Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/592 E. 2021/773 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/592 Esas
KARAR NO : 2021/773
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/06/2017
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalıları …’a ait servis kutu ve borularına davalılaraca hasar verildiğini, meydana gelen zararın 5.621,98USD zararın sigortalılarına 29.07.2016 tarihinde ödendiğini, davalı aleyhine rücu talebi gönderilmiş ise bir ödeme yapılmadığını ifade ederek 5.621,98USD zararın sigortalılarına ödendiği 29.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmektedir.
CEVAP :Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Sorumluluğun ihale yüklenicisi firmaya ait olduğundan husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, zararla ilgili müvekkili idare arasında illiyet bağı olmadığını, olay tarihinden itibaren faiz istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, idarenin temerrüdünün söz konusu olmadığını ifade edilerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya (…’a) ödenen hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin beyanı kapsamında davalı … … yönünden davanın takip edilmediği anlaşılmakla, dosyadan tefriki yapılmış ve yargılamaya yalnızca davalı … yönünden devam edilmiştir.
Davacı vekili tarafından poliçe ve hasar dosyasının ibraz edildiği görülmüştür.
Davalı …’ye yazı yazılarak davaya konu mahalde yapılan çalışmaya ilişkin izahatlar ile birlikte iş emirlerinin celp edildiği görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 16.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“..Sigorta Poliçesi
Sigorta dönemi 01.02.2016 ve 01.02.2017 tarihlerini kapsayan davacı sigortalısı …’ın … poliçe no ile sigortalanadığı görülmüştür.
Ekspertiz Raporu
26.01.2017 tarihli ekspertiz raporunda 06.11.2016 ile 30.11.2016 tarihleri arasında muhtelif adreslerdeki sigorta poliçesi teminatı kapsamında 3.kişiler tarafından verilen hasarlarla ilgili hasarların tablolar hakinde verildiği, dava konusu zararın 21.11.2016 tarihinde kanal çalışması sırasında olduğu ve rücu muhatabının davalılardan … … ve dava dışı … inşaat olarak anıldığı, hasar miktarının 5.621,98USD olarak takdir edildiği görülmüştür.
21.11.2016 Tarihli Hasar Tespit Tutanağı
… … mahallesi, … sokak ile … sokak kesiminde … kanal çalışması sırasında PE Φ 110’luk doğalgaz hattına hasar verildiği, … nolu vananın kapatıldığı, hasara neden olan “… İnşaat” ve “… … ” olarak tutanakta anıldığı görülmüştür.
02.12.2016 Tarihli Hasar Onarım Giderleri Belgesi
Bu belgede, 112,46TL malzeme gideri, 439,04TL personel gideri, 35,08TL araç gideri, 753,38TL gaz gideri, 17.682TL açma kapama olmak üzere toplam 19.021,96TL bedel hesap edildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME
Yapılan inceleme neticesinde;
1)Meydana gelen zararın davalılardan …’nin kanal çalışmasını yürüten yüklenici … İnşaat şirketi çalışanı … … olduğu,
2)Personel gideri ve araç gideri ile ilgili olarak;
Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2010/1940 E. 2010/4477 K. Sayılı 01.10.2009 Tarihli ilamında; “Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır.
Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemez.”
yukarıdaki Yargıtay ilamı dikkate alınırsa,
Meydana gelen zarar tutarının 02.12.2016 tarihli hasar onarım gideri belgesinde belirtilen 112,46TL malzeme gideri ve 753,38TL gaz gideri olmak üzere toplamı olan 865,84 TL ile sınırlı olduğu, 19.021,96TL gaz açma kapama bedelinin meydana gelen zararla ilgisinin olmadığı,
3)Meydana gelen zararın davalılardan … İnşaat şirketi çalışanı … …’un özensiz ve tedbirsiz çalışması nedeni ile olayda % 60 oranında, diğer davalı …’nin ise denetim görevini gerektiği gibi yapamış olması nedeni ile %40 oranında kusurlu olduğu, 865,84TLtoplam zararın 519,50TL’sinden davalı … …’un, 346,34,98TL’sinden ise diğer davalı …’nin sorumlu olması gerektiği;” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 14.03.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;”..1- Kök Raporumuz sonrasında sunulan Davalı … – Taşeron şirketi Arasında imza edilen Sözleşme örneği;
İşin Adı; … BÖLGE 2014 YILI 4. KISIM MÜTEFERRİK …, İNŞAATI
Madde 1 – Sözleşmenin tarafları
Bu Sözleşme, bir tarafta … (bundan sonra İdare olarak anılacaktır) ile diğer tarafta … A Ş. (bundan sonra Yüklenici olarak anılacaktır) arasında aşağıda yazılı şartlar dahilinde akdedilmiştir.
… … İnşaat Daire Başkanlığının 23/06/2020 Tarihli Yazı içeriğinde; Diğer davalı … … ile ilgili idarelerinde herhangi bir bilgi bulunmadığı belirtilmiştir.
Sunulan sözleşme içeriğinden; Dava konusu çalışmanın … Ticaret A.Ş. yüklenimindeki ” … Bölge2014 Yılı … Müteferrik … İnşaatı” işi kapsamında yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Kök raporumuza itirazlar bakımından Husumet itirazları bakımından Değerlendirme;
Sözleşme ve İnşaat İşleri Genel Teknik şartnamesinin tüm sayfalarının dosya kapsamına sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Hasar adresindeki çalışma davalı … nin yüklenicisi dava dışı … A.Ş. tarafından yapılmış olsa dahi gerek idarenin (…) gerekse idare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlilerinin yüklenici şirket üzerinde denetim gözetim yetkisi olacağı görüş ve kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin E.2007/16515 ve K.2007/17740 sayılı 22.11.2007 tarihli kararı da gözetilerek)
Açıklanan nedenlerle olayın meydana gelmesinde, Davalı … ile yüklenicisi … A.Ş. nin müşterek müteselsil sorumluluklarının olacağı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Kök raporumuza itirazlar bakımından Husumet itirazları bakımından Tazminat Tutarına ilişkin Değerlendirme;
Yargıtay YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ E. 2011/4907 K. 2012/3324 T.10.05.2012
… Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, hasarın onanm gideri yanında satılamayan enerji bedeli de hesaplanmış ve hüküm altına alınmıştır.
Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir.
Tüketilmeyen elektrik, santrallerde otomatik olarak üretilmeyip ancak kullanıldığı anda üretilerek enerji nakil hatları üzerinden dağıtılan bir enerji türüdür. Kullanılan enerji miktarı günün değişik saatlerinde farklı olduğundan, kesinti (inkıta) süresi belirlenemez ve bu nedenle de satılamayan enerji bedeline hükmedilemez.
Anılan yön gözetilmeden satılamayan enerji bedeli için hesaplanan miktarında hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
Hüküm gereği, Kök raporumuzdaki satılamayan enerji (doğalgaz) bedelinin talep edilemeyeceğine ilişkin kanaatimiz aynen devam etmektedir.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2010/1940 E. 2010/4477 K. Sayılı 01.10.2009 Tarihli ilamında; “Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır.
Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemez.”
Emsal ilam gereği,
Sigortalı şirket (…) tarafından hasarın onarımını üstlenen alt yüklenicilere ilişkin (hasarın 3.kişilere yaptırıldığına dair) herhangi bir Hizmet Alım Sözleşmesi, fatura, iş emri dosya kapsamına sunulmamıştır. Nihai karar sayın Mahkemenize ait olmak üzere yukarıda detayı verilen emsal ilam gereği işçilik – montaj – araç -personel giderlerinin davacı kurumca TALEP EDİLEMEYECEĞİ yönündeki kanaatimiz aynen devam etmektedir.
SİGORTA AÇISINDAN DEĞERLENDİRME :
Davacı Sigorta Şirketi … Genel Sigorta A.Ş. tarafından … no’lu Poliçe Numaralı, 01.02.2016 Başlangıç 01.02.2017 Bitiş tarihli ” TİCARİ PAKET ” Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ve dava dışı sigortalı … … A.Ş. adına yapılan poliçenin hukuken geçerli bir poliçe olduğu,
… Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen … no’lu Poliçe ile Sigortalının doğalgaz dağıtım lisans kapsamında bulunan tüm alanlar ile … ( … bölgeleri ) ili ve/veya il dışında tesis edilmiş ve edilecek boru hatları ve bun lara bağlı binz ve hizmetler tesisatların bulunduğu ilçeler mahalleri ve … ın hizmet verdiği bütün binalar için 1.366.621.194,00 USD Sigorta bedeli ile teminat altına alınmış olduğu,
Dava konusu Hasarın poliçe vadesi içinde tarihinde gerçekleştiği ( 21.11.2016) ve Yangın Sigortası Genel şartları kapsamına göre teminat kapsamında yer aldığı tespit edilmiştir.
Davacı Sigorta Şirketi … A.Ş. Sigorta dönemi içinde meydana gelen 52 farklı noktada ki hasar için Sigortalısına tek bir hasar tazminat ödemesi yaptığı, Sigortalı …’ın 49.737,15 USD için sigorta şirketine tazminatı aldığına dair İbraname imzaladığı, ibranamenin dosya kayıtlarında olduğu görüldüğü,
Dava konusu olayın farklı 52 adet hasardan biri olduğu, hasar belge No … , hasar konusu … Dağıtım hattı başlığı altında belirlenen hasarın ibraname imzalanan toplam 49.737,15 USD içinde yer aldığı, hasarın Davacı Sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödendiğinin görüldüğü,
Heyetimizin teknik değerlendirme sonucu meydana gelen zararın davalılardan … İnşaat şirketi çalışanı … …’un özensiz ve tedbirsiz çalışması nedeni ile olayda % 60 oranında, diğer davalı …’nin ise denetim görevini gerektiği gibi yapmış olması nedeni ile %40 oranında kusurlu olduğu, 865,84 TL. toplam zararın,
a)519,50 TL.’sinden davalı … …’un,
b)346,34,98 TL.’sinden ise diğer davalı …’nin sorumlu olması gerektiği,
Davacı tarafın davalı taraflara kusuru oranlarında rücu hakkının olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
SONUÇ;
1)Davacı Sigorta Şirketi … A.Ş. tarafından … no’lu Poliçe Numaralı, 01.02.2016 Başlangıç 01.02.2017 Bitiş tarihli ” TİCARİ PAKET ” Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ve dava dışı sigortalı … TİC. A.Ş. adına yapılan poliçenin hukuken geçerli bir poliçe olduğu,
2)Meydana gelen zarar tutarının, 02.12.2016 tarihli hasar onarım gideri belgesinde belirtilen 112,46 TL. malzeme gideri ve 753,38 TL. zayi olan gaz gideri olmak üzere toplam 865,84 TL. ile sınırlı olduğu, 19.021,96 TL. tutarındaki satılamayan enerji (gaz) bedelinin talep edilemeyeceği,
3)… İnşaat şirketi çalışanı Davalı … …’un özensiz ve tedbirsiz çalışması nedeni ile olayda % 60 oranında, diğer davalı …’nin ise denetim görevini gerektiği gibi yapmış olması nedeni ile %40 oranında kusurlu olduğu, 865,84 TL. toplam zararın,
a)519,50 TL.’sinden davalı … …’un,
b)346,34,98 TL.’sinden ise diğer davalı …’nin sorumlu olması gerektiği,
Davacı tarafın davalı taraflara kusuru oranlarında rücu hakkının olduğu
4) Sigortalı … tarafından arızanın kendi elemanları dışında özel adam tutularak onarımının yapıldığı hususunun belgelendirilemediğinden emsal ilam gereği işçilik – montaj – araç – personel giderlerinin davacı sigorta şirketince talep edilemeyeceği,
