Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/502 E. 2019/50 K. 23.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/502
KARAR NO : 2019/50

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/05/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirkete 2016 yılı içinde yapılan satışlar için muhtelif faturalar kesildiğini, ürünler teslim edildiğini, borçlu ürün bedellerini havale ve çek yolu ile kısmi ödeme yaptığını, borçlunun verdiği dört çekten 47.300-TL bedelli 15.07.2016 vadeli ve 17.300.-TL bedelli ve 08.08.2016 vadeli iki çekin müvekkili tarafından borçluya iade edildiğini, 20.500.-TL ve 15.000.-TL bedelli diğer iki çekin karşılıksız çıkması üzerine banka tarafından çek başına ödenen 1.290.-TL’şer tutar düşülerek toplam 32.920-TL asıl alacak için borçlu şirket ile dava dışı … Ltd. Şti. Aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığını, cari hesap özetindeki 39.439,05 tutarındaki borç bakiyesinde bankanın 20.500.-TL bedelli çek için ödediği 1.290.-TL’nin gösterildiğini, 15.000-TL bedelli çek için de banka tarafından 1.290-TL ödeme yapıldığı için güncel borç bakiyesinin 38.149,05 TL olduğunu, tahsilde tekerrür olmaması için İzmir … E. Sayılı dosyasındaki talep edilen 32.920-TL’nin düşülerek 5.229,05 TL bakiye alacak için davanın konusunu oluşturan …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerinde takibin durduğunu, bu sebeple itirazın iptalini, takibin devamını, alacak tutarının %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi ibraz etmedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; faturaya dayalı cari hesap alacak talebi ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının bir sureti uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 31/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…İtirazın iptali istemine konu …. İcra Müdürlüğü … E sayılı takip dosyasının incelendiğini; ilamsız 09.01.2017 havale tarihli başlatılan takibin alacaklısının … A.Ş. Borçlusunun … Ltd. Şti. Olduğu, takibin dayanağı fatura alacağı olduğunu, 5.299,05TL asıl alacağı, 0TL faiz alacağı, 0 TL İhtarname olmak üzere toplam 5.229,05TL alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğunu, borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine …. İcra Müdürlüğü 07.04.2017 tarihinde ödeme emrinin düzenlendiğini, borçluya 13.04.2017 tarihinde tebliğ edildiğini; borçlunun 18.04.2017 havale tarihli dilekçesi ile tüm borca ve tüm fer’ilerine yönelik itiraz ettiğini, itiraz üzerine 19.04.2017 tarihinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğinin anlaşıldığını, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmediğinin görüldüğünü, davanın 26.05.2017 tarihinde açılmış olup itirazın tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığından İİK.’nın 67. Maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığının anlaşıldığını, davacı şirketin yasal defter ve belgelerinin tablo şeklinde sunulduğu, tabloya göre; davacının davalı adına düzenlediği 11 adet kdv dahil toplam 79.229,05TL’lik faturaların ticari defter kayıtlarının bulunduğunu, söz konusu faturaların Maliye Bakanlığına yapılan bildirimlerden olan Form Bs’de beyan edildiğini, davalı şirket tarafından verilen 15.07.2016 vd 47.300.-TL 08.08.2016 vd.17.300.-TL’lik 2 çekin kayıtlarda mevcut olduğunu, davalı şirkete iade kaydının bulunduğunu ancak çeklerin davalı şirkete iade edildiğine dair çek çıkış bordrosunda teslim alan kısımlarda imzaların bulunmaması sebebiyle davalı şirket tarafından teslim alındığının tespit edilemediğini, davalı şirket tarafından verilen 18.11.2016 vadeli 15.000.TL, 19.10.2016 vadeli 20.500.-TL’lik çeklerin kayıtlarda mevcut olduğunu, çeklerin fotokopilerinde karşılıksız olduğunun görüldüğünü ve bu sebeple davalı tarafın borç kaydının yapıldığını, dönem sonu itibari ile toplam 39.439,05 TL davacının davalıdan alacaklı olduğunu, bunun 20.500.-TL ve 15.000.-TL’lik çeklere ait olduğunu, davalı şirketin defterlerine göre davalı şirkete ait hesap hareketlerinin tablo şeklinde sunulduğu, tabloya göre 2016 yılı bakiyesi olan 4.370,98TL davalının davacıdan alacaklı göründüğünü, davacı kayıtlarında görünmekte olup davalı kayıtlarında görünmeyen 15.07.2016 tarih 2.500.-TL 15.07.2016 tarih 1.000.-TL 18.07.2016 tarih 6.500-TL, 08.08.2016 tarih 9.500.-TL olmak üzere toplam 19.500.-TL gönderilen hava tutarının olduğunu, yine davacı kayıtlarında görünmekte olup davalı kayıtlarında görünmeyen 47.300.-TL ve 17.300.-TL alınan çeklerin iade kaydı olup, davalı şirketin 19.10.2016 vadeli 20.500.-TL ile 19.11.2016 vadeli 15.000-TL’lik vermiş olduğu çekler davalı kayıtlarında bulunmadığını, davacı ile davalı şirket arasında mal alınma dayalı ticari bir ilişki bulunduğun tespit edildiğini, davacı tarafın 2016 yılında davalı adına düzenlemiş olduğu 11 adet kdv dahil toplam 79.929,05.TL tutarının her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, dosyada faturalara itiraza dair belge/bilgi bulunmadığını, malların iadeleri hususunda da davalı yanın iade faturası düzenlemediği gibi Maliye Bakanlığına yapılan bildirimlere göre tarafların Form Ba ve Form Bs’leri incelendiğinde aynı fatura tutarların taraflarca beyan edildiğini ve buna göre faturalara dayalı herhangi bir ihtilafın bulunmadığının anlaşıldığını, ihtilafın ödemelerden kaynaklandığının tespit edildiğini, yerinde inceleme sonucunda elde edilen bilgilere göre tespitler kısmında düzenlenen tablolarda yer aldığı üzere; davacı kayıtlarına göre; davalı tarafın davacıya vermiş olduğu 47.300.-TL ve 17.300.-TL’lik çeklerin iade olarak teslim alındığına dair imzalı belgenin görünmediğinin davacı kayıtlarında mevcut olup davalının göndermiş olduğu 4 farklı tarihteki havale toplamı olan 19.500.-TL davalının kendi kayıtlarında görünmediğini, yine davacı kayıtlarında mevcut olup davalı tarafın vermiş olduğu 19.10.2016 vadeli 20.500.-TL’lik çek ile 19.11.2016 vadeli 15.000.-TL’lik çekin davalı kayıtlarında görünmediğini, taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunması ve davalı tarafın dosyada her hangi bir itirazının da bulunmaması ve çeklerin arkasındaki davalı cirosunun bulunduğu göz önünde alındığında çeklerin davalı şirket kayıtlarında görülmese de davacı şirkete verildiğinin kabul edileceğini, sonrasında ise çeklerin arkasında karşılığının bulunmadığına dair kaşeye göre karşılıksız olduğunu, buna göre; davalı şirket göndermiş olduğu havale ve vermiş olduğu 20.500.-TL ve 15.000.-TL tutarlı çeklerin kendi ticari defterine kaydını yapmadığını, diğer taraftan her ne kadar 47.300.-TL ve 17.300.-TL’lik çekleri iade aldığında dair yazılı belge dosyada bulunmasa da çeklerin iade alınmadığı veya ödendiği hususunda davalı şirketin bir beyanı ve itirazının da bulunmaması sebebiyle 47.300.-TL ve 17.300.-TL’lik çeklerin davalı şirket tarafından iade alındığının kabul olduğunu, bunun dışında davacının 39.439,05TL alacaklı olduğu görünse de bir adet 1.290.-TL teminat bedelinin tahsil kaydı olmadığından 39.439,05TL’den düşeleceğini, bu durumda davacının 38.149,05TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, diğer taraftan davacı söz konusu alacağından karşılıksız olan ve teminat bedelleri düşülerek 20.500.-TL ve 15.000.-TL çeklerin 32.920.-TL olarak icra takibine konu edildiğinden iş bu tutarın 38.149,05TL’den düşülmesi neticesinde 5.229,05TL tutarında davacının davalıdan alacaklı olduğu sonucuna varıldığını, davacının taik tarihi itiribari ile davalıdan 5.229,05 TL alacaklı olduğunu…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; mal satım bedeline ilişkin faturaya dayalı cari hesap alacağı yönünden davacının alacak isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı tarafın başlattığı icra takibinin, davalı şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde vaki itirazı nedeniyle durduğu, itirazın iptali davasının kanuni süre içerisinde ikame edildiği, taraf ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile inceleme icra edildiği, defterlerin delil vasfını haiz olduğu, raporun ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olarak tanzim edilmekle itibar edilir bulunduğu, davacının davalı adına düzenlediği 11 adet KDV dahil toplam 79.229,05-TL’lik faturaların ticari defterlerine kayıtlı olduğu, davalı şirket tarafından verilen 15.07.2016 vd 47.300.-TL 08.08.2016 vd.17.300.-TL’lik 2 çekin de kayıtlarda mevcut olduğu, bu hali ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin ödemeler kapsamında tespit edildiği, çeklerin davalı şirkete iade edildiğine dair çek çıkış bordrosunda teslim alan kısımlarda imzaların bulunmaması sebebiyle davalı şirket tarafından teslim alındığının tespit edilemediği, davalı şirket tarafından verilen 18.11.2016 vadeli 15.000.TL, 19.10.2016 vadeli 20.500.-TL bedelli çeklerin kayıtlarda mevcut olduğu çeklerin ibraz edilen suretlerinde karşılıksız çıktığının görüldüğü, defter kayıtlarına göre davacının 39.439,05 TL olmak üzere davalıdan alacaklı göründüğü, davalı şirketin defterlerine göre 2016 yılı bakiyesi olan 4.370,98TL miktarınca davalının davacıdan alacaklı göründüğü, davacı kayıtlarında görünmekte olup davalı kayıtlarında görünmeyen 15.07.2016 tarih 2.500.-TL 15.07.2016 tarih 1.000.-TL 18.07.2016 tarih 6.500-TL, 08.08.2016 tarih 9.500.-TL olmak üzere toplam 19.500.-TL gönderilen havale tutarının olduğu yine davacı kayıtlarında görünmekte olup davalı kayıtlarında görünmeyen 47.300.-TL ve 17.300.-TL alınan çeklerin iade kaydı olup, davalı şirketin 19.10.2016 vadeli 20.500.-TL ile 19.11.2016 vadeli 15.000-TL’lik vermiş olduğu çeklerin davalı kayıtlarında bulunmadığı, davacı tarafın 2016 yılında davalı adına düzenlemiş olduğu 11 adet KDV dahil toplam 79.929,05.TL tutarındaki faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun tespit edildiği, davalı yanın faturalara itiraz ettiğine dair belge/bilgi bulunmadığı, malların iadeleri hususunda da davalı yanın iade faturası düzenlemediği gibi Maliye Bakanlığına yapılan bildirimlere göre tarafların Form Ba ve Form Bs’leri incelendiğinde aynı fatura tutarların taraflarca beyan edildiğinin görüldüğü, taraflar arasındaki uyuşmazlığın mal satım ilişkisi kapsamında bakiye borç miktarından kaynaklandığı, davalı tarafın davacıya vermiş olduğu 47.300-TL ve 17.300-TL’lik çeklerin iade olarak teslim alındığına dair imzalı belgenin görünmediği, davacı kayıtlarında mevcut olup davalının göndermiş olduğu 4 farklı tarihteki havale toplamı olan 19.500-TL’nin ise davalının kayıtlarında görünmediği, davacı kayıtlarında mevcut olup davalı tarafın vermiş olduğu 19.10.2016 vadeli 20.50.-TL’ bedelli çek ile 19.11.2016 vadeli 15.000-TL bedelli çekin davalı kayıtlarında görünmediği, çeklerin ise karşılıksız çıktığı, davalı şirketin göndermiş olduğu havale ve vermiş olduğu 20.500-TL ve 15.000-TL bedelli çeklerin kendi ticari defterine kaydını yapmadığı, diğer taraftan her ne kadar 47.300-TL ve 17.300-TL bedelli çekleri iade aldığına dair yazılı belge dosyada bulunmasa da çeklerin iade alınmadığı veya ödendiği hususunda davalı şirketin bir beyanı ve itirazının da bulunmadığı, davacının ticari defterlerine göre 39.439,05TL alacaklı olduğu ancak 1.290-TL bedelli teminat bedelinin tahsil kaydı olmadığından 39.439,05TL’den mahsubunun gerektiği, neticeten davacının 38.149,05-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, bununla birlikte karşılıksız çıkan 20.500-TL ve 15.000-TL çekler yönünden 32.920-TL asıl alacak ve ferileri üzerinden … İcra Müdürlüğü nezdinde takibin başlatıldığı tespit edilmekle anılı tutarın 38.149,05TL’den mahsubu neticesinde davacının bakiye alacak miktarının 5.229,05-TL olarak kabulünün gerekeceği, tüm bu nedenlerle davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 5.229,05-TL tutarında alacaklı olup bu tutar yönünden başlatılan icra takibine davalı takip borçlusunun vaki itirazının haksız olduğu, alacağın faturaya dayalı cari hesap alacağına ilişkin olup likit olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 5.229,05-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak 5.229,05-TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak ( … İcra Müd.’nün … sayılı takip dosyası yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına,
2- Alacağın % 20’si oranındaki 1.045,81-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 357,19-TL harçtan peşin alınan 89,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 267,89-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 89,30-TL peşin harç, 700-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 89-TL olmak üzere toplam 909,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.725-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2019

Katip …

Hakim …