Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/585 E. 2019/1150 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/585
KARAR NO : 2019/1150
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2017
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı müvekkil şirket arasında 23.02.2016 tarihli Taşıma Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme gereğince müvekkil şirketin ürünlerinin Milano/İtalya’da 15.03.2016 – 18.03.2016 tarihleri arasında gerçekleştirilmiş olan fuar organizasyonuna nakliyesi için anlaşıldığını, anlaşma gereğince dava konusu eşyanın nakliyesi, iadesi ve buna bağlı tüm işlemler davalının yükümlülüğünde olduğunu, taraflar arası yapılan anlaşma gereğince müvekkil şirket üzerine düşen tüm yükümlülüklerini eksiz yerine getirmişse de davalı tarafından sözleşmeden kaynaklı edimler ifa edilmemiş, fuar organizasyonun 18.03.2016 tarihinde bitmesine rağmen fuar alanında teşhir edilen ürünlerin müvekkili şirkete geri nakliyesi (iadesi) gerçekleşmediğini, an itibarıyla Müvekkil Şirkete ait olan ürünlerin akıbeti de bilinemediğini, davalı, sözleşmeden kaynaklanan borcuna aykırı davranmak suretiyle Müvekkil Şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, şöyle ki; müvekkili şirket tarafından 23.02.2016 tarihli sözleşme uyarınca taşıma hizmetinin bedeli olarak 25.02.2016 tarihinde davalı şirkete 6.476,60-TL tutarında ödeme yapıldığını, işbu ödeme, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere ürün nakliyesi, lojistiği, iadesi ve bağlı işlemlerin karşılığı olarak gerçekleştirildiğini, müvekkil şirket 02.03.2016 tarihinde, davalı tarafından aynı günlü yazısı ile talep edilen ve iadesi yapılmak şartı ile vergi ve sair masraflar için davalıya 4.760,30-TL tutarında bir ödeme daha gerçekleştirdiğini, izah edilen ve müvekkil şirket tarafından, kendisine iadesi yapılmak şartı ile ödenen 4.760,30-TL meblağın da davalı tarafından iadesi henüz gerçekleşmediğini, da müvekkil şirketin, fuarda teşhir amacıyla sergilenen malları haksız ve kötü niyetli olarak iade edilmediğini, keza sözleşme ile kararlaştırılan bedelin tamamı ile vergi ve sair masraflar için belirtilen ödemelerin yapılmasına karşın davalı, kusurlu bir şekilde borcunu ifa etmediğini, konu ile ilgili olarak 13.05.2016 tarihinde davalıya çekilen ihtarname ile bildirimde bulunulmuşsa da davalı, 20.05.2016 tarihli ihtarname cevabı ile bir takım mesnetsiz iddialarla haksız yere belge masrafı adı altında para talep etmiş ve Müvekkil Şirket ürünlerinin iadesinden imtina ettiğini, ne var ki ürünün nakliyesi, iadesi ve bağlı işler için tüm masraflar Müvekkil Şirket tarafından eksiksiz ödendiğini, bu noktada davalı, üstlendiği hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediği gibi, Ticaret Kanunundan doğan “bilgilendirme” yükümlülüğünü de yerine getirmediğini, müvekkil şirket tarafından keşide edilen ihtarnameye cevap verene kadar davalı, somut durum ile ilgili müvekkil şirkete hiçbir bilgilendirmede bulunmadığını, davalıya bu sefer 07.06.2017 tarihli ihtarnamemiz ile nakliye ile ilgili tüm masrafların eksiksiz olarak ödendiği ve ürünlerin iadesinin gerçekleştirilmesi talep edilmişse de, davalı bu ihtarnameye herhangi bir cevap vermediğini, malları iade etmediğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 875/1 maddesi uyarınca; “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyamdan, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” müvekkil şirkete ait teşhir ürünü mallar davalı şirketin taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesine aykırı olarak borcunu ifa etmemesi dolayısıyla uzun süredir kullanılamadığını, bu neticede malların sözleşmeye uygun olarak iade edilmiş olması durumu ile fiili durum arasında kar mahrumiyeti söz konusu olup, bunun, davalı şirket tarafından tazmini gerekmediğini, ilaveten müvekkil şirkete ait ürünler uzun süreli atıl bekleme neticesinde zarar görebilecek nitelikte alaşımlar ihtiva etmekte olup 6.000,00-Euro değerindeki bu ürünlerin uzun süre kullanılmadan bekletilmesi neticesinde fiziksel zarara uğramış olduğu ortada olduğunu, bu hususla alakalı olarak da kusurlu bir biçimde sözleşmeye aykırı davranış sergileyen davalı şirketin, zararı tazmin yükümlülüğü bulunmadığını, yukarıda açıklanan ve dava konusu olayın nezaketi gereği re’sen saptanacak nedenlerle, fazlaya dair tüm haklarımızın saklı tutulması kaydı ile usul ve yasaya uygun davamızın kabulüne, taşıma sözleşmesine konu ürünlerin iadesine, iadesi mümkün olamadığı takdirde değerinin tespit edilerek ödenmesine, müvekkil şirket tarafından, ürün nakliye vergisi ve sair masraflar için, iadesi yapılması şartıyla ödenen ancak davalı tarafından geri ödenmeyen 4.760,30-TL meblağın, ödeme tarihi olan 02.03.2016 tarihinden itibaren işleyecck mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tazminine, borcun zamanında ifa edilmemesi sebebiyle Müvekkil Şirketin uğramış olduğu 5.000,00-TL tutarındaki zararın dava tarihinden itibaren işleyecek, mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte gecikme tazminatı olarak tazminine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş ise de; davalı tarafça Mahkememize cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 30/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalı arasında fuar lojistiği konusunda sözleşme akdedildiğini, davacının davalı yana taşıma bedelini ödediğini, ayrıca geçici vergi teminatı ödemesi yaptığını, bu ödemelerin ticari defter kayıtlarında teyit edildiğini, fuar tamamlanmasına ve aradan geçen zamana rağmen davalının fuar yükünü geri taşıyıp davacıya teslim etmediğini, buna gerekçe olarak da transit süreç ifası için 2.100,00-EURO talep edildiğini, davalının yükü geri getirip teslim etmemesinin sözleşmeyi açık ihlal ettiğine işaret ettiğini, bu çerçevede, davacının geçici vergi teminatı olan 4.760,30-TL bedeli iade talep etmesinin somut olaya uygun olduğunu, davacının, toplam ürün yeni bedeli olarak belirttiği 6.000,00-EURO zararın somut olaya uygun ve kadri marufunda olduğunun değerlendirildiğini, davacının aynen ifa-aynen mal iadesi ya da bedelinin tazmini talebi gözetilerek bu hususta karar verilmesi gerektiğini, öncelikle aynen iade yönünde değerlendirme, aksi takdirde 4.500,00-EURO veya hakkaniyete uygun sair bir miktar tazminata hıikmedilmesinin Mahkememizin takdirinde olduğunu, davacının 5.000,00-TL yıpranma-bekleme kaynaklı zarar iddiasının somut olaya uymadığını, davacı lehine hükmedilecek tazminata 13.05.2016 tarihli noter ihtarının tebliği tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi hesaplanabileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 14/06/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök rapor sonuç ve kanaatlerinin aynen devam ettiğini, kanaati değiştirmeyi gerektirir ek bir değerlendirme ve sonuca ulaşılmadığını mütalaa etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki Taşıma Sözleşmesine konu (dava konusu) eşyalar için takdir edilen 4.500,00-€ meblağın TCMB Efektif Satış Kuru karşılığı olan 29.425,05-TL’nin işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte davalından tahsiline, müvekkil şirket tarafından, ürün nakliye vergisi ve sair masraflar için, iadesi yapılması şartıyla ödenen ancak davalı tarafından geri ödenmeyen 4.760,30-TL meblağın, ödeme tarihi olan 02.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, borcun zamanında ifa edilmemesi sebebiyle müvekkil şirketin uğramış olduğu 5.000,00-TL tutarındaki zararın dava tarihinden itibaren işleyecek, mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Taraflar arasındaki 23.02.2016 tarihli fuar lojistiği sözleşmesinden kaynaklanan emtiaların iadesi ve maddi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında 23.02.2016 tarihli taşıma sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşme gereğince davacı şirketin ürünlerinin Milano/İtalya’da 15.03.2016 – 18.03.2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan fuar organizasyonuna nakliyesi için anlaşıldığı, anlaşma gereğince dava konusu eşyanın nakliyesi, iadesi ve buna bağlı tüm işlemler davalının yükümlülüğünde olduğu; ancak davalı tarafından sözleşmeden kaynaklı edimlerinin ifa edilmediği ve fuar organizasyonun 18.03.2016 tarihinde bitmesine rağmen fuar alanında teşhir edilen ürünlerin davacı şirkete geri iadesinin gerçekleştirilmediği, davacı şirket tarafından 23.02.2016 tarihli sözleşme uyarınca taşıma hizmetinin bedeli olarak 25.02.2016 tarihinde davalı şirkete 6.476,60-TL tutarında ödeme yapıldığı, davacı şirketçe 02.03.2016 tarihinde iadesi yapılmak şartı ile vergi ve sair masraflar için davalıya 4.760,30-TL tutarında bir ödeme daha gerçekleştirdiği; ancak 13.05.2016 tarihinde davalıya çekilen ihtarname ve 07.06.2017 tarihli ihtarnameye rağmen ürünlerin iadesinin gerçekleştirilmesi talep edilmişse de malların iade edilmediğinden bahisle taşıma sözleşmesine konu ürünlerin iadesi, iadesi mümkün olamadığı takdirde değerinin tespit edilerek ödenmesi, davacı tarafından, ürün nakliye vergisi ve sair masraflar için, iadesi yapılması şartıyla ödenen ancak davalı tarafından geri ödenmeyen 4.760,30-TL meblağın ve 5.000,00-TL tutarındaki zararın tazmini talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Davacı ile davalı arasında fuar lojistiği konusunda sözleşme akdedildiği, davacının davalı yana taşıma bedelini ödediğini ispatladığı, ayrıca geçici vergi teminatı ödemesi de yaptığı, bu ödemelerin ticari defter kayıtlarında da teyit edildiği, fuarın tamamlanmasına ve aradan geçen zamana rağmen davalının fuar yükünü geri taşıyıp davacıya teslim etmediği, buna gerekçe olarak da transit süreç ifası için 2.100,00-EURO talep edildiği, davalının yükü geri getirip teslim etmemesi hususunun sözleşme kapsamında yükümlenildiği, bu sebeple emtiaların davacı yana geri teslimine ilişkin ifadan kaçınamayacağı, davacının geçici vergi teminatı olan 4.760,30-TL bedeli iade talep etmesinin somut olaya uygun olduğundan talebin kabulü gerektiği, davacının öncelikle aynen ifa-aynen mal iadesi talep ettiği nazara alınarak öncelikle davaya konu hidrofor tankı, elektrik buhar jeneratörü ve sanayi tipi su ısıtıcısının davacı tarafa aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bilirkişi raporu ile tespit edilen 4.500-Euro emtia bedelinin ödeme tarihindeki TL bazında karşılığının davalı yandan tahsili ile davacı yana verilmesine karar vermek gerektiği, davacı yan her ne kadar 5.000,00-TL yıpranma-bekleme kaynaklı zarar talebinde bulunmuşsa da; somut olaya konu emtiaların fuar-sergi malzemeleri olması sebebiyle sergileme sırasında eskime ve yıpranma payının kaçınılmaz olduğu, bu sebeple teslim edilmeme nedeniyle zarar talebinin somut olaya uymadığı nazara alınarak bu talebinin reddine karar vermek gerektiği, davacı lehine hükmedilecek tazminata ihtarnamenin davalı yana tebliği tarihi olan 10.06.2016 tarihine, ihtarname ile verilen 3 günlük sürenin eklenmesi sonucunda tespit edilen 14.06.2016 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı yandan tahsili ile davacı tarafa verilmesine ilişkin, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
4.760,30-TL alacağın 14.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı yandan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Davaya konu hidrofor tankı, elektrik buhar jeneratörü ve sanayi tipi su ısıtıcısının davacı tarafa aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bilirkişi raporu ile tespit edilen 4.500-Euro emtia bedelinin ödeme tarihindeki TL bazında karşılığının davalı yandan tahsili ile davacı yana verilmesine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.335,20-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 671,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.663,51-TL harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 2.145,90-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 87,24) hesaplanan 1.872,09-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.102,24-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
7- Davacı tarafça yatırılan 166,69-TL peşin, 505,00-TL tamamlama ve 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 703,09-TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair ;davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/12/2019

Katip …

Hakim …