Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/501 E. 2018/434 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/501
KARAR NO : 2018/434
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2015
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2015 yılı Ocak ayında elektrik aboneliği sözleşmesi düzenlendiğini ve abonelikle ilgili davalı tarafından gönderilen 31.10.2015 tarihli faturanın davacının harcayacağı tutardan oldukça yüksek olduğu görüldüğünü, davacı tarafın 2015 yılında düzenlenen tüm faturaları incelediğinde endeksle örtüşmediğini belirlendiğinden davalının davacıdan tüketimden fazla bedel tahsil ettiği ileri sürülerek davacıdan fazla alınan tutarın tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 100-TL’nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmede taraflar arasında doğacak uyuşmazlıklarda İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağı düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlık için yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilerek yetkisizlik kararı verilmesi talep etmiştir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında 02/11/2016 tarihinde yetkisizliğine karar verilmiş olup, dosya Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 14/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı ile davacı arasında 01/01/2015 tarihinde Elektrik Abonelik Sözleşmesi imzalandığını, davalı şirket tarafından davacıya 2015 yılı içerisinde düzenlenen 12 adet fatura ayrıntılı incelenmiş ve tüketim ekstresine göre aylık tüketimler belirtildiğini, faturalardan Ekim 2015 tarihli fatura hariç diğer 11 adet faturanın EPDK yönetmeliklerine uygun ve doğru olarak faturalandırıldığını, davalı şirket tarafından davacıya tahakkuk ettirilen Ekim 2015 dönemine ait faturada tüketim miktarının yanlış hesaplandığı ve fatura edildiği tespit edildiğini, davalı kurum tarafından davacıya ekim döneminde 3.130,93kWh tüketime karşılık 1.261,19-TL fatura düzenlendiğini, fakat incelenen tüketim ekstresinde davacının ekim ayı tüketim miktarının 736,055 kWh ve hesaplanan fatura bedelinin ise 312,63-TL olduğu, davacı kurum tarafından düzenlenen faturadaki tüketim bedeli ile hesaplanan gerçek tüketim bedeli arasındaki farkın 948,56-TL olduğunu, davalı tarafından, davacıdan fatura bedeli olarak 948,56-TL’nin fazla tahsil edildiğini, 948,56-TL’nin ödeme tarihi nazara alınarak işlemiş yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili ile davacıya ödenmesi gerektiğini, davacının 2016 yılından itibaren farklı bir elektrik tedarik şirketiyle abonelik sözleşmesi imzaladığını mütalaa etmiştir.
Davacı vekili 22/03/2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki 100,00-TL olarak belirlenen alacak talebinin bilirkişi raporu doğrultusunda 848,56-TL artırarak 948,56-TL olarak ıslah ettiğini beyan etmiştir.
Dava; Davacı tarafça elektrik faturalarında fazla ödenen tutarların iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça; taraflar arasında elektrik aboneliği sözleşmesi akdedildiği, davacı tarafın abonelik döneminde faturalarını eksiksiz olarak ödediği; ancak 31.10.2015 tarih ve … seri … sıra numaralı faturanın kendisine tebliğ edildiğinde çok yüksek tutarlı olduğu ve endeksle örtüşmeyen fatura düzenlendiğinin fark edildiğinden bahisle endeksle bağdaşmayan faturanın bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilen ve davacıdan tahsil edilen fazla tutarların davacıya iadesi talepli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan bir hüküm kurmaya elverişli bulunan 14.03.2018 havale tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; taraflar arasında davacıya ait iş yeri için 01.01.2015 tarihinde elektrik abonelik sözleşmesi imzalandığı, bilirkişi tarafından 2015 yılı içerisinde düzenlenen 12 adet faturanın ayrıntılı olarak incelendiği ve Ekim 2015 tarihli fatura hariç diğer 11 adet faturanın EPDK yönetmeliklerine uygun ve doğru olarak faturalandırıldığının tespit edildiği, Ekim 2015 dönemine ait faturada tüketim miktarının yanlış hesaplandığı ve fatura edildiğinin tespit edildiği, davalı kurum tarafından davacıya Ekim döneminde 3.130,93 KWH tüketime karşılık 1.261,19-TL fatura düzenlendiği, fakat incelenen tüketim ekstresinde davacının Ekim ayı tüketim miktarının 736,055 KWH ve hesaplanan fatura bedelinin ise 312,63-TL olduğunun tespit edildiği, davacı kurum tarafından düzenlenen faturadaki tüketim bedeli ile hesaplanan gerçek tüketim bedeli arasındaki farkın 948,56-TL olduğu anlaşılmış, bu nedenle davalı şirket tarafından davacı taraftan fatura bedeli olarak fazla tahsil edilen 948,56-TL’ nin 24.11.2015 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine dair davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
948,56TL alacağın 24/11/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 64,79-TL ilam harcından 15,00-TL ıslah harcı ve peşin alınan 27,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 22,09-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,70-TL peşin harç, 15,00-TL ıslah harcı ve 27,70-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 70,40-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 948,56-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 786,20-TL yargılama gideri davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne miktar bakımından KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/05/2018

Katip Hakim