Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/619 E. 2018/1076 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/619 Esas
KARAR NO : 2018/1076

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2017
KARAR TARİHİ : 28/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin, davalı/borçlu şirketten olan 2.786,42-TL bakiye fatura ve cari hesap alacağının ödenmesi için müvekkili şirket yetkilileri ile davalı/borçlu şirket yetkilileri arasında yapılan görüşmelerin neticesiz kaldığını ve bu nedenle … 11. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile davalı/borçlu şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak gönderilen Örnek No:7 İlamsız Ödeme Emri’ne karşı süresi içerisinde yapılan 31.03.2017 tarihli itiraz sebebiyle takibin durduğunu, davalı/borçlu tarafça, herhangi bir gerekçe ileri sürülmeksizin “Ödeme emrinde belirtilen borç aslı, faizi, gecikme cezası ve bütün ferilerine itiraz ediyoruz. ” şeklinde takibe karşı kötüniyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı/borçlu tarafın itirazının haksız ve kötüniyetli olup iptalinin gerektiğini, tüm bu hususların faturalar, sevk irsaliyeleri ve ticari defter ve kayıtlar ile sabit olduğunu, İ.İ.K.’nun 67. Maddesi’nin 2. Fıkrası’ nda icra takibine haksız yere itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet veren borçlunun icra inkar tazminatı ödemekle yükümlü olduğu hususunun açıkça belirtildiğini, davalı/borçlunun yapmış olduğu itirazın kötüniyetli olup alacağın tahsilini geciktirmek amacı taşıdığını, bu itibarla davalı/borçlunun haksız itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkümiyetine karar verilmesini, bu nedenlerle itirazının iptali ve takibin devamı için mahkememize başvurmak zorunluluğunun doğduğunu, sonuç olarak bu nedenlerle; … 11. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında ödeme emrine karşı davalı/borçlu tarafın yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamını, kötüniyetli davalının alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi ibraz etmedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; faturaya dayalı alacak istemi ile başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
… 11. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Anılı takip dosyasının tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine 2.786,42-TL toplam alacağın takip tarihinden itibaren (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) işleyecek yıllık %9,75 avans faizi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçlusunun borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi İrfan Demirci marifetiyle hazırlanan 11/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı yanın 2016-2017 yılı ticari defter bilgilerinin tablo şeklinde sunulduğunu, davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2016 – 2017 yılına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64 hükmü uyarınca açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, yevmiye defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64/3 hükmüne göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikinin mevcut olduğu görüldüğünden, davacı yanın ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığını, davacı yana ait incelenen 2016- 2017 yıllarına ait ticari defterlerinde, davalı yan ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yan ile olan ticari ilişkisini 120.01.000 no.lu Alıcılar alt hesap kodunda takip ettiğini, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturaların bu hesabın borcuna, davalı yan tarafından davacı yana yapılan ödemelerin ise bu hesabın alacağına kaydedildiğini ve bu bilgilerin tablo şeklinde sunulduğunu, davacı yanın incelenen kendi ticari defterlerinde, davalı yandan 22.03.2017 takip larihi itibariyle 2.286,42-TL cari hesap alacaklı olduğunun tespit edildiğini, davalı yanın 08.05.2018 günü 14:30’da yapılan incelemeye gelmediğini, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğini, taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, 22.03.2017 tarihinde davalı borçlu aleyhine … 11. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı E. dosyası ile; 2.786,42-TL tutarlı asıl alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğunu, davacı yanın incelenen kendi ticari defterlerinde, davalı yandan 22.03.2017 takip tarihi itibariyle 2.286,42-TL cari hesap alacaklı olduğunun tespit edildiğini, diğer yandan, salt fatura düzenlenmesinin, adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmayacağını, adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için bir seçenek olarak düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması gerektiğini, kaldı ki, bunun da faturanın mutlaklığı anlamına tam olarak gelmeyeceğini ve sadece fatura mündericatının doğru olmadığının ispat yükünü faturaya itiraz etmeyenin omuzlarına yüklediğini, faturayı düzenleyenin, kaideten, ona süresinde karşı yan itiraz ederse, mal veya hizmeti yapıp çekişmesiz sunduğunu ortaya koymak mevkiinde iken, süresinde itiraz olmadığında bu kerre süresinde itiraz etmeyip ispat külfeti altına giren yanın, faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığının/gerçekleşmediğinin veya usulünce bildirilmiş bir ayıba/eksiğe, yasal mesnetten yoksunluğa duçar olduğunu vs. İspatlaması gerektiğini, dava dosyası içeriğinde cari hesaba konu fatura ve sevk irsaliyeler mevcut olmadığından taraflarından faturaların ve faturaya konu malların davalı yana teslim edilip edilmediğinin taraflarınca tespit edilemediğini, taraflarınca mali yönden yapılan incelemelerde; davacı yanın incelenen kendi ticari defterlerinde, davalı yandan 22.03.2017 takip tarihi itibariyle 2.286,42-TL cari hesap alacaklı olduğunu, dava dosyası içeriğinde cari hesaba konu fatura ve sevk irsaliyeler mevcut olmadığından taraflarından faturaların ve faturaya konu malların davalı yana teslim edilip edilmediği hususu tespit edilemediğinden ispata muhtaç olduğunu, sonuç olarak, davalı yan vekili tarafından incelemeye sunulan 2016 – 2017 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığını, davalı yanın, 08.05.2018 günü 14:30’da yapılan incelemeye gelmediğini, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğini, davacı yanın incelenen kendi ticari defterlerinde, davalı yandan 22.03.2017 takip tarihi itibariyle 2.286,42-TL cari hesap alacaklı olduğunu, dava dosyası içeriğinde cari hesaba konu fatura ve sevk irsaliyeler mevcut olmadığından taraflarınca faturaların ve faturaya konu malların davalı yana teslim edilip edilmediği hususu tespit edilemediğinden ispata muhtaç olduğunu, davacı yanın 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 22.03.2017 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda avans faiz talep edebileceğini, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkememizin takdiri içinde kaldığını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından takibe dayanak faturaların tebliğine ilişkin kargo döküm listelerini ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; davacının faturaya dayalı mal satım ilişkisinden kaynaklı alacağının mevcut olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafın itirazında borca ve faiz oranına itiraz ettiği, ayrıca ve açıkça mal teslimi noktasında itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık noktalarında icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın mal satım bedeline ilişkin cari hesaba dayalı alacak istemine dayalı olarak başlattığı icra takibinin, davalı tarafın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, davalı tarafın davaya cevap vermediği ve delil ibraz etmediği, bu nedenle yalnızca davacı ticari defterleri üzerinde inceleme icra edildiği, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olarak hazırlamakla hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ibraz edilen davacı ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, ibraz edilen ticari defterlerin delil vasfını haiz olduğu, davacı yana ait incelenen 2016- 2017 yıllarına ait ticari defterlerinde, davalı yan ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı yan ile olan ticari ilişkisini 120.01.000 no.lu Alıcılar alt hesap kodunda takip ettiği, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturaların bu hesabın borcuna, davalı yan tarafından davacı yana yapılan ödemelerin ise bu hesabın alacağına kaydedildiği ve bu bilgilerin tablo şeklinde sunulduğu, davacı yanın incelenen kendi ticari defterlerinde, davalı yandan 22.03.2017 takip tarihi itibariyle 2.286,42-TL cari hesap alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafça açıkça mal tesliminin yapılmadığı savunmasının ileri sürülmemesi ve davacı tarafın ibraz ettiği alıcısının davalı şirket olduğu kargo teslim dökümleri ve ticari defterleri kapsamında mal teslim olgusunun sübut bulduğu, bu noktadan sonra cari hesap bakiyesinin ödendiğinin ispat yükünün davalı üzerinde bulunduğu, davalı/borçlu şirketin davacıya bedeli ödediğini HMK’nın 200-(1). maddesi uyarınca yazılı delille ispat edemediği tüm bu nedenlerle davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 2.286,42-TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın fatura ve cari hesap alacağına dayalı olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
… 11. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 2.286,42-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak (% 9,75 oranını geçmemek üzere avans faizi uygulanmak sureti ile) sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın % 20’si oranındaki 457-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 156,18-TL harçtan peşin alınan 33,66-TL harcın mahsubu ile bakiye 122,52-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı ve 33,66-TL peşin harç olmak üzere toplam 65,06-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 600-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 103-TL olmak üzere toplam 703-TL’nin kabul ret oranına göre 576,85-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, dava miktarı itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.28/11/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza