Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/610 E. 2021/813 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/610
KARAR NO : 2021/813
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2017
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketin … numaralı, 30/03/2017 tarihli, 499.769.000 TL + kdv bedelli asfalt kaplama yapılması işi için hakkediş olan 30/03/2017 tarihli, … numaralı ve 336.720,38 TL bedelli faturayı kestiğini, müvekkili şirket tarafından davalı şirketçe gönderilen BA formunun müvekkili şirketçe elektronik ortamda Mart 2017 dönemi onaylandığını ve her iki şirketin ticari defterlerine ve cari hesabına işlendiğini ancak davalı tarafından hak edişe ilişkin faturanın kesilmesini müteakip ödeme yapılacağı bildirilmesine rağmen uzun süre ödeme yapılmaması sebebi ile … Noterliğinin … yevmiye ve 18/05/2017 tarihli ihtarının davalı şirkete 22/05/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirketin Noter ihtarnamesi ile gerçekdışı beyan ve iddialar ile kendisine gönderilen ihtarın tebliğinden sonra düzenlendiği anlaşılan 26/05/2017 tarihli, … numaralı ve 336.720,38 TL bedelli faturasını müvekkiline tebliğ ettiği, açık şekilde kötüniyetle hareket ettiği anlaşılan davalı şirkete ihtara cevaben, iddia ve beyanları kabul etmediklerinin bildirildiğini ve usul ve yasaya aykırı tebliğ edilmek istenen iade faturasının iade edilmek zorunda kalındığını, bu sebeple fatura alacağı ve cari hesaba ilişkin kesin hakedişe rağmen ödemede bulunmayacağı anlaşılan davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… takip sayılı dosyası ile ilamsız takip açıldığını ancak davalı şirketin kötüniyetle, cari hesapta müvekkili şirketin 905,32 TL alacaklı olduğu beyan edilerek asıl alacağın 335.815,06 TL kısmı ile faiz ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, ayrıca davalı şirketin yine kötüniyetli olarak Mayıs 2017 dönemine ilişkin kestiği iade faturası için gönderdiği mutabakat formunun müvekkili şirketçe kabul edilmediğini, TTK’nın 21/2 maddesi hükmü açık olup emredici nitelikte olduğunu beyanla davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… takip sayılı dosyasında yapılan kısmi itirazın iptali ile durmuş takibin devamına, takibe açık şekilde kötüniyetle itiraz edildiğinden %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu faturanın gerçeği yansıtmadığını, davacının faturada belirtildiği gibi bir alacağının bulunmadığını, müvekkili şirketin İstanbul geneli yol bakım ve onarım işinin yüklenicisi olduğunu, davacı ile sadece trafik önlemlerinin alınması konusunda alt yüklenicilik sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin süresinin 31/12/2016 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin bakım ve onarım işlerinin mevsimsel durumundan ötürü sadece Mayıs ve Ekim ayları arasında çalıştığını, çalışma yoğunluğunun büyük bir kısmının İstanbul trafiğinin nispeten azaldığı Haziran-Eylül ayları arasında olduğunu, davacının son hakedişinin 2016 Kasım ayına ait olduğunu, davacının imzaladığı 11 hakediş bulunduğunu, söz konusu 11 hakediş dönemi sonunda davacının işyeri dosyasının kapatıldığını, hakediş ödemelerinin karşılıklı olarak tanzim edilen hakediş tutanaklarına binaen yapıldığını, davacının 2016 Kasım ayından sonra doğrudan yüklenici … Adi Ortaklığı ile çalıştığını, 2016 Aralık ayında müvekkili ile herhangi bir çalışmasının olmadığını, davacının müvekkili şirketten teminat iadeleri nedeniyle alacağı bulunsa da bu alacağın müeccel bir alacak olduğunu, müvekkili şirketin, davacı şirket ve davacının organik bağı bulunan şirketlerle uzun zamandır çalıştığını, dolayısı ile müvekkili şirket ile arasında bir cari hesap ilişkisi oluştuğunu, davacı vekilinin talebi üzerine gönderilen … Noterliğinin 18/05/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gerçeğe aykırı bir faturanın defterlere işlediğinin farkına vardıklarını, bunun üzerine şirket yetkilileri ile temasa geçilmeye çalışıldığını ancak şirketin adres ve telefonlarına ulaşılamadığı gibi şirket yetkilisinin de değişmiş olduğunu öğrendiklerini, bunun üzerine davacı vekiline … Noterliğinin 29/05/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini göndermiş bulunmakla birlikte davacı ile kesin hesap mutabakatı yapma çağrılarının cevapsız kaldığını, davaya konu faturayı defterlerine işlemiş ve süresinde itiraz etmemiş olmalarının sadece ispat yükünün yer değiştirilmesi sonucunu doğuracağını ve süresinde itiraz edilmeyen faturanın doğurduğu karinenin aksinin her türlü delille ispatlanabileceğini, nitekim davacının faturada belirtildiği gibi bir alacağı olmadığı hususunun gerek … ve yüklenici tarafından düzenlenen hakedişler, gerekse diğer deliller ile ispat edileceğini, tüm bunların yanında davacıya, sezon başladığında çalışmaya devam edileceği inancı ile teslim edilmiş ancak iade alınmamış hafif inşaat makine ve ekipmanlarının da bulunduğunu beyanla davanın reddine, müvekkili şirket aleyhine takibe geçen davacı hakkında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir.
Mahkememizce, … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesi ile; davacı tarafından davalı aleyhine 01/06/2017 tarihinde, faturaya istinaden asıl alacak 336.720,38 TL, işlemiş faiz 5.666,59 TL olmak üzere toplam 342.386,97 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 05/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 12/06/2017 tarihli itiraz dilekçesi ile borcun 336.720,38 TL’sine ve ferilerine itiraz ettiği, süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri celp edilerek dosya, sunulan deliller ile tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle takip tarihi itibariyle davacının iddia ettiği şekilde alacaklı olup olmadığı ve varsa alacağının miktarı hususunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti 10/09/2018 tarihli raporunda özetle; dosyaya sunulan 11 adet hakedişin geçici hakediş olduklarını, geçici hakedişler ara hakedişler olup fazla veya eksik olabilecek ödemelerin sadece geçici kabul sonrasında yapılacak kesin hesap ve kesin hakediş neticesinde belli olacağını, dava konusu uyuşmazlıkta idare ile işin asıl yüklenicisi olan … İnşaat arasında ve ana yüklenici ile davalı arasında 18/10/2016 tarihinde geçici kabul yapıldığını ve geçici kabul tutanaklarında, yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu ve geçici kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızaların bulunmadığının belirtildiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre davacının, davalıya işin bittiğini yazılı olarak duyurması ve geçici kabul için talepte bulunması gerektiğini, dosyada bu talebe ilişkin bir delil bulunmadığını, bu doğrultuda dava konusu 30/03/2017 tarih ve … nolu 499.796.000+KDV bedelli asfalt kaplama yapılması işi kesin hakediş bedeli açıklamalı ve 336.720,38 TL tutarlı faturanın iki tarafın da imzası bulunması gereken geçici kabul tutanağı hazırlanmadan veya işveren konumundaki davalı ile birlikte kesin hesap ve kesin hakediş yapılmadan, tek taraflı olarak hazırlandığı sonucuna varıldığını, geçici hakediş sonrası toplam teminat kesinti tutarının 44.884,08 TL olduğunu ve taraflar arasında hazırlanan sözleşmede aksi halde madde yoksa teminat iade şartlarının taraflar arasında yapılacak geçici kabul ile sağlanabileceğini, davalı şirketin ana yükleniciye yaptığı hakedişler ile davacının davalı şirkete yaptığı hakedişlerin detaylı kıyaslamasının sadece hakediş raporu kapak sayfaları üzerinden yapılmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın tek taraflı düzenlenen hakediş raporuna dayanarak düzenlenmiş olduğu 30/03/2017 tarih ve … nolu faturaya karşılık davalının düzenlemiş olduğu aynı tutardaki 26/05/2017 tarih ve … nolu faturanın yerinde olduğunu ve bu durumda davacı tarafından 30/03/2017 tarih ve … nolu faturadan kaynaklı bir alacağın bulunmadığını tespit ve mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerine yapılan işe esas şantiye defteri bvs evrakların ibrazı için süre verilmiş ve bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti 18/07/2019 tarihli ek raporunda özetle; davacının düzenlemiş olduğu faturanın karşılıklı olarak tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalı tarafça düzenlenen iade faturasının davacı tarafça kabul edilmediğini ve defterlere işlenmediğini, davalının sekiz günlük süre içerisinde faturaya itiraz etmemiş olmasının yalnızca ispat külfetinin kimde olduğunu göstereceğini, faturanın içeriğinin doğru olduğu anlamına gelmeyeceğini, taraflarınca da incelemenin bu yönde yapıldığını tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekiline ana yüklenici ile yapılan hakedişleri sunması ve taraf vekillerine davaya dayanak fatura ile hakediş raporu arasında uyum bulunup bulunmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, bu beyanlar ile sunulan hakediş tutanaklarının incelenmesi ile davacının taleplerinin yerinde olup olmadığının tespiti hususunda bilirkişi heyetinden ikinci kez ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 17/08/2020 tarihli 2. ek raporunda özetle; davalı tarafından SGK’ya yazılan 15/03/2016 tarihli yazı ile, 16/03/2016 tarihinden itibaren davacı ile asfalt kaplama işi nedeniyle taşeron olarak çalışmaya başlayacağının bildirildiğini, davacı tarafından SGK’ya verilen dilekçede ise, işin 21/11/2016 tarihinde tamamlandığı bildirilerek sigorta dosyasının kapatılmasının talep edildiğini, … ile … A.Ş. Arasında imzalanan tutanaklarda 18/10/2016 tarihinde işin bitirilmiş olduğu geçici olarak tespit edilmiş ise de, davacının iddia ettiği gibi 2016 Kasım ve Aralık, 2017 Ocak aylarında bir çalışma olduğuna dair bir delil sunulmadığını, bu itibarla kök ve ek rapordaki tespitlerinin aynen geçerli olduğunu beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları değerlendirilerek takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı hususunun tespiti yönünde yeni oluşturulan heyetten rapor alınmıştır.
İkinci bilirkişi heyeti 10/02/2021 tarihli raporunda özetle; davalı taraf, davacı ile aralarında 11 adet hakediş olduğunu ve cari hesabın 30/11/2016 tarihinde kapatıldığını iddia etmiş ise de, davalı tarafından dosyaya sunulan SGK kayıtları ve muavin dökümleri uyarınca 2015/12, 2016/1, 2016/2, 2016/3 ve 2016/4. Dönemleri için davacı şirket çalışanları adına prim ödemesi yapıldığını ve 2016 Kasım ve Aralık ayları dahil yapılan SGK ödemelerinin her iki şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının işi yapmadığı, aksattığı yönünde bir döküman olmadığını, davalının, davacının gönderdiği mutabakat formunu KDV hariç olmak üzere imzaladığını, davalı şirketin ispat yükünün üzerinde olduğunu kabul etmesine rağmen dosyaya sunduğu delillerden çalışmanın devam ettiğinin anlaşıldığını, davalının aldığı faturaya sekiz gün içerisinde itiraz etmediği de değerlendirildiğinde … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasındaki itirazın kaldırılması gerektiğini tespit ve mütalaa etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekiline taraflar arasında imzalanan sözleşmede işin bedeli 250.000 TL + KDV olarak belirlenmişken, takibe konu faturanın miktarının bu bedelden yüksek olmasının nedeni ve söz konusu iş için yalnızca bu faturanın düzenlenip düzenlenmediği, bu faturanın tüm hakediş bedellerinin karşılığı olup olmadığı hususunda açıklayıcı beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, bu beyandan sonra ise bilirkişi heyetinden, tarafların ticari defterlerinde ticari ilişkinin hangi tarihte başladığı, hangi tarihte sona erdiği, işin hangi tarihte bittiği, kayda alınan faturaların ve ödemelerin ne olduğu, kaç tane hakediş olduğu, hakedişlerin aylık olarak düzenlenip düzenlenmediği, davacı tarafça hakedişlere karşılık dava konusu fatura dışında düzenlenmiş başka bir fatura ve buna bağlı ödeme olup olmadığı, varsa hangi hakediş için hangi faturanın düzenlendiği ve ödemenin yapıldığı, buna göre takip konusu fatura karşılığı hakediş olup olmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki sözleşme bedeli de değerlendirilerek, faturanın tüm işin bedeli olarak düzenlenip düzenlenmediği, takip tarihi itibariyle tarafların ticari defterlerinde cari hesabın ne şekilde olduğu hususunun tespiti için ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 06/09/2021 tarihli ek raporunda özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden 2015 yılı içerisinde davacı tarafından 5 adet fatura düzenlendiğini, faturaların tarafların defterlerinde kayıtlı olduğunu, faturalar ile ilgili hakedişlerin dosya kapsamında bulunmadığını, 2016 yılı içinde davacı tarafından toplam 10 adet fatura düzenlendiğini, bu faturaların da tarafların defterlerinde karşılıklı olarak kayıtlı olduklarını, dosyaya sunulan bir kısım hakedişler ile bir kısım faturaların da uyumlu olduğunu, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan 30/03/2017 tarihli ve 336.720,38 TL bedelli faturanın davacı tarafından kesin hakediş bedeli olarak düzenlendiğini, kesin hakediş raporunun dosyada bulunmadığını, davalı tarafça sunulan ve davacının imzasının olmadığı 12. hakedişte davacı aleyhine 374.820 TL tutarında bir kesintinin olduğunu, davacının ticari defterlerinde 2015 yılı içerisinde davalıya 600.616,24 TL tutarında fatura düzenlendiğini, davalının 465.683,80 TL ödeme yaptığını, bakiye 134.932,44 TL’nin 2016 yılına alacak olarak devrettiğini, 2016 yılında davacının düzenlenen faturalar ile birlikte 1.027.319,98 TL’ye ulaştığını, davalının 2016 yılında 801.237,72 TL ödeme yaptığını, bakiye 226.079,26 TL’nin 2017 yılına devrettiğini, 2017 yılında devreden bakiyenin davalı tarafından ödendiğini ve davacı tarafından düzenlenen takip konusu fatura ile 2017 yılı itibariyle davalıdan 336.720,38 TL alacaklı olduğunu, davalının ticari defterlerindeki kayıtların bu kayıtlar ile uyumlu olduğunu, dava ve takip konusu faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olduğunu, söz konusu fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davacı tarafından gönderilen Noter ihtarnamesi ile ödenmesinin ihtar edildiği, bundan sonra davalı tarafından karşı ihtarname ile aynı tutarlı iade faturasının davacıya gönderildiğini, davacı tarafından iade faturasının kabul edilmediğini, takip tarihi itibariyle davacının asıl alacak 336.720,38 TL işlemiş faiz 179,89 TL olmak üzere toplam 336.900,278 TL alacaklı olduğunu tespit ve beyan etmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, Mahkememizce denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde; … ile dava dışı … A.Ş. arasında, İstanbul genel ulaşım yollarında asfalt kaplama işinin yapılması konulu, 22/08/2014 tarihli sözleşmenin akdedildiği, bu sözleşmenin yüklenicisi olan … A.Ş. ile davalı arasında, alt taşeronluk konusunda anlaşma sağlandığı, davalının alt taşeron olarak yüklendiği asfalt kaplama işi kapsamında yol güvenliği gibi bir takım yan hizmetlerin alınması için öncelikle dava dışı Mekan İnşaat isimli bir şirketle anlaştığı, daha sonra bu işlerin davacıya devredildiği, taraflar arasında asfalt kaplama yapılması işine ait alt taşeron sözleşmesinin akdedildiği, sözleşmede işin 31/12/2016 tarihinde sona ereceğinin kabul edildiği, her ne kadar sözleşme bedeli 250.000 TL + kdv olarak belirlenmiş ise de davacı tarafından 2015 ve 2016 yıllarında toplam 15 adet faturanın düzenlendiği ve davalı tarafından da söz konusu fatura bedellerinin ödendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlık noktasının dava ve takibe konu kesin hakediş bedeli açıklamalı, tarihli ve bedelli faturadan kaynaklandığı, taraflar arasında kesin hakedişin yapılmadığı, davalı tarafça, iş sahibi … ile işin asıl yüklenicisi … İnşaat arasında geçici kabulün 18/10/2016 tarihinde yapıldığı ve bu tarihten sonra davacıdan herhangi bir hizmet alınmadığı ve kesin hakedişin yapılmadığının iddia edildiği, davacı tarafça, her ne kadar söz konusu fatura kesin hakediş bedeli adı altında düzenlenmiş ise de, iş bedeli faturası olduğu ve davalıya bu tarihten sonra da hizmet verildiğinin iddia edildiği, daha önceki hizmetlere ve faturalara ilişkin bir kısım hakedişlerin dosyaya sunulduğu ve fatura bedelleri ile hakedişlerin uyumlu olduklarının görüldüğü, bunun dışında davacı tarafça üstenilen işin yapımına dair taraflar arasında imzalanmış bir teslim belgesi vs evrak bulunmadığı, davacı tarafça düzenlenen faturanın davalıya tebliğ edildiği ve davalı tarafından sekiz günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmeyerek defterlerine işlendiği, buna göre fatura konusu hizmetin verildiği hususunda davacı lehine bir karinenin oluştuğu, bu durumda davalının hizmetin verilmediğini ispat etmesi gerektiği, davalı tarafından sunulan SGK hizmet döküm belgelerinde aynı iş için davacı tarafından 2016/11-12. aylarında SGK’ya işçi primlerinin ödendiği ve söz konusu primlerin davalı tarafından da muavin hesaplarına kaydedilerek davacıya ödendiği, işin asıl yüklenicisi ile … arasında da kesin hakedişin düzenlenmediği, gerek açıklanan hususlar gerekse taraflar arasındaki sözleşmede işin süresinin 31/12/2016 olarak kabul edilmesi bir arada değerlendirilmekle davalı tarafından hizmetin verilmediğinin ispat edilemediği kanaatine varılarak davanın kabulüne, itiraz haksız olduğundan iptali ile takibin talep edildiği şekilde asıl alacak üzerinden devamına, alacak faturaya bağlı ve likit olduğundan davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulüne, davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasına itirazının asıl alacak 335.815,06 TL yönünden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile devamına,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 67.163,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar ve ilam harcı 22.940 TL’den peşin alınan 4.022,96 TL harcın mahsubu ile kalan 18.917,04 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 184,20 TL posta ve tebligat masrafı, 8.950 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.134,20 TL yargılama gideri ile 4.054,36 TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarına hesaplanan 31.957,05 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır