Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/689 E. 2018/634 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/689 Esas
KARAR NO : 2018/634

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/07/2017
KARAR TARİHİ : 26/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin profesyonel catering hizmeti sağlayan, ticari teamüllere uygun olarak faaliyet sürdüren bir şirket olduğunu, müvekkilinin davalı şirket arasında catering hizmeti verilmesi konusunda anlaşma yapıldığını beyanla, müvekkilinin yemek hizmetinden kaynaklı alacağının tahsili için yapılan takibe vaki davalının haksız itirazının iptalini, takibin devamını ve davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı yana usulüne uygun tebligata rağmen davaya karşı herhangi bir yanıt vermemiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli delillerde celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … 14. İcra Müdürlüğü’nün… takip sayılı icra dosyasının yapılan tetkikinde; takibin davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap ve fatura alacağına istinaden 4.309,97 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu itiraz dilekçesi ile; ödeme emrine, borca, ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu ve davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda mali müşavir … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 06/04/2018 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınmıştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“Davacı şirket 2015/-2016 ticari defter tasdikleri ile dava konusu muhasebe hesap ve kayıtları;
Davacı şirketin 2015 takvim yıllına ait kebir defterlerini TTK’nun 64/3 maddesi hükümlerine göre tasdik ettirdiği, ancak yevmiye ve envanter defterini bulamadıklarını, HMK ‘nun 222 maddesi hükümlerine göre ticari defterlerinin aleyhine delil teşkil ettiği tespit edilmiştir.
Davacı şirketin 2016 takvim yılına ait ticari defterlerinin TTK’nun 64/3 maddesi hükümlerine göre tasdik ettirdiği, ticari defterlerinin birbirleri ile uyumlu olduğu HMK ‘nun 222 maddesi hükümlerine göre ticari defterlerinin lehine delil teşkil ettiği tespit edilmiştir.
Davacının ticari defter ve belgeleri ile muhasebe hesap kayıtlarına göre, ödeme emri tarihinde davalı şirketten 500,53 TL alacağı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirket 2015-2016 ticari defter tasdikleri ile dava konusu muhasebe hesap kayıtları;
2016 Hesap dönemi ticari defter tasdikleri; davalı şirketin, TTK’nun 64/3 maddesi gereği, 2016 dönemine ait defterlerinin VUK’un mükerrer 242 maddesi ve 1 nolu elektronik defter genel tebliğine istinaden e-defter uygulaması ile tutulduğu, dönem beratlarının gelir idaresi başkanlığı tarafından verildiği, envanter defterini tasdik ettirmediği;
Davalı şirketin 2015 takvim yıllarına ait ticari defterlerinin HMK ‘nun 222 maddesi hükümlerine göre defterlerinin lehine delil teşkil ettiği tespit edilmiştir.
Davalı şirketin 2016 takvim yıllarına ticari defterlerinin HMK ‘nun 222/4 maddesi hükümlerine göre defterlerinin aleyhine delil teşkil ettiği tespit edilmiştir.
Davalının ticari defter ve belgeleri ile muhasebe hesap kayıtlarına göre; ödeme emri tarihinde davacıya herhangi bir borcunun olmadığı tespit edilmiştir.
… 14. İcra Müdürlüğü … tarih … esas sayılı ödeme emrine davalı tarafından 25/07/2016 tarihinde ödeme emrini 20/07/2016 tarihinde tebliğ aldıklarını, icra dosyası alacaklısı görünen firmaya herhangi bir borçlarının olmadığını, sehven gönderildiğini düşündüklerini belirterek ödeme emrine itiraz ettikleri tespit edilmiştir.
Davacı ve davalı taraf ticari defterleri ve ispat külfeti;
Taraflar arasında 28/05/2015-31/12/2015 tarihleri arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, 2016 yılında mal/hizmet alışverişi olmadığı, uyuşmazlığın davacı tarafından kesilen ancak davalı ticari defterlerinde görülmeyen 500,53 TL borç miktarı davalının ticari defterlerinde görülmediği için eksik olarak davacıya olan borcunu 15/07/2016 tarihinde 3.809,44 TL olarak ödediği, davacı tarafın 2015 yılı kebir defteri hariç diğer defterlerini ibraz edemediği ayrıca bu faturalardaki mal/hizmetin teslim edildiğine dair dosyaya bir delil sunamadığı, bu durumda faturalara ait 500,53 TL mal/hizmet teslim fiilini gerçekleştirdiğini ispat edemediği, tespit edilmiştir.
Sonuç olarak; Dava dosyası ve inceleme günü sunulan belgeler ile yapılan bilirkişi incelemesinde;
Davacı şirket ile davalı şirketin 28/05/2015 tarihinde ticari bir ilişkiye başladıkları, davacı şirketin … 14. İcra Müdürlüğü … tarih … esas sayılı dosyasıyla davalıya icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz edip durduğu, davacı şirketin kendi ticari defterlerine göre, dava tarihinde davalı şirketten 500,53 TL alacağının olduğu, davalı şirketin ticari defterlerine göre, dava tarihinde davacı şirkete herhangi bir borcunun olmadığı, tüm dosya muhteviyatı, taraf ticari defter delil kuvveti ile muhasebe hesap ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde, davacı tarafın 2015 yılı kebir defteri hariç diğer defterlerini ibraz edemediği ayrıca uyuşmazlık konusu faturalardaki mal/hizmetin teslim edildiğine dair dosyaya, fatura harici herhangi bir delil sunamadığı, davalı şirketin bu faturaları kayıtlarına almadığı, gerekçesiyle davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığı” şeklinde mütaalada bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekili mahkememiz icra edilen yargılama sırasında 29 05 2018 tarihli celsede müvekkilinin davalıdan 500,53 TL alacağının olduğunu 3809,44 TL takip başladıktan sonra borcun ödendiğini ve bu miktar alacaktan vazgeçtiklerini beyan etmiş, ancak davalı taraf vekili vazgeçmeyi kabul etmemiştir.
Mahkememizce davacı tarafa davaya devam ettiği 500,53 TL yönünden davalı tarafa yemin teklifi hakkı olduğu hatırlat almış ancak davacı taraf yemin teklif hakkını kullanmamıştır.
Dava; taraflar arasındaki yemek hizmetinden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanat gereğince; davanın reddine, her ne kadar 3.809,44 TL yönünden takiple aynı tarihte ödendiği, bakiye kısım yönünden ise ;hizmetin verildiği veya teslimin gerçekleştiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmakla; davalı tarafın yerinde görülmeyen ve şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Her ne kadar 3.809,44 TL yönünden takipten sonra ödeme tarafların kabulünde ise de dava yanılgıya dayalı açıldığından ve ödeme takipten sonra olduğundan davalı tarafın yerinde görülmeyen ve şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan Av.As.Üç. tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/06/2018

Katip

Başkan …