Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/663 E. 2018/144 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/663 Esas
KARAR NO : 2018/144
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ: 18/07/2017
KARAR TARİHİ: 22/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketin kurucu ortaklarından olduğunu ve davalı şirketin %12,5 oranında hissedarı konumunda bulunduğunu, 23/06/2017 tarihinde davalı şirket nezdinde davalı şirketin 2016 yılına ait olağan genel kurul toplantısının icra edildiğini bu genel kuruluda özel denetim taleplerinin reddedildiğini beyanla Türk Ticaret Kanunu’nun 439/1 maddesi gereğince davalı şirkete özel denetçi atanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın müvekkil şirket aleyhine kötü niyetle açıldığını, müvekkilinin ileride uğraması muhtemel zararlara karşı davacı tarafın teminat göstermesinin gerektiğini, davacı tarafın şirkete özel denetçi atanması talebinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, özel denetçi atanmasına ilişkin gerekli şartların gerçekleşmediğini, özel denetçi tayini talebinde bulunabilmesi için bilgi alma ve inceleme hakkının kullanımına ilişkin prosedürün tamamlanmasının gerektiğini beyan ederek; davacı tarafın bilgi alma ve inceleme hakkını usulüne uygun kullanmadığını ve buna bağlı olarak özel denetçi talebinde bulunamayacağını savunmuştur.
Mahkememizce; davalı şirketin pay defterleri ile gerektiğinde sair defterleri üzerinde davacı tarafça ileri sürülen hususlar açısından TTK 439/2 maddesi kapsamında denetime ilişkin spesifik konular irdelenmeksizin somut olayda özel denetçi atanmasının yasal şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti babında bilirkişi Alaattin HAMLACI marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 06/12/2017 tarihli rapor teminle dosyamız arasına katılmıştır.
Bilirkişi anılı raporunda sonuç olarak; “Muhasebe sistemi içinde yapılan genel değerlendirmelerde davalı şirket için olağan durum sadece dava dışı şirkete kullandırılan 30.000.000,00-TL kredi olduğu değerlendirilmektedir. Ancak bu kredinin faizleri davalı şirkete gider kayıt edilirken yansıtma gelir faturaları ile kredi kullandırılan şirkete aktarılmaktadır. Böylece bir taraftan kredi faizleri gider yazılırken diğer taraftan yansıtma faturaların gelir kaydedilmesi şirket kar/zararı üzerinde etkisi en aza inmektedir. Diğer taraftan şirketin diğer grup ve ortak olduğu şirketler ile olan ticari ilişkileri olağan olduğuna kanaat getirilmiştir.” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuştur.
Dava; Türk Ticaret Kanunu’nun 439.maddesi gereğince davalı şirkete özel denetçi atanması istemine ilişkindir. Davalı yan davanın reddini savunmuştur.
Yanlar arasındaki ihtilaf; davalı şirkete özel denetçi atanması şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
Davacı tarafça davalı şirketin 2016 yılına ilişkin 23.06.2017 tarihinde icra edilen genel kurul toplantısında TTK’nun 437.maddesi gereğince bilgi edinme hakkı kapsamında talepte bulunulduğu ve genel kurulca bu talebin kabul edildiği, bilahare davacı yanın mahkememizin 2017/620 esasına kaydedilen dava dosyasında bilgi edinme hakkının kabul edilmesine rağmen bilginin paylaşılmadığından bahisle bilgi edinme hakkının tanınması ve uzman vasıtasıyla gerekli incelemenin yapılması talep edildiği, mahkememizce anılı dava dosyasında yapılan inceleme neticesinde bilgi edinme hakkının tanındığından bahisle gerekli bilgilerin verilmesi yönünde davanın kısmen kabulüne karar verildiği uzman atanması yönündeki talebe ilişkin ise bu anlamda mahkememize verilmiş yasal görev bulunmadığından karar tesisine yer olmadığı şeklinde hüküm oluşturulduğu görülmüştür.
Davacı yan iş bu defa huzurdaki dava ile TTK 439 maddesi gereğince davalı şirkete denetçi atanmasını talep etmiş ise de; talebinin bilgi edinme kapsamında karşılanacağı, bilgi edinme talebinin reddedilmediği, ayrıca TTK 439.maddesi gereğince iddia edilen olaylara ilişkin özel denetçi atanmasını gerektirir şüpheli işlemlere rastlanılmadığının mübrez bilirkişi raporu ile belirlendiği, özel denetçi atanması şartlarının oluşmadığı sübuta erdiğinden davacının yerinde görülmeyen talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
İzah edilen nedenlerle mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda yazılı nedenlerle,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.180,00TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verildiği anda kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/02/2018
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …