Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/509 E. 2018/47 K. 24.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/509 Esas
KARAR NO : 2018/47
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 26/05/2017
KARAR TARİHİ: 24/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …, Japonya kanunlarına göre kurulmuş bir şirket olduğunu, müvekkilin … Projesinde inşaat işlerinde yüklenici sıfatıyla yer aldığını ve söz konusu projede üstlendiği yükümlülükleri gereğince köprü inşaatında kullanılacak geçici bir yapı olan kedi yolunun yapımını gerçekleştirdiğini, bu çerçevede …, 14/07/2014 tarihli ve … sayılı yazısıyla dava dışı … Gemi Mak San ve Tic AŞ kedi yolunun köprü ayaklarına bağlanması için kullanılacak göz cıvatalarının temini için teklif istediğini, …’ın 04/08/2014 tarihinde müvekkil şirket …’ya teklif sunduğunu, 06/08/2014 tarihli ve …nolu sipariş formunu …’a gönderdiğini, sipariş formunda göz cıvatalarının temini için davalı şirket ile iletişime geçtiğini, 21/03/2015 tarihinde kedi yolu köprü ayağından koptuğunu ve bunun sonucunda kedi yolunun çöktüğünü, olay sonrasında kedi yolunun yapımında kullanılan göz cıvatası ve bağlantı levhasının kırıldığını, …’nın çökmenin hangi husustan kaynaklanmış olabileceğini tespit etmek amacıyla bağımsız uzman bir kuruldan rapor almaya karar verdiğini, … ile iletişime geçilip bu konuda bilgi istediğini, 29/05/2015 tarihli cevap yazılarında … firmasının söz konusu cıvatalarının sertifika ve numunelerinde karışıklık olduğunu bu nedenle söz konusu sertifika ve numunelerin farklı olduğunu kabul ettiğini, kazanın gerçekleşme nedeninin tespit edilmesi amacıyla da ..’ya başvurduğunu, 04/06/2015 tarihli araştırmada kazanın davalı şirketin kusurlu üretimi nedeniyle meydana geldiği hususundaki verilere vakıf olunduğu, kedi yolunun köprü ayağına bağlandığı noktalarda kullanılan göz cıvatalarının bağlantı plakaları ve rüzgar dengeleyicinin teknik şartnameye uygun olarak üretilmediğini ve taşıması gereken niteliklerin çok altında nitelikte bulunduğunun tespit edildiği, kazanın ise söz konusu göz cıvataları ve bağlantı tabakalarının kullanım amacına uygun olarak üretilmemesinden kaynaklandığını, kaza nedeniyle çöken kedi yolunun yeniden yapılması için 20.741.761,32 Amerikan Doları, kazanın nedeninin araştırılması için 666.940,58 Amerikan Doları, işlerin hızlandırılması kapsamında 27.976.859,84 Amerikan Doları ve gecikme cezası olarak 166.211.790 Amerikan Doları ödeme yapmak zorunda kalındığını, kedi yolunun çökmesine neden olan ayıplı malın üreticisi konumundaki davalının, müvekkil şirketin uğradığı zararın tamamından satıcı ile birlikte sorumlu olduğunu, müvekkilin işlerin daha fazla gecikmemesi ve yeni kedi yolunun olabildiğince kısa zamanda yapılabilmesi için işlerini hızlandırdığını, bu nedenle birtakım ek malzeme, iş gücü ve mobilizasyon masraflarına katlanmak durumunda kaldığını, dolayısıyla zarara uğradığını, bu zararların kedi yolunun çökmesinden kaynaklandığını, bu nedenlerle haklı davasının kabulünü, fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalmak ve harca esas olmak üzere kaza nedeninin araştırılmasını, hatalı imalat sebebiyle çöken kısmın kaldırılmasını ve yeniden inşa edilmesini, işlerin hızlandırılmasını ve gecikme cezası ödemesini dolayısıyla uğradığı zarardan şimdilik 30.000ABD Doları’nın 21/03/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkil şirketin haksız fiil kapsamında sorumlu olduğunun iddia edildiği, HMK 16. maddesine göre haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimali bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olduğu, HMK 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, somut uyuşmazlıkta davalı şirketin yerleşim yerinin Tarsus’ta bulunması nedeniyle Tarsus Mahkemelerinin yetkili olduğu, haksız fiilin işlendiği yerin Kocaeli olduğu, zarar gören davacı şirketin yerleşim yerinin Japonya olduğu, HMK 19. maddesi gereğince seçilen yetkili mahkemenin Tarsus Mahkemeleri olduğunu, öncelikle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, kazanın 21/03/2015 tarihinde meydana geldiğini, kazanın gerçekleştiği gün hem davacının köprü yolunda kullandığı cıvataları satın aldığı … firması yetkililerinin hem de davacı şirket yetkilileri tarafından müvekkil şirket yetkililerinin arandığını, söz konusu kazanın gerçekleştiği bilgisinin verildiğini, davacı şirket tarafından kazanın hemen sonrasında müvekkil şirket yetkililerinin aranmasının … firmasının ayıplı olduğu iddia edilen cıvataların siparişini müvekkil şirkete verdiği hususunda davacı şirketin o tarihte dahi bilgi sahibi olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, davanın kaza tarihi olan 21/03/2015 tarihinden yaklaşık 2 yıl sonra 26/05/2017 tarihinde ikame edildiğini, işbu davanın iki yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra ikame edildiğinden zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, kedi yolunun yapımı için davacı şirketin 20.741.761,32 Amerikan Doları, kazanın nedeninin araştırılması için 666.940,58 Amerikan Doları, işlerin hızlandırılması kapsamında 27.976.859,84 Amerikan Doları ve gecikme cezası olarak 166.211.790 Amerikan Doları ödeme yapmak zorunda kalındığını belirtmesi huzurdaki davanın usule aykırı şekilde belirsiz alacak davası şeklinde açıldığını, bu sebeple hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, kazanın meydana gelme sebebi tasarımı ve montaj davacı şirkete ait olan bağlantı noktalarındaki sac plakalar olduğunun açık olduğunu, kaza sonucu meydana gelen zarar ile göz cıvataların ayıplı olup olmaması arasında illiyet bağı bulunmadığından hiçbir koşulda müvekkil şirketin haksız fiil nedeni ile zarardan sorumlu olduğunun iddia edilemeyeceğini, usule ve hukuka aykırı mesnetsiz davanın öncelikle … Gemi Mak San Tic AŞ’ ye ihbarını, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, davanın husumet nedeniyle reddini, usule aykırı şekilde belirsiz alacak davası şeklinde açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddini, haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan yapılacak inceleme sonucunda reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; …yapımında kullanılan kedi yolunun 21/03/2015 tarihinde çökmesi sonucu davacı şirketin uğramış olduğu zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunması üzerine iş bu itiraz HMK’nın 117. maddesi uyarınca dava şartlarından sonra inceleme konusu yapılmıştır.
Bu doğrultuda yapılan değerlendirme sonucunda; davacı yanın huzurdaki davada üreticinin sorumluluğu esasına dayanılarak haksız fiil sorumluluğu kapsamında davalı taraftan tazminat isteminde bulunduğu, davalı tarafça yetki ilk itirazında HMK 6, 16 ve 19. maddeleri uyarınca yetkili mahkemenin Tarsus Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak belirtildiği,
HMK’nın 6/1. maddesi uyarınca; “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde düzenlendiği, bu yetki kuralının kesin olmaması nedeni ile HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, Kanunun 19/2. maddesinin; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içerdiği, HMK’nın haksız fiillerde yetkiyi düzenleyen 16. maddesinde de esasen HMK’nun 7/I-2. cümlesindeki düzenleme anlamında kesin yetki halinin söz konusu olmadığı, bu anlamda; dava sebebi olan haksız fiil halinde HMK’nun 16. maddesi gereğince haksız fiilin vuku bulduğu, zararın meydana geldiği, zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de davanın açılabileceği, birden fazla mahkemenin yetkili kılınarak davacıya bir seçimlik hak tanınmış olması gözönüne alındığında, davacının, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu, davacının, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açar ise, o zaman seçme hakkının davalı tarafa geçeceği,
Anılı kanuni düzenlemeler ve gerekçeler ışığında somut olaya bakıldığında; haksız fiilin gerçekleştiği yerin Kocaeli, davacı şirketin ticari merkezinin Japonya, davalı şirketin ticari merkezinin ise Tarsus olup, haksız fiil temelli iş bu dava kapsamında HMK 14. maddesinin uygulama alanı bulamayacağı, bu nedenlerle mahkememizin yetkili olmadığı, davacının, davasını bahsedilen genel ve özel yetkili mahkemelerde ikame etmemesi nedeni ile seçme hakkının davalı tarafa geçtiği, davalı yanın yetkili mahkemeyi Tarsus Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak belirttiği anlaşılmakla; mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkeme Tarsus Asliye Ticaret Mahkemeleri olmakla, mahkememizin yetkisizliğine,
2- Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili Tarsus Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3- HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
4- Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilleri ile davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/01/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza