Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/598 E. 2018/421 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/598 Esas
KARAR NO : 2018/421

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2017

Taraflar arasında mahkememizde görülen alacak (satım sözleşmesinden kaynaklanan) dava ve karşı davaların yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile, … A.Ş.’nin …’de işlem gören Davalılardan … adına kayıtlı 65.019- lot hissesinin (o tarihteki değerinin 715.209,00 TL.’ye tekabül eden) davalıya ödenerek müvekkile devri konusunda anlaştıkları, ve aralarında 25/10/2016 tarihli “pay alım-satım” sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin sözleşme hükümlerine göre defaten bu parayı ödediğini, davalının da bunu kabul ettiğini, davalının aracı kurum … A.Ş’ye virman talimatı vermişsede, aracın kurumun müvekkiline … payları üzerinde süreli virman kısıtlaması bulunduğundan, pay devrinin kısıtlama kalktıktan sonra yapılabileceğini bildirdiğini, müvekkilinin ısrarı üzerine 16/05/2017 tarihinde tekrar virman talimatı verilmişsede virman işleminin gerçekleşmediğini, SPK.nın 14/01/2016 tarih ve 2/70 sayılı kararı ile doğrudan … A.Ş. hisseleri üzerine değil, yalnızca davalı … hakkında … A.Ş. hisseleri üzerinde işlem yapma yasağı kararı verildiğinin sonradan öğrenildiğini ve yasağın 28/07/2017 tarihinde sona ereceğinin anlaşıldığını, müvekkili tarafından tüm bedeli ödenen hisselerin 25.500 lotunun davalı … tarafından aracı kurum kanalı ile davalılardan …’ya muvazaalı devredildiğini ve bundan sonra davalı …’nın aracı kurumdaki hesabını kapatarak, … A.Ş.’nin … Şubesindeki … nolu hesabına 39.519 lotu aktardığını, buradan da davalılardan …’a muvazaalı ve kötü niyetli olarak devrettiğini müvekkilinden mal kaçırmaya çalıştığını beyan ederek ihtiyati tedbir talepli olarak devir işlemlerinin iptaline, hisselerin davacı adına devredilmesini, haciz ve satış yetkisi tanınmasını, bu kabul olmadığı takdirde, hisselerin karar tarihi itibariyle borsada işlem gören değerlerinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, mahkeme harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı … vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi niyete dayalı olarak … A.Ş.’de bulunan … sayılı hesabından 22/06/2016 tarihinde değeri 906.411,00 TL olan ve o tarihte 16.643 lot(şimdi bölünme nedeniyle 58.258 lot) … A.Ş. hissesini davacıya satarak davacının … Değerler A.Ş.’de bulunan .. nolu hesabına virman yaptığını, davacı tarafın yine ikinci kez, … A.Ş’de bulunan 12810 sayılı hesabından 08/07/2016 tarihinde değeri 540.525,00 TL olan 31.353 lot … A.Ş.hissesini davacıya satmış ve bu hisseleri davacının … A.Ş.’de bulunan hesabına virman yaptığını, tarafların devredilen bu hisselerin bedellerinin kısa sürede ödenmesi konusunda anlaştıklarını, ancak davacı tarafın söz konusu hisse bedellerini bu güne kadar müvekkiline ödemediğini, müvekkilinin davacıdan toplam 1.446.936,00 TL alacaklı bulunduğunu, müvekkilinin önceki sattığı hisselerin parasını alamamış olması nedeniyle talimatlarını iptal ettiğini, bu durumun sürekli yaşanması nedeniyle müvekkilinin davacıya olan güvenin ortadan kalktığını, davacının ödeme yapmayacağından emin olan müvekkilinin kendi alacağı olan 1.446,936,00 TL bedel ile sözleşmede davacıdan aldığını belirttiği 715.209,00 TL’ yi takas ettiğini, bu takastan sonra müvekkilinin davacıdan 731.727,00 TL alacaklı kaldığından, karşı davalarının bu alacağın tahsiline yönelik bulunduğunu, bu takastan sonra müvekkilinin davacı tarafa 65.019 lot … hisse senedi göndermesine gerek bulunmadığını, sözleşmede davacıya geçtiği yazılmışsada takastan sonra bu durumun ortadan kaldığını, davacı hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan suç duyurusunda bulunduklarını, … hisselerinin ihtiyaten hacziyle satışının tedbiren durdurulmasına, yargılama sonunda asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, alacaklarının dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davacıdan alınarak, müvekkiline verilmesine, asıl davada ve karşı davada yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ayrı ayrı davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı … karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı …’ya 700.000,00 TL faizsiz borç verdiğini, taraflar arasında 10.04.2016 kekşide tarihli 340.000 ve 360.000 TL lik senetler düzenlenerek müvekkiline verildiğini, borçların ödenmemesi üzerine, davalı …’nın kendi hesabında bulunan …’e ait 39.519 lot hisse senedini müvekkiline devredeceğine ilişkin ikinci bir sözleşme imzaladığını, buna rağmen borcunu ödeyemeyince 39.516 lot …’e ait hisse senedinin müvekkilin hesabına aktarıldığını, dava konusu 25/10/2016 tarihli sözleşmeden önce davalı … ile müvekkili arasında 10.04.2016 tarihli borç sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin davacı ve davalı … arasında yapılan sözleşmeden haberdar olmadığını, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, bu durumun müvekkili tarafından öngörülmesinin mümkün olmadığını, huzurdaki dava ile haberdar olduğunu, müvekkilinin hukuki güvenlik ilkesi gereğince devletin sorumluluğu ve güvencesi altında ki borsa evraklarını borcuna karşılık aldığını, yasal düzenlemeler ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları incelendiğinde iyi niyetli kişinin korunduğunu, davacının müvekkile ait hisselerde her hangi bir tasarruf yetkisi bulunmadığı halde el koyma kararı aldırdığını, müvekkilinin bu sebeple zarara uğradığını, alacağını zamanında alamadığını her gün zararının artarak devam ettiğini beyan ederek, müvekkilinin tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000,00 TL nin davalıdan tahsiline yönelik karşı davalarının kabulünü, davacının açtığı haksız davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı-karşı davalı … vekili karşı davalara verdiği cevaplarda, dava dilekçesine benzer beyanlarda bulunmuş ve karşı davalarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … ile davacı arasında geçen olaylarla uzaktan-yakından hiç bir ilgisinin bulunmadığını, huzurdaki dava dilekçesinin tebliği ile konuyu öğrendiğini, müvekkilinin İngiltere’de yaşımını sürdürdüğünü, sözkonusu hisseleri yatırım amaçlı davalı …’dan aldığını ve bedelini nakit olarak ödediğini, müvekkilinin hisse alışverişinin tamamen gerçek olup, muvazaanın söz konusu olmadığını, gerekirse tanıklarının bulunduğunu bildirerek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı karşı davacı … vekili 02.10.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; 22.06.2016 ve 08.07.2016 ve 25.10.2016 tarihli hisse bedellerinin tamamını elden peşin olarak aldığını, 22.06.2016 ve 08.07.2016 tarihlerinde bedelini aldığı pay senetlerini davacıya devrettiğini, 25.10.2016 sözleşmeye konu pay bedellerini peşin almasına rağmen halasının oğlu … ve birkaç akrabasının baskıları neticesinde davacıya göndermediğini, malın dondurulmasından korktukları için 25.500-lot … A.Ş. hisse senedini hiçbir bedel almadan ve …’nın yönlendirmesiyle güvendikleri …’ya gönderdiğini, 39.519-lot … A.Ş. hisse senedini hiçbir bedel almadan ve geri iade almak üzere …’a devrettiğini, … ve … ile aralarında alacak-verecek ilişkisinin olmadığını, düzenlenen belgelerin gerçek durumu yansıtmadığını, davacının davasında haklı olduğunu, malların ona ait olduğunu beyan etmiştir.
TAHKİKAT, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip celbi gerekli deliller de celp edilerek dosyamız arasına katılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya ve gerektiğinde merkezi kayıt kuruluşu üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda SPK ve menkul kıymet uzmanı … işletme iktisatçısı .. ve mali bilirkişi Dr. … marifetiyle inceleme icra edilerek konuya ilişkin 27/02/2018 tarihli rapor teminle dosyamız arasına alınımştır.
Bilirkişiler anılı raporlarında özetle;
“25.10.2015 tarihli alıcı davacı … ve satıcı davalı … arasında olan sözleşme ile 65.019-lot hisse senedinin 715.209-TL bedel karşılığı satışının konu edildiği görülmüştür.
Sayın Mahkemenizce 21.07.2017 ve 27.10.2017 tarihli ara kararlar ile “ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verildiği görülmüştür.
28.01.2018 tarihli … vekilinin dilekçesi ile “şüpheliler …, …; …, …’nın … A.Ş. hisse senetlerini …’e satarak bedelini almasına rağmen şüphelilerin hisse virmanının yapılmasını engellediklerini, … hisse hesaplarının … ve … tarafından yönetildiğini, … AŞ ses kayıtlarında durumun görüleceğini, … ve …’a hisse virmanlarının bedelsiz olarak yapıldığını, müvekkiline bir takım boş kağıtlar imzalatıldığını, şüphelilerin cezalandırılmasını istediklerini” iddia ettiği görülmüştür.
01.08.2017 tarih 4354 sayılı yazısı ile Merkezi Kayıt Kuruluşu; …’ a ait 39.519-lot … A.Ş. ve …’ya ait bulunan 25.500-lot … A.Ş. hisse senedi üzerinde … 14. Sulh Ceza Hakimliği … Değişik İş sayılı kararı ile tedbir konulduğunun belirtildiği görülmüştür.
01.08.2017 tarih … sayılı yazısı ile Merkezi Kayıt Kuruluşu yazısı ekinde yer alan … Hesap Kıymet Raporunun incelenmesi ile …’a ait … A.Ş. hesabında 31.07.2017 rapor tarihi itibariyle 39.519-lot ve 609.382,98-TL bedelli hisse senedinin bulunduğu, iş bu hisselerin hacizli olduğu görülmüştür. 01.08.2017 tarih 4354 sayılı yazısı ile Merkezi Kayıt Kuruluşu yazısı ekinde yer alan … Hesap Kıymet Raporunun incelenmesi ile …’a ait … A.Ş. hesabında 31.07.2017 rapor tarihi itibariyle 25.500-lot ve 393.210-TL bedelli hisse senedinin bulunduğu, iş bu hisselerin hacizli olduğu görülmüştür. 28.01.2018 tarihli … vekilinin dilekçesi ile ıslah ettiği üzere … A-Ş-‘ye ait 65.019-lot hisse senedi bedeli 715.727-TL’nin davacı tarafından ödendiği, iş bu ödeme ile ilgili taraflar arasında ikrar olduğu ve ıslah dilekçesi ile taraflar arasında bedelin ödenmesine dair uyuşmazlık bulunmadığı görülmüştür. 28.01.2018 tarihli … vekilinin dilekçesi ile ıslah ettiği üzere 22.06.2016 ve 08.07.2016 ve 25.10.2016 tarihli … A.Ş. hisse bedellerinin tamamını elden peşin olarak aldığını, davacıdan alacağının bulunmadığını ifade ve beyan ettiği, taraflar arasında alacak meblağı ile ilgili uyuşmazlık bulunmadığı görülmüştür.Uyuşmazlık konusunun diğer davalılar … ve … hesaplarına virman edilen hisseler ile ilgili olduğu sonuç ve kanaati hasıl olmuştur:
10.28.07.2015 tarih 2015/19 sayılı Sermaye Piyasası Kurulu bülteni ile davalı … hakkında Sermaye Piyasası Kurulu tarafından “borsalarda 6-ay işlem yapma yasağı uygulanmasına” karar verildiği görülmüştür.
11.13.01.2015 tarih 2015/01 sayılı Sermaye Piyasası Kurulu bülteni ile …- .. Sist. A.Ş. hisselerinde gerçekleştirilen işlemler dolayısıyla … tarafından 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunun “İşlem Bazlı Piyasa Dolandırıcılığı” başlıklı md. 107/1 uyarınca müşteki Sermaye Piyasası Kurulu tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu görülmüştür.
12.13.01.2015 tarih 2015/01 sayılı Sermaye Piyasası Kurulu bülteni ile …’nın ayrıca 2-yıl işlem yasaklı ilan edildiği görülmüştür. 13.11.11.2016 tarih 2016/30 sayılı Sermaye Piyasası Kurulu bülteni ile “başkasına ait hesapları kullanmak suretiyle işlem yapmak”tan ötürü …’nın Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği gereği 67.221-TL idari para cezası uygulanmasına karar verildiği görülmüştür.
… AŞ’nin 26.03.2015 tarihli KAP açıklaması ile … San. Tic. A.Ş. nezdinde bulunan 9.750.000-adet hisse senedini satacağını ilan ettiği görülmüştür.
Yukarıda Sermaye Piyasası Kurulu bültenlerinde yer aldığı ve 28.01.2018 tarihli … vekilinin dilekçesi ile ISLAH ettiği üzere hisse senedi hesaplarının kontrolünün davalı … nezdinde bulunmadığı, bu hesapların kontrolünün … adlı şahsın kontrolünde bulunduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma sayılı dosyası kapsamında yer alan 06.09.2017 tarih 1158 sayılı … A.Ş. yazısı ekinde yer alan CD ses kayıtlarında birden fazla kişinin hesapları kullandığının davacı vekili tarafından iddia olunduğu zira 28.07.2015 tarih 2015/19 sayılı Sermaye Piyasası Kurulu bülteni ile davalı … hakkında Sermaye Piyasası Kurulu tarafından “borsalarda 6-ay işlem yapma yasağı uygulanmasına” karar verildiği, 11.11.2016 tarih 2016/30 sayılı Sermaye Piyasası Kurulu bülteni ile “başkasına ait hesapları kullanmak suretiyle işlem yapmak”tan ötürü …’nın Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği gereği 67.221-TL idari para cezası uygulanmasına karar verildiği, 28.01.2018 tarihli … vekilinin dilekçesi ile ıslah ettiği üzere hesabın … tarafından yönetildiğinin beyan edildiği görülmüştür.
16.01.08.2017 tarih 4354 sayılı yazısı ile Merkezi Kayıt Kuruluşu …’ a ait 39.519-lot … A.Ş. ve …’ya ait bulunan 25.500-lot … A.Ş. hisse senedi üzerinde … 14. Sulh Ceza Hakimliği … Değişik İş sayılı kararı ile tedbir konulduğunun belirtildiği, RP308 Hesap Kıymet Raporunun incelenmesi ile …’a ait … A.Ş. hesabında 31.07.2017 rapor tarihi itibariyle 39.519-lot ve 609.382,98-TL bedelli hisse senedinin bulunduğu, iş bu hisselerin hacizli olduğu; …’a ait Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş. hesabında 31.07.2017 rapor tarihi itibariyle 25.500-lot ve 393.210-TL bedelli hisse senedinin bulunduğu, iş bu hisselerin hacizli olduğu görülmüştür. Dosya kapsamında yapılan inceleme ile iş bu hisselere ait bedelin … ve … tarafından …’ ya ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi davalıların iş bu hisse senedi bedellerini ödeyebilecek ekonomik güce sahip olduğunu gösterir bilgi ve belge de bulunmamaktadır. İş bu meblağlar ile hisse senedi alım-satımı ile uğraştıklarını gösterir, gerekli eğitim seviyesine ve tecrübeye sahip olduklarını gösterir herhangi bir bilgi ve belge mevcut değildir. Aksine 28.01.2018 tarihli … vekilinin dilekçesi ile ıslah ettiği üzere bedelsiz şekilde hisselerin muvazaalı bir şekilde kaçırmak amaçlı olarak diğer davalılar hesabına virmanlandığı görülmüş, iş bu virmanın gerçek bir ilişkiye dayalı olduğunu gösterir herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı sonuç ve kanaati hasıl olmuştur.
Sübut ve delillerin takdiri hususu sayın mahkeme’ye ait olmakla beraber, yukarıda arz ve izahına çalıştığımız nedenlerle ve dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerden yaptığımız araştırma ve incelemeler sonucu;
Yukarıda Sermaye Piyasası Kurulu bültenlerinde yer aldığı ve 28.01.2018 tarihli … vekilinin dilekçesi ile ıslah ettiği üzere hisse senedi hesaplarının kontrolünün davalı … nezdinde bulunmadığı, bu hesapların kontrolünün … adlı şahsın kontrolünde bulunduğu,… Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma sayılı dosyası kapsamında yer alan 06.09.2017 tarih 1158 sayılı … A.Ş. yazısı ekinde yer alan CD ses kayıtlarında birden fazla kişinin hesapları kullandığının davacı vekili tarafından iddia olunduğu ,zira 28.07.2015 tarih 2015/19 sayılı Sermaye Piyasası Kurulu bülteni ile davalı … hakkında Sermaye Piyasası Kurulu tarafından “borsalarda 6-ay işlem yapma yasağı uygulanmasına” karar verildiği,
11.11.2016 tarih 2016/30 sayılı Sermaye Piyasası Kurulu bülteni ile “başkasına ait hesapları kullanmak suretiyle işlem yapmak”tan ötürü …’nın Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği gereği 67.221-TL idari para cezası uygulanmasına karar verildiği, 28.01.2018 tarihli … vekilinin dilekçesi ile ıslah ettiği üzere hesabın … tarafından yönetildiğinin beyan edildiği görülmüş, 01.08.2017 tarih 4354 sayılı yazısı ile Merkezi Kayıt Kuruluşu …’ a ait 39.519-lot … A.Ş. ve …’ya ait bulunan 25.500-lot … A.Ş. hisse senedi üzerinde … 14. Sulh Ceza Hakimliği … Değişik İş sayılı kararı ile tedbir konulduğunun belirtildiği, … Hesap Kıymet Raporunun incelenmesi ile …’a ait … A.Ş. hesabında 31.07.2017 rapor tarihi itibariyle 39.519-lot ve 609.382,98-TL bedelli hisse senedinin bulunduğu, iş bu hisselerin hacizli olduğu; …’a ait … A.Ş. Hesabında 31.07.2017 rapor tarihi itibariyle 25.500-lot ve 393.210-TL bedelli hisse senedinin bulunduğu, iş bu hisselerin hacizli olduğu görülmüştür. Dosya kapsamında yapılan inceleme ile iş bu hisselere ait bedelin … ve … tarafından …’ya ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı gibi davalıların iş bu hisse senedi bedellerini ödeyebilecek ekonomik güce sahip olduğunu gösterir bilgi ve belge de bulunmamaktadır. İş bu meblağlar ile hisse senedi alım-satımı ile uğraştıklarını gösterir, gerekli eğitim seviyesine ve tecrübeye sahip olduklarını gösterir herhangi bir bilgi ve be|ge de mevcut değildir. Aksine 28.01.2018 tarihli … vekilinin dilekçesi ile ıslah ettiği üzere bedelsiz şekilde hisselerin muvazaalı bir şekilde kaçırmak amaçlı olarak diğer davalılar hesabına virmanlandığı görülmüş, iş bu virmanın gerçek bir ilişkiye dayaiı olduğunu gösterir herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı sonuç ve kanaati hasıl olmuştur.
Davacının davalılar hesabında bulunan 65.019-lot … A.Ş. hisse senedi alacaklısı olduğu ve iş bu hisse senetlerinin temettü, rüçhan hakkı gibi ferileriyle beraber davacı hesabına tescil edilmesinin uygun olacağı ” şeklinde beyan ve mütalaada bulunmuşlardır.
Asıl dava; borsaya kote hisse senetlerinin ücreti borsa dışında haricen ödenmek suretiyle davalı …’dan satın alınmasına rağmen müvekkilinin hesabına virman yapılacağı taahhüdüne aykırı olarak diğer davalılara muvazaalı olarak devredildiğinden bahisle Türk borçlar kanununun 19. maddesi uyarınca devir işlemlerinin iptaliyle hisselerin davacı adına devredilmesi, aksi halde İcra İflas Kanunu’nun 277. maddesi hükümleri gereği davacıya alacak miktarıyla sınırlı olmak üzere haciz ve satış isteme yetkisi tanınması, bu kabul olmadığı takdirde hisselerin karar tarihi itibariyle borsada işlem gören değerinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesi isteminden, davalılardan … tarafından açılan karşı dava müvekkiline ödenen bedelin önceki müvekkili alacağından mahsubu neticesi bakiye alacağın tahsili, davalı … tarafından açılan dava ise; davacı tarafça yapılan başvuru neticesi sulh ceza mahkemesince senetlere el konulduğundan bahisle oluşan zararın tahsili isteminden ibarettir.
Asıl dava; her ne kadar davalılara karşı tasarrufun iptali davası şeklinde açılmış ise de, klasik tasarruf iptali davasında asıl borçluya yönelik alacağın varlığı ve miktarı tartışmalı olduğundan, davalı …’ya yönelik olan dava salt tasarruf iptali davası olarak yorumlanmamıştır. Asıl davada; davalılardan …’ya yönelik dava, hisse senetlerinin iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, yine diğer davalıların yanında diğer davalılara yapılan hisse senedi devrinin muvazaalı olduğundan bahisle tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davalı karşı davacı … vekili 02.10.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı tarafın iddialarını doğrulamıştır. Bu sebeple davacının davalılardan …’ya yönelik hisse senetlerinin iadesine ilişkin davasının kabulü ile anılı dava bedele dönüşmüş olmakla her ne kadar dava konusu hisse senetlerinin dava tarihi itinbariyle borsada işlem gören toplam değeri(dava tarihi 22.06.2017 tarihinde borsada işlem gören kapanış fiatı 25.30×65.019 lot=) 1.644.980,00TL ise de; talep aşılamayacağından 715.209,00TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Asıl davada; davacı tarafın tüm davalılara karşı açtığı muvazaaya dayalı davası tasarruf iptali davası niteliğinde olmakla anılı dava ve bu davaya karşı … tarafından açılan karşı dava yönünden mahkememiz görevsiz olduğundan mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce icra edilen yargılama ve tekmil dosya mündericatından edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın davalı …’ya yönelik hisse senetlerinin iadesine ilişkin davasının kabulü ile anılı dava bedele dönüşmüş olmakla her ne kadar dava konusu hisse senetlerinin dava tarihi itinbariyle borsada işlem gören toplam değeri 1.644.980,00TL ise de talep aşılamayacağından 715.209,00TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafın tüm davalılara karşı açtığı muvazaaya dayalı davası tasarruf iptali davası niteliğinde olmakla anılı dava ve bu davaya karşı … tarafından açılan karşı dava yönünden mahkememiz görevsiz olduğundan mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesini müteakip, bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddi kesinleşmesine müteakip iki haftalık kesin süre içinde talep halinde tasarruf iptaline ilişkin davanın ve buna yönelik açılan karşı davanın diğer dosyadan tefriki ile dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, mahkememizin görevsizlik kararına konu talepler yönünden HMK’nın 331. Maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine, dosyanın yasal süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına, her ne kadar davalı …’nın açtığı karşı dava yönünden hataen olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmemiş ise de; bu davanın ayrı bir esas alınarak karara bağlanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın davalı …’ya yönelik hisse senetlerinin iadesine ilişkin davasının kabulü ile anılı dava bedele dönüşmüş olmakla her ne kadar dava konusu hisse senetlerinin dava tarihi itinbariyle borsada işlem gören toplam değeri 1.644.980,00TL ise de talep aşılamayacağından 715.209,00TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 48.855,90 TL. Karar harcının, peşin alınan 12.213,99 TL.den mahsubu ile, bakiye 36.641,90 TL.nin davalı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.gereğince hesaplanan 42.558,36 TL. Vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar … ve …’a ait masraflar çıkarıldıktan sonra, davacı tarafından yapılan 3.306,50 TL. Yargılama gideri ile, harçlar toplamı: 12.249,99 TL.nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davalıların giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
2-Davacı tarafın tüm davalılara karşı açtığı muvazaaya dayalı davası tasarruf iptali davası niteliğinde olmakla anılı dava ve bu davaya karşı … tarafından açılan karşı dava yönünden mahkememiz görevsiz olduğundan mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesini müteakip, bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddi kesinleşmesine müteakip iki haftalık kesin süre içinde talep halinde tasarruf iptaline ilişkin davanın ve buna yönelik açılan karşı davanın diğer dosyadan tefriki ile dosyanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Mahkememizin görevsizlik kararına konu talepler yönünden HMK’nın 331. Maddesi gereğince harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine, dosyanın yasal süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzereoy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …