Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/553 E. 2019/267 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/553
KARAR NO : 2019/267
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/06/2017
KARAR TARİHİ : 02/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu şirket sigorta sözleşmesi gereği ödemesi gereken prim borçlarını ödemediğini, bu sebeple davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçilmiş ancak davalı taraf bu icra takibine borcu olmadığını gerekçesiyle itiraz ettiğini, poliçe primlerini tahsile … AŞ yetkili kılındığını, poliçenin 12. maddesine göre İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığını, ayrıca davanın konusu sigorta prim alacağı olduğundan TK’nın 4.maddesi gereği Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğunu, davalının icra takibine itirazı haksız olduğunu, likit olan alacağı tahsilini önlemek ve süreci uzatmak adına yapılmış bir itiraz olduğunu, haksız itiraz üzerine durmuş olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı şirketin %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça Mahkememize cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında özetle; 3.632.32-Euro toplam alacağın takip tarihinden itibaren asıl alacak kalemine işleyecek kamu bankalarınca bir yıl vadeli EURO mevduatına uygulanan en yüksek mevduat faiz oranı üzerinden faizi, icra harç ve masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte TBK’nın 99/III maddesi uyarınca tahsil tarihindeki TCMB Euro efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının tahsilini talep ettiği, davalı tarafça borca ve takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 28/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirkete ait 2016-2017 yılı ticari defterlerinin açılış beratları ile 2016 yılı kapanış beratlarının yasal süresinde alınmış olduğunu, 2017 yılı ticari defterlerinin yıl sonu kapanış beratlarının alınması için gereken sürenin henüz dolmadığını, ilgili yıllar envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin de yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduklarını, bu anlamda ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduklarını, davalının poliçede dökümü yapılan peşinat dışında kalan prim taksitlerini ödememesi sebebiyle, kendisine ihtarname gönderilmiş olması ve ihtarnamede verilen 10 günlük sürede de prim borçlarını ödememesinden ötürü temerrüde düşmüş olduğunu ve dolayısıyla davacı sigortacının prim alacağını kendisinden talep edelebileceği sonucuna ulaşılabileceğini, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 02/06/2016 takip tarihi itibariyle davalı yandan 3.591,00-Euro karşılığı 11.816,54-TL alacaklı göründüğünü, taraf ticari defterlerinin incelenmesi istenmiş olmakla, davalı yanın Kayseri firması olduğu anlaşıldığından, davalı yanın incelemeye gelmeyip ticari defterlerini ibraz etememiş olması hususunda takdirin Mahkememize ait olduğunu, bu sebeplerle … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine açılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptal edilebileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 24/12/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Taraflar arasında 01/08/2014 -01/08/2015 önemi kapsayan … sayılı Karayolları ile yapılan Uluslararası Emtia Taşımasına dair taşıyıcının sorumluluk CMR sigorta poliçesi bulunduğu ve davalının bu poliçeden kaynaklanan toplam 6.804,00-EURO prim borcunun doğduğunu, ancak 378,00-EURO tutarlı bir prim ödemesi dışında davacı sigorta şirketine herhangi bir prim ödemesi yapılmadığını, bunun üzerine davacı şirketin zeyilnameler tazim ederek poliçe prim bedelllerini davalının borcundan indirdiği ancak davalıdan 3.591,00-EURO prim alacağı bulunduğunu, bunun takip tarihi olan 02/06/2016 tarihindeki TCMB döviz satış kuru cinsinden karşılığının 11.844,20-TL, dava tarihi olan 08/06/2017 tarihinde ise 14.321,63-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; Sigorta poliçesi prim borcundan kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak incelenmesi sonucunda; Davacı tarafça; davalı şirketin sigorta sözleşmesi gereği ödemesi gereken prim borçlarını ödemediğinden bahisle davalı şirket aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, ancak davalı tarafın bu icra takibine borcu olmadığını gerekçesiyle itiraz ettiği, poliçe primlerini tahsile … AŞ.’nin yetkili kılındığı iddia edilerek eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan kök ve ek bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; Taraflar arasında 01.08.2014- 01.08.2015 dönemini kapsayan … sayılı C.M.R. sigorta poliçesi bulunduğu, poliçede sunulan teminatların araç başı teminat limiti 2.000.000,00-Euro olup bunun karşılığında toplam 6.804,00- Euro brüt prim tahsilinin kararlaştırıldığı, bu primin beheri 567,00- Euro olmak üzere 11 eşit taksitte 01.08.2014 tarihinden itibaren her ayın 1. gününde ödenerek 01.07.2015 tarihinde tamamlanacağının belirlendiği, sigortalanan araç sayısındaki azalma sebebiyle taraflar arasındaki sigorta poliçesi için 11.11.2014, 28.12.2014, 28.01.2015, 25.02.2015, 25.03.2015, 21.04.2015 ve 09.06.2015 tarihinde zeyilnameler düzenlendiği ve 01.06.2015 itibariyle poliçenin iptal edilmesinin kararlaştırıldığı, davacı tarafın incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği, prim iadeleri ve davalının 08.12.2014 tarihinde davacı şirket hesabına 378,00- Euro olarak yaptığı ödeme dikkate alındığında davacı yan ticari defterlerinde davalı taraftan 3.591,00- Euro alacaklı göründüğü, taraflar arasında düzenlenen poliçenin prim ödeme klozu gereğince davalı tarafa ihtarname keşide edildiği, ihtarname ile verilen sürede de prim ödemelerinin gerçekleştirilmediği, bu sebeple davacı tarafın kalan pirim taksitlerini talep edebileceği anlaşılmış, davacı tarafın takipte işlemiş faiz talebi yönünden ise; Mahkememizin 3. celsesindeki beyanı nazara alınarak yalnızca asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, koşulları oluştuğundan davalı taraf aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE;
… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında davalı tarafın itirazının kısmen iptali ile takibin 3.591,00-EURO asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasanın 4 A maddesi uyarınca devlet bankalarının 1 yıllık EURO cinsi mevduata uyguladığı en yüksek faiz uygulanmak ve BK’nın 99. Maddesinin infazda nazara alınmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinde hesap edilecek icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 973,64-TL ilam harcından peşin alınan 186,29-TL’nin mahsubu ile bakiye 787,35-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 186,29-TL peşin harç ve 31,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 217,69-TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.323,50-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 15,06-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına; arta kalan 1.308,44-TL ‘ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair davacının yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/04/2019

Katip …

Hakim …