Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/471 E. 2019/1007 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/471 Esas
KARAR NO : 2019/1007

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 20/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı-asıl borçlu … arasında 22.04.2015 tarihinde 200.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış olup diğer davalı-borçlu … söz konusu sözleşme ve akdedilecek diğer sözleşmeler çerçevesinde asıl borçlunun bankaya karşı sorumlu olacağı borçtan ve fer’ilerinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olacağını kabul ve taahhüt ettiklerini, davaya konu sözleşme çerçevesinde davalı-asıl borçlu, 08.12.2016 tarihinde 67.276,40-TL meblağında kredi limiti tanımlanmasını talep etmiş, müvekkil banka tarafından söz konusu talep yerine getirilerek 67.276,40-TL davalı-asıl borçlunu hesabına tanımlandığını, müvekkil banka tarafından, kullandırılan krediler için sorumluluğun yerine getirilmemesi sebebiyle İcra İflas Kanunu’nun 68/b maddesi ve ilgili mevzuat gereği davalı- borçlulara Beşiktaş ..Noterliği aracılığıyla 19.01.2017 tarihi itibariyle hesabın kat edildiği ihtar edildiği, söz konusu ihtara rağmen davalı- borçlular tarafından herhangi bir ödeme yapılmamış olup herhangi bir itirazda da bulunulmadığını, bu nedenle davaya konu itiraz edilmeyen bu ihtar İcra ve İflas Kanunu’nun 68/b maddesi gereği aynı kanunun 68. Maddesinin birinci fıkrasında sayılan belgelerden ‘’noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren belge’’ niteliğini kazandığını, ihtara rağmen herhangi bir ödemede bulunulmaması üzerine müvekkil banka, davalı borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esasına kayıtlı dosyası ile Genel Haciz Yoluyla ilamsız icra takibine geçmekle birlikte, tüm davalı-borçlular tarafından ödeme emrinin kendilerine tebliği üzerine borca, faize ve fer’ilerine itiraz etmiş yukarıda arz ve izah edilen ve sayın mahkemece re’sen tespit edilecek hususlar nedeniyle, davalı-borçlular tarafından yapılan itirazların haksızlığının tespiti ile iptaline ve takibin devamına, dava değerinin %20’nden aolmamak üzere davalı-borçluların icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalılara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş ancak davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; Genel Kredi Sözleşmesinden (GKS’den) kaynaklı alacak istemi ile davalı asıl borçlu şirket ile diğer davalı müteselsil kefil hakkında başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce delillerin ibrazını müteakip tarafların dayandıkları deliller de celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış olup yargılama esnasında davacı … şirketinin tüm haklarını dosyada mübrez temlik sözleşmesi ile ( temlik alan) …’ne temlik ettiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı icra dosyası celp edilmiş olup icra dosyasının tetkikinde; “…Davacı banka tarafından davalılar aleyhine 65.829,14 TL asıl alacak, 439,78 TL işlemiş faiz, 21,99 TL BSMV ve 1.102,80 TL işlemiş faiz, 55,14 TL BSMV olmak üzere toplam 67.448,85 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu…” görülmüştür.
Mahkememizce 17/09/2019 tarihinde alanında uzman bilirkişi…’tan rapor alınmış ve alınan raporda özetle; “…Davalılar 22.04.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi öncesi Bilgi Formunu imzaladığını, davacı bankanın… Şubesi ile davalı şirket arasında, diğer davalının müteselsil kefaletiyle 200.000,-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı kefil … tarafından; B.K. 583. md. uyarınca; kefil olunan miktar, müteselsil kefıl ibaresinin ve kefalet tarihinin ve ismin el yapısıyla sözleşmeye yazıldığı görüldüğü, davacı banka genel müdürlüğü davalılara keşide ettiği 20.01.2017 tarih ve 3304 saydı ihtarname ile kredi hesaplarını 19.01.2017 tarihi itibariyle kat ederek; 66,290.91 TL kurumsal kredi borcunun 2 günü içinde ödenmesini, aynı süre içinde 1 adet çek yaprağına karşılık 1.400.- TL’nın bankaya depo edilmesini, aksi halde yasal yollara başvurulacağını ihtar edildiği, ihtarname davalı kefil …’a 2 ayrı adreste 24.01.2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket için 2 ayrı adrese gönderilen ihtarname, adreste taşınış olduğundan iade edildiği 24.01.2017 tarihli şerhten anlaşıldığı ve tüm dosya kapsamı incelenmiş olup sonuç olarak; davacı banka, kredi alacağının tahsili için, davalılar hakkında yapılan aşağıdaki icra takibine) davalılar tarafından yapılan itirazın iptalini dava ettiği, yapılan incelemelerde davacı alacağı, tahsilde tekerrür olmamak ve tespitler, talepler dikkate alınarak takip tarihi itibarıyla 65.829,14 TL asıl alacak, 369,86 TL faiz, 18,49 BSMV olmak üzere Toplam 66.217,49 TL, masraf 338,72 TL, çek deposu 1410,00 TL olmak üzere Genel Toplam 67.966,21 TL, sözleşmede, çek depo bedelinden kefilin de sorumlu olduğu yönünden açık bir hüküm bulunmadığından, davalı …’dan çek deposunun talep edilemeyeceği, davacı banka takip tarihinden itibaren talebi gibi %50 oranında temerrüt faizi isteyebileceğinin…” mütalaa edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı temlik eden bankanın, davalı asıl borçlu şirket ile diğer davalı müteselsil kefilden GKS kefaletinden kaynaklı olarak davalı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredi nedeniyle takibe konu nakdi ve gayrı nakdi miktarlar yönünden alacaklı olup olmadığı, mevcut ise miktarı, uygulanacak faiz oranı ve nakdi ve gayrı nakdi alacağın davalı kefilden tahsilinin talep edilip edilmeyeceği hususlarında toplandığı tespit edilmiştir. Mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamından edinilen vicdani kanaat gereğince; taraflar arasında akdedilmiş olan alacak istemine dayanak GKS metninde davalı şirketin asıl borçlu, diğer davalının müteselsil kefil sıfatı ile taahhütlerinin bulunduğu, kefalete ilişkin kısımların sorumlu olunan meblağ ile birlikte el yazısı ile doldurulmuş olduğunun görüldüğü, imza/yazı inkarının bulunmadığı, davalı kefilin dayanak genel kredi sözleşmesine istinaden müteselsil kefalete istinaden sorumluluğunun bulunduğunun belirlendiği ayrıca alacak miktarının yanlar arasındaki sözleşme, kredi ilişkisi ve bankacılık mevzuatına uygun olarak belirlendiği, dolayısıyla mahkememizce denetlenen raporun hükme esas alınabileceği, ayrıca genel kredi sözleşmesi uyarınca davalı asıl borçlu şirkete verilen çek karnesinden dolayı bankanın ödemek zorunda olduğu zorunlu karşılıkların bankaya depo edilmesinin kefilden istenebilmesi için sözleşmede bu yönde açık hükmün bulunmasının gerekmesine karşın temlik eden banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde kefilin gayrı nakdi alacak yönünden sorumlu olacağına dair açık bir düzenlemenin bulunmadığı, bu hali ile gayrı nakdi alacak yönündeki talebin yerinde olmadığı tespit edilmiştir. Tüm bu gerekçeler ışığında; davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası kapsamında takip tarihi itibari ile davacının davalılardan 65. 829, 14 -TL (asıl alacak) , 369, 86 TL işlemiş faiz , 18.49 TL BSMV 338,72-TL masraf olmak üzere 66.556,21-TL (nakdi) alacaklı ( ayrıca davalı şirket yönünden çek depo bedelinden kaynaklı 1.410-TL gayrı nakdi alacaklı ) olduğunun tespiti ile, bu miktara ilişkin davalı yanların itirazın iptaline, nakdi alacak yönünden asıl alacak 65.829,14- TL’ye takipten itibaren yıllık %50 temerrüt faizi ve % 5 BSMV uygulanmak, yine 1.410- TL çek riskinden kaynaklı gayri nakdi alacağın davacı bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine, davalıların sorumlu olduğu nakdi alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile
İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyası kapsamında takip tarihi itibari ile davacının davalılardan 65. 829, 14 -TL (asıl alacak) , 369, 86 TL işlemiş faiz , 18.49 TL BSMV 338,72-TL masraf olmak üzere 66.556,21-TL (nakdi) alacaklı ( ayrıca davalı şirket yönünden çek depo bedelinden kaynaklı 1.410-TL gayrı nakdi alacaklı ) olduğunun tespiti ile, bu miktara ilişkin davalı yanların itirazın iptaline, nakdi alacak yönünden asıl alacak 65.829,14- TL’ye takipten itibaren yıllık %50 temerrüt faizi ve % 5 BSMV uygulanmak, yine 1.410- TL çek riskinden kaynaklı gayri nakdi alacağın davacı bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davalıların sorumlu olduğu nakdi alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına,
3-Karar tarihi itibarıyla kabul edilen miktar üzerinden hesaplanarak alınması gereken 4.546,45 TL nispi karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 818,21 TL harçtan mahsubu eksik kalan 3.728,24 TL harcın karar davalılardan tahsiline,
4-Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 157,4 TL yargılama gideri, 31,40 TL başvurma harcı ve 818,21 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.607,01 TL yargılama giderinden kabul ve red edilen miktarlar dikkate alınarak hesaplanan 1.577,81 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı (temlik alana) verilmesine, arta kalan yargılama giderinin davacı (temlik alan) üzerinde bırakılmasına,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 7.671,18 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya (temlik alan) verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır