Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/638 E. 2019/111 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/638
KARAR NO : 2019/111
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2017
KARAR TARİHİ : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete ZMM poliçesi ile sigortalı … AŞ’ye ait … plakalı araç ile müvekkile ait … plakalı araç 27/12/2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası yaparak hasarlandığını, … plakalı araç 14/07/2016-2017 vade tarihli … nolu ZMM poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu, davalı … şirketine araçta meydana gelen değer kaybının ödenmesi için 07/03/2016 tarihinde başvurulduğunu, ancak davalı tarafça işbu davanın açıldığı tarihe kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, taraflar arasındaki değer kaybı bedeline ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edebileceği miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nın 107.maddesi uyarınca iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracağını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250,00-TL değer kaybı bedelinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 20/03/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin müseccel adresi “… Ümraniye/İSTANBUL” olduğunu, HMK’nın genel yetki kuralları gereğnice davaya bakmaya yetkili ve görevli Mahkeme İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, teminat limitini belirtilmesi hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davaya dayanak gösterilen trafik sigortası poliçesi kapsamında 27/12/2016 tarihli trafik kazası nedeniyle, … plakalı araçta meydana gelen hasarın tazmini için, davacı tarafın kasko sigortacısı olan … AŞ’ye 15/05/2017 tarihinde 17.556,00-TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, davanın açmış olduğu haksız ve yersiz davanın reddini, müvekkil şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediği için masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 17/04/2018 tarihli 1.celse 8 nolu ara karar gereğince … AŞ … Şubesine, dain-i mürtehin olması nedeniyle davacı tarafın açmasına ve değer tazminatı alacağının davacı tarafa ödenmesine muvafakatının olup olmadığı hususunda müzekkere yazıldığı, banka tarafından 25/06/2018 tarihli müzekkere cevabında ise; Bankanın dain-i mürtehin olduğu … plaka sayılı aracın sigortasına ilişkin olarak … tarafından … AŞ’ye açılan davaya ve dava neticesinde hükmedilecek tazminatın davacı …’a ödenmesine muvafakat etmediğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 19/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dışı … plakalı otobüsün eğimli buzlu yolda fren yaptığında kayarak önündeki … plakalı minibüse arkadan çarpması ile sigortalı … plakalı kamyonetin ilgisi olmadığı için birinci kaza olarak değerlendirildiği ve işbu raporda değerlendirme dışı tutulduğunu, dava dışı … plakalı otobüsün arkadan çarpması nedeniyle eğimli, buzlu yolda kayan … plakalı minibüsün sağ ön kısmı ile U dönüşü yapmanın yasak olduğu yerde U dönüşü yapan sürücü …’in yönetimindeki … plakalı kamyonetin sağ yan ön kısmına çarpması da ikinci kaza olarak değerlendirildiği ve işbu dava ile raporun konusu olduğunu, sürücü …’in yönetimindeki … plakalı kamyoneti ile doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yaptığını, trafik işaret levhasına uymayarak U dönüşü yaptığı ve … plakalı minibüs ile ikinci kazaya karıştığı için Karayolları Trafik Kanununun 47/c-84/f ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 95/c-157/a/6 maddelerinde açıklanan kusurları işlediğini, maddi hasarlı ikinci kazanın meydana gelmesinde asli ve %50 kusurlu olduğunu, sürücü …’nın yönetimindeki … plakalı otobüsü ile seyrederken hızının eğimli, buzlu yol için yüksek olması ve önündeki araçlarla emniyetli takip mesafesini korumaması nedeniyle … plakalı minibüse arkadan çarparak, kontrolden çıkmasına ve … plakalı kamyonet ile kazaya karışmasına neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 52/b-56/c-84/d Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101/b-107-157/a/4 maddelerinde açıklanan kusurları işlediğini, ikinci kazanın meydana gelmesinde asli ve %50 kusurlu olduğunu, sürücü …’ın yönetimindeki … minibüsü ile normal seyrederken … plakalı aracın trafik kurallarına uymaması ve … plakalı otobüsün arkadan çarpması sonucu ikinci kazaya karıştığı ikinci kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, tazminata konu … plakalı, … marka, 26/05/2015 tarihinde trafiğe çıktığını, 2015 model, 1 yıl 7 ay ve 86.571 km kullanıldıktan sonra kazaya karışmış minibüsün değer kaybının 686-TL ve sigortalı sürücü …’in %50 kusuruna denk kısmın 343-TL olduğunu, davalı … AŞ’nin … sayılı zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası poliçesi ile … plakalı kamyonetin 15/07/2016-15/07/2017 tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 27/12/2016 tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve kaza tarihinde araç başına maddi teminat limitinin 31.000,00-TL olduğunu, davacıya ait … plakalı aracın 17.556,00-TL hasar tutarının 15/05/2017 tarihinde ödendiği dikkate alındığında bakiye kullanılabilir teminat limitinin 13.444,00-TL kaldığını, ZMSS genel şartların A.1 maddesi gereğince mağdur aracın değer kaybının gerçek zarar ve sigorta teminatı altında olduğunu, Karayolları Trafik Kanununun 99 ve ZMSS genel şartlarının B.2.a maddeleri gereğince ve talebe uygun olarak 20/03/2017 itibariyle yasal faiz talep edilebileceğini, … plakalı aracın değer kaybı karşılığı 343-TL tazminatın 20/03/2017 itibariyle yasal faizi ile talep edilebileceği ancak dain mürtehin … AŞ’nin 25/06/2018 tarihli yazısı ile dava sonucunda hükmedilecek tazminatın davacı …’a ödenmesine muvafakat etmediğini mütalaa etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; Hasar bedelinin ıslah yolu ile arttırdığı 93,00-TL’lik kısım ile dava dilekçesinde talep ettiği 250,00-TL’nin birleştirilmesi sonucu toplam 343,00-TL’nin 20/03/2017 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek avans faizinin işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının davalı taraftan tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; davalı şirkete ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı dava dışı … AŞ’ye ait … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın 27/12/2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası yaparak hasarlandığı, … plakalı aracın 14/07/2016-2017 vade tarihli … nolu ZMM sigorta poliçesi ile davalı … şirketine sigortalı olduğu, davalı … şirketine araçta meydana gelen değer kaybının ödenmesi için 07/03/2016 tarihinde başvurulduğu; ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığından bahisle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; davaya konu trafik kazasında maliki bulunduğu aracın değer kaybına uğradığından bahisle değer kaybına ilişkin gerçek zararının talep edildiği, ancak davacıya ait aracın kasko sigorta poliçesinde dava dışı …’nın dain-i mürtehin olduğu, bu kapsamda dava dışı bankaya açılan davaya ve dava sonucunda tazminatın davacıya ödenmesine muvafakati olup olmadığının sorulduğu, dain-i mürtehin olan … AŞ.’nin 25/06/2018 tarihli yazısı ile dava sonucunda hükmedilecek tazminatın davacı …’a ödenmesine muvafakat etmediğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
TTK.nun 1269. maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi aynı yasanın 1270. maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 879. maddesi gereğince, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatinin alınması gerekmektedir.
Somut olayda, dain mürtehin sıfatı bulunan ve menfati olan banka tazminatın davacıya ödenmesine muvafakat etmediğinden davacı tarafça açılan davanın dava şartı olan aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harç ve 2,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 33,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 11,00-TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 343,00-TL ücret-i vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar bakımından KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2019

Katip …

Hakim …