Davalı … tarafından Sözleşme ve İnşaat İşleri Genel Teknik şartnamesinin tüm sayfalarının dosya kapsamına sunulmadığı anlaşılmakla, Hasar adresindeki çalışma davalı … nin yüklenicisi tarafından yapılmış olsa dahi gerek idarenin (…) gerekse idare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlilerinin yüklenici şirket üzerinde denetim gözetim yetkisi olacağı görüş ve kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin E.2007/… ve K.2007/ sayılı 22.11.2007 tarihli kararı da gözetilerek) Açıklanan nedenlerle olayın meydana gelmesinde, Davalı … ile yüklenicisi … A.Ş. nin müşterek müteselsil sorumluluklarının olacağı ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan 25.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“..Dosya kapsamında yer alan 16.02.2021 tarihli Kök ve 14.03.2021 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda özetle;
Meydana gelen zararın davalılardan …’nin kanal çalışmasını yürüten yüklenici … İnşaat şirketi çalışanı … … olduğu, örnek gösterilen Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2010/1940E, 2010/4477 K sayılı 01.10.2009 tarihli, personel gideri ve araç giderleri ile ilgili olarak belirtilen ilam gereğince, meydana gelen zarar tutarının 02.12.2016 tarihli hasar onarım gideri belgesinde belirtilen 112,46 TL malzeme gideri ve 753,38 TL gaz gideri olmak üzere, toplamı 865,84 TL ile sınırlı olduğu, 19.021,96 TL gaz açma kapama bedelinin meydana gelen zararla ilgisinin olmadığı, meydana gelen zararlardan … İnşaat şirketi çalışanı … …’un özensiz ve tedbirsin çalışması nedeni ile olayda % 60 oranında, diğer davalı …’nin ise denetim görevini gerektiği gibi yapmamış olması nedeniyle % 40 oranında kusurlu olduğu, 865,84 TL toplam zararın 519,50 TL ‘sinden davalı … …’un 364,98 TL ‘lik bölümünden ise diğer davalı … ‘nün sorumlu olabileceğini ifade etmişlerdir.
İNCELEME ve DEĞERLENDİRMELER
Sayın Mahkeme nezdindeki derdest davada davacı sigorta şirketi nezdinde Ticari Paket sigorta poliçesi ile sigortalı …’a ait servis kutu ve borularının davalı tarafından hasara uğradığı ve bu sebeple sigortalısına 29.07.2016 tarihinde 5,621,98 USD karşılığı 19,787.00 TL hasar tazminatı ödendiğini, ödenen bu hasar bedelinin davacı borçlulardan rücuen tahsili için davanın açılması zaruretinde kalındığını, ifade ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçlulara tahmiline karar verilmesi talep ettiklerini, belirtmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü ise ; Dava konusu taleple ilgili müvekkil idarenin değil ismini ve ünvanını belirtmediği müteahhit firmanın sorumlu olduğunu İdare ile yüklenici firma arasında bağıtlanan ve taraflar ile üçüncü şahısları bağlayıcı olan eser sözleşmesi ile İnşaat İşleri Teknik Şartnamesi, İdari Şartname, Yapım İşleri Genel Şartnamesi ve Kanalizasyon Özel Teknik Şartnamesi’nin ilgili hükümlerince ” müteahhit firma yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, zarar ve ziyandan sorumlu olacağı hükmünün yer aldığını, dolayısıyla bu davada husumetin müvekkili idareye yöneltilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan zararların tazminini için kusur-zarar-illiyet bağı olmadığını, müvekkil idarenin bir denetim ve gözetim yetkisinden bahsed ilemeyeceğini, İdarenin inşaat işleri üe uğraşmadığını, bu işi ihale ettiklerini, bu işi yapacak kişilerin müvekkili idarenin denetim ve gözetiminde olmadığını, İdarenin sadece işin teknik şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlediğini, İdarenin müteahhidin çalıştırdığı elemanlara hiçbir şekilde talimat vermesi ve denetlemesinin söz konusu olmadığını, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının da karşılıklı kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, ifade etmiştir.
>Dosya kapsamında bulunan … numaralı 01.02.2016-2017 vadeli Ticari Paket Sigorta Poliçesine göre, davacı sigorta şirketi tarafından sigorta teminatı altına alınmış dava dışı sigortalı … ‘ ne ait 1.366,621194.00 USD sigorta bedeli olan Sigortalı kıymetlerde (01.11.2016-30.11.2016 tarihleri arasmda) meydana gelen hasarlar karşılığı Toplam Zararm 49,737,15 USD olarak tespit olunduğu davacı delilleri arasında yer alan ekspertiz raporu içeriğinden anlaşılmıştır.
>Hasar Tazminatının dava dışı sigortalı … ( … A.Ş ) USD hasar tazminatının olarak dosya kapsamındaki tediye belgesine istinaden ödendiği tespit olunmakla buna göre Nihai Takdir Muhterem Mahkemeye ait olmak üzere davacının ödediği tazminatla sınırlı ve derdest dava kapsamında 5.621,98 USD değerli tazminatı sigortalılarına 29.07.2016 tarihinde ödediğini tarihten itibaren halefiyet hakkının varlığı kabul edilmiştir.
>Dava dosyasına sunulan belgeler kapsamına göre Dava konusu hasarların davacı sigorta kuruluşuna ihbarı üzerine dava dışı sigortalı … ( … Tic A.Ş) nezdinde oluşan zararların ve meydana gelen hasarların tespiti konusunda yukarıda ifade edildiği üzere … A.Ş nin görevlendirildiği, adı geçen Ekspertiz şirketince tarizim olunan 26.01.2017 tarihli Ekspertiz Raporunun davacı delilleri arasmda Sayın Mahkeme dosyasına sunulduğu ve Söz konusu Raporda hasar gören sigortalı kıymetlerin (servis kutuları servis dağıtım hatları -doğalgaz sayaçları Çelik Hat İzalasyonları ve pevenalar) olduğu hususlarının tespit olunduğu görülmüştür.
>Bıına göre Ekspertiz Raporu içeriğine göre (01.11.2016-30.11.2016 tarihleri arasmda) meydana gelen muhtelif hasar adedinin (52) olduğu ve toplam hasar tutarının 49,737,15 USD olarak tespit olunduğu anlaşılmıştır. Bu kümül hasar tespit tutarının içinde 5.621,98 USD tutarlı derdest davaya konu talep yer almış olup, (21.11.2016 tarihinde gerçekleşen Hasar Belge NO: … Çalışması) nda gerçekleşen hasar karşılığı için Ekspertiz Raporunda rücu muhatabı olarak ( … İnşaat-… …) ‘ un gösterilmiş olması nedeniyle olduğu derdest davada husumetin bu bilgi esas alınarak davanın tarafları olarak gösterilen davalılara yöneltilmiş olduğu anlaşılmıştır.
>Ödemenin davacı sigorta kuruluşu tarafından gerçekleştirilmesi sırasında dava dışı sigortalısı … ‘ ile davacı … A.Ş arasında tanzim olunan Ticari Paket Sigorta Sözleşmesi ve Özel Genel Şartları kapsamında yer alan tanımlama gereği 21.11.2016 tarihinde (1 USD Kuru = 3.3835 TL ) olmakla ( MALZEME TUTARI 112,46 TL -İŞÇİLİK TUTARI -18,156,12 TL- ZAYİ OLAN GAZ TUTARI 753,38 TL olmak üzere TOPLAMI 19,021,96 TL KARŞILIĞI 5.621,98 USD ) olarak tespit olunduğu görülmüştür.
Davacı sigorta şirketi ile sigortalısı arasında münakit 01.01.1993 tarihli Yangın Sigorta Poliçesi Genel Şartları’ nın “Tazmin Kıymetlerinin Hesabı”na ilişkin B.5. maddesi Sigorta tazminatının hesabında sigortalı şeylerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetleri esas tutulacağı belirtilmiş olup, 5.1.1 maddesi ile Ticari emtiada, rizikonun gerçekleşmesinden bir önceki iş günü piyasa alım fiyatlarının esas alınacağı 5.1.3 maddesi ile Her türlü sanayi tesisatı ve makineler, alet-edevat ve demirbaşlarda, yenilerinin satın alınması için ödenecek bedel esas tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak bıı bedelden, eskime ve aşınma ve başka sebeplerden ileri gelen kıymet eksilmeleri düşüleceği gibi yenilerinin randıman ve nitelik farkları varsa, bu farklara da dikkat edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Dava dışı …’m doğalgaz borularında kaza nedeniyle oluşan maddi zararının bulunmakta olduğu, … tarafından düzenlenen Hasar Onarım Giderleri Belgesinde belirtilen hasar bedellerinin … tarafmdan gerçek zarar ile ilgisi bulunmadığı hususu ile ilgili bir delilin dava dosyasına sunulmamış olduğu tespit olunmuştur.
Bilirkişi Kurulumuzca bu konuda yapılan değerlendirmede riziko tarihi itibariyle yapılan teknik değerlendirme sonrasında hasar tarihi olan Kasım/2016 tarihi itibariyle ( Malzeme Tutan 112,46 TL -İşçilik Tutan-18,156,12 TL- Zayi Olan Gaz Tutarı 753,38 TL Olmak Üzere Toplamı 19,021,96 TL Karşılığı 5.621,98 USD ) tutarın Kadri Marufunda olduğu Görüş Ve Kanaatine Nihai TnkdirSaym Mahkemeye ait olmak üzere varılmıştır.
Buna göre toplam 19.021,96 TL tutarın özetle (21.11.2016 tarihinde gerçekleşen Hasar Belge NO: … Kanal Çalışması ) nda gerçekleşen hasarın tam karşılığı olduğu görülmüş olup, 19.021,96 TL nın dosyada yer alan ilk bilirkişi Kök ve Ek raporlarında yer alan gaz açma kapama bedeli olmayıp İşçilik gideri olduğu tespit edilmiştir.
Bu kapsamda Bilirkişi Kurulumuzun dosya kapsamında yer alan 16.02.2021 tarihli Kök ve 14.03.2021 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda yer alan 112,46 TL malzeme gideri ve 753,38 TL gaz gideri ol :nak üzere, toplamı 865,84 TL nın davalılardan kusurlarına istinaden talep edebileceği 19.021,96 TL gaz açma kapama bedelinin meydana gelen zararla ilgisinin olmadığı yolundaki dosya k.ıpsamı ile ilgisi bulunmayan tespitlerine Nihai Takdir Sayın Mahkeme’ ye ait olmak üzere katılma imkanımız olmamıştır.
Bilirkişi kurulumuzca dava konusu talep kapsamında bu aşamadan sonra sırasıyla aşağıda yer alav tespitler yapılmıştır.
>Dosya kapsamına göre … Sayın Mahkemeden … Abone İşleri Avrupa … na müzekkere yazılarak ilgili müteahhit firma ile idare arasında aktedilen sözleşmenin dosyaya sunulmasının istenmesi gerektiği ifade edilmiştir.
>Dava dosyasına … Belediye Başkanlığı- … tarafından … İlçesi … Mahallesi … Caddesi … Sokak ile … Sokak Kesişiminde 21.10.2016 tarihinde yapılan kazı çalışmasında … Hattına zarar verme kapsamında ynpılan incelemede İdarelerince … San ve Tic A.Ş ne ihale edilen ” … Bölge 2014 yılı 4. Kısım Müteferrik … İnşaatı” işi kapsamında yapılmış olduğu belirtilmiştir.
>Sayın Mahkeme dosyasına dava dışı … Tic A.Ş tarafından … Genel Müdürlüğü … ‘ na sunulan 22.01.2018 tarihli yazı sunulmuştur.
>Mezkur yazıda … 2014 yılı … İnşaatı İşinde … İlçesi … Mahallesi … Caddesi … Sokak ile … Sokak kesişiminde … hattına verilen kazı çalışması s ı ısında ilgili çalışmayı yapan firmanın … LTD.ŞTİ olduğu hususu ifade edilmiştir
>Aynı zamanda … Bölge 2014 yılı …İnşaatı İşinde, … ve nün … İlçesi muhtelif cadde ve sokaklarda … ve yağmursuyu çalışmasının dava dışı yüklenici … A.Ş. bünyesinde … … isimli personelin çalışıp çalışmadığı hakkında İdarenin bilgisinin bulunmadığı bildirilmiştir
> … Bölge 2014 yılı … Müteferrik … İnşaatı İşinde, İdare … ve yüklenici … A.Ş. a i ısında imzalanan Sözleşmenin ekinde öncelik sırasına göre; (Yapım İşleri Genel Şartnamesi,İdari Şartname, Sözleşme Tasarısı, Birim Fiyat Tarifleri ve Cetveli, Mahal Listesi, Özel Teknik Şartname, Genel Teknik Şartname, Projeler, ) şeklinde sıralanmış olduğu görüşüne varılmıştır.
Gerek dava dosyasına taraf delilleri arasında sunulan gerekse Bilirkişi Kurulumuzun …’ nin taraf olduğu sözleşmeler kapsamında tetkik ve değerlendirmesini yaptığı Yapım İşleri Genel Şartnamesi Madde 9 – (1) (Değişik:RG-3/7/2009-27277) Yüklenici, işyerindeki her türlü araç, malzem ıhzarat, iş ve hizmet makineleri, taşıtlar, tesisler ile sözleşme konusu yapım işinin korunmamdan 43 üncü madde hükümleri dikkate alınmak şartı ile ;İşe başlama tarihinden kesin kabul tarihine kadar sorumlu olacağının belirtildiği anlaşılmıştır.
İlgili Şartname kapsamında Bu sebeple yüklenici, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 9 uncu maddesi hükümleri dahilinde; işyerlerindeki her türlü araç, malzeme, ihzarat, iş ve hizmet makineleri, taşıtlar, tesisler ile sözleşme konusu iş için, işin özellik ve niteliğine göre ihale dokümanında belirtilen şekilde, işe başlama tarihinden geçici kabul tarihine kadar geçen süre içinde oluşabil’ wk deprem, su baskını, toprak kayması, fırtına, yangın gibi doğal afetler ile hırsızlık, sabotaj gibi risklere karşı “inşaat sigortası (bütün riskler)”, geçici kabul tarihinden kesin kabul tarihine kadar geçecek süreye ilişkin ise yürürlükteki İnşaat Sigortası (Bütün Riskler) Genel Şartları çerçevesinde kapsamı ihale dokümanında belirtilen genişletilmiş bakım devresi teminatını içeren sigorta yaptırmak zorunda denilmiştir.
Yine ” (4) İşin devamı sırasında işyerinde yapılacak çalışmalar nedeniyle, işçilerle çevre halkının kazaya uğramalarını, zarar görmelerini ve işlerde zarar ve hasar meydana gelmesini önleyici tedbirlerin alınmasından da yüklenici sorumlu olup, alınan bütün tedbirlere rağmen, yüklenicinin yaptığı işlerden dolayı üçüncü kişilerin kendilerine veya mallarına zarar verilmesi ihtimaline karşı mali mesuliyet sigortası yaptırmakla da yükümlüdür. Mali mesuliyet sigorta bedeli olarak, bu konuda sigorta şirketlerinin uygulamalarında kullandığı bedeller esas alınır.(6) Yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği sorumluluk ve yükümlülükler söz konusu sigortalarla sınırlandırılmamış olduğu n d an, inşaat sigorta poliçelerinin genel şartlarının “Teminat dışında kalan haller” maddesinde belirtilen yüklenicinin kusurlu olduğu hallerde, kusur nedeniyle sigortanın ödemediği bedeller için yüklenici idareden hiçbir talepte bulunamayacağı gibi, işin devamı süresince meydana gelecek kazalardan, bu kazaların sebep olacağı can ve mal kaybından ve üçüncü kişilere verilecek her türlü zararla rdan yüklenici doğrudan sorumlu olacaktır. Yüklenici veya alt yüklenicilerin sigorta kapsamı içinde veya dışında kalan hareket ve fiillerinden dolayı meydana gelecek bütün talep ve iddiaların karşılanr ası yükümlülüğü de yükleniciye aittir/’ denilmiş olmakla davalı İdarenin sorumsuzluk iddiası ı İn bulunduğu anlaşılmıştır.
Devamında (7) Yüklenici, kendisinin veya alt yüklenicinin taksirinden, ihmalinden, ağır ihmalinden veya kusurlu herhangi bir hareketinden dolayı idareyi ve idare personelini sorumlu tutamaz.(10) İşyeri ve çevresindeki bölgede, yeterli güvenlik önleminin alınmaması sebebiyle doğabilecek hasar ve zararın ödenmesinden yüklenici sorumludur. Yüklenici, kazaların, zarar ve kayıpların meydana gelmesini önlemek amacı ile gerekli bütün tedbirleri almak ve yapı denetim görevliler tarafından, kaza, zarar ve kayıp ihtimallerini azaltmak için verilecek talimatlara uymak zorunludur.. Ayrıca yüklenici, işyerinde kullanılan araç, gereç ve makinelerle patlayıcı maddelerin yol açabileceği kazalardan korunma usullerini ve tedbirlerini çalışanlara öğretmek zorundadır. ” olduğu ifade edilmiştir. Davalı … yönünden İşlerin denetimi- hakkında Şartname kapsamında yapılacak duzenlemede Madde 14 – (1) Sözleşmeye bağlanan her türlü yapım işleri, idare tarafından görevlendirilen yapı denetim görevlisinin denetimi altında, yüklenici tarafından yönetilir ve gerçekleştirilir. (2) Herhangi bir işin, yapı denetim görevlisinin denetimi altında yapılmış olması yüklenicinin, üstlenmiş olduğu işi bütünüyle projelerine, sözleşme ve şartnamelerine, fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapmak hususundaki yükümlülüklerini ve sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı öngörülmüştür. (3) Yüklenici, üstlenmiş olduğu işleri, sorumlu bir meslek adamı olarak fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapmayı kabul etmiş olduğundan, kendisine verilen projeye veya teknik belgelere göre işi yapmakla, bu projenin ve/veya teknik belgelerin iş yerinin gereklerine, fen ve sanat kurallarına uygun olduğunu, ayrıca işin yapılacağı yere, kullanılacak her türlü malzemenin nitelik bakımından yeterliliğini incelemiş, kabul etmiş ve bu suretle işin teknik sorumluluğunu üstlenmiş sayılır. Bununla birlikte yüklenici, kendisine verilen projelerin ve/veya şartnamelerin, teslim edilen işyerinin veya malzemenin veyahut talimatın, sözleşme ve eklerinde bulunan hükümlere aykırı olduğunu veya fen ve sanat kurallarına uymadığı hususundaki karşı görüşlerini teslim ediliş veya talimat alış tarihinden başlayarak on beş gün içinde (özelliği bakımından incelenmesi uzun sürebilecek işlerde, yüklenicinin isteği halinde bu süre idarece artırılabilir) idareye yazı ile bildirmek zorundadır.
Bu süresinin aşılması halinde yüklenicinin itiraz hakkı kalmaz. Yüklenicinin iddia ve itirazlarına rağmen idare işi kendi istediği gibi yaptırdığı takdirde yüklenici, bu uygulamanın sonunda doğabilecek sorumluluktan kurtulur. ” şeklinde ifade edilmiştir. Yüklenicinin bakım ve düzeltme sorumlulukları Madde 25 – (1) Taahhüt konusu yapım işinin her türlü sorumluluğu, kesin kabul işlemlerinin idarece onaylanacağı tarihe kadar tamamen yükleniciye aittir. Yüklenici, gerek malzemenin şartnameye uygun olmamasından ve gerekse yapım işlerinin kusur ve eksiklerinden dolayı idarece gerekli görülecek bütün onarım ve düzeltmeler ile sürekli bakım işlerini kendi hesabına derhal yapmak zorundadır. (4) Yapım işlerinde yüklenici ve alt yükleniciler, yapının fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmaması, hileli malzeme kullanılması ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan zarar ve ziyandan, yapının tamamı için işe başlama tarihinden itibaren kesin kabul tarihine kadar sorumlu olacağı gibi, kesin kabul onay tarihinden itibaren de on beş yıl süreyle müteselsilen sorumludur. Bu zarar ve ziyan genel hükümlere göre yüklenici ve alt yüklenicilere ikmal ve tanzim ettirilir. İnşaat İşleri Genel Teknik Şartnamesi; Y-3 Kazı Ve Dolgu İşleri, 3.3-Uygulama Esasları 3.3.3.Kazı İşlerinde Gerekli Önlemler. ” şeklinde düzenlemeler içerdiği anlaşılmıştır.
Yapım İşleri Genel Şartnamesi, Madde 9- (1),(4),(6),(7),(10), Madde 14 – (1),(2),(3),Madde 25 – -(1) ,(4) , Sözleşmenin Madde 17- 17.1, İnşaat İşleri Genel Teknik Şartnamesi, Y-3, 3.3, 3.3.3 maddelerinde; Yüklenici, işyerindeki her türlü araç, malzeme, ihzarat, iş ve hizmet makineleri, taşıtlar, tesisler ile sözleşme konusu yapım işinin korunmasından 43 üncü madde (Teminat süresindeki bakım ve giderleri) hükümleri dikkate alınmak şartı ile işe başlama tarihinden kesin kabul tarihine sorumlu olduğu, bu sebeple yüklenici, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 9 uncu maddesi hükümleri dahilinde; işyerlerindeki her türlü araç, malzeme, ihzarat, iş ve hizmet makineleri, taşıtlar tesisler ile sözleşme konusu iş için, işin özellik ve niteliğine göre ihale dokümanında belirtilen şekilde, işe başlama tarihinden geçici kabul tarihine kadar geçen süre içinde oluşabilecek deprem, su baskını , toprak kayması, fırtına, yangın gibi doğal afetler ile hırsızlık, sabotaj gibi risklere karşı “inşaat sigortası bütün riskler)”, geçici kabul tarihinden kesin kabul tarihine kadar geçecek süreye ilişkin ise yürürlükteki İnşaat Sigortası (Bütün Riskler) Genel Şartlan çerçevesinde kapsamı ihale dokümanında belirtilen genişletilmiş bakım devresi teminatını içeren sigorta yaptırmak zorunda olduğu, İşin devamı sırasında işyerinde yapılacak çalışmalar nedeniyle, işçilerle çevre halkının kazaya uğramalarını, zarar görmelerini ve işlerde zarar ve hasar meydana gelmesini Önleyici tedbirlerin alınmasından yüklenici sorumlu olup, alınan bütün tedbirlere rağmen, yüklenicinin yaptığı işlerden dolayı üçüncü kişilerin kendilerine veya mallarına zarar verilmesi ihtimaline karşı mali mesuliyet sigortası yaptırmakla da yükümlü olduğu, Yüklenici, kendisinin veya alt yüklenicinin taksirinden, ihmalinden, ağır ihmalinden veya kusurlu herhangi bir hareketinden dolayı idareyi ve idare personelini sorumlu tutamayacağı, İşyeri ve çevresindeki bölgede, yeterli güvenlik önleminin alınmaması sebebiyle doğabilecek hasar ve zararm Ödenmesinden yüklenicinin sorumlu olduğu, kazaların, zarar ve kayıplarının meydana gelmesini önlemek amacı ile gerekli bütün tedbirleri almak zorunda olduğu ifade edilmiştir.
Yüklenici, üstlenmiş olduğu işleri, sorumlu bir meslek adamı olarak fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapmayı kabul etmiş olduğundan verilen projeye veya teknik belgelere göre işi yapmakla, bu projenin veya teknik belgelerin işyerinin gereklerine, fen ve sanat kurallarına uygun olduğunu, ayrıca işin yapılacağı yere, kullanılacak her türlü malzemenin nitelik bakımından yeterliliğini incelemiş, kabul etmiş ve bu suretle işin teknik sorumluluğunu üstlenmiş sayıldığı, belirtilmiştir. Hasarlara sebep olan çalışanlar ile yüklenicilerin davalı idare ile imzaladıkları sözleşme ve yukarıda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyecek tedbirsiz ve dikkatsiz çalıştığı, önlem almak suretiyle önüne geçilebilecek olaylarda kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceği, işi ihale yolu alan alt taşeron müteahhit yasal mevzuatın ve sorumluluklarının kendilerine getirdiği öngörme suretiyle tedbir alma uygulamalarında maddi eksiklikler olduğu keza bu kapsamda çalıştırdıkları işçilerin sorumluluklarında bu adı geçen işverenlere ait olacağı … ile taşeronlar müteahhitler arasında kararlaştırılmış olduğu görülmüştür.
20.11.1981 gün ve 2560 sayılı … Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1.maddesinde …’nin su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek ve bu amaçla gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralmak ve bir elden işletmek üzere … kurulduğu , … nin …’ne bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluş olduğu, … personelinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerine tabi bulunduğu belirtilmiş ve ” … konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak ” …’nin görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. 2709 sayılı TC Anayasası’nı 125. Maddesinde ” İdare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükmü yer almıştır. 2560 sayılı … Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 2/b maddesinde ” Kullanılan sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltım yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesini yapmak ve yaptırmak gerektiğinde bu projelere göre tesisleri kurmak yada kurdurmak, kurulu olanları devralıp işletmek ve bunların bakım ve onarımını yapmak , yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek” …’nin görev ve yetkileri arasında sayılmış, aynı Kanun’un 05.06.1986 gün ve 3305 sayılı Kanunla eklenen EK-4 maddesinde ” Bu Kanun diğer … Belediyelerinde de uygulanır. ” hükmü getirilmiştir.
Hukuka aykırı fiillerden biri olan haksız fiillerde istisnayı teşkil eden kusursuz sorumluluk hallerinden biri, adam çalıştıranın sorumluluğu olup, bu sorumluluk tipinde bir kişiyi çalıştırmak suretiyle onun hizmetinden yararlanan ve onu hakimiyeti altında tutan olarak (tüzel kişi veya gerçek kişi) somut uyuşmazlıkta adam çalıştıran konumunda olan …- … Genel Müdürlüğü , tüzel kişi veya gerçek kişi çalışanın gerekse … A.Ş. gerek … SAN . VE TİC. A.Ş. Ve gerekse … LTD. ŞTİ. Nin üçüncü kişilere verdiği zararlardan sorumlu olduğunun kabulü gerekmiştir.
Söz konusu sorumluluk kusursuzluğa dayandığından genel haksız fiil şartlarından ayrı olarak çalıştıran ve çalışanın kusurlarından bağımsız olarak ortaya çıkan bir sorumluluk olup, 6098 sayılı TBK gereği adam çalıştıran işletmenin çalışma düzeninin zararı engellemeye elverişli olduğunu ispat olunması halinde sorumlulukta kurtulabilecektir.
Konu hakkında düzenleme getiren 818 S.lı Borçlar K. Eski madde 55: bu hususta ” İstihdam Edenlerin Mesuliyeti ” başlığını taşıyan düzenlemede; “Başkalarını istihdam eden kimse , maiyetinde istihdam ettiği kimselerin ve amalesinin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldür. Şu kadar ki böyle bir zararın vuku bulmaması için hal ve maslahatın icab ettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamayacağını ispat ederse mesul olmaz. İstihdam eden kimsenin zamin olduğu şey ile zararı ika eden şahsa karşı rücu hakkı vardır.”şeklinde olup, ilke olarak maiyetinde istihdam ettiği kimsenin 3.kişiler nezdinde ortaya çıkan zararlardan istihdam edenin sorumlu olacağına işaret edilmiştir.
Diğer yandan 6098 sayılı Borçlar K.66.maddesi ise; (Yeni bir bakış açısı geliştirerek “1. Adam çalıştıranın sorumluluğu”n başlığı altında sevk ettiği hüküm ile “Adam çalıştıran, çalışanın , kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz. Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalışana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir. ” şeklindeki düzenleme ile istihdam edenin çalışanını seçme işiyle ilgili talimat verme gözetim ve denetimde bulunma hakkının kanuna ve bu konudaki hukuki düzenlemelere uygun olarak kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Bu gerekleri yerinde getirdiğini sorumsuzluğunu iddia eden taraf ispat yükü altında olup, ancak zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmayacaktır.
Bu lafızlar ışığında; 818 sayılı Borçlar K.nun 55.maddesinnin kenar başlığında kullanılan “C.İstihdam edenlerin mesuliyeti” ibaresi, ” Özen Sorumluluğu” şekile dönüştürülmüş olup işletmede adam çalıştıranın o işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat ile o işletme faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlü olması gerektiği yeninden ne bir şekilde ortaya konulmuştur.
Bilirkişi kurulumuzca yapılan değerlendirmede dava dosyasında mübrez taraf delillerinin değerlendirilmesinden davalı idarenin görüldüğü hizmet bir kamu hizmeti ise de, faaliyetlerini özel hukuk kuralları altında yaptığı buna göre TTK m. 18/1 anlamında tacir olmanın hükümlerine tabi olacağı tespit olunmakla, muhtelif müteahhitlerinin … ile akdettiği “Yapım İşleri Genel Şartnamesi”nin zarar gören 3.kişilere karşı sorumluluğunu kanunun amir düzenlemeleri karşısında kaldırmayacağı görüşüne takdir hakkı muhterem mahkememe ait olmak üzere ulaşılmıştır.
Sonuç :
Her türlü hukuki takdir tamamen sayın mahkemeye ait olmak üzere; tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde;
1-Davacı nezdinde sigortalanan kıymetlerin davalı idarenin alt işveren ve yükleniciler marifetiyle yürüttüğü … hatlarında kısmi yenileme ve rehabilitasyon faaliyeti sırasında hasar görmesine neden olduğu,
2-Davacı … Sigorta AŞ’nin muhatabı olarak … nin söz konusu çalışmalar sırasında gerçekleşen zarardan alt yüklenicileri ile beraber ve alt yüklenici/müteahhit/taşeron ve işverenlere rücu ve talep hakkı aralarında münakit sözleşme kapsamında olmak üzere sorumluluğu bulunduğu,
3-21.11.2016 tarihli sırasında oluşan 5.621,98 USD hasar tutarının riziko tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine uygun bulunduğu ve hasar tarihinin dosya kapsamında bulunan … numaralı 01.02.2016-2017 vadeli ticari paket sigorta poliçesi vadesi içinde kaldığı.. ” yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; 21/11/2016 tarihinde yapıldığı belirtilen altyapı çalışması sırasında dava dışı sigortalı …’a ait boru hattına zarar verilip verilmediği, davalının kusurlu ve sorumlu olup olmadıkları, dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinden davalının sorumlu tutulup tutulamayacakları noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Bu kapsamda toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ile tespit edildiği üzere; davalı … marifeti ile mahkememiz dosyasına gönderilen belge ve kayıtlar kapsamında dava dışı yüklenici şirketinin hasar tarihinde … kanal çalışmalarını yürüttüğü bilgisinin verildiği, aksi kanıtlanamayan tutanaklar ışığında zararın dava dışı yüklenici şirket tarafından yürütülen kazı sırasında meydana geldiği anlaşılmıştır. Ayrıca davalı … tarafından zarar nedeni ile hasar bedelinden yüklenici firma olan dava dışı şirketin sorumlu olduğu savunulmuş ise de davalı iş sahibi …’nin TBK’nın 66. maddesi gereğince “Adam çalıştıran” sıfatıyla sorumlu olacağı anlaşılmış olup sözleşmenin bunun aksine olan ve iç ilişkiyi düzenleyen hükümlerinin zarar gören ve sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler marifeti ile malzeme giderleri ve gaz açma kapama bedelleri yönünden ilk bilirkişi heyetine taraf vekillerinin ayrı ayrı itirazlarının mevcut olması nedeni ile heyet değişikliğine gidilmiş olup son bilirkişi raporu ile düzenlenen tespitler tetkik edilerek sigortalıya ödenen 5.621,98-USD’nin kadri maruf olduğunun saptandığı görülmüştür. Her ne kadar davalı tarafça gaz açma-kapama bedeli yönünden itiraz ileri sürülmüş ise de hesaplanan bedelin EPDK tarafından yayımlanan yönetmeliklere uygun olarak alınan gaz açma-kapama bedeli olup, bu işlemin yapıldığının varsayılmasının gerektiği, yapılmamasının yasaya aykırı riskli ve tehlikeli olduğu, bu nedenle hesap edilen onarım ve işçilik bedellerinin makul olduğu kanaatine varılmıştır. (Emsal ilam: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/17958 esas, 2014/2739 karar sayılı ilamı) Dava dışı yüklenicinin kanal çalışma faaliyeti sırasında kusurlu eylemi nedeni ile davalı iş sahibi …’nin ise TBK’nın 66. maddesi gereğince adam çalıştıran sıfatı ile zararın tümünden dava dışı yüklenici ile birlikte müteselsilen sorumlu olup ödemenin USD olarak yapılması nedeni ile rücu edilecek alacağında USD cinsinden belirlenmesi ve alacağa, rücuen tahsil isteminin bulunması nedeni ile ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği anlaşılmış olup, tüm bu gerekçeler ışığında davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
5.621,98-USD’nin ödeme tarihi olan 18/04/2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince ilgili yabancı para birimi için uygulanan 1 yıllık en yüksek mevduat faizi tatbik edilerek davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.351,65 TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 337,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.013,73 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-Dava tam kabul ile sonuçlandığından, davacı tarafça yapılan 1.798,20 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle … merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
6- Davacı tarafça peşin yatırılan 337,92 TL harç ile 31,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 363,32 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır