Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/517 E. 2018/1121 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/517 Esas
KARAR NO : 2018/1121
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Taraflar arasında mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM:
Davacı banka, davalı şirket ile gerçek kişi davalıların. borcunu ödememesi sebebiyle, haklarında … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası üzerinden toplam 242.041,99 TL alacağın (kredi lehtarı şirketin takip talebinde borcun tamamından, gerçek kişilerin ise borcun 17.847,44 TL’lik kısmından sorumlu tutulduğu anlaşılmakla) ödetilmesi istemiyle icra takibi başlatıldığını ve fakat yasal süresi içinde haksız ve dayanaksız olarak davalıların vekilleri vasıtasıyla borcun 53.875,71 TL’lik kısmına, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine yapmış oldukları itirazları sonucu icra takibinin durduğunu ileri sürerek borçlu davalıların vaki itirazlarının iptaline ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili 14.07.2017 tarihli cevap dilekçesinde, icra takibine itirazlarını tekrar ile, davalılardan müteselsil kefil …’ın sözleşmede imzasının bulunmadığını, davacı banka tarafından uygulanan faizin fahiş olduğunu, alacağın yargılamayı gerektirip likit olmadığı bu sebeple icra inkar tazminatı talebinin de haksız olduğunu beyanla itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini savunmuştur.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava İİK’nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; davalı tarafların haklarındaki icra takibine vaki itirazlarının iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası kapsamında davacı tarafın 201.055,71 TL asıl alacak, 36.348,86 TL temerrüt faizi ve 1.817,42 TL gider vergisi ödetilmesi ve 2.820,00 TL bankaya iade edilmemiş olan 2 adet çekin garanti tutarının gayri nakit alacak olarak depo ettirilmesi istemiyle ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunduğu ancak davalı tarafların asıl alacağın 51.055,71 TL’lik kısmına ve 2.820,00 TL gayri nakit alacağa yasal süresi içindeki vaki itirazı sonucu, icra takibinin İİK’nun 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır.
İcra takibine vaki itirazı davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Sunulan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi, ihtarname ve davacı banka kayıtları da incelenerek yapılan inceleme sonucu, konunun uzmanı bilirkişilerce sunulan ayrıntılı hesap şeklini denetime esas teşkil eder şekilde gösteren kanaat verici 12.10.2018 tarihli rapor incelenmiştir.
– Davalı gerçek kişilerin TBK’nun 583. maddesi gereğince azami miktar, kefalet tarihi ve kefalet türünün(müteselsil) kendi el yazılarıyla belirtilmesi ve kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması şartlarını sağlayarak sözleşmeye imza koyduklarının anlaşıldığı, sözleşmede müteselsil kefil olarak sorumluluk altına girdikleri ve davacı bankaca icra takibinde talep edilen miktarın kefalet limitleri dahilinde olduğu, böylece davalı … ve …’ın davalı kredi lehtarı şirketin genel kredi sözleşmesi gereğince borçlandığı miktardan sorumlu olduklarının anlaşıldığı,
– Davacı banka ile kredi lehtarı davalı şirket arasında imzalanan Ticari Müşteri Sözleşmesi ve Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden davacı banka nezdinde 1806260 numaralı vadesiz ticari mevduat hesabı açıldığı ve bu hesaplar üzerinden davalı şirkete TL cinsi para üzerinden çek karnesi verildiği, davacı bankanın sunmuş olduğu çek statü raporlarına göre piyasaya sürülmemiş 2 adet çekten dolayı bankanın (1.410,00×2=) 2.820,00 gayri nakdi çek bedeli riskinin bulunduğu, genel kredi sözleşmesi gereğince bankanın her çek yaprağından dolayı yasal olarak sorumlu olduğu miktarın davalı kredi lehtarınca bloke hesabına yatırılması gerektiği ancak yatırılmamış olduğu, davalı müteselsil kefillerin de bu çek garanti tutarlarından sorumlu olduklarının genel kredi sözleşmesinde düzenlendiği, böylece bankanın gayri nakdi çek bedeli riskinin tüm davalılar yönünden depo edilmesi talebinin yerinde olduğunun anlaşıldığı,
– Davacı bankanın icra takip tarihi itibariyle 200.211.54 TL asıl alacak, 34.780,75 TL işlemiş temerrüt faizi (takip talebinde işlemiş temerrüt faizinin 36.348,86 olarak belirtildiği ancak yapılan hesaplamalar neticesinde 2.490,66 TL fazla talepte bulunulduğunun anlaşıldığı,fazla talebin yerinde olmadığının bilirkişi raporunda mütalaa edildiği) ve 1.739,04 TL gider vergisi talep hakkı olduğu, davalıların takip talebine itirazlarında 150.000,00 TL’lik borcu kabul ettiklerinin saptandığı, hesaplanan asıl alacaktan davalıların kabullerinde olan 150.000,00 TL tenzil edildiğinde 50.211,54 TL’lik itiraz edilmiş asıl alacağın ortaya çıktığı,
– Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca “…bankaca uygulanan kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihi itibariyle en yüksek olan kredi faiz oranına, bu oranın %50 ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi tatbik edileceği…”nin düzenlendiği, davacı bankanın dosya içeriğine göre 20.04.2016 ve 03.01.2017 tarihinde TCMB’na bildirdiği en yüksek kurumsal kredi faiz oranının %24,24 olduğu, bu oranın aynı zamanda TCMB’nın kredi kartları ve KMH kredilerini için belirlediği faiz oranıyla aynı seviyede olduğu, yine genel kredi sözleşmesinin ilgili maddesi uyarınca bu orana %50 eklemek suretiyle hesaplanan %36,36 temerrüt faizi oranının takip talebindeki temerrüt faizi oranıyla aynı olduğunun saptandığı,
Tüm bu değerlendirmeler neticesinde hesaplanan 50.211,54 TL alacağı (davalılar kefil … ile … yönünden sorumlulukları takipte talep edilen 15.000,00 TL nakdi alacak ile sınırlı olmak kaydıyla) davacı bankanın davalılardan talep hakkı olduğu, bu alacağa takip tarihinden itibaren %36,36 temerrüt faizi ve bu faize %5 gider vergisi uygulanmasının yerinde olduğu, ve yine 2.820,00 TL çek riskinden kaynaklı gayri nakdi alacağın davacı bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesinin yerinde olduğu sonucuna varılarak bilirkişi raporu doğrultusunda dava kısmen kabul edilmiştir.
Davası kabul edilen alacak, davalı taraflarca belirlenebilir yani likit olduğundan ve davacı tarafça da istendiğinden, davalı tarafların da itirazlarında haksız olmakla İİK’nun 67/2 maddesinde öngörülen yasal koşullar gerçekleştiğinden davacı yararına kabul edilen 50.211,54 TL’nin (davalılar kefil … ile … takipte talep edilen 17.847,44 TL ile sorumlu olmak kaydıyla) %20’si tutarındaki 10.042,30 TL icra inkar tazminatına da (davalılar kefil … ile kefil … 3.565,00 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) hükmedilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında takip tarihi itibari ile davacının (davalılar kefil … ile kefil … yönünden sorumlulukları takipte talep edilen 17.847,44 TL nakdi alacak ile sınırlı olmak kaydı ile) davalı asıl borçlu … Limited Şirketinden itiraz edilmeden kesinleşen miktar dışında taleple bağlı kalınarak, 50.211,54 TL nakdi ve çek riskinden kaynaklı 2.820,00 TL gayri nakdi alacaklı olduğunun tespiti ile, bu miktara ilişkin itirazın iptaline, nakdi alacak yönünden asıl alacak 50.211,54 TL ye (davalılar kefil … ile kefil … yönünden sorumlulukları takipte talep edilen 15.000 TL ile sınırlı olmak kaydı ile) takipten itibaren yıllık %36,36 temerrüt faizi ve % 5 genel gider vergisi uygulanmak, yine 2.820,00 TL çek riskinden kaynaklı gayri nakdi alacağın davacı bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
2-Davalının 50.211,54 TL (davalılar kefil … ve kefil … yönünden takipte talep edilen 17.847,44 TL ile sorumlu olmak kaydı ile) nakdi alacak üzerinden % 20′ sine tekabül eden 10.042,30 TL icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, (davalılardan … ve kefil … 3.565 TL ‘den sorumlu olmak kaydıyla)
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince, nakti alacak yönünden hesaplanan 3.429,50 TL ve gayri nakti alacak yönünden hesaplanan 35,90 TL olmak üzere toplam hesaplanan 3.465,40 TL karar harcından, peşin alınan 920,07 TL’nin mahsubu ile, bakiye 2.545,33 TL’nin (davalılardan kefil … ve kefil … 299,08 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince nakti alacak yönünden hesaplanan 5.873,27 TL ile gayri nakti alacak yönünden hesaplanan 2.180,00 TL. olmak üzere, toplam 8.053,20 TL vekalet ücretinin (davalılardan kefil … ve kefil …’ın 2.180,00 TL’den sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş bulunduğundan, yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince reddedilen miktar yönünden hesaplanan 844,17 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.467 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 2.425,06 TL’sinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından, mahkeme veznesine yatırılan harçlar toplamı olan 951,47 TL’nin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza