Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/62 E. 2019/660 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2016/1274 Esas
KARAR NO: 2019/604

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/12/2016
KARAR TARİHİ: 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirkete muhtelif ticari mutfak malzemeleri teslimi ve fabrikalarında kurulumunu gerçekleştirdiğini, bu iş karşılığında toplam 180.825-TL ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, muhtelif tarihlerde peyderpey olmak üzere toplam 100.000-TL gönderildiğini, aradan uzun bir süre geçmesine rağmen kalan bakiye 80.825-TL alacağın halen ödenmediğini, bakiye borç için yapılan şifahi görüşmelerde bir netice vermeyince davalı şirkete ihtarname gönderilerek bakiye borcun 7 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini ancak borcun ödenmediğini, bu sebeple İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA : Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş ise de; davalı tarafça Mahkememize cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.

DELİLLER :1-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
2-BA-BS formları, …Bakanlığı Hukuk Müşavirliği cevabı yazısı,
3-Tanık beyanı,
4-Bilirkişi raporu,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava, İİK’nun 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas dosyası incelendiğinde; 7 örnek ödeme emrinin borçluya 25/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/11/2016 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez BA-BS formları, …Bakanlığı Hukuk Müşavirliği cevabı yazısı tetkik edilmiştir.
Talimatla dinlenen davacı tanığı …celsedeki ifadesinde;”Ben davacı şirketin çalışanıyım, geçen yıl yani 2016 yılının Ağustos ayının ortalarında günlerden Cuma günü ben ve yanımda … olduğu halde davacı şirketin davalı şirkete teslim edilmek ve kurulmak üzere anlaştıkları İstanbuldaki davalı şirkete götürdük. Orada ben bizzat bu makine ve malzemelerin kurulumunu yaptım, tamamını davalı şirkete teslim ettik ve huzurlarında tamamını çalıştırdık, denedik, çalışır ve eksiksiz vaziyette davalı tarafa teslim ettik, kurulumunu yaptık, davalı şirketin sahibi olan Serdar Yıldırım’a teslimini yaptık ve faturasını kestik kendisine teslim ettik, ayrıca bir tutanak tutmadık, daha sonra aynı gün Kayseri’ye döndük, daha sonraki dönemde bu makine ve techizatları ile ilgili davalı taraftan herhangi bir şikayet geldiğine be şahit olmadım, duymadım, kestiğimiz faturanın miktarı yaklaşık 65.000,00-TL civarında idi, altı üstü rakam olabilir, şuan tam miktarını hatırlayamıyorum, tarafların bu konudaki anlaşmalarının ayrıntılarını detaylarını ben bilmiyorum, benim bu konuda bildiklerim bunlardır, bu makine ve malzemeleri eksiksiz ve hatasız olarak kurup davalı tarafa teslim ettik, montajlarını yapıp bitirdik, faturaya kestik teslim ettik, bu montajımız nedeniyle davalı şirketten biz herhangi bir para almadık, benim bildiklerim bunlardır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda hazırlanan 09/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222 inci maddesinin 2 inci fıkrasında, “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şart.. olduğu, 3 üncü fıkrasında, İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamayacağının” hüküm altına alınmış olduğu, davacı …Şti’nin ibraz ettiği yevmiye defterinin, belge ve kayıtların tasdiklerinin zamanında yapılmış, sözkonusu faturaların deftere zamanında ve usulüne uygun olarak işlenmiş olduğu, her ne kadar başka bir defter ve/veya cari hesap ekstresi ibraz edilmemiş bile olsa, tasdikli 2016 yılı yevmiye defteri kapanış fişinden, davacının davalı …Şti’den 2016 yılı sonu itibari île muhtelif tahsilatlardan sonra 80.825-TL alacaklı olduğunun tespit edilmiş olduğu, Gelir İdaresi Başkanlığına yapılan bildirimlerde, davalı …Şti’nin, davacı …Ştı.’den 2015 ve 2016 yıllarında 4 adet fatura karşılığında 180.825-TL.lık mal/hizmet aldığı, davacı ….Şti.’nin ise aynı dönemde davalıya 4 adet fatura karşılığında aynı tutarda mal/hizmet sattığını beyan ettiği, Türk Ticaret Kanununun 1530 uncu maddesi uyarınca, TCMB tarafından tespit edilen Mal ve Hizmet Tedarikinde geç ödemelerde Uygulanacak Temerrüt Faiz Oranı 2015 ve 2016 için yıllık yüzde 11.50; 2017 ve 2018 yılları çin yıllık yüzde 10.75 olduğundan, avans faiz oranı yerine bu oranların uygulanması, davalı …Şti. ticari defter ve belgeler ile ödemeleri tevsik edici belgeler ibraz etmediği, ilgili bedellerin davacı alacaklıya ödendiği hususundaki ispat yükü davalıya düştüğü halde, davalı tarafın ödemeye ilişkin ispata yarar bîr belge sunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın faturaya hesaba dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı şirketin ticari defterlerin ibrazı için çıkarılan meşruhatlı tebligatın tebliğine rağmen ticari defterlerini ve sair herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı tarafın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılabildiği, davacı tarafın alacak talebine konu faturaların ait olduğu dönem itibari ile 2016 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz ettiği, ibraz edilen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin davacı lehine delil vasfını haiz olduğu saptanmıştır. Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde takibe konu alacağın toplam bedeli 180.825,00- TL olan 4 det faturanın ödenmeyen bakiye kısmından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Faturaların üzerinde karşı tarafa tebliğ edildiğine dair imza ve malların teslim edildiğine dair imzalı irsaliyeler bulunmadığından ilgili vergi dairesi müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı ve davacı yanın BA BS kayıtlarının celbi sağlanmıştır. Davalı tarafın bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta 2015 yılının 3. ayı ve 9. ayı ile 2016 yılının 8. ayında toplamda 4 adet faturanın değeri kadar bildirimde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafın BS formu ile bildirdiği anlaşılan bedel, faturaya konu malların teslim edildiği ve hizmetin verildiğine karine olmakla, davalı tarafça karinenin aksini ispat eder bir husus ileri sürülmediğinden davanın kabulüne, taraflar tacir olmakla talep edilen avans faizi yerinde görüldüğünden taleple bağlı kalınarak icra takibinde belirtilen %10.5 oranını geçmemek üzere takip tarihinden itibaren alacağa değişen oranlarda avans faizi yükletilmesine ve likit olan, davalı tarafça bilinmesi mümkün olan fatura alacaklarına dayalı icra takibine haksız yere itiraz edilmiş olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 80.825,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,5 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 5.521,15-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 976,16-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.544,99-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından peşin yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen harç ve yargılama gideri olmak üzere toplam 1.775,86-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği takdiren 9.216,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Gider avansından yapılmış ve yapılacak masraflar çıkarıldıktan sonra artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

DAVACI GİDER BEYANI
976,16-TL P.H.
29,20-TL B.H.
170,50-TL P.G.
600,00-TL B.Ü.
1.775,86-TL Toplam