulunduğu,
c)Yargıtay bozma ilamına göre temerrüt tarihinin 01.11.2011 olarak belirlendiği,
d)Sigortalı aracın kullanım amacının hususi olduğu, sonuç ve kanaati ile tarafımızca tanzim olunan işbu raporu saygı ile arz ederiz.” şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Mahkememiz dava dosyasında verilen kararın, Yargıtay 17. HD’sinin 2014/19206 Esas 2017/2847 Karar sayılı ilamı ile maluliyetin kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan yönetmelik uyarınca tespit edilmediği, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği halde yapılmadığı ve temerrüt tarihinin yanlış tespit edildiği gerekçeleriyle bozulduğu, bozma sonrasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne uygun olarak davacı maluliyetinin belirlenerek, dosyada kusur ve aktüer raporu alındığı, davalı tarafça daha önce yapılan ödemenin güncellenmiş tutarı tenzil edildiğinde ve %20 hatır taşıması indirimi uygulanarak rapor tarihi itibarıyla güncel asgari ücrete göre tazminat hesabı yapıldığında davacının talep edebileceği tazminat miktarının 114.288,51 TL olarak tespit edildiği, davacının bozma öncesinde harcını yatırarak mahkememize sunduğu 08/04/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 60.220,80 TL olarak artırdığı dikkate alındığında, bozmadan sonra yeniden ıslah yapılamayacağından taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı talebinin 60.220,80 TL üzerinden kabulünün mümkün olduğu, sigorta şirketine başvurunun yapıldığı 20/10/2011 tarihine 8 iş günü eklendiğinde davalı temerrüdünün 02/11/2011 tarihi itibarıyla gerçekleştiği, tazminatın bölünemezliği kuralı gereğince ıslah edilen miktar bakımından faizin farklı tarihte başlatılmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, açıklanan gerekçelerle davanın kabulü ile 60.220,80 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
60.220,80 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 02/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 4.113,68 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 24,30 TL harç ile 977,50 TL ıslah harcının mahsubu ile fazla yatan 3.111,88 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL peşin harç, 24,30 başvurma harcı ve 977,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.026,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisine vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 8.628,70 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.800,00 TL bilirkişi ücreti, 312,11 TL tebligat vs.posta masrafı ve 562,00 TL ATK fatura ödemesi olmak üzere toplam 3.674,11 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza