Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/477 E. 2019/575 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/477
KARAR NO : 2019/575

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2016
KARAR TARİHİ : 26/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Tic. Ltd. Şti. Hissedarı olduğunu, şirketin fabrikasında 06/05/2016 tarihinde silahlı gasp olayının yaşandığını, hırsızlık olayında … Bankasına ait… hesap, … nolu çekin çalındığını, bankadan alınan bilgiye göre çek suretinde lehtar olarak …, daha sonra ciro olarak diğer davalıların olduğunun görüldüğünü, davalılarla hiçbir alışverişinin olmadığını çekteki lehtar adı ve keşide tarihinin müvekkili tarafından doldurulmadığını bildirerek çekten borçlu olmadığının tespitini, çekin iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafların davaya cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; çeke yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.
… 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/203 esas sayılı dava dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … tarafından hazırlanan 21/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”…Davacı kayıtları incelenmiş davalılar tarafından ticari defter belge ibraz edilmediğini, davacının usulüne uygun kayıtları ile davaya konu edilen ekten kaynaklı herhangi bir borç yer almadığını, dosyada davacının işyerinde meydana gelen silahlı gasp sebebiyle örgütlü suç ile ilgili ceza dosyaları suretleri mahkemenin davalıları çekin son iki cirantasının da çek elinde bulundurmalarına ilişkin herhangi bir delil belge sunulmaması, davacının işyerinde meydana gelen suç kapsamı itibariyle ve mahkemenin son iki hamil davalılardan önceki lehtar ve cirantanın da çek ile ilgili borç alacak hususunda dahillerinin olmadığı yönündeki beyanları kapsamında … ve … firmalarının iyi niyetli hamil olmadıkları yönünde değerlendirme yapılması uygun görüldüğünde, davacının bu davalılara da borçlu olmayacağı sonucuna varıldığını…” mütalaa ettiği görülmüştür.
Huzurdaki davada uyuşmazlığın; celp edilen ceza davasına konu hırsızlık/yağma olayı neticesinde … bankası … şubesi’ne ait 06/07/2016 tarihli … numaralı 15.000-TL bedelli çek yönünden davacı keşidecinin menfi tespit isteminin yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Yargılama kapsamında toplam tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davaya konu çekte lehtar olarak … iplik sanayi ve ticaret limited şirketinin yer aldığı, anılı ünvana sahip herhangi bir ticaret şirketinin yapılan araştırmalara rağmen bulunamadığı, anılı şirket tarafından yargılamanın sürümcemede kaldığı bu kapsamda davacı yanın anılı davalı yönünden davayı takip etmeyeceklerini beyan etmesi nedeni ile anılı davalının davadan tefriki sağlanarak yargılamaya devam olunmuştur. Anılı lehtar şirketten sonraki ciranta olarak … yer almakta olup bu şirketin cevap dilekçesi kapsamında şirketin ticari faaliyetlerini yalnızca elektronik ortamda gösterdiğini, bu nedenle hiçbir çek alınmadığı gibi düzenleme konusu da yapılmadığını, davacı taraf ve lehtar şirket ile kendisinden sonraki ciranta olan davalı … eşya şirketi ile herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, çek üzerindeki cironun taraflarına ait olmadığını beyan ettiği görülmüş olup davacı tarafın anılı davalı şirket hakkındaki davasından feragat etmekle yargılamaya davalı … eşya ltd şirketi ile sonraki ciranta … ltd şirketi yönünden devam edilmiştir. Her ne kadar ceza dosyası derdest olmakla birlikte davacı keşideciden sonraki lehtar ve birinci ciranta şirketin cirolarının sıhhatli olmadığı, ciranta şirketin çek üzerindeki cirosunun sahte olduğu ve taraf şirketlerle ticari ilişkisinin bulunmadığı, çekin davacı defterlerine kayıtlı olmadığı, davacının lehtar şirket ile ticari ilişkisine rastlanılmadığı gibi lehtar şirket ile ilgili ticari kayıtlara da ulaşılamadığı görülmekle davaya konu çek üzerindeki ciro silsilesinin koptuğu sonucuna varılmakla usul ekonomisi gereğince ceza dosyasının sonucunun beklenmesine yer olmadığı kanaatine varılmış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacının davalılar .. Şti. İle … Ltd. Şti. … Bankası … Şubesi’ne ait 06/07/2016 tarihli … numaralı 15.000,00-TL bedelli çek yönünden borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gereken 1.024,65-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 500-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 171,75-TL olmak üzere toplam 671,75-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/06/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır