Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/633 E. 2019/524 K. 19.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/633
KARAR NO : 2019/524
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ : 19/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında mevcut hari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacak nedeniyle davalı aleyhine başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, yurt dışından ithal edildiği balık ürünlerinin davalıya sürekli ve düzenli satışı nedeniyle kurulan cari hesap ilişkisi ve müvekkilin alacağı ticari defter ve kayıtlara göre sabit olup ilgili defter ve kayıtlar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde subut bulacağını, davalı borçlu itirazında haksız olduğundan, itirazin iptaliyle takibin devamına karar verilmesini ve borçlu davalının inkar tazminatına mahkum edilmesini, davalının … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında yapmış olduğu borca itirazın iptalini, takibin devamıyla 27.960,96-TL cari hesap alacağının takip tarihinde itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davacıya ödenmesini, davalı borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın müvekkilden hiçbir şekilde alacağı bulunmamasına rağmen kötü niyetli bir şekilde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatmış işbu mesnetsiz takibe tarafça vekil sıfatıyla kanuni süresi içerisinde itiraz edildiğini, davalı müvekkil ile davacı taraf arasında daha evvel ticari münasebet olmakla beraber davalı müvekkilin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkil şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını hususu müvekkil şirketin ticari defter ve kayıtlarında sabit olduğunu, dava dilekçesinin tebliği husus hukuka aykırı olmakla tebliğ tarihinin 07/09/2017 tarihi olarak düzeltilmesini, davacının mesneten mahrum davasının reddini, davalı aleyhine dava tutarının %20’si miktarında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Cari hesap alacak istemine dayanak faturanın ibraz edildiği, teslim evraklarının celp edildiği görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiştir. Takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 27.960,96-TL asıl alacak takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) asıl alacağa işleyecek yıllık %9,00 faiz ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanan 26/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davalıya ait cari hesap dökümünün tablo şeklinde sunulduğunu, davacı firma davalıdan almış olduğu 17/04/2015 tarihindeki 5.370,00-TL ticari avansın ardından ithal ederek teslim edilmiş olduğu balıklarla ilgili olarak 28/12/2015 tarihinde 08548 nolu faturanın düzenlendiğini, 31/12/2015 tarihi itibariyle de tabloda sunulduğu üzere bakiye olarak 27.960,96-TL bakiye alacağının görünmekte olduğunu, davacı ile davalı arasında 2015 yılında ticari ilişkinin bulunduğunu, davacı taraf ticari defterlerinin tam olduğu ve kayıtların usulüne uygun tutulduğu ve kayıtlara göre davalıdan 27.960,96-TL alacağının bulunduğunu, davalının borcunun bulunmadığı iddiasını delillendiremediğini, ticari defterlerini delil olarak ileri sürmesine rağmen incelemeye sunmadığını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın; mal satım ilişkisine ilişkin faturaya dayalı cari hesap bakiye alacak istemiyle başlatılan icra takibine davalı yanın itirazın iptaline karar verilip verilemeyeceği hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan değerlendirme kapsamında davalı yanca dilekçelerin teatisi aşamasında sözleşme ilişkisine ve faturaya karşı mal satımının gerçekleşmediğine yönelik açıkça herhangi bir itiraz ve savunmanın yöneltilmediği gibi cevap dilekçesi kapsamında taraflar arasındaki mal alımına dayalı ticari ilişkinin kabul edildiği ancak borcun bulunmadığı savunmasının ileri sürüldüğü görülmüştür. Bununla birlikte davalı tarafın bilirkişi raporunun tebliğinden sonra ileri sürmüş olduğu mal tesliminin gerçekleşmediğine yönelik savunmasına, anılı savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olmakla HMK’nın 141/1 maddesinde belirtildiği üzere; ”Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.” hükmü gereğince ıslah ve davacı yanın açık muvafakatın bulunmaması nedeni ile itibar edilmemiştir. Huzurdaki davada anılı tespitler kapsamında davalı tarafın ihtar edilmesine rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme yapılabildiği, mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ibraz edilen davacı ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu, davacı ticari defterlerinde takibe dayanak cari hesap alacağını oluşturan 1 adet faturanın kayıtlı olup davalının 5.370TL avans havale ödemesinin de tespit edildiği, davacı yanın anılı ödeme mahsubu ile takip tarihi itibari ile defter kayıtlarına göre 27.960, 96-TL alacaklı göründüğü, dosyada mübrez fatura/sevk irsaliyesi, teslim evrakları, davalı avans ödemesi, davalı yanın cevap dilekçesinde savunması, ticari defterler, tüm belge ve kayıtların irdelenmesi sonucunda faturalarda yazılı malların davalı yana teslim edildiği sonucuna varıldığı, bu noktadan sonra faturaya dayalı cari hesap bakiyesinin ödendiğinin ispat yükünün davalı üzerinde bulunduğu, davalı/borçlu şirketin fatura bedelini ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği, tüm bu nedenlerle davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 27.960,96-TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, davanın asıl alacak üzerinden ikame edildiği, alacağın fatura ve cari hesap alacağına dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 27.960,96-TL asıl alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.910,01-TL harçtan peşin alınan 477,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.432,50-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 477,51-TL peşin harç, 750-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 100,50-TL olmak üzere toplam 1.359,41-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.355,32-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/06/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır