Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/563 E. 2019/34 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/563
KARAR NO : 2019/34

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/06/2017
KARAR TARİHİ : 22/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından düzenlenmiş olan 15/07/2015 tarihli Seri A Sıra No: … numaralı faturanın davalı şirket tarafından ödenmemesi sebebiyle bu faturadan doğan borcun 95.000,00-TL’lik kısmı için davalı şirkete karşı … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalı şirkete tebliği üzerine, davalı şirket vekili tarafından itiraz edilmiş olup itiraz sonucu takip durdurduğunu, haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olarak yapılan itirazın kaldırılması gerektiğini, müvekkil faturaya konu ürünleri davalı şirkete teslim etmiş ancak fatura borcu müvekkil şirkete ödenmediğini, davalının ilgili icra takibine yapmış olduğu haksız itirazı iptali ile takibin devamına, davalı şirketin haksız olarak yapmış olduğu itiraz sebebi ile, davalı şirket aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça Mahkememize cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında özetle; 99.070,68-TL tutarında toplam alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık %11,5 ticari temerrüt faizi ve değişen oranlardaki faizi ile icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte BK’nın 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsubuyla tahsilini talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 14/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, bu anlamda defterlerin usulüne uygun tutulduklarını, davacı yanın 15/11/2016 takip tarihi itibariyle davalı yandan 92.500,00-TL alacaklı olduğunu, davalı yan incelemeye gelmeyip ticari defterlerini ibraz etmediğinden, davalı defterleri üzerinde davacı alacağının varlığı yönünden bir tespit ve değerlendirme yapma imkanının bulunmadığını, bununla birlikte davalı yanın takibe itiraz dilekçesinde, takibe konu faturanın 95.000,00-T’L’lik kısmını, ürünlerin ayıplı olduğu gerekçesi ile ödemediğini beyan ettiğini, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, dava dosyasında davacı yanın davalı muhatabını temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da ödeme şartlarını düzenleyen yazılı bir metne rastlanmadığından, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceğini, asıl alacağı için takip tarihinden itibaren ticari avans faizi talep edebileceğini, davalı yanın takibe konu fatura muhteviyatı ürünlerin ayıplı olduğu yönündeki iddialarının Mahkememize ait olduğunu mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 05/12/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresine yaptırılmış olduğunu, bu anlamda defterlerin usulüne uygun tutulduklarını, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 15/11/2016 takip tarihi itibariyle davalı yandan 192.690,11-TL alacaklı göründüğünü, ancak davacı yanın 95.000,00-TL üzerinden takip başlattığını, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, dava dosyasında davacı yanın davalı muhatabını temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da ödeme şartlarını düzenleyen yazılı bir metne rastlanmadığından, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceğini, asıl alacağı için takip tarihinden itibaren ticari avans faizi talep edebileceğini, davalı yanın takibe konu fatura muhteviyatı ürünlerin ayıplı olduğu yönündeki iddialarının Mahkememizin takdirinde olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirket tarafından düzenlenmiş olan 15/07/2015 tarihli Seri A Sıra No: … numaralı faturanın davalı şirket tarafından ödenmediğinden bahisle bu faturadan doğan borcun 95.000,00-TL’lik kısmı için davalı şirkete karşı … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe vaki itirazının iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarında da belirlendiği üzere; Davacı şirkete ait 2015 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu ve bu anlamda defterlerin usulüne uygun tutuldukları, davacı yanın 15/11/2016 takip tarihi itibariyle davalı yandan 192.690,11-TL alacaklı göründüğü, ancak davacının 95.000,00-TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı, davalı yan ticari defterlerini ibraz etmediğinden davalı defterleri üzerinde davacı alacağının varlığı yönünden bir tespit ve değerlendirme yapılamadığı, bununla birlikte davalı yanın takibe itiraz dilekçesinde; takibe konu faturanın 95.000,00-T’L’lik kısmının ürünlerin ayıplı olduğu gerekçesi ile ödemediğinin beyan edildiği, bu kapsamda davalı tarafın faturaya konu ürünleri teslim aldığı konusunda bir ihtilaf bulunmadığı gibi davalı tarafın bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Başkanlığı kayıtlarında 2015 yılına ait KDV hariç 163.296,00-TL lik davaya konu faturanın davalı kayıtlarına alınarak BA formunda yer aldığı, bu bağlamda davaya konu fatura muhteviyatına ilişkin malların teslim alınarak ilgili faturanın işleme alındığı anlaşılmış, davalı tarafça her ne kadar icra takibine itiraz dilekçesinde teslim olunan ürünlerin ayıplı olduğu iddia edilmişse de; davalı tarafça usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulmadığı gibi davaya konu faturayı iade etmeyerek işleme aldığı nazara alındığında; davacı tarafın davalı taraftan takipteki asıl alacak miktarında alacaklı olduğu anlaşılmış, bu sebeple; … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosayasında davalı tarafın asıl alacak miktarı olan 95.000,00-TL alacak yönünden itirazının iptali ile takibin asıl alacak miktarı olan 95.000,00-TL üzerinden devamına ve koşulları oluştuğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, buna ilişkin davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosayasında davalı tarafın asıl alacak miktarı olan 95.000,00-TL alacak yönünden itirazın iptaline, takibin asıl alacak 95.000,00-TL üzerinden devamına,
Takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 19.000,00-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 6.489,45-TL ilam harcından peşin alınan 1.127,02-TL’nin mahsubu ile bakiye 5.362,43-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.127,02-TL peşin harç ve 31,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.158,42-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.350,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.029,85-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzen karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/01/2019

Katip …

Hakim …