Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/443 E. 2019/779 K. 18.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/443 Esas
KARAR NO : 2019/779
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 08/05/2017
KARAR TARİHİ : 18/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında finansal kiralama sözleşmesinin akdedildiğini, davalı …’nın müteselsil kefil, müşteerk borçlu sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığını, finansal sözleşme kapsamında; 1 Adet 2016 Model … tescil plakalı, … pilot tipi, … şaşi seir nolu, case marka kanal kazıcı ve yükleyici satıcıdan temin edildiğini, 30.03,2016 tarihinde davalı … tarafından diğer davalı …’ya T.C … Noterliğinden verilen 02.04.2016 tarihli … yevmiye numaralı vekaletname verilmesine istinaden …’ya imza karşılığında verildiğini, davalı … okuryazar olmadığını belirterek Finansal kiralama sözleşmesine ve sözleşmede akdedilen bonolara mühür ve parmak bastığını, davalıların sözleşmede üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği gibi haksız mevcut süreçte haksız olarak zilyetliklerinde bulundurdukları mülkiyeti müvekkil şirkete ait ekipmandan faydalanmaya devam ettiklerini, 30.03.2016 tarihinde davalılara teslim edilen ekipman ancak 26.10.2016 tarihinde hasarlı olarak geri alınabildiğini, davalıların ekipmanı ellerinde bulundurdukları süre kapsamında müvekkil şirkete herhangi bir ödeme yapmadığını, ekipmanda oluşan hasarın 12.327,22 TL masraf ile giderildiğini, 30.03.2016 tarihinde davalılara teslim edilen ekipmanın 26.10.2016 tarihine kadar kullanımına ilişkin belirsiz alacağın tespiti için şimdilik 50.000,00 TL alacak, hasar onarımı için ise 12.327,22 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Uşak Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu iddialarının tamamının gerçek dışı olduğunu, müvekkiller ile davacı şirket arasındaki sözleşmede herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini belirtmesine rağmen davacıların noter huzurunda sözleşme imzalamadığını, davacının ekipmanı kullanıma ilişkin bedel taleplerinin kabulü taraflarınca mümkün olmadığını belirterek öncelikle davanın yetki itirazının kabulüne karar verilerek davanın Uşak Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; finansal kiralama sözleşmesine dayalı işlemlerin davalılardan kaynaklanan sebeplerle tamamlanamadığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış ve tarafların delilleri toplanmıştır. Mahkememiz dosyasında alanında uzman bilirkişilerden kök rapor ve ek rapor alınmıştır.
Finansal kiralama konusu emtianın aylık kullanım (kira) bedeline ilişkin kök rapordaki tespitlerin somutlaştırılmadığı ve mahkeme denetimine elverişli olmadığı anlaşılmakla iş makinesinin kullanıldığı sahada uzman sektör bilirkişisi … ‘ün heyete dahil edilmesi ile anılı eksikliği gidermek ve sektör verileri ile emtianın aylık getirbeileceği kira /kullanım bedelinin somutlaştırılması ve mahkememiz denetimine elveririşli olacak şekilde tespitinin yapılması ve tarafların itirazlarının da tetkik edilmesi babında bilikişi heyetinden ek rapor istenilmiştir.
06/05/2019 tarihli bilirkişiler … , … ve … tarafından mahkememize sunulan raporda ek özetle; ” … Emsal niteliğinde yapılan piyasa araştırmaları ve internette kiralık kazıcı ve yüklenici ilanlarından tespit edildiği üzere iş makinelerinin rapor tarihi itibarıyla aylık kira bedelinin 6500-8000 TL arasında olduğu,dava konusu makinenin aylık kira bedelinin 2016 yılında 6000 TL olacağı, iş makinelerinin aylık kira bedellerinin serbest piyasa pazarlık usulü ile belirlenebilceği, sözleşmeye konu makinenin 31.03.2016 tarihli tutanak ile davalıya teslim edildiği, 26.10.2016 tarihinde ise tutanak ile davacıya teslim edildiği görülmüş olup … A.Ş’nin mal sahibi olduğu, … kazıcı yükleyici 60’lik kova iş makinesinin 31/03/2016 tarihinde davalı … ‘ya teslim edildiğinin taraflarınca tespit edildiğini ve bu müddet zarfında davacının toplam alacağının 56.291,40-TL olacağı kanaatine varıldığını…”mütalaa ettikleri anlaşılmıştır.
Davalılar tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de HMK’nın 10 ve TBK’nın 89. maddeleri uyarınca para borçları yönünden ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olması, taraflar arasındaki ticari ilişkinin reddedilmemesi bağlamında sözleşmedeki yetki şartı ve anılı yasal düzenlemeler gereğince davacının ikametgahı icra dairelerinin yetkili olması kapsamında somut olayda davacının yerleşim yeri itibariyle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu anlaşılmakla, davalıların yetki itirazının yerinde olmadığı tespit edilmiş olup yargılamaya devam olunmuştur.
Dava dilekçesindeki alacak kalemlerinin muğlak olması nedeni ile davacı vekiline finansal kiralama işlemlerinin davalıların olumsuz tutumları iddiası ile tamamlanamamasından doğan zarar kalemini açıklamak, bu kalemler yönünden netice-i talebini somutlaştırmak üzere HMK 119 maddesine kıyasen 1 hafta süre verilmesine karar verilmiş ve talebin alacak kalemleri ile birlikte miktar olarak somutlaştırıldığı görülmüştür.
Huzurdaki davada davalı … ile davacı finansal kiralama şirketi arasında 29/03/2016 tarihli finansal kiralama sözleşmesinin akdedildiği, diğer davalı …’nın ise akitte müteselsil kefil olarak yer aldığı, sözleşmeye konu emtianın davalılara teslim edildiği hususları sabit olup uyuşmazlığın davalı …’nın okur yazar olmadığının ortaya çıkması nedeni ile finansal kiralama işlemlerinin tamamlanamaması iddiası ile uğranılan zarar ve sözleşmeye konu emtianın 30/03/2016- 26/10/2016 tarihleri arasında davalı tarafça haksız olarak kullanımına ilişkin kullanım bedeline dayalı şimdilik 50.000TL ile emtiadaki hasar onarım bedeli 12.327,22-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsili isteminin yerinde olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır. Kural olarak 6361 sayılı Kanunun 22. maddesi gereğince finansal kiralama sözleşmesinin (adi) yazılı şekilde yapılması yeterli iken okur yazar olmayan şahısların hukuki muamelelerine ilişkin tatbiki gereken HMK’nın 206. maddesine göre okuma-yazma bilmeyen, imza atamayan kişilerin yapacağı sözleşmelerin noterler tarafından düzenlenmesi şart kılınmıştır. Kanunen öngörülen şekil şartına aykırılığın yaptırımı ise TBK’nın 12. maddesinin gereği mutlak butlandır. (kesin hükümsüzlüktür.) Mutlak butlan halinde yapılan hukuki işlem/ sözleşme başlangıçtan itibaren geçersiz işlem olup, zaman içerisinde geçerlilik kazanamayacağı gibi hukuki sonuç da doğurmayacaktır. Anılı yasal düzenleme gereğince somut olayda sözleşmenin noter huzurunda yapılmaması nedeni ile geçersiz olduğu anlaşılmış olup geçersiz olan sözleşmelerin, tarafları yönünden herhangi bir hak ve borç doğurmayacakları, tarafların sözleşme ile aldıklarını iade etmek durumunda olup kural olarak, geçersiz bir sözleşme nedeniyle verdiğini geri isteyen tarafın sözleşmeden dolayı elinde bulundurduğunu iadeyle yükümlü olduğu; yine kural olarak, bu iadenin aynı anda ve karşılıklı olmasının gerektiği sonucu doğmuştur. Davalı taraf okur yazar olmadığını sözleşmenin imzalanması sırasında beyan ettiğini kabul etmiş olup emtianın davalı tarafça teslim alınmasına rağmen geçerli bir sözleşmenin emtianın davacı tarafından davalıdan iade alındığı tarihe kadar yapılmaması, davalı tarafça emtianın kullanımına ilişkin herhangi bir ödemenin de yapılmamış olması karşısında 6 ay 25 günlük emtia kullanımından sonra tespiti yapılan hasar onarım masrafları (11.083-TL), delillendirilmiş sözleşme masrafları (4.208,40-TL) ve emtianın kullanım bedeli (41.000-TL) olmak üzere toplam 56.291,40-TL’nin tahsili isteminin yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
56.291,40-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Karar tarihi itibarıyla kabul edilen miktar üzerinden hesaplanarak alınması gereken 3.845,26 TL nispi karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 1.064,40 TL harçtan mahsubu eksik kalan 2.780,86 TL harcın karar davalılardan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 176 TL tebilgat gideri, 31,40 TL başvurma harcı ve 1.064,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 2871.8 TL yargılama giderinden kabul ve red edilen miktarlar dikkate alınarak hesaplanan 2.593,69 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, arta kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 6.542,05 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Bakiye gider avansının hüküm kesinleştiğinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır