Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/472 E. 2018/7 K. 10.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/472
KARAR NO : 2018/7
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 10/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan bankacılık işlemleri sözleşmesi kapsamında davalı adına kredili mevduat hesabından kullanılan kredilerin kullanımı sonrasında borcun ödenmediğini, ihbarname ile borcun miktarının ve ödenmesinin bildirildiğini, borcun ödenmemesi nedeni ile … 28. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafça itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı tarafın icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; İİK’nın 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında akdedilen bankacılık işlemleri sözleşmesi kapsamında davalının sözleşmede belirtilen kredi taksitlerini ödememesi üzerine davalı hakkında … 28. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız yere itiraz ettiğini iddia ederek, davalının itirazının iptali ile müvekkili yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama kapsamında öncelikli olarak irdelenmesi gereken meselenin görev noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yapılan tetkik neticesinde; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanının tüketici işlemleri ile sınırlandırıldığı, aynı yasanın 3/l maddesinde, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemin tüketici işlemi olarak tanımlandığı görülmüştür.
Somut olayda davacı vekilinin, davalının, davacı banka ile aralarında imzalanan bireysel müşteri sözleşmesine istinaden kredili mevduat hesabı kredisi açıldığı, yapılan ihtara rağmen borcun ödenmediği, bu nedenle davalı hakkında icra takibi yapıldığı, yapılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.
Dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca tüketici bireysel ihtiyaç kredi sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında huzurdaki davada davalının tüketici olduğu, anılı yasal düzenlemeler gereğince davanın, açıldığı tarih itibari ile tüketici davası vasfında olup tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiği anlaşılmakla; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK nın 331. Maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize verilecek ya da gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/01/2018

Katip e-imza Hakim e-imza